- 28 Mayıs 2019
- 8.403
- 17.153
- 198
- Konu Sahibi meredithgrey
-
- #61
Gulunuyor aglancak halimize. Boyle yetisiyor onlarda oyle yetistirecek kısır döngü. Aslinda yasa gelecek ses kaydi yapacaksin. O kisiler 1 hafta ya da ne kadarsa ahirda yasayacak belki ogrenirler.Bizim iki üstteki manyak da kuruyemişçi, eve gelmesi 12’yi geçiyordu. Çocukları da onu bekliyormuş o saatten sonra oyun, zıplama, koşma. Adama rica ettiğimizde bize kusura bakmayın ben çocuğuma 12’den sonra koşma diyemem dedi. Şaka gibi
Dilerim daha iyi bir muhitte seveceğiniz ve huzurla oturacağınız bir eviniz olur, İstanbul maalesef gerçekten artık oturulacak gibi değil, ilçeleri genelleyemem ama ne yazık ki çoğu semti çok bozuldu, taciz, tecavüz, gasp vakaları da arttı, toplu yaşam kurallarına uymayan insanlar da arttı.İnşallah alırsınız gönlünüzdeki evi. Ben nankörlük de yapmak istemiyorum yeni ve güzel bir evim var ama korona zamanı anladım ki çevre de önemliymiş. Yeni ev alamayız zaten ama belki kiralar biz de kiraya çıkarız ileride. Ne diyim İstanbul eski İstanbul değil.
Teşekkür ederim. Günde iki kez apartmandan biri kavuruyor ama nasıl keskin bir koku anlatamam. Ben de evimde kavuruyorum bırakın sokağa taşmasını ev bile kokmuyor.
Bizde de birisi her akşam abartısız her akşam kızartma yapıyor.Bu yemek işi biraz hüner istiyor, annem neredeyse kokusuz kızartma ve kavurma yapabiliyor, ama komşumuz çok fena kokutuyor. Aspiratörden desem ben de denedim yemek benimki de koktu, sanırım kokusuz yapmayı bilmekle ilgili.
Ben o isi cozdum.Bir arkadasin annesinin evinde de Allahim oyle sogan kokardi ki hamileyken bile bukadar tiksinmedim sogandan.Teşekkür ederim. Günde iki kez apartmandan biri kavuruyor ama nasıl keskin bir koku anlatamam. Ben de evimde kavuruyorum bırakın sokağa taşmasını ev bile kokmuyor.
Çocuğunuz yok sanırım 2 tane olursa cevreyi bu kadae gozlemlemez ve sizde gece 12 de safiye gibi temizlik yapar hatta ertesi aksamin yemegini pişirirsiniz. Mahallede degistireceginiz bir sey yok gibi tek care dağ basina taşınmak.Merhaba herkese,
Sıkıntım hemen şu an çözülebilecek bir şey değil, sadece içimi dökmek istiyorum, okuyanlara şimdiden teşekkür ederim. Dört sene önce Beylikdüzü tarafından Maltepe’ye taşındık,evimiz sahile yakın eşimin annesi aldı bu evi bize ve evimi gerçekten çok seviyorum yuvam benim. Ama dört senede Maltepe o kadar değişti ki anlatamam. Pandemiden önce fark etmiyorduk belki de ama şu an bazen dayanılmaz oluyor. Evimin tam karşısında belediyenin ısrarla yerini değiştirmediği iki tane çöp konteyneri var ve günde geçmiyorsa 10 tane kağıt toplayıcı geçip bu çöpleri alaşağı ediyor. Kadın pedinden, maskeye, bebek bezine, ayakkabıya kadar herşey ortaya saçılıyor! Manzaramız her sabah bu. Gürültü merkezde olması nedeniyle çok fazla, seyyar satıcı geçiyor sürekli bir gürültü kirliliği ve pencelereden taşan soğan kokusu. Soğana bayılırım ekmek arasına bile koyar yerim ama 7/24 de kavurmazsın! Belediyeyle temizlik konusunda Cimer’e kadar taşıdık sorunu ama onlara göre sorun yok. Delimiz de var ilaveten gece 2’lerde darbukasıyla geziyor ve kimse evet kimse ne bu deliden ne çöplerden ne başka şeyden şikayet etmiyor! Zombi mahallesinde gibiyiz. Gece yarısı bir taciz ve tecavüz girişimi yaşadık yaz başında, neyseki orada tepki verdiler sapığı linç ederek. Bağcılar’a döndü güzelim ilçe tanıyamıyorum. Ve çok mutsuzum, evden elbette şu şartlarda çıkamayız dediğim gibi yazmak istedim sadece. Ha bu arada apartman da full çocuklu gecemiz gündüzümüz de yok ama çocuklardan değil ana babalarından! Bir tane Masumlar Apt. Safiye var gece 00:00’da temizliiğe başlıyor manyak! Yanisi tek dileğim huzur. İstanbul’da ancak müstakil evde olur biliyorum ama umut fakirin ekmeği işte. Belki ileride burayı kiraya verme / daha sakin en azından kuralları olan bir siteye çıkma imkanımız olur. Ya da elimiz olur da rahatlarsa aynı şeyi satarak yaparız. Bana bol sabır ve dua lütfen. Okuduğunuz için teşekkürler.
