Konu sahibi için yazmıyorum ama tecrübesiz anneler belki rastlar ve okur. Lütfen bebekler ve çocuklar ateşliyken, çocuğu birden suya daldırmayın. Kimi doktor sirkeli suyu öneriyor, kimisi önermiyor. Ben sirkeli su yapmayanlardanım. Çocuk her ateşlendiğinde hop diye ateş düşürücü vermek yerine takip edin. Doktor onayı olmadan her ateşli çocuğa ateş düşürücü vermeyin. Ateşlenmek, vücudun mikroplar ile savaştığını gösterir. Ateş düşürücü bir tedavi değil, anlık çözümdür. Mikrop ile savaşamaz. Ani ateş yükselmelerinde en yakın sağlık kuruluşuna götürün. Tahlil yapmadan, çocuğa antibiyotik yazılmasının karşısında durun ve tahlil yapılması konusunda ısrarcı olun. Artık her ateşlenen çocuğa antibiyotik yazıyorlar neredeyse. Vücudun kendi başına direncini kırabileceği mikrobu vücudun kendisi değil, antibiyotik kırıyor ve çocuk iyileşse gibi görünsede, vücut mikroba karşı direnç kazanamıyor.
Çocuğun ateşi yükselmeye başladığı zaman takip edin. Çocuğun genel halini gözlemleyin. En iyisi elbette doktora götürmektir. Fakat suya sokan ebeveynler var. Ateşliyken suyun derecesi de önemli. Çocuğu paldır küldür suya sokmayın, kafasından aşağı su boşaltmayın. Beyin ve vücut damarları büzüştüğünden, vücut zaten titreme (sıtma) aşamasındayken bir de çocuğu löp diye suya sokmak vücutta şok etkisi yaratacak ve damarlar aniden gevşeyip tekrar büzüşeceği için havale riskini arttıracaktır.
Çocuk kaç yaşında olursa olsun önemli olan kendini güvende hissetmesidir. Küvete veya duşakabine soyduğunuz çocuğunuzla girin. Önceden ateşli durumlar için uygun derecedeki suyu bir kova veya leğende biriktirin. Çocuğunuz kucağınızdayken kendini güvende hissedecektir. Önce ıslattığınız eliniz ile ayaklardan başlayıp gövdesine gelene dek çocuğu suya alıştırın. Daha sonra avucunuzla suyu alıp boynunda aşağı yavaş yavaş çocuğu ıslatın. Başına geçerken enseden başlayıp kafa arkasını ıslatın birkaç defa avucunuzla su dökerken sever gibi saçlarını ve kafasını okşayın ki ıslansın. Bundan sonra birkaç defa başını avucunuzdaki su ile ıslatıp, küçük maşraba gibi bir şey ile yavaş yavaş çocuğa duş aldırın. Yarım saat, kırk dakika kadar bu işlem sürebilir. Ateşi birkaç derece düşecektir. Islak bez uygulamasında da lütfen çocuğun alnına veya vücuduna hop diye ıslak bezi yerleştirmeyin.
Ben büyük kızımı çok ateşlenen bir çocuk olmasına rağmen sadece bir defa duşa soktum. Genel olarak 39 dereceye dayanmayan ateşlerde ateş düşürücü vermedim. Islak bez bir defa aşı sonrası uyguladım. Üstünde atlet ve bez kalacak şekilde soydum, üzerine müslin bez örttüm ve uyumak isterse uyumasına müsaade ettim. Uyku sırasında çoğunlukla terlerdi. Terlediği durumlarda saçını kurutma makinası ile kurutmaya kalkmadım veya terinin soğumasını beklemedim veya aniden soymadım. Vücut zaten toksinleri attığı için teri vücutta kurutmak iyi değil. Ya bir baş havlusu ya da banyo havlusu ile vücudunu atletin altından sarıp, atleti çıkarıp, vücudundaki teri havlunun emmesine olanak sağladım. Ateşi genelde ter attıktan sonra düştüğü için üstüne mevsime uygun ince bir penye altına da ince bir pijama giydirdim. Bol bol su içmesi için teşvik ettim. Çok kez üstünü mevsime göre kış ise atlet üstüne bir fermuarlı polar giydirip balkona beş dakika çıkardım. Yaz ise evde klimayı en düşük ayarda açıp farklı klimanın bulunduğu odaya en yakın odada çocuğumla vakit geçirdim.
