- Konu Sahibi nomunomuchua
-
- #21
Karakterini bastan asagi degistiremezsin ama insaniz her gun gelisiyor, büyüyor, olgunlasiyoruz dolayısıyla biraz da olsa degisiyoruzArkadaşlar..
Gece yarısına kadar bunları dinledim.
Senin hatan şu, dilin keskin, tavrın tepkili.
Haklısın ama tavrınla kendini haksız ediyorsun.
Bunları değiştirmeden huzur bulamazsın.
Kendini mutlu etmek için değiştir kendini diyoruz dediler.
Ama ilk duyuşum değil.
Hep bunları dinliyorum yıllardır.
Mutlu olmak için içime sinmeyen, yapıma aykırı bir yumuşak tutum mu edinmeliyim yani?
Aklım almadı gitti..
baya baya dolmuşsun..Öncelikle sakinleş derin nefesler al.Beraber yaşadığın insanın kim olursa olsun huyuna gitmen gerekir ama tatlım aynı şekilde eşinin de senin huyuna göre davranması lazım.Çok rahatsız olduğunu görüyorum bunu eşinle açıkça konuştun mu peki?
Söz verdiyse tutmalı, sözünü yerine getirmesi için naz niyazla ikna etmek zorunda değilsin, olmamalisin.
Bir de o kadinlar şöyle erkekler böyle gibi taktikler herkes için gecerli değil
Mesela kadınlar çoğunlukla ima yoluyla isteklerini dile getirir sana canım cicimle istemelisin diyenler ima yolunu seçen tipler olabilir ama mesela ben netimdir bir seye hayır dediysem hayirdir altta evet vardir biraz ısrarla o hayır evet olur biraz nazlaniyor diyenlere cok.kiziyorum
Erkek milleti bundan anlar diye diye çocukluktan yaşlılıga erkekleri nazlayan hemcinslerime ben de kiziyorum
Belki de senin Hakkı'n olduğunu düşündüğün şeyi oda kendi Hakkı görüyordur. Mesela Hakkı'n ne
Çok mu sivrisin gerçekten? Ama karakterine aykırı davranış sergilemeni kimse isteyemez senden.
Ben yumuşak huylu sakin bir kadınım mesela. Hiç öyle çat çat bişey söylediğim olmamıştır. Ne kadar yumuşak olur, güzel dille anlatırsam isteklerimi o kadar kolay elde ediyorum. Ama bu benim huyum, kişiliğim. Başka türlü olamam ki. Senin de kişiliğin bu.
Ama evlilik gerçekten biraz böyle bişey. Sen kendini törpüleyeceksin biraz, karşındaki adam sana ayak uydurmaya çalışacak. Orta yolu bulacaksınız.
Hiç kimse höt höt bir insanla bir arada olmak istemez ki.
Tatlı dil evet.
Bende olmayan şey.
Haklıysam ve haksızlığa uğramışsam içimden canavar çıkıyor.
Al benden de o kadar..
Adımın neye çıktığı umrumda değil aslında.
Mutlu olmak için neden olmadığım bir karaktere bürünmeliyim?
Kaldı ki bürüneyim demekle olmuyor o iş.
Cidden çok zor..
Kimseye anlatamadığım kısım bu..
Çok kişi aynı şeyi söylüyor ama.
Çok kişi işini iyi biliyor be canım.
Haksızlığa uğramamak için daha en baştan, nasıl göründüklerine bakmayıp garantiye alıyorlar işlerini.
Pazarlıklı bir tutum sergiliyorlar.
Sonra da rahat ediyorlar gerçekten. Eee huzursuzluğa gerek kalmıyor ki.
Benim asıl sorunum iyi niyetli olduğum için herkesi kendim gibi sanarak başta çok güvenmek.
Olsun yaa senin canın sıkılmasın kıyamam demek.
Sonra işimi garantilemediğim için haksızlığa uğradığımda delirmek, kırmak dökmek.
Elimde bir avuç mutsuzluk ve etrafımdan duyduğum bu sözler oluyor sonuç.
