nişanımız cumartesi olacaktı
çarşamba gecesi altımda kilottan bozma bir şort
üzerimde bir büstiyer Yaz günü sıcaktan bayılıyorum adeta..
saçlarım iki yandan zekiye şeklinde bağlı..
önümde bonibonlar şeker kutuları poşetler.. nişan şekerlerimi yapıyorum
1 saat öncede bizden çıkmış evine doğru gitmiş.. ben öyle biliyorum tabi..
evimiz yüksek giriş bizim..
bir anda camıma tıklatan aşk.. çin balonları.. havai fişekler.. rengarenk uçan balonlar.. kollarını adeta şebek maymunu gibi camıma uzatan adamın elinde çiçeği yüzüğü.. yardakçılarının elinde elma şekeri ve konfeti..
karmaşa da neye bakacağımı neye uğradığımı anlayamadım :111: :111: :111:
aşktan gelen en son cümleyle kendime geldim "evlencen mi benimle prenses?"
(hala bu soruyu anımsar kahkahayı basarız hödük aşk soruşa bak Allasen)
utanmasam camdan aşağıya çocuğun üzerine atlayacaktım
yarı çıplak bir halde koştur koştur bahçeye indim gecenin bir kör vaktinde tüm site sakinleri balkonlardaydı alkış kıyamet
meğer herkes haberliymiş izin almış aşk..
koşa koşa hoplayıvermiştim kucağına "evet eveeet sonsuza kadar eveeeett" camdan seyreden annecik babacık göz yaşları falan..
amaaan nerden gördüm konuyu yaa..