Ahhh bende ilk zamanlar ay bu su sesi çocuk sesleri ne kadar güzel derdim şimdi kusucak gibi oluyorumAman amannn beterin beteri sizinki. İşte bizim ev de aynen sizin gibi bir sokak sonra sahil, pazar, market dibimde ama gitgide bozdu muhitimiz. Çocuklar zaten bağırmıyor anırıyor, oyun oynayan çocuk sesi kulağa tatlı gelir ama anırınca gelmiyor malesef. Özellikle erkek çocukları çok fena. Arka çaprazda sucu var bizim de onlar gece yarısı boş damacanaları indiriyor araçtan dan dun atarak. Allahım deliricem!
Bizim kağıtçıların hepsi yabancı afgan sanırım hiç dağıtmazlar kağıt varsa alırlar yoksa poşet yırtma falan olmuyorO bahsettiğiniz çöp olayı aynı şekilde benimde yaşadığım yerde var.Evin karşısında tam.Bi tane karı koca var gece gündüz kağıt topluyorlar (öyle öyle 2 tane ev almışlar) plastikleri filan ben ayrı poşete topluyorum onlar için komşuların çoğuda öyle yapıyor fakat ısrarla çöp poşetlerini yırtıyorlar.Apartmanın altında 4 tane dükkan var gece gündüz açıklar müşteri yoksa bile dükkan sahipleri kapının önündeler sürekli,bir gün yine böyle çöp attım herkeste oturuyordu kapının önünde.Balkondan gördüm bende bu karı koca geldi tamda benim attığım poşeti yırttılar,içinde pedler vardı ve yolun ortasına saçıldı resmen,herkesler gördü,2 gün başımı çıkartamadım evden utançtan...Karşı mahalle roman mahallesi,her Allahın günü Teksas gibi,geçen sokağın köşesinde adamın birini vurdular,sürekli bir olay...Sonradan büyükşehir olmuş küçük bir ilde yaşıyorum,ilçeleri tatil cenneti ama merkezinin Bağcılar’dan bir farkı yok (semt aşağılamak için söylemiyorum kesinlikle sadece tabaka o tarz bir tabaka)...Zamanla görmezden gelmeyi öğrendim.
Yani bu karı koca sadece kağıt plastik falan toplamıyor sanırsam..çöpten hani işe yarar bir şeyler çıkartma derdiyle yırtıp dağıtıyorlar..burada pazar günleri bir pazar kuruluyor eskici,çöpe atılan sağlam/defolu tabak çanak neler neler satılıyor,çöpe attığım melamin tabakları görmüştüm gezerken,aynısıydı çünkü birinin köşesinde pembe defo vardıBizim kağıtçıların hepsi yabancı afgan sanırım hiç dağıtmazlar kağıt varsa alırlar yoksa poşet yırtma falan olmuyor
istanbulun sorunu değil sadece Ankara da aynı durum da İzmir de Antalya da maalesef.ülkemizin bir çok şehrinde var her tür insan ve beraber yaşamak zorundayız iyi semtte oturarak az görüyoruz ama devlet dairelerinde okul da sokakta merkezi yerlerde mesela kızılay gibi karşılaşmak zorundayız garipliklerine .ben alışamadım sevemedim ama tepki de vermiyorum çözümü yok çünküKeşke üç kuşak, yani dededen beri doğma büyüme İstanbullu olmayan herkes köyüne dönse. Bunu sağlayacak ekonomik durum olabilse.
İşte İstanbul o zaman, apartmanı soğan kokutmayan, kapının önünde ayakkabı bırakmayan, çocukları ciyak ciyak bağırmayan saygılı insanların yaşadığı elit ve güzel bir şehir olurdu..
Çocuğunuz yok sanırım 2 tane olursa cevreyi bu kadae gozlemlemez ve sizde gece 12 de safiye gibi temizlik yapar hatta ertesi aksamin yemegini pişirirsiniz. Mahallede degistireceginiz bir sey yok gibi tek care dağ basina taşınmak.
Velhasıl M meredithgrey yalnız değilsiniz, memleketin dört bir köşesinde komşusunu çıldırtmak üzere programlanmış marslılar mevcut, kimi yere bolca, kimi yere nispeten az sayıda gönderilmişler, herkes payına düşen nispette çılgın komşuyla yaşamaya çalışıyor işte :)))
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?