Hiç kimseyi aynı evin içine girmeden tam tanıyamazsın.
Adı koca olunca her şey baştan başlıyor sanki.
Ben buna inanıyorum artık.
Konuşmadım, kavgalar ettim vaktinde.
Sonra ise istediğim kişiye istediğim mesafeleri koydum.
Eşim de alıştı benim eşim böyle biri istemiyorsa bitmiştir dedi yıllardır bu konuda sessizliğe geçti.
Ama yine de mutlu değilim çünkü istediğim düzeni güzellikle elde etmedim.
Kavgayla, engellerle elde ettiğim ne varsa yarım sanki, bir olmamışlık barındırıyor.
Sonra da bu mutsuzluğum arkadaşlarım tarafından böyle yorumlanıyor.
Umarım sen benim gibi sorun yaşamazsın canım.
Çünkü gerçekten bu karakteri kaldıran eş ve evlilik çok az sanırım.
Bana söz verilen her şey benim hakkımdır.
Hak olarak görmüyorsa söz vermeyecek.
Ben dansöz insanı sevmem.
Dereyi geçene kadar paçayı sıvayan insanlara da uyuz olur, tepkimi gösteririm kim olursa olsun.
Sivriyim ama özünde çok saf biriyim.
O kadar şeffaf biriyim ki karşımdaki insanı seversem önümdeki lokmamı verebilecek biriyim.
Şu isteğim eksik olsun yeter ki benim yüzümden kimse sıkıntıya girmesin diye düşünürüm.
Taaa ki kıymetim bilinmeyinceye, haksızlık görünceye kadar.
İşte o zaman aynı kişiye düşman olabilirim, canımı haksız yere yaktığı için canını neresinden yaksam diye delirebilirim.
Oysa bakıyorum pek çok kişi, tam tersi ne kadar severse sevsin, karşı tarafın gireceği sıkıntıyı umursamaz
kendi mutluluğunu her şeyin önüne koyar. Ama sorsan benden çok seviyordur o kişiyi.
Kendi hakkını en başından öyle ustalıkla koruyor ki hiç taviz vermeyerek.
Haksızlığa uğramak gibi bir derdi de olmuyor.
Delirip düşman olmasına gerek kalmıyor işte.
Sonra da böyle uzun uzun öğütler veriyor bana.
Ben en başında o taviz vermeyen, kıyan, hesapçı duruşu sağlayamıyorum diye yaşıyorum tüm sıkıntıları.
Sorsanız hepsinin gözünde ben sivriyim o tatlı dilli.
Ben mutsuz ve huzursuzum o tam tersi.
Bu hak mı şimdi?
Gerçekten dünya gerçekten çok kötü bir yer..
Aslinda dunya guzel yasamak güzel de insanlar bozuk karakterde, cogunlukla yaniKonuşmadım, kavgalar ettim vaktinde.
Sonra ise istediğim kişiye istediğim mesafeleri koydum.
Eşim de alıştı benim eşim böyle biri istemiyorsa bitmiştir dedi yıllardır bu konuda sessizliğe geçti.
Ama yine de mutlu değilim çünkü istediğim düzeni güzellikle elde etmedim.
Kavgayla, engellerle elde ettiğim ne varsa yarım sanki, bir olmamışlık barındırıyor.
Sonra da bu mutsuzluğum arkadaşlarım tarafından böyle yorumlanıyor.
Umarım sen benim gibi sorun yaşamazsın canım.
Çünkü gerçekten bu karakteri kaldıran eş ve evlilik çok az sanırım.
Bana söz verilen her şey benim hakkımdır.
Hak olarak görmüyorsa söz vermeyecek.
Ben dansöz insanı sevmem.
Dereyi geçene kadar paçayı sıvayan insanlara da uyuz olur, tepkimi gösteririm kim olursa olsun.
Sivriyim ama özünde çok saf biriyim.
O kadar şeffaf biriyim ki karşımdaki insanı seversem önümdeki lokmamı verebilecek biriyim.
Şu isteğim eksik olsun yeter ki benim yüzümden kimse sıkıntıya girmesin diye düşünürüm.
