Eşini eve bağlamanın taktiklerini alabilirmiyiz ?


Amin İnşşallah canım hakkediyolar bence :)
 
yürüyen cinsellik

bızım sayfa kızlarıda bana hep boyle ımalarda bulunur

buarada kocam kendıne hıc bısey almadı daha evlendıgımızden berı anca ev toparlıyoruz tadılat
cocugun ıhtıyacları bıraz benım ıhtıyaclarım derken kısa kollu uzerıne gomlek gıyıyor kıyamam ona hedıye alıcam cok alırsam kızar
cok ılgılı bı adam bu kadarını bende hayal etmemıstım

hadı mesaı bıtıyor kızlar ben ucarım
 

Kurtulmuşsun su katılmamış öküzden.
Doğuran değil büyüten ana derler ya baba içinde geçerli. Rabbim o güzel yüzünü hep güldürsün.
 
Haklısın tatlım tıpkı senin gibi gereğinden fazlasını yaptım. Biz kendimize değer vermezsek elin adamları değer verir mi hiç?

Çok güzel bir noktaya değinmişsiniz, annem hep bunu söyler durur.
Sen kendine değer vereceksin, kadınsan azıcık naz yapmayı da bileceksin ve her işi ben yaparım demeyeceksin ( ki alışmasın ). :)
Annem 50 yaşıma geldim ne öğrendim diye sorarsan, " nazlı olacaksın, her işi yapmayacaksın " der. Öyle kadınlar daha çok değer görüyor gerçekten ben akılsızlığıma yanayım der.

Ve bir de şöyle bir yazı okumuştum:
Erkekler sorun çözme odaklıdırlar, dolayısıyla biz kadınlar onların bu kabiliyetini ellerinden alır, her işi kendimiz başarır hale gelirsek, erkeklerin hevesi körelir ve o sevmediğimiz tiplere dönüşürler, tembelleşirler.
En basitinden bir örnek vardı: Kavanozun kapağını açmaya çalışıp açamıyorsanız ve kocanızı bunu yapması için çağırırsanız, o hem bunu başardığı için mutlu olur, hem de bir daha ki sefere sizin "kahramanım" tadındaki bakışlarınızı görmek için, bunu yapmayı kendisi önerir :)

Çok tuhaf ama eşimde bunu test ettim, ben bilekleri çok ince olan bir kadınım, gerçekten de sıkı şeyleri açmakta zorluk çekerim ve eşim bunu bilir, elimde zorlu birşey görse hemen elimden alır ve açar, üstüne mutlu da olur:)
 

Abinin ağzına sağlık nokta atışı.! can alıcı cümleyi kurmuş.
 
Bence bu taktikle olacak sey degil

Hem kadinin , hem erkegin karakterine bagli bir durum

Ayrica erkeklerin hic biri sunu yapayim da esimi eve baglayayim diye dusunmez
Ah biz kadinlar :)

Evli bir kadin bunu soruyorsa, o erkek eve hic baglanmamis demektir ...

Yazinlar yapilacaksa bunlar tamamen kendiniz icin yapilmali
erkegi eve baglamak icin degil
Hic mi yapmayacagiz tabi ki yapacagiz ama hakedene...

Yoksa siz ne yaparsaniz yapin
giden sizden gider
oyle esler de hic bir zaman esim benim icin bunlari yapti diye dusunmez, aksine iyice nankorlesir...
 
Allah tüm bekarlara hayırlı iyi ailenin hayırlı iyi evladını nasip etsin.
sonuçta evlenince tek kişi ile evlenilmiyor
 
- Kadın, evlendikten sonra da ilişkisini iyi tutmalı.
Ülkemizde, evliliğin tüm yükü, kadınların omzunda.
Ev işleri, çocuk bakımı derken, kadın bunalıyor. Bir de çalışıyorsa, iyice tükeniyor.
Maddi hedefleri yerine getirmek için para biriktirme kaygısı nedeniyle, kadın ilişkiyi boşlayabiliyor.
Erkek de duygusal olarak boşta kalıyor.
Bu uzaklaşmayı başka bir kadın doldurabilir. Kadın, ilişkisine özen göstermeli.
Eşiyle bağlarını sıcak ve taze tutmalı.

