Evlenmek mi birlikte yaşamak mi ?

Evlilik bağlayıcı oluyor. Faklı bir duygu sanırım. Evli olunca hemen bitiremiyor insan. Erkeklerde de bunun rahatlığı oluyor. Evlendikten sonra değişti cümlesini sizde çok duymuşsunuzdur.
Ben insanların evlendikten sonra değiştiğine pek inanmam.
Evlenmeden önce tanıyamayanlar kişiler genelde evlendikten sonra Değişti diyorlar.

Evlilik olmasaydı erkekler daha rahat davranırdı ama kadınlar acısından bu pek olumlu olmazdı bence çünkü nafaka vermeyecek tazminat vermeyecek vs vs
 
Ama aynı toplumsal baskı birlikte yaşayanlar için de yok mu ?
Madem seviyorlar çocukları var her an birlikteler neden evlenmiyorlar diye.
Diyelim 5 sene beraber yaşadınız kesede ortak oluyor haliyle anlaşamadınız ayrıldınız nasıl hal idda edeceksiniz ?
Çok uzun süre beraber yaşayıp ayrılmış kişilerde boşanmış kişilerden farksız bence.
Düğündü gelinlikli bunlar çok özel ve hayatta bir kez olan Şeyler bunları yapmak kötü mü ? Masrafsa 500 TL ye de gelinlik var.
Küçük bir nikahta yapılabilir.
Kimse ayrılacağım zaten diye bir iliskiye başlamaz ki eğer anlaşıyorsa evli gibi çok uzun zaman birarada yasıyorlarsa bir imzanın nesi sorun onu hiç anlamam.
İyi de siz evlenme teklif eden sevgilisine 'beraber yasayalim' diyen kadınların düşüncelerini merak edip anlayabilmek için konu açmadiniz mi?
'ben de öyle düşünüyorum çünkü' diye fikrini acan her kadına 'hayir ama' diye evliliği öven cevaplar vermişsiniz :)