Taaa ki kıymetim bilinmeyinceye, haksızlık görünceye kadar.
İşte o zaman aynı kişiye düşman olabilirim, canımı haksız yere yaktığı için canını neresinden yaksam diye delirebilirim.
Oysa bakıyorum pek çok kişi, tam tersi ne kadar severse sevsin, karşı tarafın gireceği sıkıntıyı umursamaz
kendi mutluluğunu her şeyin önüne koyar. Ama sorsan benden çok seviyordur o kişiyi.
Kendi hakkını en başından öyle ustalıkla koruyor ki hiç taviz vermeyerek.
Haksızlığa uğramak gibi bir derdi de olmuyor.
Delirip düşman olmasına gerek kalmıyor işte.
Sonra da böyle uzun uzun öğütler veriyor bana.
Ben en başında o taviz vermeyen, kıyan, hesapçı duruşu sağlayamıyorum diye yaşıyorum tüm sıkıntıları.
Sorsanız hepsinin gözünde ben sivriyim o tatlı dilli.
Ben mutsuz ve huzursuzum o tam tersi.
Bu hak mı şimdi?
Gerçekten dünya gerçekten çok kötü bir yer..
YA orasi oyle erkekler evlenince bir ne oldum krizine giriyorlar o ilk donemde birazcik sesini cikarmazsan o ruh hali alip basini gidiyor. Ama bazi seyleri sezmek icin ayni evin icine girmene gerek yok nisanliyken sozluyken sevgiliyken de anlarsin, sana davranisindan ailesi ve seni nerede tuttugundan ailesine kucuk de olsa bir elestiri yaptiginda aldigi tavirdan, onlar sana bir hata ettiklerinde kocanin aldigi tavirdan kisaca birsuru isaret oluyor yani bazi seyleri anlamak icin adamin zihniyetini anlamak eh tabi herseyide onceden bilemezsin ama adamin zihniyetini azicik sezersen bileceksin ki evlenince bu adam bunun bin kati olacak ileride.
Tatlımcım bir insanın kendini her değerden önde tutması, öncelikle kendini sevmesi koruması hesapçılık değil ki, normal olan bu. Önce can sonra canan demiş atalarımız. Senin hatan fazla verici olman. Bırak sorun yaşayacak olan yaşasın, senin derdin değil ki bu.
Sen yaptığının karşılığını bekliyorsun muhtemelen, sen nasıl davranıyorsan insanlar da sana öyle davransın istiyorsun bunu göremeyince de düşman oluyorsun. Ama bu beklediğin şey insan doğasına aykırı. İnsan bencil bir varlıktır çünkü.
Sivriliğini törpüleyip törpülememek sana kalmış ama bu kadar verici olmaktan vazgeçmelisin. Kendine zarar veriyorsun çünkü.
Bence evlilik bazı insanların karakterine ters. Küçükken duyardım evlenmek istemiyorum bana uygun değil diyenleri anlamazdım. Gerçekten öyleymiş. Bana da ters çünkü :) Bosansam bir daha asla evlenmem askmis, sevgiymis peh :)
Bir de sunu diyeceğim
Insanlardan beklentini azalt
Sen birine bir sey yapıyorsan bunu icinden geldiği icin yap ama aynısını o da bana bir gun yapar diye düşünme
Klise bir laf vardir
Minimum beklenti maksimum mutluluk
Canını sikmaya degmez hayat kisa, sen elinde sahip olduklarınla.mutlu olmaya bak
Ah kiyamam yaaAhh olabilsem iyiydi
Canım beklemeden iyilik bir yere kadar yapabilirim valla.
Kimse kusura bakmasın.
