Bir insan değişmez değil mi. Bir de bana yaşattıkları yanına kalmaz değil mi. Benimle çok severek isteyerek evlenip sonra kıymet bilmemesini hiçbişey olmamış bir kadının vebaline hiç girmemiş gibi hayatına mutlu mesut devam etmesi haksızlık geliyo banaBelki de senin bir suçun yoktu, eşin seni hakedecek kadar iyi degildi?! Bu sebeple oldu bu olanlar belki de. Evladinizin olmamasi da bir hayirdi sizin icin.
Inanin bu dunyada olan hicbir sey boş degil. Bir yaprak bile sebepsiz kimildamaz.
Bu yuzden olan olmus, onunuze bakin. Umarim cok mutlu olacaginiz günler gelir..
Niye kıskandım ki şimdi. O mutlu ben mutsuzum. Sinir oluyorum kendime. O değilmiydi maaş kartıma el koyan. Herşeyi, evde ne olduysa herşeyimizi gidip annesine anlatan. Sonrada annesiyle bana fırça çekmeye gelen. Kendi hesabında biriktirdiği ortak parayla gidip annesinin üstüne arsa alan. Altınlarımı ( içinde rahmetli babamdan kalan kolyem de vardı) vermeyip saklayan. Herşeyi geçtim düşük tehdidim varken, sürekli yatmam gerekiyoken beni yalnız bırakıp annesi ve kardeşiyle antalyaya tatile giden. İşte bu son nokta oldu bardağı taşıran.
Ne çok istemiştim bebeğimi yapayalnız düşürdüm yanımda yoktu. Aradım telefonuma bile cevap vermediler hiçbiri ne kendisi ne annesi. Suçum doktor kontrollerine kendimi gezdirme amaçlı gidiyomuşum.
Üstelik antalyaya giderken (çok kırılmış olmama rağmen belli etmedim) evden "seni seviyorum antalyayı öğreniym sen iyileşince de seni götürürüm" diye çıkan adam, bir saat sonra yoldan beni arayıp "sen kendini gezdirmek için doktora gidiyosun bundan sonra o çocuğu tek başına doğurursun kontrollere de tek başına gidersin" dedi. Peki noldu da değişti bir saatte. Suçum kontrole gittiğimde "iyi oldu çıkmamız biraz gezmiş hava almış oldum" demem ve bunu kv nin duyması. Ben kendimi gezdirmek için hamileliğimi kullanıyomuşum.
Sonrasında da bebeğimi kaybettim daha fazla o evde durmadım eşyalarımı toplayıp gittim. Buna rağmen tatilini yarıda bölüp gelmedi ve dava için onun tatilden gelmesini bekledik :)
Peki ben naptım da sevmediler beni. Düşünüyorum neydi suçum.
Maaş kartımı vermemek için iyilikle çok direttim olmadı KAVGA ETTİM ama olmadı verdim kartı.
Altınlarımı güzellikle istedim vermediler KAVGA ETTİM yine vermediler
Annesine herşeyimizi anlatmaması için kendine yalvardım güzellikle söyledim olmadı KAVGA ETTİM yine olmadı yine anlattı
Sonuçta ben hep KAVGA EDEN taraf oldum ve sevilmedim. Saygısız oldum hadsiz oldum.
Biz böyle evlemiştik. Ben para hesabı bilmezdim. Sen ben olayı hiç aklıma gelmezdi. Nöbetlerini tutardım karşılık beklemezdim.( Ama o benim nöbetimi tuttuğunda nöbeti başıma başıma kalkmıştı.)
Aklıma yaşadığımız güzel şeyler de geliyor ve çok üzülüyorum. Yağmurda denize girmemiz, aynı şarkıda aynı şeyleri hissetmemiz, sabaha kadar hiçbişey yapmadan sarılıp mehtabı izlememiz dans etmemiz sigaranın ilk tadına onun elinden bakmıştım( çokta yarlı bişey değil evet) ilk şarabımı onunla içmiştim offfff ben niye özledim ki şimdi onu aslında bana kızıcaksınız ama saftı benim kocam beni severdi. Annesi doldurmasaydı biz geçinirdik.