Verdiğiniz cevaba gelince zaten 'sifir toplumsal baski'yla cevap verdim. Çünkü siz ilk mesajınızda zaten bunu belirtmişsiniz:
Sıfır toplumsal baskı olsaydı, aileden-cevreden vs evlenir miydim?
Tabii ki evlenmezdim.
Ayrica Türkiye şartlarında 500 liraya gelinlik degil gelinlik danteli alamazsınız. Arayıp tarayip kenar mahallelerden sırf 'laf olsun da beyaz gelinlik giyeyim' diye gelinlik alsanız, en kıytırık düğün salonunda limonatasiz bayat pastalı düğün de yapsaniz cebinizden bir ton , hiç uğruna para çıkmış oluyor.
Zaten düğün bir endüstri. Normal saç maşasıni 30a yapan kuaför duvak takacaksa fiyatı bir anda 130 yapıyor (ki hiç 130 lira gelin saçı görmedim. En ucuz olarak cevap veriyorum). Herşey gelin ve damattan daha fazla para koparmaya yönelik...
Yani bunca tantanaya ne gerek var,aslında ben onu mantığıma oturtamiyorum.
Şahsen ben x kişisiyle y kişisinin evlendiğini duyurmak için bunca masraf yapmasını, herkesin birbirinin aynı bir törenler yapmasını,aylarca bu tören için uğraşmasını ve strese girmesini çok saçma buluyorum. Daha once nikah şahidi de oldum, ama yine de iki insan evleniyor diye abiye giyip kuaföre gidip oynamayı mantıklı bulmuyorum:) evlendiniz iyi hoş. Ama bundan bana ne?
Bunu bana duyurmanizin nasıl bir bağlayıcılığı olabilir ki? Siz boşanmaya karar verince düğününüze gelen kişi 'ama ben sizin aşkımıza şahidim. Ölümü öpün boşanmayın' mi diyecek:KK48:
Kaldı ki 500-1000 hiç de az para değil benim için. Geçen sene 350 liraya gidiş dönüş moskova bileti bulmuştum birine :) yani en kıytırık gelinligi alip gelen hickimsenin memnun kalmayacağı 'laf olsun' diye bir tören yapincaya kadar 3 günlük tatil ayarlar sevgilimle yeni bir ülke keşfederiz daha güzel.
Bu arada sevgiliden ayrılmakla boşanmak bambaşka şeyler. Kesinlikle aynı travma olamaz. Yaşarken öyle gibi gelir belki ama birkaç sene sonra gerçeğin öyle olmadığını farkedersin.
En basitinden universite okurken aynı eve çıkan bir sürü genç var. Bir süre sonra ayrılıyorlar, ayrılınca iki ağlayıp, belki başka eve taşınıp bir süre sonra hayatlarına devam ediyorlar. İlerleyen yıllarda da bu durum karşılarına çıkmıyor...
Ama üniversite okurken evlenen bir insan için durum böyle değil. Çok daha sancılı bir süreç. Kaldı ki bir heves attığı imzanın bir ömür kahrını çeker. En basitinden yıllar sonra evlenmek ister 'boşanmiş' diye karşı tarafın ailesi için mutsuzluk sebebi olabilir. Ama birlikte yaşamışsa karşı tarafının ailesinin ruhu bile duymaz...
Diyelim 5 sene beraber yaşadınız kesede ortak oluyor haliyle anlaşamadınız ayrıldınız nasıl hak idda edeceksiniz ?
Bu cümleyi anlamadım.
Neden hak iddia edeyim ki? Çocuk varsa yasalar karşısında evli bir kadınla haklara sahip olursun zAten Cocuk konusunda. Ama çocuk yoksa adamdan neden bir hak talep edeyim? Ya da erkek için düşünelim. Beş sene evli kaldığı kadına neden ömür boyu maaşından nafaka odesin? Eğer birlikte gayrimenkul almışlarsa ve salak değillerse zaten tapuda ikisinin de adı yazar. Ama birlikte yaşadıkları zaman eve harcanan paradan hak talep etmek zaten mantıksız. O parayı kendi evinde yasasan da harcardin zaten..
Şu açıdan dediğiniz mantıklı olabilir;
Erkek tarafından aldatılmiştir, delilleri toplar dava açar ve bu yaptığı için tazminat talep edebilir evli kadın. Ama Sevgiliyken böyle bir hakkı olamaz. Kapıyı çekip gider sadece....
Öte yandan ölüm anında evlilik akti ya da bir vasiyet yoksa evi eşyaları vs hayat arkadasina degil akrabalarina kalır. Ya da evli kadinin hakkı olan iş tazminatindan emeklilikten vs yararlanamaz.
Bu açıdan ekonomik olarak ciftlerin kollanmasina sebep olabilir.
Aslında ben de eskiden evliliğin kadını koruyan yanını düşünürdüm.
Ama zamanla (geleneksel) evliliğin aslında tam tersi kadını korumayan / hatta mağdur eden yapısı da olduğunu fark ettim...
Emma Goldman'in dans edemeyeceksem bu benim devrimin değildir isimli kitabından cok güzel bir paragraf paylaşayim. 'bu kesin doğru, en haklı benim dusuncem' diye değil, sadece 'dunyada böyle düşünen insanlar da var ve evlilik istememelerinin bir sebebi de bu diye gostermek icin:
"Evlilik genellikle salt ekonomik bir düzenlemedir, kadına süresi ömür boyu olan bir sigorta poliçesi sağlar, erkeğe de kendi türünü devam ettirmesini sağlayacak tatlı bir oyuncak. Yani evlilik ve bu yolla sağlanan eğitim düzeneği, kadını asalakça, bağımlı olarak ve çaresiz bir hizmetkarmış gibi sürdüreceği bir hayata hazırlarken, erkeğe bir insanın hayatını tapulu mülkmüş gibi sahiplenme hakkını tanır"
Buna itiraz edilebilir, ben öyle değilim , benim teyzemin bibisinin eşi mutfaktan çıkmaz falan diye örnekler sayılabilir. Ama tarafsız bir gözle geleneksel evliliklere şöyle bir bakan durumun çokça zaman bu olduğunu farkeder zaten. Üç doz BDV gezmek de ''dogru olabilir aslinda'' demek için yeterlidir :)
Ha ben evlenir miyim bir gün?
toplumsal baskılar olduğu için, ailem de mutlu olsun diye evlenirim heralde. Ayrıca evlilik cüzdanı vize almayı kolaylaştırır :) bankada param yoksa kocamin hesabini gösteririm. Vize şartlarını karsilayamasam bile karı koca oldugum için şartları karşılayan kocacim sayesinde sorunsuz alabilirim:KK37:
Hastanelik bir durum yaşarsak birbirimize refakatci olabiliriz, çoğu konuda burokatik engellere takılmayiz...
Bu konular yüzünden belki bir gün ben de evlenirim (yaş 27) ama öncesinde mutlaka birlikte yaşamak, hiç değilse birlikte birkaç ay tatil yapmak isterim...
 