İkinci kızım ilk defa bir ay üç günlükken ateşlendi. Büyük kızımın sağlığı ile ilgili bir sebepten dolayı bir ay kalmamız gerekiyordu ve bebeğim 20 günlükken ailemin yaşadığı şehre gitmiştim. Henüz çok küçük olduğu için ateşlendiği anda en yakında o olduğu için özel hastaneye gittim. Tahlil yapıldı, kanında çok az miktarda enfeksiyon çıktı. Bir aylık bebeğe, fitil ve düşük doz antibiyotik tek doz iğne verdi doktor. Çekingen davranınca, ben sadece geceyi rahat atlatsın diye veriyorum yapıp yaptırmama sorumluluğu sana ait dedi ve korku, endişe derken yaptırdım. Daha önce fitil tecrübem olmadığı için fitili erkek bir hemşire makattan verdi. Çok özür dilerim cani demek istemiyorum ama aniden öyle bir ittirdi ki çocuğumun canı çıktı sandım. Bir anda daha bir aylık bebek kafasını geriye atıp, dehşet bir çığlıkla ağladı. O çığlıktan sonra sesi soluğu kesildi. Mosmor oldu yavrum. Ağlıyor ama ses soluk yok. 30 saniye öyle ağladı. Öyle bir şok geçirdim ki sadece çocuğumun acısını dindirmeyi düşündüm, adamı falan gözüm görmedi. Yoksa canına ot tıkardım. Bez bantlarını yapıştırdığım gibi aldım kucağıma ağlaya ağlaya arabama gittim, çocuğumu sakinleştirip emzirdim. O saçma sapan tedaviye ödediğim miktarı asla hak etmiyorlar. Lohusa halimle uğraşacak halim olsa uğraşırdım. Eve döndüm, o akşam büyük kızımda ateşlendi. Sabah saat beş civarı bebeğimin ateşi 39.7. Büyük kızımı anneme ve ablama emanet ettim mecbur. 16 yaşındaki yiğenimi yanıma aldım. Ablam x araştırma hastanesinin çocuk aciline getir dedi. 5 dakika içerisinde evden çıkmış, hastaneye gidiyorduk. Bebeğimin üstünde bir zıbın yiğenimin kucağına verdim ve müslin bezi ile üzerini örttüm. Yaz ayı sabah saati hava serin, klima yerine ön camları açtım. Hastaneye gidene dek ateşi 37.4'e düşmüştü. Hastaneye gittik ve hemen müşaade odasına alıp, zar zor kan aldılar. Kan alan kişi bile ter döktü alana dek ağlayacaktı neredeyse yavrumun ağlama seslerine. Makattan fitil vermek istediler ama o kadar korktum ki, bu defa erkek bir öğrenci yine verdirmek istemedim. Korkma annesi dedi ve fitil verdi. İnanın bebeğim anlamadı bile. Özel hastanedeki hemşireye resmen beddua ettim. Birkaç saat sonra hocalar tek tek müşade odasındaki hastaların hikayesini dinledi ve sıra bize gelince iki hoca da el kadar bebeğe o enfeksiyon seviyesinde antibotik yazılmasına şaşıp kaldılar, tedirgin oldular. Çok küçük olduğu için yatışımıza karar verdiler. Serum taktılar ve belli aralıklarla kan aldılar, idrar ve kaka testi yaptılar ekstra hem idrar hem de kaka kültürü testi de yaptılar. Hastanenin yatış koşulları berbat ama ilgi ve tedavi edişleri mükemmeldi. Sabah akşam hoca asistanı ile kontrol etti. Serum dışında henüz çok küçük olduğu için bir ilaç tedavisi vermediler. 3 gün ateşi takip ettiler ve 4. gün öğlen sonunda taburcu ettiler. Sürekli olarak bu süreçte neden ilaç tedavisi vermedikleri konusunda beni bilgilendirdiler. Ateşi kuru ateşti ve antibiyotik verebilmek için ateşe sebep olan şeyi bulmaları gerektiği, virüs veya bakterinin türüne göre doğru antibiyotiğin uygulanması gerektiğini, şuan vücudundaki az miktardaki enfeksiyon ile vücudun kendi başına savaşabileceği düzeyde olduğunu açıkladılar. Sonuç olarak benim öğrendim ki çocuğa antibiyotik tedavisi vücudunda bulunan enfeksiyon çeşidine ve seviyesine göre uygulanması, gerekli tüm tetkikler yapılmadan çocuğa ateş düşürücü dahil tedavi maksatlı her ilacın verilmemesi gerektiği oldu.
Uzun uzun yazdım ama benim iki çocukla deneyimim bunlardı. Şükür hiç havale de geçirmediler bugüne dek, inşaallah benimkiler dahil kimsenin evladı geçirmez.
