Evlenmeden beraber yaşayanlara soruyorum :)

Bunların toplum tarafından dayatıldığının farkında olan insanlar bunu seçmeyebilir.Yani kimse topluma uymayı seçmek zorunda değil ki.Siz amerikaya gitseniz hristiyan olur muydunuz bütün toplum hristiyan diye?kendi fikirleriniz, doğrularınız ve hayata bakışınız yok mu?bazı insanlar çevrenin söylediğini çok takar bazı insanlar hiç takmazlar çevre baskısından intihar eden insanlar var, bi o kadar umursamayanlar da var.

Hepimiz insanız çeşit çeşitiz, hiçbir toplumda tek tip insan yok.
evet bravo ,ben katılıyorum soylediklerinize.. Ama o zamnda soylediğiniz şeyden bu çıkıyor ; madem insanların lafları toplum baskısı kimseyi etkilemiyor çok guzel kulak dayoyabiliyoruz o zaman atılacak bi imza ve onun sonuçlarıda bizi korkutmamalı.. Çunku soylenen yorumlardan anladığım birlikte yaşamak ve evlilik arasındaki tercih sebebi evlilikte boşanma olursa etraf konuşur korkusu...
 
Hemmennn yorumumu yazıyorum ben üniversitedeyken erkek arkadaşımla 3 ay boyunca aynı evde yaşadım. Şuan da iyi ki yasamisim diyenlerdenim.Pişman olcagim boyutta bi yaşantı olmadı çok şükür. İyisiyle kötüsuyle nasıl bi adam olduğunu gördüm. Ve inan 2-3 günde bir evine giderdim ama birlikte yasadigimiz zaman görmediğim o kadar çok şeyi gördüm ki... Mesela dağınık ama temiz bi sevgilim varmış aynı zamanda da evine bağlı bir adam. Akşamları işten koşa koşa eve gelen gelmeden beni arayıp bişey lazım mi diyen ben hersey var desem de meyve veya kuruyemiş alan bi adam :) Staja gidiyodum bu yüzden aynı evde kaldık biz... Şuan da benim okulum bitti ve erkek arkadaşım evlenelim evlenelim diyo birlikte aynı evin içinde yaşadığımız günleri ozledigini söylüyor.
 
1 yıl bile kalmamizin garanti olmadığını düşündüğümüz biriyle zaten aynı evde yasanilmaz.

Amaç tanımak değil evliliğin sorumlulugundan kaçarak ailelerden saklı daha rahat aşk yasamak.

Genelde üzülen taraf hep kadın oluyor. Sıkılan taraf erkek , beklenti içine giren ise kadın.

Zaten 1 yıl evli kalırım diyerek başlamıyo kimse tabii ki.
Hayatın ne getireceği belli olmuyor.
Sorumluluk herkesin kendi karar vermesi gereken bişey.
Zaten bence hayatın hakkında devamlı birilerine hesap verme olayı çok saçma.
 
Her şeyin hayırlısı.. ben en azından ayrılırsak deneyimdi derim ve evlenmeyi bir süre düşünmem.. teşekkürler bu arada
Sen bilirsin,hayirlisi olsun inşaallah :) evlilik güzel şey şahsa indirmemek lazim.son mesajim ne olursa olsun kendinden asla taviz verme ve rica ederim :KK66:
 
evet bravo ,ben katılıyorum soylediklerinize.. Ama o zamnda soylediğiniz şeyden bu çıkıyor ; madem insanların lafları toplum baskısı kimseyi etkilemiyor çok guzel kulak dayoyabiliyoruz o zaman atılacak bi imza ve onun sonuçlarıda bizi korkutmamalı.. Çunku soylenen yorumlardan anladığım birlikte yaşamak ve evlilik arasındaki tercih sebebi evlilikte boşanma olursa etraf konuşur korkusu...

Hayır konu sahibininki o değil.Masraflar,düğün, ailelerin beklentileri gibi şeyler anladığım kadarıyla.Kendini bu tarz bi sorumluluğa hazır hissetmiyo olabilir ki bu çok normal.
 