- İlişkiyi enerjik tutmak çok önemli.
Sadece belirli ekonomik hedefleri düşünmeyin.
Ev ya da araba almak, para biriktirmek kadar, eğlence ve iyi zaman geçirmek de önemli.
Çocukları ailenize bırakın ve haftada bir gün baş başa yemek yiyin
Özel kaçamaklar yapın.
Bu evliliği renklendirecektir.

- Eşinizle aranızdaki uyumsuzlukları fark edin ve bunların derinleşmemesini sağlayın.
Örneğin, erkek çok müsrif, kadın tutumlu olabilir.
Bu nedenle sık sık çatışmaya girmek yerine, eşinize belirli toleranslar sağlayın.

-Kaynana ile çatışmayın.Biliyorum bu zor ama erkeği eve bağlamanın bir yolu...
Bir erkek için en zor durum annesi ve karısının kavgalarıdır.

- Erkek üzerinde aşırı bir yük oluşmamalı. Kadının beklentileri çok yüksek olmamalı.
Çünkü omuzlarındaki bu yük, erkeği başka arayışlara itebilir.

- İlişkiyi gelişigüzelliğine bırakmayın.
Hissedilen problemi ortaya koyup, geciktirmeden çözmelisiniz.
Yoksa sünger çekilen her sıkıntı kat be kat büyüyerek su yüzüne çıkar ve baş ağrıtır.

- Kıskançlıktan mümkün olduğunca kaçının.
Erkeği gereksiz kıskançlıklarla bunaltmayın.
 
Evlilik ile sevgililik arasındaki farkı algılayıp, sadece 'aşk' gazıyla değil
mantık süzgeciyle de süzerseniz ilişkiyi bağlanma formülleri aramaya
gerek kalmaz zannımca. Biz hep iyimser olup evlenince yontmayı
meslek ediniyoruz. E her odunun içinde de sanat eseri yok maalesef.
Ustanın marifeti fevkalade olsa da odunun içi geçmişse ondan birşey
olmaz...
 


Annenin dediğine bende katılıyorum. Zaten büyüklerimiz konuşursa boşa konuşmazlar. Bir bildikleri var elbetteki bizimle paylaşırlar. Genellikle bizler büyük sözü dinlemeyiz, başımıza buyruk davranip sonrasında anne sen haklıymışsın deriz. Fakat iş işten geçmiş olur ne yazık ki.
Dozunda naz yaparsan, dozunda kıskanırsan nebileyim herşeyi dozunda yaparsan herşey iyi gider inşallah. Partnerinizin gözüne girmek için, herşeyi ben yaparım diye atlamayın.
Bekleyin, 100% nasıl yapılacağını bilsenizde, eşinize danışın ki, kendisini bir şeye yarıyormuş, evin reisi gibi hissetsin, yani açıkca birazıcık pohpohlamak durumda kalıyoruz elbette.
Böylelikle ufak tartışmalarınıza atışmalarınızda, zaten sen herşeyi daha iyi biliyorsun ozaman sen yap, dedirtmemiş olursunuz.
Kavanoz meselesine gelince, zaten bayan dediğin erkeğe, erkek dediğin kadına muhtaçtır. Ne güzel, böyle küçük şeylerden mutlu olabiliyorsanız daha ne olsun. Bir insan daha ne isterki.
Erkeklerde bir işe yaradığını hissedince nebiliğin, çok hoşlarına gidiyor. Erkek güdüsü işte.

Yani bu konuda sana çok katılıyorum... Alışınca öyle gider. Siz siz olun partnerinizi rahatlığa alıştırmayın. Çünkü o Anne evinden çıkıp zorlanıyorsa, sizde aynı şekilde zorlanıyorsunuz.
Evlilik yardımlaşma demektir unutmayın arkadaşlar..
Allah muhabbetinizi arttırsın..
 
Erkeğin gözü dışardaysa ne yaparsan yap evdekinin kıymetini bilmez...bazen bakıyorum adamın karısı çok güzel becerikli tatlı dilli bakımlıda eee bu adam daha ne istiyor hala gözü dışarda dediğimde oluyor....Erkek ve kadın huzuru evinde aramazsa evinede eşinede bağlanamaz ne yaparsanız yapın bu imkansızdır.....