Şimdi biriyle görüşüyor. Kızı da tanıyorum. Güzel ve kariyeri olan birisi. Bana yaptıklarını o kızcağıza yapmazlar eminim. Peki benim suçum neydi. Niye benim günahıma girdiler. Onların tepetaklak ettikleri hayatımı, yarattıkları travmaları iyileştiremiyorum.
sana yapilanlari ona niye yapmiyormus? neden bukadar eminsinNiye kıskandım ki şimdi. O mutlu ben mutsuzum. Sinir oluyorum kendime. O değilmiydi maaş kartıma el koyan. Herşeyi, evde ne olduysa herşeyimizi gidip annesine anlatan. Sonrada annesiyle bana fırça çekmeye gelen. Kendi hesabında biriktirdiği ortak parayla gidip annesinin üstüne arsa alan. Altınlarımı ( içinde rahmetli babamdan kalan kolyem de vardı) vermeyip saklayan. Herşeyi geçtim düşük tehdidim varken, sürekli yatmam gerekiyoken beni yalnız bırakıp annesi ve kardeşiyle antalyaya tatile giden. İşte bu son nokta oldu bardağı taşıran.
Ne çok istemiştim bebeğimi yapayalnız düşürdüm yanımda yoktu. Aradım telefonuma bile cevap vermediler hiçbiri ne kendisi ne annesi. Suçum doktor kontrollerine kendimi gezdirme amaçlı gidiyomuşum.
Üstelik antalyaya giderken (çok kırılmış olmama rağmen belli etmedim) evden "seni seviyorum antalyayı öğreniym sen iyileşince de seni götürürüm" diye çıkan adam, bir saat sonra yoldan beni arayıp "sen kendini gezdirmek için doktora gidiyosun bundan sonra o çocuğu tek başına doğurursun kontrollere de tek başına gidersin" dedi. Peki noldu da değişti bir saatte. Suçum kontrole gittiğimde "iyi oldu çıkmamız biraz gezmiş hava almış oldum" demem ve bunu kv nin duyması. Ben kendimi gezdirmek için hamileliğimi kullanıyomuşum.
Sonrasında da bebeğimi kaybettim daha fazla o evde durmadım eşyalarımı toplayıp gittim. Buna rağmen tatilini yarıda bölüp gelmedi ve dava için onun tatilden gelmesini bekledik :)
Peki ben naptım da sevmediler beni. Düşünüyorum neydi suçum.
Maaş kartımı vermemek için iyilikle çok direttim olmadı KAVGA ETTİM ama olmadı verdim kartı.
Altınlarımı güzellikle istedim vermediler KAVGA ETTİM yine vermediler
Annesine herşeyimizi anlatmaması için kendine yalvardım güzellikle söyledim olmadı KAVGA ETTİM yine olmadı yine anlattı
Sonuçta ben hep KAVGA EDEN taraf oldum ve sevilmedim. Saygısız oldum hadsiz oldum.
Biz böyle evlenmemiştik. Ben para hesabı bilmezdim. Sen ben olayı hiç aklıma gelmezdi. Nöbetlerini tutardım karşılık beklemezdim.( Ama o benim nöbetimi tuttuğunda nöbeti başıma başıma kalkmıştı.)
Aklıma yaşadığımız güzel şeyler de geliyor ve çok üzülüyorum. Yağmurda denize girmemiz, aynı şarkıda aynı şeyleri hissetmemiz, sabaha kadar hiçbişey yapmadan sarılıp mehtabı izlememiz dans etmemiz sigaranın ilk tadına onun elinden bakmıştım( çokta yarlı bişey değil evet) ilk şarabımı onunla içmiştim offfff ben niye özledim ki şimdi onu aslında bana kızıcaksınız ama saftı benim kocam beni severdi. Annesi doldurmasaydı biz geçinirdik.
Şimdi biriyle görüşüyor. Kızı da tanıyorum. Güzel ve kariyeri olan birisi. Bana yaptıklarını o kızcağıza yapmazlar eminim. Peki benim suçum neydi. Niye benim günahıma girdiler. Onların tepetaklak ettikleri hayatımı, yarattıkları travmaları iyileştiremiyorum.
Böyle annesinin aklıyla yaşayan erkekler için söylenen bir laf var da.... şimdi yazıp ban yemek istemiyorum
Kurtuldum diye sevineceğine üzülüyorsun boşver gitsin....
