Eşimle Güç savaşlarımız

Eşinize de bunu ima ediyor musunuz?
Ben senin için tazminatımı verdim, ben senin için maddi anlamda kendimi zorladım vs vs diye. Eğer bunu sık dillendiriyorsanız ve beklentilerinizi bunun üzerine kuruyorsanız eşiniz hergün biraz daha uzaklaşır sizden.

Yaptığınız fedakarlıkları aileniz için, ikiniz için yaptığınızı düşünün. Eşinizi sürekli alıcı olan taraf gibi görmeyin. Ancak böyle rahatlarsınız.
yok ona söylemiyorum elbet. sadece bir kere beni mecbur bıraktığını söyledim.
 
yüreğine sağlık. duygularımın bir çoğu yer alıyor yazında. başucumda saklayacağım tavsiyeler içeriyor.

Biraz faydam dokunduysa ne mutlu bana, sen de lütfen biraz kendine odaklan. kayınpederinle ilgili duruma çok takılma, hayatta bu kadar keskin olmamaya çalış zaten, o hayat bizi en çok "yapmam" dediklerimizle sınıyor. Düşüncelerini ve dünyanı biraz esnetmeye çalış. Senin kontrolünün dışında olan çok şey var şu hayatta, hatta sadece olaylara vereceğin tepkiler senin kontrolünde, ötesini değiştiremezsin. İnan bana hayat senin eşinle kayınpederinden de ibaret değil. Diğer yanda çocuk çabaları sürerken hem de... sen o kadar enerjiyi nereden bulasın. Bak bunu inanarak söylüyorum şu hayatta herkes kendisi için yaşıyor. Evladın da olsa ailen de olsa eşin de olsa senin eksilen enerjini kimse 7/24 yanında durup telafi etmiyor, üstüne çoğunlukla daha çok enerjini tüketiyorlar. Bu yüzden kendini bu kadar her konuya yetişmeye çalışarak hırpalama lütfen. Çocuk konusunu da elbette çok istediğini ve çok yıpratıcı bir süreç olduğunu anlıyorum, belki de asıl mesele o, eşinden duygusal destek göremiyorsun diye bu kadar çırpınıyorsun. Seni kayın pederin konusunda da doldurmuş eşin, o açıdan haklısın da, ancak aile bu. O söver de, yerin dibine de sokar, sonra gider bağrına basar. Ama hatalı mı o konuda, evet hatalı. Ama yapacak bir şey yok, huy işte, bundan sonra onun aile içi yorumlarını içselleştirmemeye çalış, kendi mutluluğun için.
Ancak eşin de muhtemelen şu an hayatının sınavını veriyor. Düşünsene kafasında neler olduğunu, o parayı batırırsa ne yiyip ne içeceksiniz. Sen bunları düşünüp adamı bunaltma bir de, bırak o düşünsün, düşünüyordur zaten, stresi ondandır. Başaramazsa senin karşında düşeceği konumu bir düşün! Ki böyle durumlarda kimse senin desteklerine rağmen başaramadım da demez. Çıkar karşına beynimi yedin her işime karıştın bunalttın aklımı işe güce veremedim der. Haklılık payı da olabilir, bırak işine gücüne odaklansın adam. Çocuk için tedavi de görürken yani yarın öbür gün çocuk sahibi olma planlarınız varken adamın sırtındaki yük hiç az değildir. Bu yüzden ister kayınpederiyle iş yapsın ister tek başına, bu kadar takılma. Çünkü senin kontrolündeki bir alan değil o, küçük çocuğun değil, kocan. Sermaye senin olsa bile böyle bir şart koşmanın yanlış olduğunu kabul et, o zaman ona da öfkelenmezsin böyle, ona o parayı verdiysen kararlarına güvenmek, o alanı ona bırakmak durumundasın. Zaten her şeye de sen koşamazsın. Yazık sana da...
Kontrolcülüğü bırakamıyorsan profesyonel yardım al derim canım. Bende de var bu illet, ama epey törpüledim, törpülemeye de devam ediyorum çünkü çok mutsuzluk veriyordu. Hem bana hem çevreme. Diğer yaşam olayların da çok yıpratıcı olmuş, muhtemelen bu sıra bu yüzden o kadar üzerine gidiyorsun her şeyin. Ama dediğim gibi sen acil olarak kendine bir meşgale, mümkünse bir iş bul lütfen. Ev işlerinden ve çocuk planlarından başka, kendine ait bir alan yarat.. İnşallah her şeyi aşarsınız ve mutlu olmayı başarırsın ;)
 
O kadar beğendim ki yazınızı birkaç kere okudum bazı yerlerini. ..sanırım benim de duymaya ihtiyacım varmış hele "hayata bakış açım değişiyor " bölümünü. ..çok paralel dusuncedeyiz zira ben de iyiliği bile insanın önce kendisi için yaptığına inanıyorum ve sizi can-i gonulden tebrik ediyorum sevgili arkadaşım. ..doğru birikim=doğru hayat bakışı. ...
Çok teşekkür ederim arkadaşım. Hayat bir şekilde öğretiyor, yeter ki insan kendi koşullarında doğru kararlar alabilsin. Umarım bu kararları da hepimiz uygulayabiliriz. Bu sonuca da insan sıkıntılardan geçerek varıyor, mahrum kaldıkça anlıyor. Ben aslında mutlu bir kadınım, hele ki özel hayatımda, ancak mutsuzluğu da tattım, neticede hayat bu, sıkıntılardan geçerken hayat aslında buna zorluyor insanı. Ne olursa olsun, önce kendine yapmalı insan, hele ki kadın. Yoksa kadının payına mutsuzluktan, etrafına mutsuzluk saçmaktan ya da en kötüsü çaresizlikten başka bir şey düşmüyor.
 
Yazımda belirtmiştim. Ilk 2 ay aşılama tedavisi vardı, geçtiğimiz ay da başka bir sağlık sorunum çıktı. tedavi sürecindeyim. Bu aşamada bir ile başlayamam malesef
İş konusunda yazdığımı geri alıyorum, tekrar geçmiş olsun, ama yine de bir meşgale bul olur mu kendine. Çok yalnız kalmış hissediyorsundur kendini, anlıyorum, ama desteği de istemeyi bilmek gerek. Sen huyunu br yumuşat, eşinin işine gücüne karışma, yorum yapma, ne olursa bir meşgale edin kendine, yaz çiz, resim yap, ahşap boya, hiç olmadı eski eşyaları değerlendir, şu kendin yap sitelerini gez, gönlün neye yatkınsa onlara odaklan zihnini biraz oyala. hiç olmadı bol vaktin var madem güzel romanlar seç kendine, kendini okumaya ver. Başka hayatları hikayeleri okudukça insanın ufku ve bakış açısı genişliyor. Ama izlemek değil, okumak gerekiyor zihni meşgul etmek ve dinlendirmek için. Sakinleşebilirsen birazcık da olsa evinde huzurlu ve mutlu olursun diye tahmin ediyorum.
 
Back
X