Çok teşekkürler eLmayRa :)
Değil mi? Gerçekten de annelerin hayat tecrübelerine kulak vermek gerekiyor.
Annemin bütün sıkıntılarını dertlerini bildiğim için ve sürekli ona çözüm yolu gösteren bir konumda olduğum için belki de, çok şanslıydım. Çünkü onun hatalarından çok şey öğrendim.
eLmayRa senin hikayeni de okumuştum, gözlerimden yaşlar süzülmüştü, ve inan yazdıklarını okumayı bitirdiğimde sana kalpten iyi bir insan diledim geleceğin için.
Bir sonraki evliliğinde, kesinlikle dozunda naz yapmanın tadını çıkarmanı diliyorum :)
Bırak bazı şeyleri o çözsün, gerçekten bu erkeği daha çok mutlu ediyor.
Mesela benim annem, badanadan, odun kırmaya, sırtında kilolarca kömür taşımaktan, kaynar suda çamaşır yıkamaya, elektronik aletleri tamir etmeye kadar herşeyi bilir. Yani bir erkeğin yapabileceği herşeyi yapar, annem bu işleri yaparken, babam kadın işlerini yapamadığından, annem o işleri de arkasından yapardı. Sonra babam alıştı tabi, bir alet bozulunca annemi çağırır düşün artık :)
Fakat bir gün babam şöyle dedi bir kavga sonrası: sen zaten herşeyi yapıyorsun, bana gerek kalmıyor ki.
Aslında annem babamı kendi elleriyle o hale getirdiğini sonradan fark etti. Hastalandığında bile her işini kendisi yapardı.
Ben annemin yaptıklarının tam tersini yapıyorum, ama eşimi seçerken de babamın tam tersini seçmiştim zaten, daha mutluyum.
Şunu unutmamak gerekir ki, bir teşekkür, erkeğe kahramansın hissinin verilmesi (zaman zaman), minnet duygularının gösterilmesi çok önemli.
Aslında kadını erkeği de yok gibi.
Ben de yemek yaptığımda her seferinde eşim çok güzel olmuş dediği için zevkle yemek yapıyorum mesela :)
Övgülerimizi birbirimizden esirgememeliyiz ve bir ilişkide iki kişinin rolünü üstlenmemeliyiz kısacası :)
Çok teşekkürler eLmayRa :)
Değil mi? Gerçekten de annelerin hayat tecrübelerine kulak vermek gerekiyor.
Annemin bütün sıkıntılarını dertlerini bildiğim için ve sürekli ona çözüm yolu gösteren bir konumda olduğum için belki de, çok şanslıydım. Çünkü onun hatalarından çok şey öğrendim.
eLmayRa senin hikayeni de okumuştum, gözlerimden yaşlar süzülmüştü, ve inan yazdıklarını okumayı bitirdiğimde sana kalpten iyi bir insan diledim geleceğin için.
Bir sonraki evliliğinde, kesinlikle dozunda naz yapmanın tadını çıkarmanı diliyorum :)
Bırak bazı şeyleri o çözsün, gerçekten bu erkeği daha çok mutlu ediyor.
Mesela benim annem, badanadan, odun kırmaya, sırtında kilolarca kömür taşımaktan, kaynar suda çamaşır yıkamaya, elektronik aletleri tamir etmeye kadar herşeyi bilir. Yani bir erkeğin yapabileceği herşeyi yapar, annem bu işleri yaparken, babam kadın işlerini yapamadığından, annem o işleri de arkasından yapardı. Sonra babam alıştı tabi, bir alet bozulunca annemi çağırır düşün artık :)
Fakat bir gün babam şöyle dedi bir kavga sonrası: sen zaten herşeyi yapıyorsun, bana gerek kalmıyor ki.
Aslında annem babamı kendi elleriyle o hale getirdiğini sonradan fark etti. Hastalandığında bile her işini kendisi yapardı.
Ben annemin yaptıklarının tam tersini yapıyorum, ama eşimi seçerken de babamın tam tersini seçmiştim zaten, daha mutluyum.
Şunu unutmamak gerekir ki, bir teşekkür, erkeğe kahramansın hissinin verilmesi (zaman zaman), minnet duygularının gösterilmesi çok önemli.
Aslında kadını erkeği de yok gibi.
