Şaşırttım sizi di mi? :)
Eşim şanssız bi çocuk. Ailesinin boşvermişliği, ilgisizliği yüzünden neredeyse yitip gidecek duruma gelen biriydi biz tanıştığımızda. O bana hep "ben bu dünyaya senin için gelmişim, seninle tanışınca hayatımın bir anlamı olduğunu anladım" der. Ben 15, o 20 yaşındaydı tanıştığımızda. Neden bu kadar sıkıntı çekmeyi göze aldın derseniz? Ondaki ışığı gördüm. Çevresindeki o kadar kötü insanın içinde, o kadar yanlışın içinde yumuşacık, sevgiye muhtaç kalbini gördüm. Meğer daha fazla yara almamak için, kendini korumak için bu kadar sertleşmiş hayata karşı. Kimse ona yol göstermemiş. Ben de ona bi deniz feneri olmaya çalıştım. Beni sevmek ona iyi geldi, son bir umut gibi sarılmıştı bana. Ben de onu sevdikçe güzelleşti. Çabaladı, ailemi ikna etmek için, benimle olabilmek için çabaladı. Benim için doğru kişi olmak için çabaladı. ben de ona ailesinin bile vermediği desteği verdim. Eskide olan her şeye bi çizik attık sonra.
Ben o zamanlar daha üniversitedeyken başka bir üyeliğim vardı, burada yazmıştım bunları, herkes bana ayrıl dedi. Ben inandığım yolda yürüdüm, hayatta çok sorunumuz olsa da eşimle gerçekten mutlu olduğumu biliyorum. Birbirimize kızsak da küssek de hep daha sıkı sarıldık. Bu 9 yılda ben henüz yanılmadığımı düşünüyorum. Bundan sonra ne olur bilemem, ama eşim benim başıma gelen en güzel şey..
Herkesin böyle olacak diye bir şey yok, burada yazıldığı kadarını okuyarak yorum yapıyoruz, konu sahibi en iyi kendisi tanır sevgilisini 20 yaşında sonuçta. Ama kaçmayı düşünüyolarsa bence yanlış yaparlar. Eşim benim ailemin rızası olmadan evlenmemi asla teklif bile etmedi. Etseydi de ben kabul etmezdim.