Hemmennn yorumumu yazıyorum ben üniversitedeyken erkek arkadaşımla 3 ay boyunca aynı evde yaşadım. Şuan da iyi ki yasamisim diyenlerdenim.Pişman olcagim boyutta bi yaşantı olmadı çok şükür. İyisiyle kötüsuyle nasıl bi adam olduğunu gördüm. Ve inan 2-3 günde bir evine giderdim ama birlikte yasadigimiz zaman görmediğim o kadar çok şeyi gördüm ki... Mesela dağınık ama temiz bi sevgilim varmış aynı zamanda da evine bağlı bir adam. Akşamları işten koşa koşa eve gelen gelmeden beni arayıp bişey lazım mi diyen ben hersey var desem de meyve veya kuruyemiş alan bi adam :) Staja gidiyodum bu yüzden aynı evde kaldık biz... Şuan da benim okulum bitti ve erkek arkadaşım evlenelim evlenelim diyo birlikte aynı evin içinde yaşadığımız günleri ozledigini söylüyor.
bizden de kesitler buldum. Mesela bana ilişkinin başlarında ''Ben öyle akşamları eline ekmek yoğurt alıp eve gelecek bir adam değilim'' diyen insan artık ben bir şey demeden beni arayıp ne lazım diyor .. bunları görmek güzel ama sonuda sizin ki gibi olur umarım, teşekkürler :))
 
Hayır konu sahibininki o değil.Masraflar,düğün, ailelerin beklentileri gibi şeyler anladığım kadarıyla.Kendini bu tarz bi sorumluluğa hazır hissetmiyo olabilir ki bu çok normal.
ben aslında bunu sizin yazdığınız bi yorum için açıkladım.. Sanırım imza atmanın yukumluluğunu sonucu boşanma olursa etraf baskısı çok olur diye açıklamışsınız ,bende ona istinaden yazdım.. Neyse en başa donmeyelim..
eğer çevre yapısı ,aile onayı uygunsa zannediyorum ki konu sahibi bu yaşamı zaten tercih edecek... O zaman kendisi için iyilik dilemekten başka seçenek kalmıyor..
 
İşte evliliği imzaya indirgemeyin diyorlar ya. Ee imzadan başka ne yani? Bunu yazanlar savunur düşüncelerini diye yazdım ama cevap alamadım.
Evlilik bi acidan hukuki bi sozlesme olmakla birlikte soyun sopun kayda geçirildiği bi sistem.kardeslerin ayri düştüğü durumlarda olmaması gereken evlilikleri önler, doğacak çocuklar mağdur olmaz,devletin sunduğu genelde bosanirken talep edilen haklara sahip olunur,birden fazla eş olayina manidir.senin hak gaspini iddia edebilmen için hukuken ispat edebilmen için şarttir.daha bir suru şey yazilir..
Dini boyutu ise inananlar için gecerli bir suru sebep bir suru mükafat veya ceza var.dini yorum yazmak hem yasak hem de burada çok dinlenilmek istendiğini düşünmüyorum.
 
Üniversitede 3 arkadaşım vardı sevgilisiyle birlikte yaşayan
Biri erkekti kız arkadaşı iki kere kürtaj oldu 4yıl sonunda kızla neden ayrıldınız dediğimde yaşayacağım herşeyi yaşadım bıktım artık ailemin bulduğu biriyle evlenmek istiyorum demişti sonra kendi memleketine gitti evlendi mi haberim yok.
İki de kız arkadaş vardı ikisinin de erkek arkadaşı okul bitince hemen ayrılıp ailelerinin bulduğu kızlarla evlendi. Kızların ikisinin psikolojisi bozuldu ve kimseye güvenemiyorum diyo ikisi de.
Herkeste durum aynı diye demiyorum sadece çevremde en yakın örnekleri söyledim sana.
Ben olsam evlenmeden asla aynı evde yaşamazdım ama sen yaşarsan yaşarsın, herkesin kendi bileceği iş.
Sonuçta erkek değil mi..karşı tarafı kullanıp atarlar..biz sadece eşyayız değil mi..bir mal'ız alınıp satılan..bizim hiç bir duygumuz yok..neyse kardeşim kızlar şimdi mutlular mı hayatta..mutlu bir evlilikleri var mı..
 
Evlilik bi acidan hukuki bi sozlesme olmakla birlikte soyun sopun kayda geçirildiği bi sistem.kardeslerin ayri düştüğü durumlarda olmaması gereken evlilikleri önler, doğacak çocuklar mağdur olmaz,devletin sunduğu genelde bosanirken talep edilen haklara sahip olunur,birden fazla eş olayina manidir.senin hak gaspini iddia edebilmen için hukuken ispat edebilmen için şarttir.daha bir suru şey yazilir..
Dini boyutu ise inananlar için gecerli bir suru sebep bir suru mükafat veya ceza var.dini yorum yazmak hem yasak hem de burada çok dinlenilmek istendiğini düşünmüyorum.
Yani özetle hukuki ve dini yönü var diyorsunuz. Ama burada yorum yazan kişiler evliliği imzaya indirgeyemezsiniz, her şeyi tüketirsiniz, heyecan kalmaz gibi şeyler yazdılar. Evlilik bu konularda ne katkı sağlıyor, duygusal yönü Nasıl güçlendiriyo onu çözemedim.
 
