FIKIRLERINIZE IHTIYACIM VAR...

Acele etme derim. Neden çünkü aynı tip evliliği benim annem yaptı, sizden tek farkı ben vardım. Kız sizi şu an seviyor olabilir, ergenlik çağında ve hayatının kalan kısmında aklında hep annem olsa böyle yapar mıydı sorusu olacak. Belki annesinin bakmadığı kadar iyi bakacaksınız ancak düşünecek.
Sevgisi bölünecek, babasının annesinden başka bir kadına olan ilgisi onu hırçınlaştıracak. O şimdi tenezzül etmeyen anası kız büyüyüp bir de eli ekmek tutunca anne olmaya çalışıp seni arada bırakacak.
Adam ilgisiz düzelmez, zaten siz de pek gönüllü değilsiniz. Eğer kızına düşkünse; annesi yok bir yanı eksik diye sizden taviz bekleyecek. İlgisiz birinden romantizm de bekleyemezsiniz. İki çocuk diyorsunuz o tek diyor. İster istemez kendi çocuğunuz önde olacak çünkü kendi çocuğunuzla ettiğiniz kavga sizi üvey kızınızla ettiğiniz kavga kadar yaralamayacak.
Melek de olsanız adınız üvey anne olacak.
Bizzat içinden anlattım olacakları. Ne yazık ki tecrübe. Benim annem üzerinden şahit olduklarım.
O yüzden bence çoook iyi düşünün.

Bir de unutmadan ekleyeyim, üvey babamın ayrılma sebebi de aldatılmaymış bu sebepten belli etmese de ekstra temkinli ve kıskançtır.
 
Ben ikinci esimle tanistigimda 36 yasindaydim, o da 43 yasindaydi
Oyle buyuk bir heyecan vardi ki , gorusmedigimiz her an telde mesajasiyorduk nerdeyse tuvalate girdigimizi bile haber verecek durumdaydik , yani madem ikinci evliliginizi yapacaksiniz gercektrn sevdiginiz , asik oldugunuz bir adam ile yapin
Bu isin yasi falan yok , dogru insan ise ilk zamanlar heyecan ayni 20 yasindaki gibi oluyor
 
Düşüncelerinize katılmıyorum, en büyük nedeni ise bir kadının örtünmesi veyahut açılmasıyla alakalı erk kişiyi bağlayan hiçbir şey olmadığı gibi, yaşam tarzında da bir şey değiştirmez giyim hariç.
Bu düşüncenin altında örtünmeyen kadınları günahkar ilan etmek gibi bir şeydir.
Ya da kapalı her hamımın azize olması gibi bir izlenim vardır.
Örtü; dini vecibelere ve ortak bir paylaşıma ne engel ne destektir.
Diğer söylemlerinize ise, her koyun kendi bacağından asılır.
Din bir yaşam şekli değil, inanıştır.
Ve insan eşiyle bir hayatı yaşar.
Edep, haya, ar, vicdan, merhamet vb şeylerle bu hayat örülüdür, yanyana namaz kılmak gibi hayaller yoksa ortada, neden sorun olsun ki?
İnanışına uygun hayatı her iki taraf da yaşayabilir birbirlerine saygı göstererek.
Boşanma sebebi açılması değil ihanetmiş yalnıZ
Bu, karşı tarafın ithamı.
Karısı, hiçbir söz ve sorumluluk yükü olmadığı halde başını açtı diye tartışan adam, itham da eder, iftira da atar yargılar da.
Yanlış mıyım?
 
Kimse kusura bakmasın ama boşanmış çiftlerde oranlama yapılırsa yüzde 95 lik bir payda ile kadın haklıdır ülkemizde.
Şiddetin her türlüsünü çeken, aldatılan, sokağa atılan, eviyle ilgilenmeyen ve bu konudaki gibi hayatına müdahale edip, kendi istediği gibi yaşamasına müsade etmeyip kuklaya çevrilmiş kadınlarla dolu mahkeme salonları.

Yahu örtümden ya da örtünmediğimden kime ne, bir kula mı hesap verilecek bu dünyada!
Şaka gibi ...
 
Bu, karşı tarafın ithamı.
Karısı, hiçbir söz ve sorumluluk yükü olmadığı halde başını açtı diye tartışan adam, itham da eder, iftira da atar yargılar da.
Yanlış mıyım?
[/QUOTE]
Şimdi şöyle bir şey var: söz ve sorumlulyk yükü olmasa da bu bir beklentidir. Eşim bikini giymeme karışmıyorsa ikimizin beklentisi yazın tatilde denize gitmekse başlangıçta, sonradan evlilik içerisinde bana ben yaylaya gidecem bundan sonra derse bozuşuruz. Ben seninle bundan emin olarak evlendim neden çark ediyorsun ben yaylada kalamam börtü böcek derim. Tartışırım. Bu olabilir. Konudaki durum böyle sonradan değişen yaşam tarzından ibaretse normal. Ancak Konuda adam belki iftira atıyordur elbette bilemeyiz. Başını açtı diye boşandım dememiş . Sanırım anlatabildim. Zaten adamın derdinin sonradan değişen yaşam tarzı olmadığını belirtmek istedim ben orda. Zamanla değiştik uyuşamadık diyebilirdi ama aldatma var diyerek çok geçerli bir kılıf dikmiş boşanmasına
 
İlgi göstermek sevdiğini belli etmek yaşla veya evlilik sayısıyla ilgili bişey değildir. Hele dikkat edilerek uyarıyla falan olacak bişey hiç değildir. Tamamen insanın kişiliğiyle ve duygularıyla ilgilidir. Aşık bir insan sevdiği insanı merak eder,arar sorar, konuşacak bişey olmadığında bile sesini duymak ister. Aranızda aşk yok bu bu kadar net. Siz daha 29 yaşındasınız mantık evliliği için çok gençsiniz. Aşk olmayan evlilikler pek katlanılabilen evlilikler olmaz benim kanaatim.. (ki kesinlikle ilgiyi sevgi gösterisini seven ve ihtiyaç duyan biri gibi görünüyosunuz burdan.) O yüzden yol yakınken dönün derim, ikinci kez yanlış bi evlilikle gençliğinize yazık etmeyin. Ben ilk evliliğimi 29 yaşımdayken 8 yıllık aşkımla yaptım. 1 yıl dolmadan boşandım çünkü şiddet gördüm. ikinci evliliğimi 34 yaşımda 2 yıldır aşk yaşadığım biriyle yaptım. İkimizin de ikinci evliliği, 4,5 yıldır mutlu ve aşk dolu bir evliliğim var çok şükür. Yani aşk dediğimiz şey 19-20 yaşında oluyor diye bir kural yok. 60 yaşında da olur.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…