Flört Ettiğim Erkek Mesajlaşmayı Kesti

bilmiyorum belki bir mesaj daha atılabilir yada size davrandığı gibi bi süre daha siz mesaj atın hiç tepki alamazsanız bırakın yazmayı derim
 
ben olsam tekrar yazmazdım sanırım ama çok da içine sinmiş çok kararsız kaldım o yüzden bence içinden geleni yapmalısın taktik düşünmeden
 
gelişme var mı acaba ?

Bence artık adım atmamalısınız. Sonuçta mesaj atmışsınız ve üzerine aramışsınız. Geri dönmemiş.
 
Ya yüksek olasılık izmir teklifini geri çevireceğim. çünkü daha alt bir pozisyona ve daha az maaşa gitmeyi düşünmüyorum. bunu mehmete müsait bir dille söyleyeceğim zaten. yani görüşebilirsek tabi.

hevesi kırılmış olabilir çünkü sabah ki mesajımı okudu, defalarca online olduğu halde hala cevap vermedi. yani mesaj bombardımanına tutup bunaltmak da istemiyorum. mesajdan 3-4 saat sonra aradım açmadı geri de dönmedi. sonuçta bugün pazar, mesai günü olsa yoğundu cevap veremedi derdim.

nasıl bir adım atmalıyım arkadaşlar lütfen bir fikir verin.


Bence adamın egosu da kırılmış olabilir. Mesaj atıp üstüne aramışsınız, hiçbir şey yapmayın artık daha fazla. Bırakın. Kendi geri dönüş yaparsa da soğuk değil normal şekilde davranın. Kaç yaşında insan bilmiyorum tabii ama reddettiğiniz için hırs bile yapmış olabilir.

Bence, siz adımınızı atmışsınız. Bundan sonrası ona kalmadı.
 
Günlerce çok da matah olmayan bir konu yüzünden soğuk davranmışsınız, aramalarına dönmemişsiniz. Üstüne de senin kadar duygularım yok seni yormak istemiyorum demişsiniz. Ne bekliyorsunuz kapınıza gelip yalvarmasını falan mı? Sürekli basit mi olurum acaba demişsiniz, flört ettiğiniz insana mesaj atmak neden basitlik olsun? Zor insan olucam derken ipin ucunu kaçırmışsınız bence.
 
Izmir'den iş teklifi gelmesi çok mu özel bir konu. Şahsen arkadaşım beni bu şekilde biriyle tanıştirsa yakın olduklarını düşünürüm ve zaten biliyor diye düşünüp söyleyebilirim. Yani o kadar mantıksız ki niye iş teklifi geldiğini soyledin güvenimi kırdın demek. Sanki gitmiş başka birine söylemiş gibi. Adam da mantıklı düşününce olayın saçmalığının yani sizin öküz altında buzağı aradıginizin farkına varmış ve duygularınızın da pek olmadığını dusundurtdugunuz için kendini geri çekmistir. Ki duygunuz gayet de var adama öyle demissiniz bence sadece.
 
Herkese merhaba. Yeniyim forumda o yüzden bir hata yaparsam lütfen beni affedin.

8 yıl önce oğlumun babası beni aldattığı için boşandım ve oğlumla ankaraya taşındım. oğlum şu an 10 yaşında.

8 yıl boyunca karşıma 7-8 kişi çıktı hepsi de malesef beni maddi - manevi kullanmak istedi. boşanmamda ve sonra ki flörtlerimde yaşadığım sıkıntılardan dolayı 1 yıldan beridir kimseyi yanaştırmıyorum yanıma. Fakat mart ayı sonunda çok sevdiğim güvendiğim bir arkadaşım (Selin) beni biriyle tanıştırdı. ismi mehmet. mehmet arkadaşımın firmasına başlayalı 4-5 ay olmuş ve bu dönemde çalışkanlığıyla efendiliğiyle herkesin taktirini kazanmış. Arkadaşım mehmetin resimlerini gönderdi ve "Füsun mehmet çok farklı bir insan, telefonunu veriyorum, bir çay için, tanışın, sonrası sizin taktiriniz" dedi. kabul ettim. mehmet 4 yıl önce çok kötü bir boşanma yaşamış. onun da oğlu 8 yaşında.

