- 30 Nisan 2017
- 280
- 225
- 103
Çok teşekkür ederim. Bunu yapacağım.Zamanla gececek ama olabildigince kendini uzak tut. Arkadaslarina sorma, soylediklerinde duymak istemiyorum de. Kendini dizginle. Esine haksizlik etme daha fazla.
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Çok teşekkür ederim. Bunu yapacağım.Zamanla gececek ama olabildigince kendini uzak tut. Arkadaslarina sorma, soylediklerinde duymak istemiyorum de. Kendini dizginle. Esine haksizlik etme daha fazla.
Notr olman gerek iyide olsa kotu de olsa sana bu yakisir empati yap esinin yerine koy kendini o zaman daha kolay olur...mutlusun bak bu yeterHiç haber almamak da mantıklı. (Her ne kadar onun hakkında kötü bir haber almak mutlu edecek gibi gelse de :) ) Ortak arkadaşlarımızla çok az görüşüyoruz artık zaten, bir de evlendiğim için bahsetmiyorlar uzunca bir süredir.
Çok haklısınız, yardım almıştım kötü zamanlarımda, sonra eşimle tanışınca gerek kalmadığını düşündüm. Ama bu defa da vicdan azabı oldu.
Benim de nefret ettiğim biri vardı ve öldü. Öldüğü için artık bir başkasına zarar veremez diye mi sevinsem yoksa ya cehennem yoksa ve cezasını çekmezse diye çılgınca düşünceler içindeydim. Ama benim bu düşüncelerim beni yıpratmaktan başka bir işe yaramıyordu. Sürekli kendimi telkin ettim. Sakinleş, sadece kendine zarar veriyorsun, dedim kendime. Sanki eskiye göre ruhum azad edilmiş gibi.Beni çok iyi anlıyorsunuz, ama kader diye de bakmam lazım. Bazen diyorum belki de öyle bir şey yaşamasam eşimin kıymetini bu kadar bilmeyecektim.
Affetme en doğru olanı, bunu nasıl yapacağımı bilemiyorum.
Çok teşekkür ederim. Kesinlikle bize zarar veriyor sadece.Benim de nefret ettiğim biri vardı ve öldü. Öldüğü için artık bir başkasına zarar veremez diye mi sevinsem yoksa ya cehennem yoksa ve cezasını çekmezse diye çılgınca düşünceler içindeydim. Ama benim bu düşüncelerim beni yıpratmaktan başka bir işe yaramıyordu. Sürekli kendimi telkin ettim. Sakinleş, sadece kendine zarar veriyorsun, dedim kendime. Sanki eskiye göre ruhum azad edilmiş gibi.
Çok teşekkür ederim. Hay'ı hiç duymamıştım, okuyayım. Çok sağ olun.Affetmekle ilgili çeşitli çalışmaları içeren kişisel gelişim kitapları var. Bu tabiki hemen olmaz, zamanla sabırla olur. Sadece affetmeye niyetlenin gerisi gelecektir. Affetmek ne demek, neden bu kadar önemli gibi konular üzerine okumalar yapın öncelikle. Louise Hay'ın kitaplarından faydalanabilirsiniz. Çeşitli nefes ve meditatif çalışmaları içeren kitaplardan da faydalanabilirsiniz. Bu tıkanıklığı ortadan kaldırdıkça ve öfkeniz azaldıkça çok daha iyi hissedeceksiniz.
Evet kendime de çok kızıyorum, her defasında benim aptallığım yüzünden sürdürdüm diye. Ve en son kendim gittim diye. (Ama bunu hiç düşünmemiştim, yani ona duyduğumu düşünmüştüm kendime kızıyordum ama şu anki durumun kaynağının kendime duyduğum kızgınlık olabileceğini düşünmemiştim.)Önce o muameleye maruz kalmayı kabul ettiginiz için kendinize olan öfkenizden dolayı kendinizi affetmeyi denediniz mi? Sonuçta o kötü biriydi ama siz istemeseydiniz izin vermeseydiniz yanınıza bile yaklaşamazdı. Sanırım o içteki öfke kin o kişiye degil ki onu unutup başkasını sevebilmişsiniz.
