Aslında sana üzülmüyor değilim. Kendimi senin yerine koyuyorum da, sevdiğim adamın evli ve iki çocuğu daha olduğunu öğrenmek beni yıkardı. Düşündükçe içimi afakanlar basıyor. Ama kızdığım tek şey var sana, o da evlenmeden çocuk sahibi olmayı göze almış olman. İyi ki de olmamış. Verilmiş sadakası varmış. Senin değil onun tabii. Neden onun? Şark kurnazlığı yapmaya çalıştığın için. Gerçi sen de haklısın, yaş kemale ermiş, yolun yarısı geliyor, çevrenden illa ki evlilikle ilgili laf dokunduran oluyordur. Sen de düşündün, hamile kalırsam bu benimle daha çabuk evlenir dedin. Bak canım, sen nasıl ona türlü türlü yalanlar söylediysen, o da sana boşanmış olduğunu söylemiş. Yaptığı tam bir şerefsizlik o başka. Geçen konuştuk biraz. Ben dedim ki, bak Mahidevran Sultan'dan boşan, ne yapacaksan ondan sonra yap. (Mahidevran diyorum ben onun eşine, o da öyle alıştı. Muhteşem Yüzyıl'a bağladık olayı anlayacağın. Ayrıca senden Hürrem olmaz.) Yok diyor ben boşanmam. Neden diye sordum. Saydı kendine göre bazı sebepler. Mahidevran'la çocukları düşünüyor. Özellikle çocukları. Burada haklı ama. Hiç inanmadım tabii ama hee hee dedim geçtim. Boşanacak adam bahane aramaz. Ama çok kötü bir şey söyledi: 'Boşansam bile onunla evlenmem.' Gözlerim fal taşı gibi açıldı tabii. Sebepleri de tamamen seninle ilgiliydi biliyor musun? Bu konuda hak verdim. Çünkü, seni seviyor olsa da, onun için yalnızca gönül eğlendirilecek insansın. Açıkça söylüyor da zaten. Gezerim tozarım ... o kadar diye. Anla yani. Bir kadın olarak çok üzüldüm sana. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Kızdım bir de insan sevgilisiyle ilgili bunları söyler mi diye. Sadece gülüyor inanır mısın? Ama bunu sen kendin yaptın. Birazcık oturaklı olsaydın, halden anlasaydın, bencil olmasaydın sana bu gözle bakmayacaktı. Sana artık sadece üzülüyorum bunu anladım. O seni seviyor da olsa, onun yeri her daim haseki sultanın yanı. Ayrıca, çocukları bir görsen, üçü de birbirinden değerli maaşallah. Ben öyle her çocuğu sevmem, seninkinin çocukları çok başka ama. Oğlu... Nasıl bir asalet o öyle? Kızlar desen, diyecek laf yok zaten. Sen nereden tanıyorsun onları dersen, geçen yıl buraya gelmişlerdi. Ablalarıyım onların yani. Severler beni. Gelmeden önce birkaç fotoğraf istiyorum özledim onları dedim. Tamam dedi. Neyse, bak şimdi. Yarın gece İzmir'e dönüyor. Oğlunun sınavı var, üç güne yaymışlar. Çarşamba günü yine buraya gelecek. İş seyahati yani. Sonra senin yanına gelip aha bu söylediklerimi itiraf edecek. Yaşayacağın travmayı düşünemiyorum. Off Allahım kimseyi şaşırtma... Üzülür ama ona bir şey olmaz, sen kendini düşün bacım. O hayattan beklentilerini karşılamış bir insan. Evlilik olsun, çocuklar olsun... Ha dersen ki ben böyle sevgili olarak takılırım bana koymaz o başka. Ama senin evlenmek gibi bir beklentin var. Olur da rüzgar bir gün senin tarafından eser, olabilir tabii kader bu. Ama benden sana tavsiye, sen önünü kış tut, yaz gelirse bahtına. Allah şimdiden yardımcın olsun.