Eskiye duyulan öfke, vicdan azabı...

Loranne

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
30 Nisan 2017
280
225
103
Merhaba kızlar,
2 yıl önce biriyle tanıştık, 8 yaş fark vardı ama olur diyorduk. Neyse nişanlandık, ama ertesi gün yüzük attık. Olaylar karışık, hiç anlatmıyorum. Sonra tekrar barıştık. Tabii ailem onu, o ailemi istemiyor. Neyse 3 hafta sürdü ayrıldık. Sonra uzun bir süre görüşmedik ama bir süre sonra arkadaş ayağına görüştük, tabii işin rengi değişti. Ailemin haberi yoktu, gizliden gizliye. Sonra yine ayrıldık. Her defasında o sorun çıkarıp ayrıldı ve aşırı kırıcıydı. Bir süre sonra tekrar gizliden görüştük, basit bir şeyden tekrar ayrıldı benden. Zaten sürekli böyle olduğundan bir süre sonra döneceğini düşündüm. Çok acı çektim, ailem zaten nefret ediyordu ondan. Sonra biraz zaman geçti, özür diledi. Ben de bu kadar basit olmamalı diye cevap yazmadım. Neyse biraz zaman geçti, cevap yazdım. O da bir şeyler yazdı ama başka mesajlaşma olmadı. Sonra bana yönelik şarkılar, ifadeler falan paylaşmaya başladı. Direkt bana mesaj niteliğinde. (Mesela benim paylaştığım şarkının sözünü Whatsapp'ına yazması gibi) Ben de sandım ki benimle tekrar barışmak istiyor ve cesaret edemiyor. Ama sürekli bu tür mesajlar falan olunca jest yapıp ben gittim. Çok mutlu oldu, ağladı falan. Ama garip davranıyordu. Ne oldu diye üstelediğimde biriyle görüştüğünü ve yakında evleneceğini ama hala beni sevdiğini söyledi. Resmen benim duygularımla oynadı. Öncesinde yaşattıkları (ayrılıp barışmalar, kabalıklar, vs.) yetmiyormuş gibi bir de biri varken benim duygularımla oynamaya devam etti. Neyse, aylarca üzüldüm, ağladım ama hiç görüşmedim ve unuttum. Tabii ruhumda derin kırgınlıklar ve güvensizlikler oluştu. Sonra biriyle tanıştım, çok sevdim ve evlendik. Bu kez kendimi suçlu hissetmeye başladım. Eşimin ilk kız arkadaşı benim, ben de onun ilki olmak istiyordum. Mesela ilk elimi tuttuğunda, ne bileyim yüzük seçtiğimizde bunları başkasıyla önceden yaşamış olmak vicdanımı çok huzursuz etti, özellikle eşimin iyiliğini ve bana onun gibi acımasızca değil çok kibar ve güzel davrandığını gördükçe. Hatta bunun için çok ağladım. Böyle oldukça içimde eskiye dair o adama olan öfkem katlandı. Onun bana yaptıkları yetmiyormuş gibi, şu an hissettiğim güzellikleri de katletmiş gibi hissediyorum. O ise evli olduğu halde nadiren bana yönelik şeyler paylaşmaya devam ediyor. Ondan tiksiniyorum. Onu affedemiyorum, ve kızgınlığım geçmiyor. Bu öfke ve vicdan azabı nasıl geçer?
 
Ben takip etmiyorum, ortak arkadaşlar var, bazen konusu geçince duyuyorum. Mesele onun ne yaptığı değil, ona karşı kötü hislerimi bitiremiyorum. Bazen mesela rüyamda ona bağırıp çağırıp içimdeki öfkeyi boşattığımı görüyorum.
 
Takibi bırakıp hayatınıza odaklanarak. Hala neden takip ediyosunuz ki siz evli o evli. Ne amaçla yani?
Ben takip etmiyorum, ortak arkadaşlar var, bazen konusu geçince duyuyorum. Mesele onun ne yaptığı değil, ona karşı kötü hislerimi bitiremiyorum. Bazen mesela rüyamda ona bağırıp çağırıp içimdeki öfkeyi boşalttığımı görüyorum.
 
