Fiziksel acı

Sunni sancıyla 2 normal doğum yapmış bir kadın olarak diyebilirim ki, valla o kadar da zor değilmiş.( epiduralim tutmadı)
Hatta ikinciyi bayağı kendi başıma doğurdum hiçbir yardım ittirme, kesi falan müdahale edilemeden, çatala oturamadan.
Yani ağrı eşiğim bayağı yüksekmiş onu anladık bu süreçte.
Bunların hem mizaç hem de yaşanmışlıklarla alakalı olduğunu düşünüyorum.
Benim çok kötüyüm demem, tuvalete bile gidemiyorsamdır çünkü başkasından yardım almayı ya da işimin yapılmasını sevmem.
Başarısızlığı kendime yediremem bu sebeple ne durumda olursam olayım hep işimi kendim yaparım.
Ağrı da çeksem, ayağımı da sakatlasam, böbreklerimden kıvransam da en basit şekilde günlük hayatıma devam edebilirim.
Bu sebeple öldürmeyen acı güçlendiriyor.
Çeke çeke alışıyor insan.
 

Sizi çok takdir ettim şuan. Allah kimseyi hastalıkla sınamasın. Sabır güç versin bütün hastalara.
 
Sizi çok takdir ettim şuan. Allah kimseyi hastalıkla sınamasın. Sabır güç versin bütün hastalara.
Amin, inşallah.
Belki de çok hastalık geçirdim çocukluğumda, ameliyatlar da cabası.
Ondan da olabilir.
Ama ablamla ben karakter olarak bu şekilde yetiştirildik, her durumdan dimdik kurtulmayı ve daima başının çaresine kendin bakmayı öğrenerek büyüdük.
Zaman zaman sinirlenirim kocama bu evin kocası da babası da karısı da annesi de benim diye, çünkü ihtiyacım yok aslında adama fiziksel olarak hiçbir şeyde ve asabım bozuluyor.
Bir de nasıl olsa filmdelisi halleder, yapar modunda herkes.
Hiç premses olamadım valla, doğumdan bir gün önce evi temizleyip damacana taşıyordum, doğurdum geldim gene evi mutfağı temizliyordum.
Bir eşya yüklenirim, belki 20 25 kilo, ne oluyorsa taşıyınca!
Kime neyi ispatlıyorsam!
İşte azıcık da nazlı niyazlı olmak lazım, fazla kaçmadan.
 
Son cümlene katılıyorum. Mış gibi yapmak lazım bazen :)
 
Laf sokmak için değil bütün samimiyetimle yazıyorum.
Açtığınız her konuya ayrı üzülüyorum, hem sizin için hem de aileniz.
Belli ki elinizde değil, hayatı çok zor yaşıyorsunuz.
Bebeğinizi kaybettiğinizi yazmışsınız, ondan sonra mı oldu bu takıntılar yoksa hep var mıydı?
İnşallah psikolojik sorunlarınızın farkındasınızdır ve ona göre ciddi bir tedavi alıyorsunuzdur.
Yoksa bu şekilde yaşamak gerçekten çok yıpratıcı olmalı
 