Ben de yemek yaptığımda her seferinde eşim çok güzel olmuş dediği için zevkle yemek yapıyorum mesela :)
Övgülerimizi birbirimizden esirgememeliyiz ve bir ilişkide iki kişinin rolünü üstlenmemeliyiz kısacası :)
5 yıllkı evliyim 2 kızım var birde nisan ayında doğacak olan oğlum var ve kayınvalidemle oturuyorum artık yeni bir eve geçmek istiyorum eşimle konuyu konuştuğumuzda yeterli para yok kredi de çekemem çünkü sürekli işim yok diyor ne yapmam lazım ya bende artık rahat oturup kalkmak ist,yorum her işimi kendime göre yapmak istiyorum...
aynen bende bilekleri narin ,zayıf biriyim.o yüzden açamadığım şeyleri ona yaptırıyorum.Onun için zaten bunlar basit şeyler.şimdi hamileyim daha çok yardım ediyor.gözü tv de olsada bn yardım istiyorum o da yardım ediyor sağolsun.Tatlılıkla söylenirse bence erkeğe iş yapmak hiç zor gelmez.nazikçe davranmalı
kızlar size bi anımı anlatim:) gülün konuyla alakasız ama komik eşimle nişanlıyız daha ben bekar evinde kalıorum bana geldi oturduk kalktık falan bende herişimi kendim yaparım birazda güçlü kuvvetliyim eskiden tekvando falan yaptım lisedeyken erkeklerle bilek güreşi yapardım ve yenemediğim çok az insan vardı o kadar d,y,m mesela yurtta ranzamıkalkcak ben giderdim yardıma boyum kadar val,zleri tek başıma taşımışlığım var hatta arkadaşım taşınıodu hamallar gelmedi evinde bi problem çıktı çektayatının tekini bi erkek arkadaşla ben indirmiştim:)))))) neyse
konuya dönim eşimle nişanlıyız ben uyanık olcam güya herşeyi yapıorum ediorum diye atlamıcam olaya nazlancam birazda:) gayette iyi yapıodum ağır poşetmi var mesela ben o poşeti parmağımla kaldırıp fırlatıp atarım normalde ay taşıyamıorum of nası yapcam falan oda tai taşıyo kahramanlık yapıyo bana
neyse geldi işte bi gün bana bende balkonda halı sirkelemişim halıyıda sermemiştim daha ''hayatım şu halıyı serelimmi ben çekyatı kaldıramıorum falan diorum:)
yalan halbuki neyse oda yardım ediyo güya ugraştık ugraştık en son halı katlandı ben çekyatı kaldırcam oda katlanan yeri düzeltcek
benden çekyatı kaldıramıcamı beklio şimdi bende kendimi kaybettim tuttuğumla belime kadar kaldırmam bi oldu
bana bakıyo tuhaf tuhaf kaldırmışken camdan atsaydın bari hani kaldıramıodun dedi ben hala anlamıorum:O)
ha dedim çekyatı deli gücü geldi bana ondan kaldırdım dedim ondan beri inanmıyo benim bişe kaldıramıda ama hala ağır taşımazzz bide lisede bilek güreşi yaparkenki resimlerimi tekvando resimlerimi görmüştü:) ondan beri ben ay yapamıorum dedimde hayatta inanmaz:)
Evliliğin üç temeli var: sevgi,saygı, cinsellik. Biri eksik olursa çöküyor malesef yuvalar. Herşey de karşılıklı. Verdiğin kadar alıp, aldığın kadar vermezsen bir süre sonra taraflardan biri isyan bayrağını çeker.
Fazla şımartmak ya da ihmal etmek hiç iyi değil. Kararında olmalı. Bazen "ağam, paşam", bazen de "orda dur bakalım" demeli.
Herkesin farklı bir karakteri olduğu için genel şeyler söylemek zor. Mesela eşim evde pijama ya da eşofmanla yani rahat şeylerle gezilir diye işlemiş bilinçaltına. Ben makyaj yapıp güzel giyinince hoşuna gidiyor ama "hadi çıkar rahat bişiler giy" diyor 15 dakika sonra. Mecburen eşofmanla dolaşıyorum evde. Allahtan geceliklerime laf etmiyor, aksine bayılıyor
Ayrıca hiçbir erkek dünyanın en kötü varlıkları da olsa ailesinin eleştirilmesine tahammül edemiyor. Tecrübeyle sabit. Eşim ailesi bariz suçlu değilse "sen yanlış anlamışsındır, öyle demek istemedi" diyor, hata kabak gibi ortadaysa "yaa onlar cahil ve yaşlı, gül geç" diyor
Söylemeden geçemeyeceğim. Güçlü kadın aslında erkeği yorar, kendini ezik hissettirir. Çoğunlukla erkekler zayıf, kendine daha muhtaç kadınları sever. Kendini her ortamda kanıtlamak ister. Benim cins eşimse zayıf, ağlak kadınlardan nefret eder. Ağlayınca kaçıyor adam yaGüçlü olmamı, tek başıma işleri kotarabilmemi istiyor. Ben de dominant bir karakterim, yapabileceğim herşeyi kendim yaparım. Bu yüzden çok memnun. Ama ben taktik de yapıyorum. Evin içinde reisliğini ilan etmesine, gücünü göstermesine izin veriyorum. Bir şey yapacağım zaman ona mutlaka danışıyorum. BAzen "yapamıyorum, karar veremedim" ayaklarına da yatıyorum. Tüm sorumluluğu yüklenmek istemiyorum çünkü
Dediğim gibi çok genel geçer kural yok aslında ilişkilerde. Karşındakini çok iyi tanıyıp ona göre hareket etmek lazım sanırım
Evliliğin üç temeli var: sevgi,saygı, cinsellik. Biri eksik olursa çöküyor malesef yuvalar. Herşey de karşılıklı. Verdiğin kadar alıp, aldığın kadar vermezsen bir süre sonra taraflardan biri isyan bayrağını çeker.
