- 2 Ağustos 2013
- 1.277
- 2.459
- 133
Dün akşamüstü başıma geldi. İçimde kopacak bir şey kalmadı sanıyordum ama kalmış. Sanırım daha da var.
Eski erkek arkadaşım bana çok acı vererek, beni kırıp dökerek, bana kendimi iğrenç hissettirerek ayrıldı benden. Sonradan anladım ayrıldığını. Ayrıldığını söyleme zahmetine de girmedi. Öyle şeyler söyledi ki onun yerine. Toplum içinde garip davranışlarımdan başladı, bana zaten hiç ısınamamış olduğunu söylemesi ile bitirdi. Sevilmiyordum demek ki ve hiç umut yokmuş ki her şeyim batmış. İnadına yanlış anlamalar, olumsuzluklara odaklanmalar, hep hata bulmalar.. Belki söylese düzeltebileceğim durumları bile açmadı bana. En azından onunla ayrılsak bile o davranışlarıma çekidüzen verirdim ki hala bilmiyorum o davranışlarım neler.. Ben kaybetmekten korktukça daha çok göze battım. İfade etme yeteneğimi geçici olarak yitirdim. O saygı duyamıyordu bana demek ki. Çünkü iyiyken iyiydi ama kötüyken aman Allahım, çok ulaşılmaz ve acımasız oluyordu. Onu bulamıyordum bile, konuşmak imkansız oluyordu. Hemen kafasında yargılıyordu. En çok kafasına takılan durumları bile benle konuşup anlamak yerine, arkadaşları ile fikir alışverişi yaptığını söylüyordu, böylece haklı olduğunu anlıyormuş. Kendimi açıklamak zorunda kalıyordum dinlemeye lütfederse. Canı sıkılsın istemiyordu. Ama dediğim gibi iyiyken iyiydi. Pes etmedim, yapımda yok, ama pes etmek zorunda kaldım.
İşte bende böyle travma izleri bırakan bir ilişki hatırası var. İzleri kaybolmadı, hislerim bitmedi, her hatırladığımda haksızlık hissi ile gözlerim dolar. Hatalar yapmış olabilirim ama bu hataları, sonu ayrılık bile olsa, benimle çözmeyi hiç denemedi. Ve ilişkiyi kendi kafasında bitirdikten sonra arayışlara geçmişti, kanıtım yoktu ama hissediyordum sanırım.
Ve dün uzaktan yanında bir kızla gördüm ama seçemedim. Yeni sevgilisi olsa gerek. İçimden kopan şey ne bilmiyorum, ağlayamadım ama. Sanırım bir darbe yedim ama bu darbeyle hissizleştim. Bu kaçınılmazdı, illa ki olacaktı. Biliyorum da yine de hislerim yüzünden mi, kursağımda kalarak bitmesinden mi, kendimi başarısız görmemden mi bilemiyorum. Kızın mutluluğunu hayal ediyorum, geçmişteki mutlu anlardaki hissiyatımı özlüyorum.
Ben bu ilişkide başarısız oldum, o kızın nasıl özellikleri var da birlikteler acaba diye düşündüm.
Yarın bir gün evlendiğinde, baba olduğunda içimden daha neler kopacak diye düşündüm.
Ben onu görmemek için bir sürü önlem almışken neden böyle bir sahne ile karşılaşmak zorunda kaldığımı düşündüm, yoksa umudum vardı, kaderin şefkat tokadını mı yedim?
Hayır, ben seviyordum ve kötü niyetle hiçbir şey yapmadım. Sanırım beni kendine yakıştıramadı ve aslında içi almıyordu demek ki. Sadece bunu belli etmedi. İyi zamanlarda iyiydi, kaçıncı söyleyişim bilmiyorum. Kötüyü ise hatırlamak istemiyorum. O kadar kırıp döküp yine de seviliyorlar, el üstünde tutuluyorlar, mutlu oluyorlar. Demek ki yanlış olan bendim, bu ilişkinin acısını ben çektiğime göre.