Acı eşiği yüksek olmak farklı şey acıya dayanmak farklı şey.
Acı eşiği acıyı hissetmekle alakalı. Acı eşiği yüksek insanlar acıyı çok az duyarlar. Ve dayanıklı olduklarını söylerler. Halbuki alakası yok. Az hissettiğin bir şeye zaten dayanırsın. Mesela ağdaya gidersin kimi bas bas bağırır kiminin gıkı çıkmaz. Sen bağıranı nazlı sanırsın halbuki kimin ne derece acı çektiğini bilemezsin. İnsanın vücudunun farklı yerlerinde acı eşiği farklı da olabiliyor. Tabi ufak tefek acıları büyüten nazlı insanlar da yok değil.
Jinekolojik muayenede bile kimileri hiç acımıyor acıyan bir yer değil orası derken bazıları dayanılmaz acılar hissedebiliyor. Kasmakla stres yapmakla tabi ki acı artabiliyor da.
Sizin nasıl acı çektiğinizi sizden başkası anlamayacaktır. Anlattıklarınıza inanıyorum ama kaygı ve korkuyla gittikçe acınızın artmış olabileceğini de düşünüyorum. Psikolojik ağrılara inanıyorum. İğne sonrası başlıyor ağrı demişsiniz. Kalp krizi geçirmekten korkan bir arkadaşım yoğun göğüs kol ağrısı çektiğini söylüyordu ağrıdan kıvranıyordu ve hiçbir rahatsızlığı yoktu Siz de belki sonradan psikolojik ağrılar oluştırıyorsunuz bedeninizde.
Tavsiyem eli çok hafif bir hemşire edinin ve hep aynı kişiye iğnenizi olun. Kişiden kişiye çok fark ediyor kesinlikle. İğne esnasında iğneye hiç bakmayın gözünüz görmesin mümkünse o anı hayal etmeyin ve nefes alıp verin.
 
Son cümlene katılıyorum. Mış gibi yapmak lazım bazen :)
İşte o da karakterde yok.
O yüzden çekip duruyorum.
Hayatımı kendime zorlaştırıyorum.
Ama hiç mi hiç konu sahibi gibi insanları anlayamıyorum, o da ayrı bir mesele.
Nasıl bu naif olunuyor ki?
 
İşte o da karakterde yok.
O yüzden çekip duruyorum.
Hayatımı kendime zorlaştırıyorum.
Ama hiç mi hiç konu sahibi gibi insanları anlayamıyorum, o da ayrı bir mesele.
Nasıl bu naif olunuyor ki?
Bence çok çok büyük oranda insanın kendi elinde. Ben şahsen psikolojimi nereye çekersem oraya gidiyor.
 
Ayy ben iğne yaptıramam. Arkanı dön iğne dedikleri anda biterim. Serum ,kan aldırmak da biraz gerer beni ama kalçadan iğne fobi otesi
 

Bende aşırı nazlı niyazlı biriyim. Sezeryan oldum 40 gün boyunca tabak bile taşımadım dikişlerim patlayacak diye. Hatta bana verilen demir ilaçlarını bile kullanmadım ameliyattan sonra kabız yapıyor canımi acıtıyor diye. Iki türlü de hayat çok zor. Ameliyattan çıktıktan sonra o kadar çok ağladım ki, annesiz insanlar nasıl doğum yapıyor onların saçını kim yıkıyor diye. Dünya hayatı işte cenneti de cehennemi de aynı anda yaşıyoruz. Nasılsak çevremiz de öyle şekil alıyor. Eşimin hayatı çok zor biliyorum. Bi cam silsem 10 gün bileğim sargıda kalıyor oynatamiyotum. Biraz yorulsam yemek bile yapmak gelmiyor içimden dışarda yiyoruz. Zora gelemiyorum. Pilates yaptım bi zaman. Hicbir hareket için kendimi zorlayamadım. Ya da ne bileyim saunaya gireceğim daraldigim an çıkıyorum ordan. Böyle olmak da zor. Elimde değil ama sınırlarımı zorlamaya çalışıyorum. Hayat dusundugun gibi toz pembe değil demisti bi arkadaşım bebeğimi kaybettikten sonra. Az dirayetli az sabırlı olsam aslında her şey çok güzel olacak. Bunun için çok cabaliyorum
 
Benim de etim hassastır. Acı eşiğim düşüktür. Ama buna ben de çözüm bulamadım ve bence çözümü de yok.
 