İyi de siz evlenme teklif eden sevgilisine 'beraber yasayalim' diyen kadınların düşüncelerini merak edip anlayabilmek için konu açmadiniz mi?
'ben de öyle düşünüyorum çünkü' diye fikrini acan her kadına 'hayir ama' diye evliliği öven cevaplar vermişsiniz :)

Verdiğiniz cevaba gelince zaten 'sifir toplumsal baski'yla cevap verdim. Çünkü siz ilk mesajınızda zaten bunu belirtmişsiniz:
Sıfır toplumsal baskı olsaydı, aileden-cevreden vs evlenir miydim?
Tabii ki evlenmezdim.
Ayrica Türkiye şartlarında 500 liraya gelinlik degil gelinlik danteli alamazsınız. Arayıp tarayip kenar mahallelerden sırf 'laf olsun da beyaz gelinlik giyeyim' diye gelinlik alsanız, en kıytırık düğün salonunda limonatasiz bayat pastalı düğün de yapsaniz cebinizden bir ton , hiç uğruna para çıkmış oluyor.
Zaten düğün bir endüstri. Normal saç maşasıni 30a yapan kuaför duvak takacaksa fiyatı bir anda 130 yapıyor (ki hiç 130 lira gelin saçı görmedim. En ucuz olarak cevap veriyorum). Herşey gelin ve damattan daha fazla para koparmaya yönelik...
Yani bunca tantanaya ne gerek var,aslında ben onu mantığıma oturtamiyorum.
Şahsen ben x kişisiyle y kişisinin evlendiğini duyurmak için bunca masraf yapmasını, herkesin birbirinin aynı bir törenler yapmasını,aylarca bu tören için uğraşmasını ve strese girmesini çok saçma buluyorum. Daha once nikah şahidi de oldum, ama yine de iki insan evleniyor diye abiye giyip kuaföre gidip oynamayı mantıklı bulmuyorum:) evlendiniz iyi hoş. Ama bundan bana ne?
Bunu bana duyurmanizin nasıl bir bağlayıcılığı olabilir ki? Siz boşanmaya karar verince düğününüze gelen kişi 'ama ben sizin aşkımıza şahidim. Ölümü öpün boşanmayın' mi diyecek:KK48:
Kaldı ki 500-1000 hiç de az para değil benim için. Geçen sene 350 liraya gidiş dönüş moskova bileti bulmuştum birine :) yani en kıytırık gelinligi alip gelen hickimsenin memnun kalmayacağı 'laf olsun' diye bir tören yapincaya kadar 3 günlük tatil ayarlar sevgilimle yeni bir ülke keşfederiz daha güzel.
Bu arada sevgiliden ayrılmakla boşanmak bambaşka şeyler. Kesinlikle aynı travma olamaz. Yaşarken öyle gibi gelir belki ama birkaç sene sonra gerçeğin öyle olmadığını farkedersin.
En basitinden universite okurken aynı eve çıkan bir sürü genç var. Bir süre sonra ayrılıyorlar, ayrılınca iki ağlayıp, belki başka eve taşınıp bir süre sonra hayatlarına devam ediyorlar. İlerleyen yıllarda da bu durum karşılarına çıkmıyor...
Ama üniversite okurken evlenen bir insan için durum böyle değil. Çok daha sancılı bir süreç. Kaldı ki bir heves attığı imzanın bir ömür kahrını çeker. En basitinden yıllar sonra evlenmek ister 'boşanmiş' diye karşı tarafın ailesi için mutsuzluk sebebi olabilir. Ama birlikte yaşamışsa karşı tarafının ailesinin ruhu bile duymaz...