Merhaba kızlar,
2 yıl önce biriyle tanıştık, 8 yaş fark vardı ama olur diyorduk. Neyse nişanlandık, ama ertesi gün yüzük attık. Olaylar karışık, hiç anlatmıyorum. Sonra tekrar barıştık. Tabii ailem onu, o ailemi istemiyor. Neyse 3 hafta sürdü ayrıldık. Sonra uzun bir süre görüşmedik ama bir süre sonra arkadaş ayağına görüştük, tabii işin rengi değişti. Ailemin haberi yoktu, gizliden gizliye. Sonra yine ayrıldık. Her defasında o sorun çıkarıp ayrıldı ve aşırı kırıcıydı. Bir süre sonra tekrar gizliden görüştük, basit bir şeyden tekrar ayrıldı benden. Zaten sürekli böyle olduğundan bir süre sonra döneceğini düşündüm. Çok acı çektim, ailem zaten nefret ediyordu ondan. Sonra biraz zaman geçti, özür diledi. Ben de bu kadar basit olmamalı diye cevap yazmadım. Neyse biraz zaman geçti, cevap yazdım. O da bir şeyler yazdı ama başka mesajlaşma olmadı. Sonra bana yönelik şarkılar, ifadeler falan paylaşmaya başladı. Direkt bana mesaj niteliğinde. (Mesela benim paylaştığım şarkının sözünü Whatsapp'ına yazması gibi) Ben de sandım ki benimle tekrar barışmak istiyor ve cesaret edemiyor. Ama sürekli bu tür mesajlar falan olunca jest yapıp ben gittim. Çok mutlu oldu, ağladı falan. Ama garip davranıyordu. Ne oldu diye üstelediğimde biriyle görüştüğünü ve yakında evleneceğini ama hala beni sevdiğini söyledi. Resmen benim duygularımla oynadı. Öncesinde yaşattıkları (ayrılıp barışmalar, kabalıklar, vs.) yetmiyormuş gibi bir de biri varken benim duygularımla oynamaya devam etti. Neyse, aylarca üzüldüm, ağladım ama hiç görüşmedim ve unuttum. Tabii ruhumda derin kırgınlıklar ve güvensizlikler oluştu. Sonra biriyle tanıştım, çok sevdim ve evlendik. Bu kez kendimi suçlu hissetmeye başladım. Eşimin ilk kız arkadaşı benim, ben de onun ilki olmak istiyordum. Mesela ilk elimi tuttuğunda, ne bileyim yüzük seçtiğimizde bunları başkasıyla önceden yaşamış olmak vicdanımı çok huzursuz etti, özellikle eşimin iyiliğini ve bana onun gibi acımasızca değil çok kibar ve güzel davrandığını gördükçe. Hatta bunun için çok ağladım. Böyle oldukça içimde eskiye dair o adama olan öfkem katlandı. Onun bana yaptıkları yetmiyormuş gibi, şu an hissettiğim güzellikleri de katletmiş gibi hissediyorum. O ise evli olduğu halde nadiren bana yönelik şeyler paylaşmaya devam ediyor. Ondan tiksiniyorum. Onu affedemiyorum, ve kızgınlığım geçmiyor. Bu öfke ve vicdan azabı nasıl geçer?
Hala takip etmen dogru degil gecmisi kurcalama zararli cikarsin.ben daha once evlilik yasadim esimse hic evlenmemis hic vicdan azabi yasamiyorum
 
Takip ten kastim haber alma ortak arkadas varsa da gorusme huzurun bozulmasin affetmezsen unutamazsin gecmise bakarak ilerleyemezsin
 
Takip ten kastim haber alma ortak arkadas varsa da gorusme huzurun bozulmasin affetmezsen unutamazsin gecmise bakarak ilerleyemezsin
İçimde o kadar çok şey kalmış ki... Unutamamak değil ama sindirememek gibi. Bu nasıl geçecek? Özellikle de eşimin bana karşı davranışlarını, anlayışını, el üstünde tutuşunu gördükçe böyle hissediyorum. Yani işte üzülüyorum.
 
Biz kadınlar neden bu kadar kendimizi üzmek için bahane arıyoruz? Erkekler hiç 101. görüştüğü kızla evlendiği için pişman olmuyor. Eşin kimseyle görüşmediyse o da onun kaderi.

Diğer adama gelirsek içindeki nefret asla bitmez ama küllenir belki. Düşünmemeye çalış. Çaresi yok.
 
ona karşı kötü de olsa hislerinizin bitmemesi hem eşinize hem evliliğinize haksızlık.
 
Geçmiş bitmiş bak ne güzel mutluymuşsun. Önüne bak eşine kıymet ver hayatına kıymet ver en önemlisi kendine kıymet ver. Değmez ki bunlara hayat çok kısa.
 