Bişey daha belirtmek istiyorum, kaç yaşındasın bilmiyorum ama çok genç yaşta yapmak yerine biraz daha ilerleyen bir yaşta bu birlikte yaşama işi yapılsa sanki daha sağlıklı olur gibime geliyor. Yani 20'lerin başındaki bir kızın sevgilisiyle beraber yaşaması ile 25'lerinin ortasında birininki aynı değil. Ne kadar olgun olunursa olumsuz durumlardan o kadar az etkilenir bence. Biraz daha hayattan ne istediğini bildiğin bir yaşta, iş güç sahibi olduktan sonra yapılırsa bana daha mantıklı geliyor. Kendi ayaklarının üzerinde durabilen bir kadın olarak en azından olumsuz bir durum yaşandığında pişmanlık duymazsın ve "bu benim kararımdı, kendi kararımı uyguladım" diyebilirsin. Ben şu an 23 yaşındayım, okulum bitmek üzere, ufukta evlilik gözükmüyor benim için ama benim düşüncem şu: ben muhtemelen aynı çatı altına girmediğim, aynı yatağı paylaşmadığım biriyle evlenmeyeceğim. Ne çıkarsa bahtına durumu benlik değil.
Sakın canım..her durumda da kadın yıpranıyor
 
Sonuçta erkek değil mi..karşı tarafı kullanıp atarlar..biz sadece eşyayız değil mi..bir mal'ız alınıp satılan..bizim hiç bir duygumuz yok..neyse kardeşim kızlar şimdi mutlular mı hayatta..mutlu bir evlilikleri var mı..
ben kendi adıma cevapliyim.,Elhamdulillah çok mutluyum ve çok sevdiğim sevildiğim bir eşim var..
 
Konu sahibesi kendi ahlak bekçiliğini kendin yap kendini kullandirtma...
 
Yani özetle hukuki ve dini yönü var diyorsunuz. Ama burada yorum yazan kişiler evliliği imzaya indirgeyemezsiniz, her şeyi tüketirsiniz, heyecan kalmaz gibi şeyler yazdılar. Evlilik bu konularda ne katkı sağlıyor, duygusal yönü Nasıl güçlendiriyo onu çözemedim.
Ben evliyim tuketmedim etrafimdakilerde tuketmedi.bunu demek için bi kaç kere evlenip evet gerçekten tuketiyor demek lazim.evliliği şahsa indirmemek lazim.evlenirken aşkla gözün kor olup gerçek karakteri goremezsen evlilik hayal kirikligina dönüşür. Adam yillarca sürpriz yapamaz,yaninda afedersin gazda cikarir gobeginide kasir.sende kilo alirsin tipin artik eskisi gibi değildir vs. :KK53: ama onunla yaşlanmak istersin,aşk bitmez her yaşina asik olursun,o omuz hep oradadir.heyecan beklentiyle alakali.30 hadi bilemedin 35 yaşindan sonra heyecan aramayacaksin evinde coluklu combalakli düzen isteyeceksin.
 
Konu sahibesi kendi ahlak bekçiliğini kendin yap kendini kullandirtma...
 
Ben 2 sene birlikte yaşadım çok güzel ve özel deneyimdi benim için öyle saçma takıntılarım aman gider aman şöyle aman böyle diye diye bir derdim olmadı zaten.. kendi kararlarımı alabilecek durumdayım.

ancak herkese önerebileceğim bir yaşam biçimi değil yani arkasında durabilecekseniz girin bu yola.. her evlilik nasıl garanti değilse her birlikte yaşam da garanti değil ama bunu aman yaşanılan yaşanır hevesini alır çeker gider diye korkular yaşarsanız zaten o sağlıklı bir ilişki olmaz. mesele hevesse evlenince de adam hevesini alır çeker gider ki burada kocam ilgisiz diye açılan birçok konu vardır eminim demek bu işin imzayla bir ilgisi yok. zaten bu heves meselesini niye hep erkek odaklı düşünüyoruz onu da anlamadım belki de sen hevesini alacaksın..

ikinci konu ülke şartlarında her kadının kaldırabileceği bir durum değil aslında erkeğin de bildiği bir şey değil onlar da şaşırıyor. erkek arkadaşım biz yaşarken ilk bir iki ay oldukça bocalamıştı ben çok rahattım ama o korkuyordu arada bizimkiler duyarsa ne diyeyim sence diye bana sorardı ben sakinleştirirdim. alışkın değil sonuçta ama alıştı tabii.