Meraak ettim, arada bende kullanırdım belki çok kötü değilse kendi kendime :))
Annesinin bir yerlerinde yaşayan bit gibi derler
Rica ederim severek ve beğenerek kullanıyorum bu lafiAaa evet, şimdi anımsadım, çok teşekkürleer
Rica ederim severek ve beğenerek kullanıyorum bu lafi
insanlar degismez ne yazik ki san yaptiklarinin aynisini o kizcagiza da yapacaklar. lutfen sen o kadinlardan olma gecmisine bir perde cek ve yeniden basla. bak ardinda biraktigin iyi bir hayat degil. annesinden gobek bagi kesilmemis bir adamciktan soz ediyorsun. bosver hayatina bak... sev yeniden sevilNiye kıskandım ki şimdi. O mutlu ben mutsuzum. Sinir oluyorum kendime. O değilmiydi maaş kartıma el koyan. Herşeyi, evde ne olduysa herşeyimizi gidip annesine anlatan. Sonrada annesiyle bana fırça çekmeye gelen. Kendi hesabında biriktirdiği ortak parayla gidip annesinin üstüne arsa alan. Altınlarımı ( içinde rahmetli babamdan kalan kolyem de vardı) vermeyip saklayan. Herşeyi geçtim düşük tehdidim varken, sürekli yatmam gerekiyoken beni yalnız bırakıp annesi ve kardeşiyle antalyaya tatile giden. İşte bu son nokta oldu bardağı taşıran.
Ne çok istemiştim bebeğimi yapayalnız düşürdüm yanımda yoktu. Aradım telefonuma bile cevap vermediler hiçbiri ne kendisi ne annesi. Suçum doktor kontrollerine kendimi gezdirme amaçlı gidiyomuşum.
Üstelik antalyaya giderken (çok kırılmış olmama rağmen belli etmedim) evden "seni seviyorum antalyayı öğreniym sen iyileşince de seni götürürüm" diye çıkan adam, bir saat sonra yoldan beni arayıp "sen kendini gezdirmek için doktora gidiyosun bundan sonra o çocuğu tek başına doğurursun kontrollere de tek başına gidersin" dedi. Peki noldu da değişti bir saatte. Suçum kontrole gittiğimde "iyi oldu çıkmamız biraz gezmiş hava almış oldum" demem ve bunu kv nin duyması. Ben kendimi gezdirmek için hamileliğimi kullanıyomuşum.
Sonrasında da bebeğimi kaybettim daha fazla o evde durmadım eşyalarımı toplayıp gittim. Buna rağmen tatilini yarıda bölüp gelmedi ve dava için onun tatilden gelmesini bekledik :)
Peki ben naptım da sevmediler beni. Düşünüyorum neydi suçum.
Maaş kartımı vermemek için iyilikle çok direttim olmadı KAVGA ETTİM ama olmadı verdim kartı.
Altınlarımı güzellikle istedim vermediler KAVGA ETTİM yine vermediler
Annesine herşeyimizi anlatmaması için kendine yalvardım güzellikle söyledim olmadı KAVGA ETTİM yine olmadı yine anlattı
Sonuçta ben hep KAVGA EDEN taraf oldum ve sevilmedim. Saygısız oldum hadsiz oldum.
Biz böyle evlenmemiştik. Ben para hesabı bilmezdim. Sen ben olayı hiç aklıma gelmezdi. Nöbetlerini tutardım karşılık beklemezdim.( Ama o benim nöbetimi tuttuğunda nöbeti başıma başıma kalkmıştı.)
Aklıma yaşadığımız güzel şeyler de geliyor ve çok üzülüyorum. Yağmurda denize girmemiz, aynı şarkıda aynı şeyleri hissetmemiz, sabaha kadar hiçbişey yapmadan sarılıp mehtabı izlememiz dans etmemiz sigaranın ilk tadına onun elinden bakmıştım( çokta yarlı bişey değil evet) ilk şarabımı onunla içmiştim offfff ben niye özledim ki şimdi onu aslında bana kızıcaksınız ama saftı benim kocam beni severdi. Annesi doldurmasaydı biz geçinirdik.
Şimdi biriyle görüşüyor. Kızı da tanıyorum. Güzel ve kariyeri olan birisi. Bana yaptıklarını o kızcağıza yapmazlar eminim. Peki benim suçum neydi. Niye benim günahıma girdiler. Onların tepetaklak ettikleri hayatımı, yarattıkları travmaları iyileştiremiyorum.
HahahahaahaPeki anne değil de babasının sözünden çıkmıyorsa, benimki o yönde seyrediyor çünkü :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?