kızlar merhaba.
30 yaşındayım, güzel bir işim var. maddi durumum bana rahatça yetiyor, tek yaşıyorum, kendi evim ve arabam var.
ailem başka bir şehirde, iş için buraya taşındım.
iş yerinden biri ile çok gerçek olduguna inandığım bir yıllık bir ilişkim oldu. aileler tanıştı, planlar yapıldı. gerçekten beni kızları gibi gördüklerine inandım. ailesi hakkında kötü bir şey söyleyemem, bence hepsi tatlı insanlardı. ama ilişki içinde oldugum kişi bu evlilik baskısına, işlerin ciddiyete dönmesine dayanamadı ve ilişkimiz bitti.
ilişkimizin bittiği 1. aydan sonra iş yerinden başka bir kızla gezdiğini duydum. inanamadım.
bana gerçekten değer verdiğine inanmıştım, ne zaman bitirmek istesem benden gitmezdi, hatta kalkıp gecenin körü 5 saat yol geldi. ben o sıra başka bir şehirdeydim.
sonra o kızla da olmadılar. bu sefer gitti yine aynı iş yerinden 43 yaşında bir kadınla sevgili oldu (kendisi 28 yaşında).
bu anlattıgım onun hikayesi, kiminle ne yapıyor kendi hayatı.
ama bende etkileri çok üzücü oldu. her şeyden, evlilikten, erkeklerden, ilişkilerden heer şeyden sogudum. insanların kendi bireysel istekleri için insanları rahatça çiğneyebileceğine inanmaya başladım. kendi başıma o kadar yalnız kaldım ki şimdi kimseyi ben istemiyorum.
kimseye inanmıyorum, güvenmiyorum hatta küçümsüyorum. datelere de çıktım, erkeklere baktıgımda kadınlar kadar duygusal zekası olmayan bir insanlar olarak görüyorum.
aileme de dedim, belki de evlenmem diye. sonucta herkes de evlenmek zorunda degil.
şevkim bu olay sonrası çok kırıldı. sanki bütün büyü bozuldu bende. onunla ne hayaller kurmuştum, ailesiyle haftasonu yemeğe gidiyorduk, kendimi o ailenin bir parçası olarak görüyordum. kendi ailemi çok seviyorum, kendi buldugum ailemi de çok seveceğim diye düşündüm.
ama hiç beklemediğim yerden darbe aldım. üstüne, bu kişiyi her gün görmek zorunda kalmak da cabası.
30 yaşındayım, güzel bir işim var. maddi durumum bana rahatça yetiyor, tek yaşıyorum, kendi evim ve arabam var.
ailem başka bir şehirde, iş için buraya taşındım.
iş yerinden biri ile çok gerçek olduguna inandığım bir yıllık bir ilişkim oldu. aileler tanıştı, planlar yapıldı. gerçekten beni kızları gibi gördüklerine inandım. ailesi hakkında kötü bir şey söyleyemem, bence hepsi tatlı insanlardı. ama ilişki içinde oldugum kişi bu evlilik baskısına, işlerin ciddiyete dönmesine dayanamadı ve ilişkimiz bitti.
ilişkimizin bittiği 1. aydan sonra iş yerinden başka bir kızla gezdiğini duydum. inanamadım.
bana gerçekten değer verdiğine inanmıştım, ne zaman bitirmek istesem benden gitmezdi, hatta kalkıp gecenin körü 5 saat yol geldi. ben o sıra başka bir şehirdeydim.
sonra o kızla da olmadılar. bu sefer gitti yine aynı iş yerinden 43 yaşında bir kadınla sevgili oldu (kendisi 28 yaşında).
bu anlattıgım onun hikayesi, kiminle ne yapıyor kendi hayatı.
ama bende etkileri çok üzücü oldu. her şeyden, evlilikten, erkeklerden, ilişkilerden heer şeyden sogudum. insanların kendi bireysel istekleri için insanları rahatça çiğneyebileceğine inanmaya başladım. kendi başıma o kadar yalnız kaldım ki şimdi kimseyi ben istemiyorum.
kimseye inanmıyorum, güvenmiyorum hatta küçümsüyorum. datelere de çıktım, erkeklere baktıgımda kadınlar kadar duygusal zekası olmayan bir insanlar olarak görüyorum.
aileme de dedim, belki de evlenmem diye. sonucta herkes de evlenmek zorunda degil.
şevkim bu olay sonrası çok kırıldı. sanki bütün büyü bozuldu bende. onunla ne hayaller kurmuştum, ailesiyle haftasonu yemeğe gidiyorduk, kendimi o ailenin bir parçası olarak görüyordum. kendi ailemi çok seviyorum, kendi buldugum ailemi de çok seveceğim diye düşündüm.
ama hiç beklemediğim yerden darbe aldım. üstüne, bu kişiyi her gün görmek zorunda kalmak da cabası.