Bu cümleyi anlamadım.
Neden hak iddia edeyim ki? Çocuk varsa yasalar karşısında evli bir kadınla haklara sahip olursun zAten Cocuk konusunda. Ama çocuk yoksa adamdan neden bir hak talep edeyim? Ya da erkek için düşünelim. Beş sene evli kaldığı kadına neden ömür boyu maaşından nafaka odesin? Eğer birlikte gayrimenkul almışlarsa ve salak değillerse zaten tapuda ikisinin de adı yazar. Ama birlikte yaşadıkları zaman eve harcanan paradan hak talep etmek zaten mantıksız. O parayı kendi evinde yasasan da harcardin zaten..
Şu açıdan dediğiniz mantıklı olabilir;
Erkek tarafından aldatılmiştir, delilleri toplar dava açar ve bu yaptığı için tazminat talep edebilir evli kadın. Ama Sevgiliyken böyle bir hakkı olamaz. Kapıyı çekip gider sadece....
Öte yandan ölüm anında evlilik akti ya da bir vasiyet yoksa evi eşyaları vs hayat arkadasina degil akrabalarina kalır. Ya da evli kadinin hakkı olan iş tazminatindan emeklilikten vs yararlanamaz.
Bu açıdan ekonomik olarak ciftlerin kollanmasina sebep olabilir.
Aslında ben de eskiden evliliğin kadını koruyan yanını düşünürdüm.
Ama zamanla (geleneksel) evliliğin aslında tam tersi kadını korumayan / hatta mağdur eden yapısı da olduğunu fark ettim...
Emma Goldman'in dans edemeyeceksem bu benim devrimin değildir isimli kitabından cok güzel bir paragraf paylaşayim. 'bu kesin doğru, en haklı benim dusuncem' diye değil, sadece 'dunyada böyle düşünen insanlar da var ve evlilik istememelerinin bir sebebi de bu diye gostermek icin:
"Evlilik genellikle salt ekonomik bir düzenlemedir, kadına süresi ömür boyu olan bir sigorta poliçesi sağlar, erkeğe de kendi türünü devam ettirmesini sağlayacak tatlı bir oyuncak. Yani evlilik ve bu yolla sağlanan eğitim düzeneği, kadını asalakça, bağımlı olarak ve çaresiz bir hizmetkarmış gibi sürdüreceği bir hayata hazırlarken, erkeğe bir insanın hayatını tapulu mülkmüş gibi sahiplenme hakkını tanır"
Buna itiraz edilebilir, ben öyle değilim , benim teyzemin bibisinin eşi mutfaktan çıkmaz falan diye örnekler sayılabilir. Ama tarafsız bir gözle geleneksel evliliklere şöyle bir bakan durumun çokça zaman bu olduğunu farkeder zaten. Üç doz BDV gezmek de ''dogru olabilir aslinda'' demek için yeterlidir :)
Ha ben evlenir miyim bir gün?
toplumsal baskılar olduğu için, ailem de mutlu olsun diye evlenirim heralde. Ayrıca evlilik cüzdanı vize almayı kolaylaştırır :) bankada param yoksa kocamin hesabini gösteririm. Vize şartlarını karsilayamasam bile karı koca oldugum için şartları karşılayan kocacim sayesinde sorunsuz alabilirim:KK37:
Hastanelik bir durum yaşarsak birbirimize refakatci olabiliriz, çoğu konuda burokatik engellere takılmayiz...
Bu konular yüzünden belki bir gün ben de evlenirim (yaş 27) ama öncesinde mutlaka birlikte yaşamak, hiç değilse birlikte birkaç ay tatil yapmak isterim...
Evet tabi ki beraber yasayalım diyen Kişilerin , çocukları da olduğu halde uzun seneler evlenmemeyi tercih efen Kişilerin mantığını anlamak için konu açtım.

Sonuçta ortada birini seviyorsan onunla mutluysan bir Ömür boyu da birlikte yaşayacağına karar veriyorsan evleniyorsun.
Aynı şekilde seviyorsan birlikte yasamaya başlıyorsun.

Aradaki tek fark bir imza oluyor.
Bir imzanın neye Yük OLdupunu anlamak istemiştim. Ama sanırım anladım. Kesinlikle Evliliği önermek değil niyetim ama aradaki fark sanırım güçlü bir bağ. Evli olsanız ayrılmak için bir Sürü prosedür ve sorumlulukla uğraşmış olacağız. Eğer evli değilsem de toplarım çantamı çıkarım mantığı.
Fark burada aslında.

