Ben de babamı 21 yaşında kaybettim.
Ne erkek düşmanıydım ne başka bir şey.
Erkek arkadaşlarım vardı ama hiç sevgilim olmadı.
22-23 yaşlarındayken 5-6 yıldır
"Birşey var aramızda
Senin bakışlarından belli
Benim yanan yüzümde"
dediğim herif yurtdışına kapağı atmak için pat diye evlendi.
Başlarım aşkın ızdırabına dedim. Görücü usülü evlendim.
Neyse, çevrem beni beceriksiz, erkek Fatma, paspal bilir. Hatta evlendiğimde 1 hafta içinde terkedileceğime dair öngörüleri vardı :)
Sonuç evlendim. Dışarda hala aynıyım ama evde kavanozu açamıyorum, bıçak kullanırken azıcık çizsem parmağımı hemen en ağır vaka haline geliyorum, isteklerim olmadığında kısa süreli depresyonlara girip çıkıyorum. Ben zavallı, ben kocasına muhtaç
Ammaaaa baskın olmaya çalıştığında "hop dur bakalım hacı, sen hayırdır, ben özgür bir kadınımdan" feminizmin dibine vuruyorum.
Kocamdır ayol niye ondan çekineyim, sevgimi esirgeyeyim?
Kucağına da otururum, hediye isterim diye ağlarım da, öpücüğe de boğarım.
Herifim nikahlı benim malım :)
Ev işleri ve çocuk bakımı genelde müşterek.
O işten geldiğinde kızları ona postalarım. Canım ne istiyorsa onu yaparım.
Kahvaltıyı o hazırlar, kaldırır. Akşamı bazen ben, bazen o.
Market işi ona ait, beraber gitsek bile asla poşet taşımam, belki en hafifini. Çöp dökmek tamamen ona ait. Alınanları yerleştirmek ona ait.
Çamaşır astıysam, o toplar vs.
Yapmazsa ben yorgunluktan bitap, hasta, depresyonun kıyısında olurum nedense :)