evimi sevemedim

Şikayet edin, her apartmanın bir yükümlülük sözleşmesi var, muhtemelen yöneticidedir, önce şikayet edin, sonra da dava.

Güzel söylediniz ama öyle bir apartman ki hiç bir şey resmiyete dökülmesin diye ne yönetici seçilir (resmi olarak) ne makbuz kesilir gider için. Bahsettiğiniz sözleşme kimdedir acaba diye ben de merak ettim şu an.

İlk taşındığımızda ben de fellik fellik yönetici aradım, baktık ki düzen başka. Eh hal böyle olunca tek çare dava açmaya kalıyor. İşte o da çok yakın.

Annemin geçen yaz aramadığı şikayet etmediği yer kalmadı. Bu arada çektiğimiz sıkıntılar da cabası.

Ancak en büyük sorun şu ki apartmanın ahalisi uzun süredir burada yaşıyor ve bu bahsettiklerim onlar için sorun değil kesinlikle. Kimseyle oturulup usturupluca konuşulmaz. Dahası işin farklı boyutlara varacağından korkuyoruz. Ben şu an uzaktayım, bir kaç senedir. Yılın ancak yarısını evde geçiriyorumdur. Annem ve kardeşim ise yalnız.
 
Bu arada ben konu devam ediyor diyerekten araya kaynamıştım ama şimdi gördüm ki konu çoktan ölmüş.:19:
 
Son düzenleme:
Güzel söylediniz ama öyle bir apartman ki hiç bir şey resmiyete dökülmesin diye ne yönetici seçilir (resmi olarak) ne makbuz kesilir gider için. Bahsettiğiniz sözleşme kimdedir acaba diye ben de merak ettim şu an.

İlk taşındığımızda ben de fellik fellik yönetici aradım, baktık ki düzen başka. Eh hal böyle olunca tek çare dava açmaya kalıyor. İşte o da çok yakın.

Annemin geçen yaz aramadığı şikayet etmediği yer kalmadı. Bu arada çektiğimiz sıkıntılar da cabası.

Ancak en büyük sorun şu ki apartmanın ahalisi uzun süredir burada yaşıyor ve bu bahsettiklerim onlar için sorun değil kesinlikle. Kimseyle oturulup usturupluca konuşulmaz. Dahası işin farklı boyutlara varacağından korkuyoruz. Ben şu an uzaktayım, bir kaç senedir. Yılın ancak yarısını evde geçiriyorumdur. Annem ve kardeşim ise yalnız.

Çok üzüldüm gerçekten. Komşusunun penceresine tavuk kemiği atan insanlarla konuşulmaz ki zaten. Belediyeye falan gitsin, zabıta amirliği ile görüşsünşer.
 
Çok üzüldüm gerçekten. Komşusunun penceresine tavuk kemiği atan insanlarla konuşulmaz ki zaten. Belediyeye falan gitsin, zabıta amirliği ile görüşsünşer.

Dediğim gibi şu an kalıp uğraşacaksak şayet kalan tek şey dava açmak, belediye, zabıta amirliği ve polis, bunların hepsi denendi, geçici bir çözüm olarak kaldılar.

Bu evi elde etmemizin zorluğu ne borç harç zorluğuna benzer, ne kira derdine. Açık bir şekilde yazmak istemiyorum ama biz bu evi hayatımızın dönüm noktası diyebileceğimiz bir dönemde yardımlarla bulduk, Allah' a binlerce şükür. İçindeki her şeyde emeğimiz var, aldığımızda ev bir harabeydi ki gücümüz ancak buna yetmişti. Yani demek o ki bu ev bizim için çok önemli, anlamlı, ama kesinlikle ailemin huzurundan ve can güvenliğinden daha önemli değil burada kalmamız. İnşallah ilerde imkanlarımız elverdiğinde, başka bir eve çıkacağız.

Neyse konu baya baltalandı diyeceğim ama ortada konu kalmamış zaten, size de derdimi paylaştığınız için teşekkürler. Böyle komşuluk mevzusu falan görünce anlatmadan geçemiyorum. Çünkü biz de bahsettiğim bu eve çıkmadan önce komşularımızla sorun yaşardık ama böylesini ne görmüş ne de duymuştuk. O yüzden paylaşmak istedim.
 