Bir de zaten evlenirken Birgün ya biterse diye düşünerek birlikte yasamaya başlamıyorsun ki Ömür boyu sürsün sonsuz olsun diye bakıyorsun. Birlikte yaşarken sanırım bu Kaygı da yok olursa olmazsa da giderim ne var ki deniyor.
 
Evet tabi ki beraber yasayalım diyen Kişilerin , çocukları da olduğu halde uzun seneler evlenmemeyi tercih efen Kişilerin mantığını anlamak için konu açtım.

Sonuçta ortada birini seviyorsan onunla mutluysan bir Ömür boyu da birlikte yaşayacağına karar veriyorsan evleniyorsun.
Aynı şekilde seviyorsan birlikte yasamaya başlıyorsun.

Aradaki tek fark bir imza oluyor.
Bir imzanın neye Yük OLdupunu anlamak istemiştim. Ama sanırım anladım. Kesinlikle Evliliği önermek değil niyetim ama aradaki fark sanırım güçlü bir bağ. Evli olsanız ayrılmak için bir Sürü prosedür ve sorumlulukla uğraşmış olacağız. Eğer evli değilsem de toplarım çantamı çıkarım mantığı.
Fark burada aslında.
Bir diğer fark da evlilikte ailelerin içeri girmesi. Birlikte yaşayan kişilerin en fazla aileleriyle tanisiyorsunuz. Ama evlilikte iki aile tanisiyor, çok seslilik oluyor, tek aile değil yedi cet bir araya geliyor... İster istemez bir kaos oluşuyor.
Belki hali hazırda birlikte yaşayan kişiler sakin hayatlarina böyle bir curcuna istemedikleri için evlilik düşünmüyorlardir...
Bir örnek: ben yabancı sevgilimle aynı evin içinde yillarca mutlulukla yaşayabilirim, ailem benden on şehir ötede olabilir. Biz iyi anlaşabiliriz... Ama adam cebinden yüzük çıkarttığı zaman benim bunu 'ilan etmek' gerekir, aile işin içine girer, mutlu olmaz homurdanirlar. Yanına yakıştıramazlar,korkarlar... İkna çabasına girersin.. onun ailesi de aynı şekilde seni istemez, aileler bir araya gelir anlaşamaz-konuşamaz. Nişan olur düğün olur bir ton akraba senin özelin , eşinin sünneti hakkında apır sapır konuşur...ister istemez o huzurlu sakin ilişkin bir kaos sürecine girer. Maddi masraflar da cabası...
He sonra geçer ama böyle düşününce ne gerek var ki diyor insan.
Bu belki ekstrem bir örnek ama bunu 'irk' olarak değiştirirsen Türkiye'de pek çok insanın yaşadığı bir sıkıntı ortaya çıkıyor. Kendisi için hiç önemli olmadığı için farklı irktan-inanctan insanlarla birlikte olan çiftler evlilik süreciyle birlikte genelde yipraniyorlar.
Ya da evlenilmek istenen kisinin ikinci-ucuncu evliliği olması/ hali hazırda çocuklarının olması.
Bu belki birlikte yaşarken hiç sorun olmaz,hatta evin içinde ayda birkaç gün gelen çocuklarla çok güzel bir düzen oluşturulur. Amaaaaaa ortaya yüzük ve haliyle aileler çıkınca kaos kaçınılmaz olur.
 