Eşinin ailesine gelince en güzeli mesafeli olmaktır ne kırılırsın nede kırarsın...bazılarına ağzınızla kuş tutsanız yaranamazsınız malesef bu böyle bazılarınada hiç yüz vermezsiniz 'kızım kızım '' diye peşinizde dolaşırlar!..anlamadım gitti hayuu ben zaten bu gelin kaynana işlerini 12 yıllık bir gelin olarak :))) Baba evinden gözün açılmamış gidersin koca evine annesini kendi annen gibi görmeye çalışırsın ee tabikide karşılığını beklersin ama bazen ters teper bi bakmışsın paspas olmuşsun ama yinede kimseye yaranamamışsın....

En güzeli eşinle arayı her daim sıcak tutmaktır..Ailesiylede saygı çerçevesinde mesafeli olmaktır...Unutma hakkını her daim ara ezildikçe ezilirsin yani adamına göre bu işler
 
Bir de eşlerini eve bağlamakta geç kalanlar başta olmak üzere hepimizin kendimiz için
olmasa da evlatlarımız için yapabileceği birşey var. Eve bağlı, karşısındakine saygı
göstermeyi bilen, ataerkil toplumun dayatmalarından sıyrılmış evlatlar yetiştirmek.

En azından güzel anılırız

Annemin arkadaşının 2 erkek 1 kız evladı var. Hayatta çok şey görmüş geçirmiş biridir
bu arkadaşı. Bir gün iş arkadaşlarının bir merasimine gidecektik, önce onlara uğrayıp yemek
yemeyi teklif etmişti bu arkadaşı. Hep beraber güzel ve keyifli bir yemeğin ardından kalktık.
Biz hemen sofrayı toplama girişiminde bulunduk. Arkadaşı hemen itiraz etti, kızını da dahil
ederek 'Bayanlar hadi biz çıkalım.' dedi. Annem olur mu öyle şey falan diye itiraz ederken
hadi sen gel deyip, çıkardı bizi dışarı. Dışarıda anneme 'Evlat ayırmıyorum ben ama bu kız,
evlenince görev diye üstüne yapıştırılacağı için bu işleri bugün öğrense de öğrenmese de
yapacak. Ama onlara ben bugün öğretmezsem aldıkları kızlara hep bahane sunacak, bunları
onların görevleri gibi dayatacaklar. Ben o kızların yerinde olsam durmam bunlarla. Kendi
istemediğim adamı neden yetiştireyim. Hem bir de yarın öbür gün tek de kalmaları gerekecek.
Başlarının çaresine bakmayı öğrensinler.' demişti. Ben ilkokula gidiyordum ve dün gibi aklımda
o sözler...
 

aynen bende bilekleri narin ,zayıf biriyim.o yüzden açamadığım şeyleri ona yaptırıyorum.Onun için zaten bunlar basit şeyler.şimdi hamileyim daha çok yardım ediyor.gözü tv de olsada bn yardım istiyorum o da yardım ediyor sağolsun.Tatlılıkla söylenirse bence erkeğe iş yapmak hiç zor gelmez.nazikçe davranmalı
 

Annenin ellerinden öpüyorum. Harika tespitler, onlar bizim göremediklerimizi görüp hayat tecrübeleriyle her zaman kılavuz kaptan oluyorlar.

Bütün bu yazdıklarını bir dahaki evliliğimde uygulayacağım, ben de her işi ben hallederimci bir annenin evladıyım, ikimizi elindeki de kocaman bir sıfır :)
 

Tabikide tatlım herzaman aynı şey yapılırmı? her zaman güldürmek için bir numaram vardır bu genelde yaptığım bir örnekti sadece :)
 

Gülenyelken, bu da bir diğer önemli konu, belki de ana noktası desek daha doğru olur. Bu erkekler gökten inmediklerine göre, aslında onları böyle yapan yine biz kadınlarız :)
Benim de bir akrabam var tam tersi, çocuğu küçüklükten beri " o erkektir, o candır " mantığı ile yetiştirdi, şu an 27 yaşında,

- Anneee, bana su getir.
- Anneee, bana yemek yap çabuk
- Yok daha neler sofrayı ben mi toplayacağım?
- Ben kahveye gidiyorum, arkadaşlarla tavla oynayacağız.

tarzı cümlelere sahip bir kişiliktir kendisi.