Ayy ben iğne yaptıramam. Arkanı dön iğne dedikleri anda biterim. Serum ,kan aldırmak da biraz gerer beni ama kalçadan iğne fobi otesi
@GangstaWalk bugün ıgnemi olurken bu taktiği denedim. Derin nefes aldım 10 a kadar saydım. Kolay geçti iğne aşaması ama şuan totom başka bir dünyaya aitmiş gibi tripler atıyor bana (
 
Aslında yukarıda bir üye yazmış, mesele ağrı eşiğinde değil diye çok doğru demiş.
Buna dayanabilmekte iş.
Dediğiniz örnekle yola çıkın mesela, bir işi yaparken yardım alamayacağınızı ya da sonrasında yoruldum diye dışarıdan yemek yiyemeyeceğinizi düşünerek.
Benim şuan ağrımayan bir yerim yok mesela, iki bebeğim var öyle bir hayat yaşıyorım ki ne dinlenmeye ne de bir yerim ağrıyor demeye zamanım var.
Ama karnı aç olan bir bebek, ondan biraz daha büyüğü ve eşim de yemek bekler.
Kucağımda çocukla kolum kopa kopa onları yapabiliyorum çünkü denedim.
Bunun sonu yok, yarın geme yapacağım, sırtım ayak bileğim dizim kollarım boynum ağrıyarak gene o yemeği yapacak, bebeklerimi kucağımda taşıyacak, iftar yapmaya zaman bulamadan sofrayo kaldıracak ve günde 3 saat uykuyla bu tempoda yaşayacağım.
Çünkü benim dışımda kimse yapamaz, mecburum.
Siz de biraz mecbur olduğunuzu düşünün bazı şeylere.
Fobi farklı bir şey, iğne fobisi bende de vardır ama iğne olduktan 5 dk sonra hayatıma dönerim.
 
Olucak inşallah cnm. İğneler de göz açıp kapayıncaya kadar biticek. Eşin kalçana masaj yapıversin o rahatlatır. Öyleydi böyleydi derken bi bakıcaksın yum toplama günü gelivermiş ama acı konusunda haklısın o iğneler yoğun iğneler ondan. Eşin biraz yavaş yavaş versin ilacı birden basmasın pistona.
Kan sulandırıcı iğneler de çok can yakıyor diyorlar ben de ilk kez kullanıcam bu sefer şimdiden endişeleniyorum ama dediğin gibi yeterki anne olalım herşeye razıyız...
 
Eski konularına da baktım naz niyaz takıntı fazlasıyla var. Böyle hayat sana da çok zor etrafındakilere de çok zor. Bir gün bir bakmışsın yapayalnız kalıvermişsin. O yüzden aşmaya çalış. Piskolojik destek al ama sonuçta psikoloğun sihirli bir değneği yok senin de çaba göstermen lazım .
 

2 sene cleksan ve hibor kullandım göbekten. Ilk 1 ay yapılınca acıdan yerinde duramıyordum zıplaya zıplaya acısının geçmesini bekliyordum. Hemen arkasından buz koyunca acıyı alsın diye mosmor oluyodu ve 3 ay iyilesmiyordu morluk. Sonra vücut alışıyor 1 ay sonra hiç acı hissetmiyorsun. Deneyimledigim için biliyorum. Allah kolaylık versin sana da.
 
Aldigim elektrik bu yonde
Yanildigimi sanmam
Zor azizim zor ...

Profiline baktım bir yazı dikkatimi çekti. "Yine bir fukaraya don biçme operasyonu sonucu gitmişsin " yazmış biri dalga geçerek. Şimdi anladım. Siz insanların sorunları üzerinden stres atmak için foruma girip polemik çıkaran tayfasınız. Amaç yardımcı olmak , destek olmak , empati kurmak ya da motive etmek değil de eleştirmek, laf sokmak , ağız dalaşına girmek falan. Yoksa o kadar konuya bu kadar yıkıcı yorum yapmak "mutlu" ve "kendi hayatından memnun" bir insanın yapacağı iş değil. Istediğiniz yorumu yapabilirsiniz meydan sizin.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…