Fazla şımartmak ya da ihmal etmek hiç iyi değil. Kararında olmalı. Bazen "ağam, paşam", bazen de "orda dur bakalım" demeli.
Herkesin farklı bir karakteri olduğu için genel şeyler söylemek zor. Mesela eşim evde pijama ya da eşofmanla yani rahat şeylerle gezilir diye işlemiş bilinçaltına. Ben makyaj yapıp güzel giyinince hoşuna gidiyor ama "hadi çıkar rahat bişiler giy" diyor 15 dakika sonra. Mecburen eşofmanla dolaşıyorum evde. Allahtan geceliklerime laf etmiyor, aksine bayılıyor
Ayrıca hiçbir erkek dünyanın en kötü varlıkları da olsa ailesinin eleştirilmesine tahammül edemiyor. Tecrübeyle sabit. Eşim ailesi bariz suçlu değilse "sen yanlış anlamışsındır, öyle demek istemedi" diyor, hata kabak gibi ortadaysa "yaa onlar cahil ve yaşlı, gül geç" diyor
Söylemeden geçemeyeceğim. Güçlü kadın aslında erkeği yorar, kendini ezik hissettirir. Çoğunlukla erkekler zayıf, kendine daha muhtaç kadınları sever. Kendini her ortamda kanıtlamak ister. Benim cins eşimse zayıf, ağlak kadınlardan nefret eder. Ağlayınca kaçıyor adam yaGüçlü olmamı, tek başıma işleri kotarabilmemi istiyor. Ben de dominant bir karakterim, yapabileceğim herşeyi kendim yaparım. Bu yüzden çok memnun. Ama ben taktik de yapıyorum. Evin içinde reisliğini ilan etmesine, gücünü göstermesine izin veriyorum. Bir şey yapacağım zaman ona mutlaka danışıyorum. BAzen "yapamıyorum, karar veremedim" ayaklarına da yatıyorum. Tüm sorumluluğu yüklenmek istemiyorum çünkü
Dediğim gibi çok genel geçer kural yok aslında ilişkilerde. Karşındakini çok iyi tanıyıp ona göre hareket etmek lazım sanırım
Evliliğin üç temeli var: sevgi,saygı, cinsellik. Biri eksik olursa çöküyor malesef yuvalar. Herşey de karşılıklı. Verdiğin kadar alıp, aldığın kadar vermezsen bir süre sonra taraflardan biri isyan bayrağını çeker.
Fazla şımartmak ya da ihmal etmek hiç iyi değil. Kararında olmalı. Bazen "ağam, paşam", bazen de "orda dur bakalım" demeli.
Herkesin farklı bir karakteri olduğu için genel şeyler söylemek zor. Mesela eşim evde pijama ya da eşofmanla yani rahat şeylerle gezilir diye işlemiş bilinçaltına. Ben makyaj yapıp güzel giyinince hoşuna gidiyor ama "hadi çıkar rahat bişiler giy" diyor 15 dakika sonra. Mecburen eşofmanla dolaşıyorum evde. Allahtan geceliklerime laf etmiyor, aksine bayılıyor
Ayrıca hiçbir erkek dünyanın en kötü varlıkları da olsa ailesinin eleştirilmesine tahammül edemiyor. Tecrübeyle sabit. Eşim ailesi bariz suçlu değilse "sen yanlış anlamışsındır, öyle demek istemedi" diyor, hata kabak gibi ortadaysa "yaa onlar cahil ve yaşlı, gül geç" diyor
Söylemeden geçemeyeceğim. Güçlü kadın aslında erkeği yorar, kendini ezik hissettirir. Çoğunlukla erkekler zayıf, kendine daha muhtaç kadınları sever. Kendini her ortamda kanıtlamak ister. Benim cins eşimse zayıf, ağlak kadınlardan nefret eder. Ağlayınca kaçıyor adam yaGüçlü olmamı, tek başıma işleri kotarabilmemi istiyor. Ben de dominant bir karakterim, yapabileceğim herşeyi kendim yaparım. Bu yüzden çok memnun. Ama ben taktik de yapıyorum. Evin içinde reisliğini ilan etmesine, gücünü göstermesine izin veriyorum. Bir şey yapacağım zaman ona mutlaka danışıyorum. BAzen "yapamıyorum, karar veremedim" ayaklarına da yatıyorum. Tüm sorumluluğu yüklenmek istemiyorum çünkü
Dediğim gibi çok genel geçer kural yok aslında ilişkilerde. Karşındakini çok iyi tanıyıp ona göre hareket etmek lazım sanırım
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?