Elbette haklısın ben de zaten yer ve zamanı uygun olan hiç bir şeye bir şey demiyorum hani şartların olgunlaşma meselesi.. ama bunu yaşla ölçmek bana mantıksız gelen zaten :) o yüzden kendimden örnek verdim ya 27 yaşındayım ve hala öğrenciyim :) kimsecikler yalnız yaşamak istemez doğamıza aykırı bir kere :) insan doğar, büyür, yaşar, ürer (yani neslini devam ettirir) ve ölür :)
ama evliliği çevrenin kültürün örfün adetin baskısından kurtulmak için kullanmak bambaşka bir konu (yanlış anlama ailelere hiç bir lafım yok, bu tamemen kültürel bir şey, hani biz gördüğümüzü yapıyoruz onlar bizden önce gördüklerini örnek alıyorlar vs vs zincirleme gidiyor). bunun normal olanı, olması gerekeni nedir tartışmak gerek, ya da nispeten daha normal olanı bizden sonraki nesil yaşar herhalde :) ne de olsa biz de bizden önceki nesle göre çok daha şanslıyız..
ama işte bu elalemin baskısından da yanlış karar vermemek gerek. o yüzden bu "evde kalmışlık :) " olayını yaşla değil şartlarla ölçmek gerek diye düşünüyorum :) benim gözümde illaki evde kalmışlık varsa o da 40 civarı falan oluyor (biyolojik saat denen bir şey var malum hormonlar vs vs bitiyor artık :)) ), hele bir de bunların 40 üstü 50 civarı profesör olanları da var ki kesinlikle normal değiller ve bunun eksikliğini belli ediyorlar her türlü :roflol:
ben mi şanslıyım çok mu asiyim yoksa tam tersi çok mu usluyum bilmiyorum ama eve geliş gidiş saatlerime kesinlikle karışan olmaz. haber vermezsem elbette kıyamet kopar (ben olsam ben de meraktan çatlardım ama) akşam fikir değiştirip eve gitmemeye karar verince arayıp "ben bu gece geç gelicem" diye sadece haber veririm izin almam.. ama bi yaştan sonra da izin almak bana tuhaf geliyor açıkçası... hele bu özgürlük için insanların evlilik gibi bir sorumluluk altına girmesini de aklım almıyor.. erkek arkadaşımla istediğim kadar görüşüp onu istediğim kadar tanıyabilirim, onunla bol bol zaman geçirmek için de evlenip yük altına girmeme gerek yok.. nitekim insan tanımak kolay şey mi... kafadan ilk altı yedi ay zaten güllük gülistanlık, nanesi varsa daha sonra çıkıyor, daha çok şey yaşadıkça :) bunlar için yeterince zamanımız ve de imkanımız olmalı ve aileler de bizi bu konuda desteklemeli (kabul ediyorum türkiye şartlarında çok ütopik oldu bu :) )
neyse bu konu da çok sapar gider ben de yazdıkça yazarım en iyisi fazla uzatmayayım :) saygı duyuyorum tabii, sonuçta insanların aldıkları kararlar bireysel olmaktan çok toplumsal oluyor. doğruysa doğru, yanlışsa (bence yanlış olan kısım; kime göre ve neye göre yanlış tartışılır tabii) bunun sorumlusu o birey değil bütün toplumdur..
neyse şimdi bunu bir şekilde konunun özüne bağlarsam hala da evliliğin duygusallıktan çok mantıkla olması gerektiğini düşünüyorum bunun için de yaş elbette az biraz da olsa kemale ermeli, kaçmıyor ya... zamanı gelince elbet her şey olur zaten :)
iyi geceler!