Eşimin ailesinin verdiği evde yaşadım bende 6 yıl, evi ilk bakmaya gittiğimizde harabe gibiydi, yaptırdık içini, k.pederim burası oğlumun istediğini gibi yaptırırsınız dedi, isterseniz bizim daireyi geçin dedi orasının yapısı daha iyiydi, ama ben onları evlerinden etmek istemedim, zaten hazır ev vermişsiniz beğenmeyip siz alt kata geçin ben sizin dairenizi taşınayım demek olmaz dedim. Allah razı olsun sayende kira ödemeyeceğiz dedim. Nasıl olsa azar azar tamamlarız diye düşündük, ilk sene ev hiç güneş almadığı için çok hasta oldum. Salonumun önünde kocaman bir incir ağacı vardı. Zaten karanlık olan oda iyice karanlık oluyordu gündüz bile ışık açıyorduk çocuk olmadığı için orayı hiç kullanmadım. Rutubet de vardı odalarda. K.pederim o evi yaptırırken ilk kendi evi varmış çevrede başka ev yokmuş sıkıntı ve idarelerle ailecek eşim de dahil her sene bir kat atarak tamamlamışlar. Evet benim de içime sinmemişti, içini falan hep kendimiz yaptırdık, camlarını pimapen doğalgaz döşenmesi dolaplar vs. Kullanışsızdı dış kapısı dahil küçücük dar holü dar koridorları vardı. Üstüne üstlük aile sorunları da yaşayınca o ev bana daha karanlık daha dar geldi, ve ben o kadar sorunun üzerine o evde yaşayamazdım, sonra orayı kiraya verip başka bir eve kiraya çıktık isteseler evin kirasını vermeyebilirlerdi ama çok emeğimiz geçti, ayrıca eşim küçücük yaşlarda çalışıp ailesine destek olmuş, eşim üniversiteyi bile dışarıdan bitirmiş ve ailesi o evi ona vermiş, ama onlar daima orada yaşamamızı istiyorlardı, yani başka ev alıp gitme imkanımız da olamazdı. Sorunlar olmasaydı taşınamazdık biz oradan. Ve ben o evde emeğim olmasına rağmen asla hak iddia etmem o evde, 11 senelik evliliğimize rağmen bahsederken eşimin evi diye bahsederim evimiz diye değil. Allah razı olsun da derim her zaman.

Konuyu açan arkadaş sende bir kaç sene otur o evde paranızı biriktirin daha iyisini siz alın. Siz altlı-üstlü oturmuyorsunuz satmanıza bir şey demezler herhalde. Yeni evde hak iddia etmeye kalkmayın. Mobilya da öyle düşünmüş almış diye düşünün kendiniz ileride yenilemeye çalışırsınız. Zaten beyaz eşya işlevini yapıyorsa güzelliğine falan bakılacak dekoratif eşya değil ki. Bende mobilyalarımı k.pederimin arkadaşının mağazasından aldım. İstediğim modeller değildi başka mağazaya bakmamı istemediler, ama k.pederim taksitlerini eşimle öderken zorlanmayalım diye buradan alın dedi. Ve o eşyalar bizi 10 yıl idare etti.

Benim ailemde de kardeşime ev almak istiyorlar, köyden arsa satıp, kardeşimin nişanlısı 2+1 den aşağı istemem diyor. Annem ben yıllarca kirada oturdum kendim aldım evimi 1+1 alalım sonra siz çalışın daha büyüğünü alırsınız diyor ama kabul etmiyorlar, üstüne üstlük "benim desteğimle alınan evi satamazsınız", "dibimde yaşamak zorundasınız" diye şartlar da koşmuyor. 1 kere oluyor diye her şeyin en iyisi en güzeli olmak zorunda. Herkes 1 kere evleniyor, herkes en iyisi en güzeli olsun ister ama imkanlar neyse ona göre yapılıyor. İnsan oğlu nankördür olmayınca tek göz odaya bile tav olur ama hazır da varsa neden 2 odası olmadı diye dertlenir.