Zamanla gececek ama olabildigince kendini uzak tut. Arkadaslarina sorma, soylediklerinde duymak istemiyorum de. Kendini dizginle. Esine haksizlik etme daha fazla.
 
Hala takip etmen dogru degil gecmisi kurcalama zararli cikarsin.ben daha once evlilik yasadim esimse hic evlenmemis hic vicdan azabi yasamiyorum
Hiç haber almamak da mantıklı. (Her ne kadar onun hakkında kötü bir haber almak mutlu edecek gibi gelse de :) ) Ortak arkadaşlarımızla çok az görüşüyoruz artık zaten, bir de evlendiğim için bahsetmiyorlar uzunca bir süredir.
 
Bu öfke ve vicdan azabı "Affetmekle" geçer. Daha ne kadar tutsak edeceksiniz kendinizi bu hikayeye? Yaşadıklarınızla barışık olmaya çalışın ve hem kendinizi hem de o kişiyi affederek özgürleşin. Birini affetmek demek onun yaptıklarını makul görmek demek değildir, kabullenmek ve sırtınızdaki yüklerden kurtulmaktır. Tüm bunları siz yaşadınız başka biri değil, yaşadıklarınızı iyisiyle kötüsüyle sahiplenin ve kabullenin. Asıl bu şekilde hala geçmişe takılarak hem kendinize hem eşinize haksızlık ediyorsunuz.
 
İçimde o kadar çok şey kalmış ki... Unutamamak değil ama sindirememek gibi. Bu nasıl geçecek? Özellikle de eşimin bana karşı davranışlarını, anlayışını, el üstünde tutuşunu gördükçe böyle hissediyorum. Yani işte üzülüyorum.
Affetmeden gecmeyecek...ve bir sure sonra huzursuzluk basgosterecek evinde... ne yasadiysan yasadin esin pirlanta gibiymis uzuldugun gunlerin hediyesi olmus unutmak icin kendini zorlama sadece affet bitsin
 
Biz kadınlar neden bu kadar kendimizi üzmek için bahane arıyoruz? Erkekler hiç 101. görüştüğü kızla evlendiği için pişman olmuyor. Eşin kimseyle görüşmediyse o da onun kaderi.

Diğer adama gelirsek içindeki nefret asla bitmez ama küllenir belki. Düşünmemeye çalış. Çaresi yok.
Beni çok iyi anlıyorsunuz, ama kader diye de bakmam lazım. Bazen diyorum belki de öyle bir şey yaşamasam eşimin kıymetini bu kadar bilmeyecektim.
 
Ben de böyle düşünüyorum, kötü de olsa bitmeli. Ama nasıl bilmiyorum.
kendi başınıza halledemiyorsanız psikolojik yardım alın. takıntı gibi birşey mi oluştu sizde. ne olursa olsun bu durum sadece size ve evliliğinize zarar verir. o adama birşey olmaz.
 
Bu öfke ve vicdan azabı "Affetmekle" geçer. Daha ne kadar tutsak edeceksiniz kendinizi bu hikayeye? Yaşadıklarınızla barışık olmaya çalışın ve hem kendinizi hem de o kişiyi affederek özgürleşin. Birini affetmek demek onun yaptıklarını makul görmek demek değildir, kabullenmek ve sırtınızdaki yüklerden kurtulmaktır. Tüm bunları siz yaşadınız başka biri değil, yaşadıklarınızı iyisiyle kötüsüyle sahiplenin ve kabullenin. Asıl bu şekilde hala geçmişe takılarak hem kendinize hem eşinize haksızlık ediyorsunuz.
Affetme en doğru olanı, bunu nasıl yapacağımı bilemiyorum.
 
kendi başınıza halledemiyorsanız psikolojik yardım alın. takıntı gibi birşey mi oluştu sizde. ne olursa olsun bu durum sadece size ve evliliğinize zarar verir. o adama birşey olmaz.
Çok haklısınız, yardım almıştım kötü zamanlarımda, sonra eşimle tanışınca gerek kalmadığını düşündüm. Ama bu defa da vicdan azabı oldu.
 
Beni çok iyi anlıyorsunuz, ama kader diye de bakmam lazım. Bazen diyorum belki de öyle bir şey yaşamasam eşimin kıymetini bu kadar bilmeyecektim.
aynen öyle
bizi üzenler olmasa belki şimdi üzmeyenleri biz üzüyor olacaktık...
 
Back
X