covid tedbirleri kapsamında kafeler 19da kapandığı için ilk buluşmamız bir saat sürdü. yumuşak sesli, kibar, ciddi, çok naif, iyi yürekli, ağır-oturaklı bir insan, fırlama, yılış-yılış, ukala, kaşı ayrı gözü ayrı oynayan tiplerden değil. ne bileyim ilk buluşmamızda (29 mart) ve sonraki buluşmalarımızda hep olumlu puan aldı benden. Flört ettiğim diğer erkeklere kıyasla mehmet everest dağının tepesinde. her sabah günaydın mesajı atıyoruz, gün içinde işten vakit buldukça mesajlaşıyoruz, 1-2 defa konuşuyoruz, akşamları konuşuyoruz, çok güzel ve ölçülü iltifatlar ediyor, herşey inanılmaz güzel gidiyor. (Hatta instada takipleşmeye başladık ve oğluyla olan bir resmindeki kadını eski eşi sandım, hala nasıl eşinin fotosunu saklar derken, Selini aradım, kızkardeşiymiş :)))))

fakat ben 9 nisan günü bir iş teklifi aldım, izmirden. mevcut işimdeki mevkiiden daha aşağı bir pozisyon maaşı da az. ben konuyu aynı gün mehmete açtım. birdenbire bembeyaz oldu, gözleri sulandı. gözlerimin içine bakarak "Füsun kararın ne olursa olsun buna saygı duyacağım ve seni destekleyeceğim" dedi. bende üzüntüsünü görünce "henüz bir şey yok ortada bu sadece bir ihtimal" dedim. yüzünden düşen bin parçayla hayırlısı olsun dedi ve kalktık kafeden.

ertesi gün mesajlaşmalarımız konuşmalarımız aynı hızla devam etti. akşamında bizi tanıştıran arkadaşım Selin aradı ve kız sen izmire mi gideceksin dedi. Seline belli etmedim ama sinirlendim mehmete, bütün güvenim ve inancım sarsılmıştı. neden bunu söylemişti seline?!?!? Aldatılmış bir kadın olarak ben güvenmek istiyorum, istediğim şey çokmu zor? geçmiş ilişkilerimi kastederek yazıyorum, benim sütten ağızım çok fena yandı, yoğurda hem üflüyorum hemde vantilatör tutuyorum.

11 nisandan itibaren mesafe koymaya başladım mehmete. mesajlarına geç dönüyordum, aradığında müsait olduğum halde açmıyor 2 saat sonra dönüyor çok soğuk konuşuyordum, akşam aradığında meşgule atıp müsait değilim diye mesaj atıyordum. zaten 13 nisanda da ramazan başladı, kısa süreli de olsa buluşma teklifini 2 kere reddettim. günlerce isteksiz ve soğuk davrandım ama o hiç çizgisini bozmadı, ne kibarlığından ödün verdi ne de ses tonunda bir değişiklik oldu. Neden böyle yapıyorsun diye tepki bile göstermedi, soru sormadı.

22 nisanda kendisine şu mesajı attım: merhaba mehmet. nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama söylemeliyim. o kadar iyi bir insansınki seni üzerim diye korkuyorum. sende farketmişsindir benim duygularım seninki kadar yoğun değil. seni üzmek yormak boşuna uğraştırmak istemiyorum.

10 dakika sonra aradı. nasılsın faslından sonra şunları söyledi "ben duygularını çok iyi ifade edebilen birisi değilim ama elimden geldiğince anlatacağım. sen bende kalmadığına inandığım ve bir daha yaşayamayacağımı düşündüğüm duyguları yaşatıyorsun, karnımda 24-25 yıl sonra kelebekler uçuşuyor. seni kaybetmek istemiyorum, birbirimizi iyice tanımadan karar alalım istemiyorum. covid tedbirleri, oruçlu olmamız ve senin mesainin geç bitmesi, sık görüşüp birbirimizi tanımamıza engel oldu. Bir müddettir birlikte şehir dışına bir yerlere gidip iki ayrı oda tutup birlikte uzun zaman geçirip birbirimizi tanımanın planlarını yapıyorum (Aslında bunu bende istiyorum o yüzden hayır mehmet gerek yok, istemiyorum demedim). Ben sende öyle birşey gördümki... yarınımı, evimi gördüm (çok çok hoşuma gitti bu sözü, kedi yavrusu görmüş çocuklar gibi güldüm tutamadım kendimi) bu elimden gitsin istemiyorum, lütfen beni kestirip atma" dedi... "mehmet benim duygu ve düşüncelerim ileride değişmezse daha fazla üzülmeyecekmisin" diye sordum. "Füsun yarını hiçkimse garanti edemez, senin düşüncelerin de değişebilir benimkiler de. yarın ne olacağını bilemeyizki" dedi. cevap veremedim, haklıydı. devam etti "belki bu söylenmez ama seninle tanıştığımız 29 marttan beri (bu da çok hoşuma gitti, tutamadım kendimi ufak bir gülücük daha attım, ilk buluşma tarihi hatırlayan bir erkek:))) 9 kilo verdim, yemeden içmeden kesildim."

