Sizin önceki konunuzu hatırlıyorum ve aslında bu konuyla ilgili heveslendiginiz onu takdir ettiginizin de farkındayım o yüzden en baştan beri kırıcı birşey söylememek icin dikkat ettim.
Fakat sizin gibi davranan, iki cümlede bir para para diyen, yaptıgım işte sürekli üzerimde baskısını hissettigim bir eşim olsa ayrılırdım, bu konuda cok netim.
Aptallık dönemlerime denk geldiyse de hayata küser o an hicbir şeyi yapmaz hale de gelmişligim var. Bu sürecte mutsuzluguma sebep görüyorsam dilimin kemigi yoktur, o insanları da mutsuz ederim.
Bence eşiniz yeterince alttan almış. Ancak anlattıklarınıza göre yazıyorum; siz taviz verdikçe sınır koymayı bilmiyormuş gibi bir izlenim uyandırıyor. Problemleriniz de bu noktada başlıyor.
Eşinizle konuşun ve fotograf veya heves ettigi herhangi bir şeyle ilgili bir bütçe belirleyin, eğer bunu aşıyorsa o ekipmanı almak icin bir yıl ugrassın beklesin, alternatifler üretsin.
Acele alması gerekiyorsa da öncelik sıralaması yapıp tüm parayı ona yatırıp 1 yıl boyunca hicbir şey almamayı kabul etmiş olsun.
Benzer şekilde siz de kredi borcunuz ve ev giderlerinizden arta kalan parayla kendi istediginiz şeyleri yapmak için bir miktar ayırın. O parayla her ay altın mı alırsınız, biriktirir yurtdısına tatile mi gidersiniz, giyim kuşama mı harcarsınız sizin tercihiniz.