cinsel hayatımız oldukça iyiydi ama bunu bir angarya ya da görev gibi görmüyorduk o an canımız isterde oluyordu istemezse olmuyordu ekonomik anlamda da rahattık fazla masrafımız yoktu iki kişi bir evi çeviriyorduk.. tartışmalar sorunlar oluyor muydu derseniz oluyordu elbette. zaten en sonunda anlaşamayacağımızı anlayıp bitirdik.

buradaki yazılanlara bakma aslında çoğu içten içe böyle bir şeyi ister ancak cesaret edemez korkular öğretiler vs.
kullandırma filan nasıl tabirler anlamıyorum bizler kadınız hanımlar daha da önemlisi insanız makine mi sandınız bizi. erkeklerin ataerkil saçmalıklarına siz de kapılmışsınız resmen.

denemek istersen sana önerilerim olacak:
- garanti gibi görme.
- yarın yaşanılanlardan pişman olacaksan girme bu yola.
- evli ya da birlikte yaşama farketmez karşındaki bir erkek ve gerçekten güveniyorsan aynı evi paylaş. yarın senin hakkında saçma ithamlarda bulunacak karakterdeyse hiç bulaşma.
- hayat senin hayatın. yaşa.
 
Ben 2 sene birlikte yaşadım çok güzel ve özel deneyimdi benim için öyle saçma takıntılarım aman gider aman şöyle aman böyle diye diye bir derdim olmadı zaten.. kendi kararlarımı alabilecek durumdayım.

ancak herkese önerebileceğim bir yaşam biçimi değil yani arkasında durabilecekseniz girin bu yola.. her evlilik nasıl garanti değilse her birlikte yaşam da garanti değil ama bunu aman yaşanılan yaşanır hevesini alır çeker gider diye korkular yaşarsanız zaten o sağlıklı bir ilişki olmaz. mesele hevesse evlenince de adam hevesini alır çeker gider ki burada kocam ilgisiz diye açılan birçok konu vardır eminim demek bu işin imzayla bir ilgisi yok. zaten bu heves meselesini niye hep erkek odaklı düşünüyoruz onu da anlamadım belki de sen hevesini alacaksın..

ikinci konu ülke şartlarında her kadının kaldırabileceği bir durum değil aslında erkeğin de bildiği bir şey değil onlar da şaşırıyor. erkek arkadaşım biz yaşarken ilk bir iki ay oldukça bocalamıştı ben çok rahattım ama o korkuyordu arada bizimkiler duyarsa ne diyeyim sence diye bana sorardı ben sakinleştirirdim. alışkın değil sonuçta ama alıştı tabii.

cinsel hayatımız oldukça iyiydi ama bunu bir angarya ya da görev gibi görmüyorduk o an canımız isterde oluyordu istemezse olmuyordu ekonomik anlamda da rahattık fazla masrafımız yoktu iki kişi bir evi çeviriyorduk.. tartışmalar sorunlar oluyor muydu derseniz oluyordu elbette. zaten en sonunda anlaşamayacağımızı anlayıp bitirdik.

buradaki yazılanlara bakma aslında çoğu içten içe böyle bir şeyi ister ancak cesaret edemez korkular öğretiler vs.
kullandırma filan nasıl tabirler anlamıyorum bizler kadınız hanımlar daha da önemlisi insanız makine mi sandınız bizi. erkeklerin ataerkil saçmalıklarına siz de kapılmışsınız resmen.

denemek istersen sana önerilerim olacak:
- garanti gibi görme.
- yarın yaşanılanlardan pişman olacaksan girme bu yola.
- evli ya da birlikte yaşama farketmez karşındaki bir erkek ve gerçekten güveniyorsan aynı evi paylaş. yarın senin hakkında saçma ithamlarda bulunacak karakterdeyse hiç bulaşma.
- hayat senin hayatın. yaşa.

vakit,kelime harcadığınız için teşekkür ederim amacım gerçekten böyle faydalı yorumlar görebilmekti,herkes yapamadı... Çok sağolun.
 
Hem aynı evi paylaşıp hemde yarın yanındaki adam gittiğinde ağlayıp bağlayan kadınlarla dolu hayat.
Sonrada bir başkasıyla evlilik kararı aldığında derdine düşüyorlar geçmişin.
 
vakit,kelime harcadığınız için teşekkür ederim amacım gerçekten böyle faydalı yorumlar görebilmekti,herkes yapamadı... Çok sağolun.

rica ederim yardımcı olabildiysem ne mutlu.. ortalıkta onlarca yolsuzluk, çocukların gelin edilmesi gibi haksızlıkların üstüne düşmeyenler iki yetişkinin kişisel kararlarına kafayı takıyor ne yazık ki..
 
Back
X