Bir diğer fark da evlilikte ailelerin içeri girmesi. Birlikte yaşayan kişilerin en fazla aileleriyle tanisiyorsunuz. Ama evlilikte iki aile tanisiyor, çok seslilik oluyor, tek aile değil yedi cet bir araya geliyor... İster istemez bir kaos oluşuyor.
Belki hali hazırda birlikte yaşayan kişiler sakin hayatlarina böyle bir curcuna istemedikleri için evlilik düşünmüyorlardir...
Bir örnek: ben yabancı sevgilimle aynı evin içinde yillarca mutlulukla yaşayabilirim, ailem benden on şehir ötede olabilir. Biz iyi anlaşabiliriz... Ama adam cebinden yüzük çıkarttığı zaman benim bunu 'ilan etmek' gerekir, aile işin içine girer, mutlu olmaz homurdanirlar. Yanına yakıştıramazlar,korkarlar... İkna çabasına girersin.. onun ailesi de aynı şekilde seni istemez, aileler bir araya gelir anlaşamaz-konuşamaz. Nişan olur düğün olur bir ton akraba senin özelin , eşinin sünneti hakkında apır sapır konuşur...ister istemez o huzurlu sakin ilişkin bir kaos sürecine girer. Maddi masraflar da cabası...
He sonra geçer ama böyle düşününce ne gerek var ki diyor insan.
Bu belki ekstrem bir örnek ama bunu 'irk' olarak değiştirirsen Türkiye'de pek çok insanın yaşadığı bir sıkıntı ortaya çıkıyor. Kendisi için hiç önemli olmadığı için farklı irktan-inanctan insanlarla birlikte olan çiftler evlilik süreciyle birlikte genelde yipraniyorlar.
Ya da evlenilmek istenen kisinin ikinci-ucuncu evliliği olması/ hali hazırda çocuklarının olması.
Bu belki birlikte yaşarken hiç sorun olmaz,hatta evin içinde ayda birkaç gün gelen çocuklarla çok güzel bir düzen oluşturulur. Amaaaaaa ortaya yüzük ve haliyle aileler çıkınca kaos kaçınılmaz olur.

+++++++

Bizim toplumda asıl evlilik korkutucu.Yurt dışında falan yaşasak yine evlilikte aileler bu kadar söz sahibi olmuyorlar sanırım.Malum,gelinliğinden tutun,evin içindeki her eşyaya kadar ''onu alalım,bu ucuz,ama bu çok kalitesiz'' diye diye insan soğuyor.Ayrılma durumu olsa herkese tek tek sebebini anlatacaksınız,gelen geçen soracak.Neden ayrılmak istediğinizi bile bilmediği halde ''dön kızım tek başına olmak kolay mı'' diyen bir sürü insan var.İnsanlar bu haddi kendilerinde nasıl bulabiliyorlar hala anlamış değilim.Boşanma durumu yine kadının üzerine kalıyor sonuç olarak ''yuvanı niye yıkıyorsun'' diye.Aldatan adamı bile en fazla 5 10 gün ayıplarlar,sonra ''ee dönmüyor musun eve'' diye oklar sana dönüyor.Kadın olmak zor.
 
Bir diğer fark da evlilikte ailelerin içeri girmesi. Birlikte yaşayan kişilerin en fazla aileleriyle tanisiyorsunuz. Ama evlilikte iki aile tanisiyor, çok seslilik oluyor, tek aile değil yedi cet bir araya geliyor... İster istemez bir kaos oluşuyor.
Belki hali hazırda birlikte yaşayan kişiler sakin hayatlarina böyle bir curcuna istemedikleri için evlilik düşünmüyorlardir...
Bir örnek: ben yabancı sevgilimle aynı evin içinde yillarca mutlulukla yaşayabilirim, ailem benden on şehir ötede olabilir. Biz iyi anlaşabiliriz... Ama adam cebinden yüzük çıkarttığı zaman benim bunu 'ilan etmek' gerekir, aile işin içine girer, mutlu olmaz homurdanirlar. Yanına yakıştıramazlar,korkarlar... İkna çabasına girersin.. onun ailesi de aynı şekilde seni istemez, aileler bir araya gelir anlaşamaz-konuşamaz. Nişan olur düğün olur bir ton akraba senin özelin , eşinin sünneti hakkında apır sapır konuşur...ister istemez o huzurlu sakin ilişkin bir kaos sürecine girer. Maddi masraflar da cabası...
He sonra geçer ama böyle düşününce ne gerek var ki diyor insan.
Bu belki ekstrem bir örnek ama bunu 'irk' olarak değiştirirsen Türkiye'de pek çok insanın yaşadığı bir sıkıntı ortaya çıkıyor. Kendisi için hiç önemli olmadığı için farklı irktan-inanctan insanlarla birlikte olan çiftler evlilik süreciyle birlikte genelde yipraniyorlar.
Ya da evlenilmek istenen kisinin ikinci-ucuncu evliliği olması/ hali hazırda çocuklarının olması.
Bu belki birlikte yaşarken hiç sorun olmaz,hatta evin içinde ayda birkaç gün gelen çocuklarla çok güzel bir düzen oluşturulur. Amaaaaaa ortaya yüzük ve haliyle aileler çıkınca kaos kaçınılmaz olur.
Bunlar tamamen kişide biten Şeyler.
Ilan etmek zorunda da değilsiniz ki özelinizi. Düğün yapmak alyans takmak zorunda da değilsiniz. Ilan etmekte bi gereklilik değil.
Herkesin aile yapısı farklı. Siz ne kadar karışmalarına müsade ederseniz o kadar karışabilirler.


