Yazacaklarım samimi gelmeyebilir ya da rahatsız edici olabilir ama; "Her kadın paraya da bakar" genellemesini bi kırayım; ben eşimin maddi durumuna bakmadım, benim için bir ekstra değildi yani.
Eski erkek arkadaşlarımdan örnek verecek olursam, aralarında sadece bir tanesinin maddi durumu bizden çok çok iyiydi ve zaten buraların sayılı zenginlerinden birinin oğluydu. İyi, kalbi güzel bir insandı, öyle parasıyla bir şeyleri ispatlama çabasında biri olmadı hiç ama benim için fazla aptaldı, ailesinin ittirmesiyle, 348239 farklı özel hocalarda, özel okullarda, arka planda bol bağışlarla, ıkına ıkına mezun oldu. Şimdi de aile adıyla koltuklardan birine oturtuldu. Allah mutlu mesut bahtiyar etsin, ama benim yanımda bulunmasını isteyeceğim türden bir insan değildi.
Bir eski erkek arkadaşım da, maddi zorluğun içindeki bir çocuktu. Kötü bir insan olduğunu söyleyemem ancak konuya katılıyorum ki çok ilginç bir egosu vardı ve iki lafından biri babasının vakti zamanında ne kadar varlıklı olduğu ve karı kız-kumar derken büyük borçların içine ailecek yuvarlandıklarıydı. Sürekli değişik bir ajitasyon halindeydi. Evimize yemeğe davet ettik (Ki annem kesinlikle istemiyordu bu kişiyle birlikte olmamı ama ben seviyorum diye ses edemiyordu), yemeklerden yemedi "Yiyemem bunu" filan diye full seçti. Güzel bir balık menüsü hazırlamıştık hatta, severim dediği için ve yemedi. Onu bunu beğenmez, sürekl bir marjinallik çabası filan derken tiksindim, yol verdim. Tip olarak da Allah affetsin, gerçekten zevksizliğime örnektir yani, bir teyzem gördü hatta "Nereden buldun bunu? Yanına hiç yakışıyor mu? Allah'ın gücüne gitmesin de denk misiniz be çocum" dedi yakıştıramadı bana öyle söyleyeyim.
Maddi sıkıntıları sürekli dilinde, sürekli bir "Eskiden zengindik" hali, sürekli bir ajite, sürekli bir marjinal fikirler hareketler... Nalet olsun içimdeki insan sevgisine cidden yanıma hiç yakışmayan, hiç olmayacak biriydi; sanırım biraz acıyarak başladığım bir ilişki olduğunu da itiraf etmeliyim.
Benim ex erkek arkadaş kontenjanı full, çoğu orta direk, bir kısmı iyi halli, bir tanesi baya baya iyi, gerisi çulsuz.
Genellemek hoş olmayacak, fakirlikle doğrudan bir bağlantısı var mıdır bunun bilmiyorum çünkü maddi gücü iyi olmayıp kendini çok iyi donatmış insanlar da var elbette ama ben çoğunda bir kompleks gördüm, bir aşağılama çabası fark ettim, üzgünüm. Biri hatta "Sen balkon çocuğusun anlamazsın" filan dedi, biri "Senin baban şöyle şöyle, sen neye emek verdin ki" dedi vs vs... Ne zannediyorlarsa beni?
Eşim, orta direk bir ailenin çocuğu, halleri çok iyi değildi vakti zamanında babası iflas görmüş, ama yine de toparlamışlar bir miktar; kendi yağlarında kavrulan insanlardı. Eşimin cebinden önce, çalışkanlığına, iş şevkine, azmine, gönlüne baktım, aynı zamanda ilkel dürtülerim "Boyuna posuna, şu yapılı omuzlara bak vışş" da dedi tabi.
Şansıma yanılmadım, gönlü iyidir, nişanlandığımızda işi yoktu, şimdi güzel bir işte; iki kafa bir olunca oluyor bir şekilde.
Önemli, tok gözlülük, kadında da erkekte de önemli, bir şeyleri görmüş olmak, kendini yetiştirmek de önemli... Kimse de alıştığından aşağısını kolay kolay istemez tabi, ona da hak veririm. (Ben alıştığımdan aşağısına gönlüm istedi vardım, pişman da değilim)
Ya ben ne diyordum onu da toparlayamadım ya, anladınız işte.

Kafam dağıldı ya ne anlattığımı bilemedim, buradan Kars'a yol gibi de yazdıkça yazmışım zaten, çenem açıldı yine.
Davul dengi dengine diyeyim, fiziken de, madden de, aklen de, gönlen de, öyle bağlayayım bari