Ben takip etmiyorum, ortak arkadaşlar var, bazen konusu geçince duyuyorum. Mesele onun ne yaptığı değil, ona karşı kötü hislerimi bitiremiyorum. Bazen mesela rüyamda ona bağırıp çağırıp içimdeki öfkeyi boşalttığımı görüyorum.
Evlendikten sonra bahsetmemeye başladılar artık.Ortak arkadaşlarınız size özel cümleleri nasıl bilebiliyor?
Onlara bahsetmeyin demeniz gerekmiyor mu?
Bazı şeylerin önüne geçilmiyor, yaşanmış bitmiş, yaşanması gerekiyordu belki onun da sana öğrettiği şeyler oldu , iyi insan kötü insan nasıl oluyor onu gördün en azından.Merhaba kızlar,
2 yıl önce biriyle tanıştık, 8 yaş fark vardı ama olur diyorduk. Neyse nişanlandık, ama ertesi gün yüzük attık. Olaylar karışık, hiç anlatmıyorum. Sonra tekrar barıştık. Tabii ailem onu, o ailemi istemiyor. Neyse 3 hafta sürdü ayrıldık. Sonra uzun bir süre görüşmedik ama bir süre sonra arkadaş ayağına görüştük, tabii işin rengi değişti. Ailemin haberi yoktu, gizliden gizliye. Sonra yine ayrıldık. Her defasında o sorun çıkarıp ayrıldı ve aşırı kırıcıydı. Bir süre sonra tekrar gizliden görüştük, basit bir şeyden tekrar ayrıldı benden. Zaten sürekli böyle olduğundan bir süre sonra döneceğini düşündüm. Çok acı çektim, ailem zaten nefret ediyordu ondan. Sonra biraz zaman geçti, özür diledi. Ben de bu kadar basit olmamalı diye cevap yazmadım. Neyse biraz zaman geçti, cevap yazdım. O da bir şeyler yazdı ama başka mesajlaşma olmadı. Sonra bana yönelik şarkılar, ifadeler falan paylaşmaya başladı. Direkt bana mesaj niteliğinde. (Mesela benim paylaştığım şarkının sözünü Whatsapp'ına yazması gibi) Ben de sandım ki benimle tekrar barışmak istiyor ve cesaret edemiyor. Ama sürekli bu tür mesajlar falan olunca jest yapıp ben gittim. Çok mutlu oldu, ağladı falan. Ama garip davranıyordu. Ne oldu diye üstelediğimde biriyle görüştüğünü ve yakında evleneceğini ama hala beni sevdiğini söyledi. Resmen benim duygularımla oynadı. Öncesinde yaşattıkları (ayrılıp barışmalar, kabalıklar, vs.) yetmiyormuş gibi bir de biri varken benim duygularımla oynamaya devam etti. Neyse, aylarca üzüldüm, ağladım ama hiç görüşmedim ve unuttum. Tabii ruhumda derin kırgınlıklar ve güvensizlikler oluştu. Sonra biriyle tanıştım, çok sevdim ve evlendik. Bu kez kendimi suçlu hissetmeye başladım. Eşimin ilk kız arkadaşı benim, ben de onun ilki olmak istiyordum. Mesela ilk elimi tuttuğunda, ne bileyim yüzük seçtiğimizde bunları başkasıyla önceden yaşamış olmak vicdanımı çok huzursuz etti, özellikle eşimin iyiliğini ve bana onun gibi acımasızca değil çok kibar ve güzel davrandığını gördükçe. Hatta bunun için çok ağladım. Böyle oldukça içimde eskiye dair o adama olan öfkem katlandı. Onun bana yaptıkları yetmiyormuş gibi, şu an hissettiğim güzellikleri de katletmiş gibi hissediyorum. O ise evli olduğu halde nadiren bana yönelik şeyler paylaşmaya devam ediyor. Ondan tiksiniyorum. Onu affedemiyorum, ve kızgınlığım geçmiyor. Bu öfke ve vicdan azabı nasıl geçer?