Sevgilinizin Irkı ya da daha önce evlenmiş olması hakkında arkadaşlarınız da konuşabilir komşularınızda. Onlar konuşacak diye mi evlenmemeyi tercih edeceksiniz örneğiniz üzerinden yorum yapıyorum. Kapıyı kapattıktan sonra herkes dışarda kalır.
 
+++++++

Bizim toplumda asıl evlilik korkutucu.Yurt dışında falan yaşasak yine evlilikte aileler bu kadar söz sahibi olmuyorlar sanırım.Malum,gelinliğinden tutun,evin içindeki her eşyaya kadar ''onu alalım,bu ucuz,ama bu çok kalitesiz'' diye diye insan soğuyor.Ayrılma durumu olsa herkese tek tek sebebini anlatacaksınız,gelen geçen soracak.Neden ayrılmak istediğinizi bile bilmediği halde ''dön kızım tek başına olmak kolay mı'' diyen bir sürü insan var.İnsanlar bu haddi kendilerinde nasıl bulabiliyorlar hala anlamış değilim.Boşanma durumu yine kadının üzerine kalıyor sonuç olarak ''yuvanı niye yıkıyorsun'' diye.Aldatan adamı bile en fazla 5 10 gün ayıplarlar,sonra ''ee dönmüyor musun eve'' diye oklar sana dönüyor.Kadın olmak zor.
Bunlar toplumun hatası toplumun eksikleri ama Evliliğin değil.
 
+++++++

Bizim toplumda asıl evlilik korkutucu.Yurt dışında falan yaşasak yine evlilikte aileler bu kadar söz sahibi olmuyorlar sanırım.Malum,gelinliğinden tutun,evin içindeki her eşyaya kadar ''onu alalım,bu ucuz,ama bu çok kalitesiz'' diye diye insan soğuyor.Ayrılma durumu olsa herkese tek tek sebebini anlatacaksınız,gelen geçen soracak.Neden ayrılmak istediğinizi bile bilmediği halde ''dön kızım tek başına olmak kolay mı'' diyen bir sürü insan var.İnsanlar bu haddi kendilerinde nasıl bulabiliyorlar hala anlamış değilim.Boşanma durumu yine kadının üzerine kalıyor sonuç olarak ''yuvanı niye yıkıyorsun'' diye.Aldatan adamı bile en fazla 5 10 gün ayıplarlar,sonra ''ee dönmüyor musun eve'' diye oklar sana dönüyor.Kadın olmak zor.
Ayrıca siz ne kadar müsade ederseniz insanlar da o kadar sorabilir.
Aynı şekilde evinize gelinliğinize eşyanıza herkes siz izin Verdiğiniz ölçüde müsade edebilir.
 
Bunlar tamamen kişide biten Şeyler.
Ilan etmek zorunda da değilsiniz ki özelinizi. Düğün yapmak alyans takmak zorunda da değilsiniz. Ilan etmekte bi gereklilik değil.
Herkesin aile yapısı farklı. Siz ne kadar karışmalarına müsade ederseniz o kadar karışabilirler.


Sevgilinizin Irkı ya da daha önce evlenmiş olması hakkında arkadaşlarınız da konuşabilir komşularınızda. Onlar konuşacak diye mi evlenmemeyi tercih edeceksiniz örneğiniz üzerinden yorum yapıyorum. Kapıyı kapattıktan sonra herkes dışarda kalır.
Söyledikleriniz iyi güzel ama turkiye'de işler öyle olmuyor. Evlilik demek yedi ceddin sizin hakkınızda söz söylemesi demek.
Ayrıca aileye söylemeyeceksem, ilan etmeyeceksem, alyans takip topluma duyurmak için bir toren duzenlemeyeceksem... Yani evlilik için gereken toplumsal gerekliklerin hiç birini yapmayacaksam NEDEN EVLENEYİM ki?
Maksat belediye resinin onayını almak mı? Yoksa otuz yıldır kullandigin-artik onunla ozdeşleştigin,tanındığın soyadını artık değiştirme isteği mi?
 