Uzun oldu kusura bakmayın..
Eski erkek arkadaşım bana çok acı vererek, beni kırıp dökerek, bana kendimi iğrenç hissettirerek ayrıldı benden. Sonradan anladım ayrıldığını. Ayrıldığını söyleme zahmetine de girmedi. Öyle şeyler söyledi ki onun yerine. Toplum içinde garip davranışlarımdan başladı, bana zaten hiç ısınamamış olduğunu söylemesi ile bitirdi. Sevilmiyordum demek ki ve hiç umut yokmuş ki her şeyim batmış. İnadına yanlış anlamalar, olumsuzluklara odaklanmalar, hep hata bulmalar.. Belki söylese düzeltebileceğim durumları bile açmadı bana. En azından onunla ayrılsak bile o davranışlarıma çekidüzen verirdim ki hala bilmiyorum o davranışlarım neler.. Ben kaybetmekten korktukça daha çok göze battım. İfade etme yeteneğimi geçici olarak yitirdim. O saygı duyamıyordu bana demek ki. Çünkü iyiyken iyiydi ama kötüyken aman Allahım, çok ulaşılmaz ve acımasız oluyordu. Onu bulamıyordum bile, konuşmak imkansız oluyordu. Hemen kafasında yargılıyordu. En çok kafasına takılan durumları bile benle konuşup anlamak yerine, arkadaşları ile fikir alışverişi yaptığını söylüyordu, böylece haklı olduğunu anlıyormuş. Kendimi açıklamak zorunda kalıyordum dinlemeye lütfederse. Canı sıkılsın istemiyordu. Ama dediğim gibi iyiyken iyiydi. Pes etmedim, yapımda yok, ama pes etmek zorunda kaldım.
İşte bende böyle travma izleri bırakan bir ilişki hatırası var. İzleri kaybolmadı, hislerim bitmedi, her hatırladığımda haksızlık hissi ile gözlerim dolar. Hatalar yapmış olabilirim ama bu hataları, sonu ayrılık bile olsa, benimle çözmeyi hiç denemedi. Ve ilişkiyi kendi kafasında bitirdikten sonra arayışlara geçmişti, kanıtım yoktu ama hissediyordum sanırım.
Ve dün uzaktan yanında bir kızla gördüm ama seçemedim. Yeni sevgilisi olsa gerek. İçimden kopan şey ne bilmiyorum, ağlayamadım ama. Sanırım bir darbe yedim ama bu darbeyle hissizleştim. Bu kaçınılmazdı, illa ki olacaktı. Biliyorum da yine de hislerim yüzünden mi, kursağımda kalarak bitmesinden mi, kendimi başarısız görmemden mi bilemiyorum. Kızın mutluluğunu hayal ediyorum, geçmişteki mutlu anlardaki hissiyatımı özlüyorum.
Ben bu ilişkide başarısız oldum, o kızın nasıl özellikleri var da birlikteler acaba diye düşündüm.
Yarın bir gün evlendiğinde, baba olduğunda içimden daha neler kopacak diye düşündüm.
Ben onu görmemek için bir sürü önlem almışken neden böyle bir sahne ile karşılaşmak zorunda kaldığımı düşündüm, yoksa umudum vardı, kaderin şefkat tokadını mı yedim?
Hayır, ben seviyordum ve kötü niyetle hiçbir şey yapmadım. Sanırım beni kendine yakıştıramadı ve aslında içi almıyordu demek ki. Sadece bunu belli etmedi. İyi zamanlarda iyiydi, kaçıncı söyleyişim bilmiyorum. Kötüyü ise hatırlamak istemiyorum. O kadar kırıp döküp yine de seviliyorlar, el üstünde tutuluyorlar, mutlu oluyorlar. Demek ki yanlış olan bendim, bu ilişkinin acısını ben çektiğime göre.
Uzun oldu kusura bakmayın..