Hayat tecrübem bana şunu öğretti ki; mal mülk için çocuğumun eğitimini 2. plana atmamayı. Onun eğitimi için tam destek verip iyi bir iş sahibi olmasına vesile olup kendi istediklerine kendi gücüyle ulaşsın.
tşk ederim uzun uzun kendinizdende örnekler vererek açıklamışsınz rutubet ve incir ağacı problemi bendede var:)ama dediğin gibi bi kaç sene idare etmek daha yerinde olacak en azından paramız birikir altında var bişeyler yaparız işallah
 
Komşular bazen insanı evinden soğutmaya hatta nefret ettirmeye yetiyor.

Ben de karanlık bir evde hiç de saygılı olmayan komşularla yaşıyorum, halılarıyla pencerelerimi kapatıp karanlık evimi daha da karanlığa boğan, pencerelerimin önünü izmaritten tutun iç çamaşırına, hatta ve hatta yenmiş tavuk kemiklerine kadar bilumum çer çöple dolduran, geceleri biz uyumaya çalışırken sohbetlerini kahkahalarını hatta dinledikleri yüksek sesli müziği bize de dinletmeye zorlayan, tuvaleti delip üzerimize boşaltan (evet bizzat yaşandı) sonra umarsızca "bana ne" diyen, kapımızı çalıp sürekli kavga çıkarmaya çalışan insanlarla...

Boşuna "ev alma komşu al" demiyorlar, komşu yüzünden taşınanları çok duydum, sanırım yakında ben de bu kervana katılacağım, inşallah.

Ha bunun şükürsüzlükle ya da talepkarlıkla alakası yok bence, komşu hakkından bihaber, psikolojinizi bozmak ile uğraşan insanlarla kendimi bir arada yaşamaya zorlayacağıma, kalkar usturupluca taşınırım. Ne benim kalbim kırılır, ne de başkalarının.
canım allah sanada kolaylık versin çünkü cidden insanın siniri bozuluyor temizlediğin bahçe yarım saat geçmeden kirlenebiliyor halı ve çamaşırlarla ev daha da karanlık oluyor onu da yaşıyorum güzellikle söylüyorum olmuyor gerçekten insanın psikolojisi bozuluyor ne diyim allah sabır versin.........
 
herşeyi kendileri yapacaklarını söyledikleri halde düğün ertesi borçlu olduğumu öğrendim. ev alacağız dediler en lanet evi kiraladılar..bütün mobilyalar onların dediği gibi oldu.. oğlunun çeyizine bir don bile koymadı bütün eşyalarını çöp poşetleri ile gönderdi..üzerinden 2 sene geçti..başka eve taşındım bir gün bile yeni gelin olamadım.. bir buçuk sene hastalık hastası oldum... bütün takılarımı sattım sadece alyansım dururyor en azından kimseye borçlu değilim.. eşyalarım aynı ama olsun kendi evim olunca hepsini camdan atacağım..eşimden başkasına eyvallahım yok.. evimize gelip kapımızı kapadığımızda yaşadağım mutluluk ve huzur paha biçilemez..


bence yaşadığın hayatın tadını çıkarmalısın.. mal mülk herzaman senin olur yeterki mutlu ol huzurlu ol sağlıklı ol..
 
minnie bende meraktayım resimleri şimdi buraya at sonra silersin istemezsen özelden atılmıyor sanıyorum haa bu arada bende ankaradayım canım.
 
herşeyi kendileri yapacaklarını söyledikleri halde düğün ertesi borçlu olduğumu öğrendim. ev alacağız dediler en lanet evi kiraladılar..bütün mobilyalar onların dediği gibi oldu.. oğlunun çeyizine bir don bile koymadı bütün eşyalarını çöp poşetleri ile gönderdi..üzerinden 2 sene geçti..başka eve taşındım bir gün bile yeni gelin olamadım.. bir buçuk sene hastalık hastası oldum... bütün takılarımı sattım sadece alyansım dururyor en azından kimseye borçlu değilim.. eşyalarım aynı ama olsun kendi evim olunca hepsini camdan atacağım..eşimden başkasına eyvallahım yok.. evimize gelip kapımızı kapadığımızda yaşadağım mutluluk ve huzur paha biçilemez..


bence yaşadığın hayatın tadını çıkarmalısın.. mal mülk herzaman senin olur yeterki mutlu ol huzurlu ol sağlıklı ol..
doğru söylüyosun mutluluk en büyük nimet...umarım kendi evin olur ve istediğin eşyaları alır yeni gelin olursun:)
 
Back
X