Ayy tek başıma yaşayacağım bir adaya mı yerleşsem ne yapsam bıktım
siz aşırı aşırı fedakâr özverili birisiniz
verdikçe veriyorsunuz
karşılık görmeyince de soguyorsunuz
Bu kadar fedakâr olmayın
Kurtarıcı rolunden vazgeçin
biraz da kendinizi one atın
Ben buna katilmiyorum. Evlendigimden beri oldugumdan farkli davranmadim cunku zorunda degilim. Esim de bu konuda zorlamadi. Mesela cok oyle annecim babacim diyen bi tip degilim. Kaynanam kayinpederim bunu beklemis ama zorla olamazdi. Benden ikidebir sulaleyi davet edip yemekler vermemi de beklediler. Calisan ve biri olarak senede bir iftara alirim o kadar. Boyle istiyorum ve dusunuyorum aksini esim dahil kimse bekleyemez.
Bu arada annem ayni sizin dediginiz sekilde yetismis. Zararlarini gordugu icin bana boyle seyler demiyor.
MeEvet bana uymayan bir şeyi gerekliliği için yaparsam karşılığında mutlu olacağım söyleniyor oysa.
Dönüt güzel olurmuş ve huzur bulurmuşum..
Hiç sanmıyorum ya
Evet arkadaşların söyledikleri de bunlar.
Ama ben eşimin huyu ne bunu önemseyen biri değilim.
Benim doğrum ne?
Buna göre davranıyorum.
Neymiş, her doğru her yerde yapılmazmış, söylenmezmişmişmiş..
Merabalar,İyi bari zararını görüp ben yaptım sen etme diyen bir kadın var.
Benim annem hala uyumlu olmamı söyler.
Aksi huzursuzluk ve boşanma getirir diye düşünüyor çünkü..
Hadi annem böyle kadının kafa başka.
Arkadaşlarım da böyle söylüyor ona şaşıyorum ben.
Ne mutlu size maşallah..
Bana verilen bir sözün tutulmasını bekliyorum mesela.
Bak söz vermiştin diye çat çat uyarıyorum.
İsteğime de bu yolla güzellikle ulaşamıyorum.
Yok çat çat yapılmazmış, nazla, aşkla alttan alttan işleyerek yaklaşmalıymışım..
Erkek milleti o şekilde yola gelirmiş.
Öyle diyor arkadaşlar.
Evet erkekler ne yapıyor bende eşime soruyorum bazen. Kayinvalidem bir tartışmadan sonra bana telefon açıp bizimle geçim yapacaksın her şeyi ailene yetiştirme demişti. Neden biz kadınlar erkek tarafıyla geçim yapmak zorundayız da erkekler eşinin tarafıyla geçinmek zorunda değil? İstediğin fedakarlığı da yap tam yola geleceklerken ilk virajda gözden kaybediliveririz. Anlamıyorum araya set çeken erkek tarafını önemsemeyen tiplere bayılıyorum ve artik bende o dogrultu da sağlam adımlar atıyorum. Çok üzüldüğüm de buraya bir konu açmıştım 3 günlük dünya kimseyi kırmak istemiyorum diye. Bir üye yorum yapmıştı bir sana mı 3 günlük dünya diyeHakkı olan bir şeyi bile dudak büzerek, hadi aşkım aman canım diye istemek zorunda mı kadın?
Hakkım yahu hakkım benim olanı isterken bile neden kırk takla atmam gerekiyor?
Neden hakkım olanı açık, net istemem rahatsız ediyor ve beni sonuca ulaştırmıyor?
Evlilik bunu gerektirir çünkü?
Seni haksız yere üzdüler mi, kırdılar mı?
Olsun yıllar geçse de, özür dilenmese de adım attılar ya hani, eee onlar eşinin ailesi ama
her şeyi unutup sen de onlara gönlünü tüm samimiyetinle açmalı mısın?
Evet çünkü evlilik bunu gerektiriyor..
Eşinin hatrı için bunu yapabilirsin, erkeği ancak böyle yola getirebilirsin,
evliliğinde huzuru ancak böyle bulabilirsin..
Erkek ne yapıyor evliliğinde huzuru yakalamak için , cidden ne feda ediyorlar?
Yok yaa bana göre değil bu işler. Yapamıyorum işte beceremiyorum
4 yıldır bunları duymaktan bıktım.
Daha da anlamakta zorlandığım kısım bunları yine kadınlardan duyuyor olmak...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?