Bunlar toplumun hatası toplumun eksikleri ama Evliliğin değil.

Ben zaten evliliğin demedim.Bakın cümleye ''bizim toplumda'' diyerek başlamışım.Evlilik kurumunun suçu değil yani bu.

Sonuçta insanız,sosyal bir canlıyız.Aile kültürünün yoğun olduğu bir ülkede ''annene babana dön sırtını istediğini yap'' demek gerçekçi olmuyor işte.Kaç kişi buna ''doğru ya öyle yapayım'' diyebilir ? İstemediği halde sırf anne-babası çok istiyor diye düğün yapan insanlar bile var.Boş yere dünya kadar para,borç.Siz diyorsunuz ya insanlar ''sonsuza kadar sürecek'' hayaliyle evleniyor,aileler de evlatlarını öyle evlendiriyorlar işte,bir kere olsun her şeyi tam olsun hiç ayrılmasınlar istiyorlar.Ama hayat öyle gitmiyor her zaman,bu konuda ısrarcı maalesef bizim toplum.

Eğer daha rahat bir ülkede yaşasaydım evliliğe daha sıcak bakabilirdim.En azından bu faktörler olmayacaktı,insanların benim biriyle birlikte olduğumu bilmesi iyi bile olabilirdi hatta,birlikteliğimizi yüksek sesle duyurmak anlamında.

Keşke şu baskılar olmasa da herkes istediğini yaşasa.Ama maalesef evlenseniz bir dert,beraber yaşasanız ayrı bir dert.Kimseyi sevmeyin :KK53:
 
Söyledikleriniz iyi güzel ama turkiye'de işler öyle olmuyor. Evlilik demek yedi ceddin sizin hakkınızda söz söylemesi demek.
Ayrıca aileye söylemeyeceksem, ilan etmeyeceksem, alyans takip topluma duyurmak için bir toren duzenlemeyeceksem... Yani evlilik için gereken toplumsal gerekliklerin hiç birini yapmayacaksam NEDEN EVLENEYİM ki?
Maksat belediye resinin onayını almak mı? Yoksa otuz yıldır kullandigin-artik onunla ozdeşleştigin,tanındığın soyadını artık değiştirme isteği mi?
Hayır ilişkini resmiyete dökmek.

Soyadını değiştirmek evlilikte en anlam veremediğim şeylerden biri ama bu konuda her tercihe saygı duyuyorum.

Evlenmek demek illa tantanalı düğün yapıp aileleri bohça alış-verişine çıkarıp 7 sülaleni oynatıp halay çekmek demek değil ki.


 
Önce birlikte yaşamak sonra evlenmek
Adam takıntılı mı ?
Horlar mı?
Temiz mi pis mi?
Sorumluluk sahibimi ?
Cinsel anlamda tatminkar mı ?
Önce anlayacaksın sonra evleneceksin. ;)
 
Aslında pek fark yok
İkiside aynı evde yaşanıyor
Ama ayrılık olursa nikah yoksa adam dımdızlak atar evden bitti der geçer nikah olursa kolay sıyrılamaz
Sen o kadar emek ver adam seni kapıya koysun hiç bir hakkın olmasın
Yok ben garantici tipim.evlilik için ölmüyorum tabi ama birliktelik yaşamak isteyen adam bi zahmet evlensin Benimle .benim hayatım deneme tahtası değil.
 
Aslında pek fark yok
İkiside aynı evde yaşanıyor
Ama ayrılık olursa nikah yoksa adam dımdızlak atar evden bitti der geçer nikah olursa kolay sıyrılamaz
Sen o kadar emek ver adam seni kapıya koysun hiç bir hakkın olmasın
Yok ben garantici tipim.evlilik için ölmüyorum tabi ama birliktelik yaşamak isteyen adam bi zahmet evlensin Benimle .benim hayatım deneme tahtası değil.
aynen öyle
 
Back
X