Bahsettiğin anneyi ayakta alkışlıyorum. Oğlum olursa ben de ileride iyi bir eş olması yönünde yetiştireceğim. Mesela kayınvalidem de bana bir keresinde şöyle demişti : " Oğullarım bir kadının da erkeğin de yapabileceği her işi yapabilecek durumdalar, zorluk çekmeyeceksin " :)
 

hayatımda duyduğum en mantıklı anneymiş anlattığın :)
 
Benim eşim de annesi ile büyüseydi eminim hiçbir işe elini sürmeyen
bir erkek olurdu. Ama okul durumu nedeni ile ablası ile kalmış. Ablası
ondan 20 yaş büyük ve hiç yüz vermemiş iş konusunda. Ona hep
teşekkür ediyorum ben şimdi. Eniştesini örnek almış. Eniştesi evcimendir.
Tabi onun da sosyal hayatı var ama hep eşiyle koordineli olmuş sosyalliği.
At yarışı oynar haftada 1, ona eşi ve çocukları ile gitmiş mesela...

Eşimin annesi de babası da emekli öğretmen ama onlar daha ataerkil
yetiştirirlerdi eminim. Annesi hala babasının üzerine düşen tüm görevleri
idame ettiriyor. Benim annem de öyle... Ben bunlardan ders almaya çalıştım.
Ve en önemlisi evlenmeden önce herşeyi belirttim. Ortak bir hayat kuracaksak
eğer, gerçekten 'ortak' olmalı...

Hatta dedim ki gidip gecenin bir yarısı gelmelere falan kalkışırsan ben de aynısını
yaparım ki gerçekten yaparım ben bir aynayım, nasıl bakarsan öyle görürsün.
Ona göre ayağını denk al
 
hayatımda duyduğum en mantıklı anneymiş anlattığın :)

Kesinlikle öyle bir annedir. Her konuda engin deneyimi vardır ve hayat ansiklopedisi gibidir
Uzun zamandır görüşemiyoruz ama hala saygıyla anarım kendini

( Konuyu katletmek istemem ama otobüste üzerimize gelip sıkıştıranlar olduğunda tedbir olsun diye
hep çengelli iğne olsun yanınızda derdi ve çok işe yarardı )
 

Çok teşekkürler eLmayRa :)
Değil mi? Gerçekten de annelerin hayat tecrübelerine kulak vermek gerekiyor.
Annemin bütün sıkıntılarını dertlerini bildiğim için ve sürekli ona çözüm yolu gösteren bir konumda olduğum için belki de, çok şanslıydım. Çünkü onun hatalarından çok şey öğrendim.
eLmayRa senin hikayeni de okumuştum, gözlerimden yaşlar süzülmüştü, ve inan yazdıklarını okumayı bitirdiğimde sana kalpten iyi bir insan diledim geleceğin için.

Bir sonraki evliliğinde, kesinlikle dozunda naz yapmanın tadını çıkarmanı diliyorum :)
Bırak bazı şeyleri o çözsün, gerçekten bu erkeği daha çok mutlu ediyor.
Mesela benim annem, badanadan, odun kırmaya, sırtında kilolarca kömür taşımaktan, kaynar suda çamaşır yıkamaya, elektronik aletleri tamir etmeye kadar herşeyi bilir. Yani bir erkeğin yapabileceği herşeyi yapar, annem bu işleri yaparken, babam kadın işlerini yapamadığından, annem o işleri de arkasından yapardı. Sonra babam alıştı tabi, bir alet bozulunca annemi çağırır düşün artık :)
Fakat bir gün babam şöyle dedi bir kavga sonrası: sen zaten herşeyi yapıyorsun, bana gerek kalmıyor ki.

Aslında annem babamı kendi elleriyle o hale getirdiğini sonradan fark etti. Hastalandığında bile her işini kendisi yapardı.

Ben annemin yaptıklarının tam tersini yapıyorum, ama eşimi seçerken de babamın tam tersini seçmiştim zaten, daha mutluyum.

Şunu unutmamak gerekir ki, bir teşekkür, erkeğe kahramansın hissinin verilmesi (zaman zaman), minnet duygularının gösterilmesi çok önemli.

Aslında kadını erkeği de yok gibi.
Ben de yemek yaptığımda her seferinde eşim çok güzel olmuş dediği için zevkle yemek yapıyorum mesela :)

Övgülerimizi birbirimizden esirgememeliyiz ve bir ilişkide iki kişinin rolünü üstlenmemeliyiz kısacası :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…