Ev almak önemli değil. Bizim de evimiz yok. Gelirimiz iyi ama kredi çekip borca girmek istemiyoruz. Yavaş yavaş birikiyor. Ama biz yiyoruz paramızı daha çok. Sürekli sinemaya gidiyoruz mesela çok severiz. İstediğimiz zaman tatile gideriz. Mesela eğitimim için ben üç aylığına yurtışına gideceğim biz karşılayacağız, o da arada bir haftalığına yanıma gelecek. İstediğimizi alır giyer yeriz. Hala sevgili gibiyiz. Hiç farkımız yok. Ama neden böyle?
Çünkü ikimiz de olgunlaştık. İkimiz de gençliğimi yaşayamadım düşüncesiyle evden kaçıp sürekli arkadaşlarla takılmak istemiyoruz, birbirimizle takılmak istiyoruz. Olgunlaştığımız için ev işlerini dert etmiyoruz, birine yaptırıyoruz, kalanı paylaşıyoruz. Olgunlaştığımız için ikimiz de ailelerimize bağımlı değiliz. Annesinden kopamamış bir erkek çocuğuyla uğraşmıyorum. Benim kayınvalidem bana laf da soksa kızarım ama geçer gider. Çünkü eşim onu dinlemez beni savunur ve ikimiz de çok takmayız, yaşlı işte boş ver der geçeriz. Ama üniversitedeyken mesela eşim annesini çok özlerdi, birileri annesine bir laf desin ne kavgalar çıkarırdı ailesinin diğer üyeleriyle.
Para sorunu inan ki insanların karakterini kökünden değiştiriyor. Erkeği kendi harçlığı olmaya yetecek parası ve bir düzeni yokken ev geçindirme sorumluluğu omuzlarına çok ağır geliyor. Ondan sonra ondan asla beklemeyeceğin şeylerle karşılaşabilirsin.
Gidin bir otelde uyuyun birlikte arada. Ama sırf böyle romantik düşüncelerle evlenmeyin.
Ben eşime bu kadar aşık olup ona kavuşmak istemeseydim hiç evlenmezdim. Tek başıma gayet mutlu olurdum ki o da aynı şeyi söylüyor.
Evlilik sevdiğin için katlanacağın bir şey, öyle çok hayaller alemi değil.