Çok güzel ve yapıcı bir konuşma değil mi bu arkadaşlar, ne yalan söyliyim o konuştukça benim içim eridi. başka biri olsa ne halin varsa gör seninle mi uğraşçam derdi, ya da olumsuz başka bir söz sarf ederdi.

"sana karşı bir hatam oldu mu" dedi. "evet aslında oldu" dedim. "Seline izmir işini niye söyledin" dedim. "ogün moralim çok bozulmuştu, akşamında selin buluşmanız nasıl geçti diye arayınca ve moralimin bozuk olduğunu anlayıp nooldu nooldu diye ısrar edince bende anlattım" dedi. "ben izmir işini anneme bile anlatmadım ama sen seline anlatmışsın" dedim. "yerden göğe kadar haklısın, anlatmamalıydım, özür dilerim." dedi. birkaç güzel söz daha söyledi ve telefonu güzelce kapattık.

Ancak hergün 3-5 mesaj atan arayan adam Perşembe gününden beri ne iftarda Allah kabul etsin mesajı ne günaydın mesajı attı ne de aradı. pek öyle taktik yapacak birisi değil. kendini geri çekti, biliyorum. Onu ben mi aramalıyım, mesaj mı atmalıyım ya da ararsa mesaj atarsa nasıl davranmalıyım arkadaşlar? lütfen bir fikir verin.
Ben adamin davranislarini olumlu buldum begendim ama tabi bunlar sadece senin anlattigima göre ve bence guven konusunda kendini fazla paranoyaga baglamissin seline senin İzmir'e gitmenle ilgili konusmasinda ben guvensizlik olacak birsey goremedim belki deseni cok kaprisli buldu birdaha dusunmek istedi bilmiyorum ama okuduklarimdan bunu anladim. Yanlış anlama sende haklisin bence sen onu ara guzelce konus iyi insan bulmak zor bu devirde cunku kaybetme...
 
asla sevmem böyle hareketleri. sizi çok iyi anlıyorum ama herkes ikinci bir şansı hakeder...
 
gelişme var mı acaba ?

Bence artık adım atmamalısınız. Sonuçta mesaj atmışsınız ve üzerine aramışsınız. Geri dönmemiş.
Arkadaşlar bir gelişme var.

Pazar konuşmadık geri dönüş yapmadı.
Pazartesi günü, tanıştığımız günden beri her sabah 7'de mesaj atan adam 830'da "Günaydın, iyi haftalar..." yazdı. Hep aşağıdaki emojiyi kullanırdı, dümdüz mesaj yazmış. ben hemen cevap verdim "Günaydın (yine aşağıdaki emoji) sana da iyi haftalar" O da Teşekkür ederim demiş.

Salı günü tam ben toplantıdayken aradı mecbur meşgule attım. çıkınca hemen aradım. O konu hiç açılmadı 8-10 dakika çok güzel sohbet ettik havadan sudan. sesi çok enerjik ve olumluydu. sonra kapattık. Birkaç saat sonra ben aradım, bu covid kaynaklı tam kapanmayla alakalı ama Mehmetin bilmeyeceği çok saçma bir soru sordum. Aramak için bahane uydurdum kısacası. Bu bir şaşırdı, ne diyeceğini bilemedi sonra da bildiklerini anlattı çok güzel. "Hhmmm tamam teşekkür ederim" dedim ve kapattım.

Bugün bir mesajını aramasını bekledim ama aramadı sormadı. Taktik mi yapıyor yoksa soğudu mu uzaklaştı mı anlayamadım.
 

Eklentiler

  • emojici1.png
    emojici1.png
    20,6 KB · Görüntüleme: 45
Izmir'den iş teklifi gelmesi çok mu özel bir konu. Şahsen arkadaşım beni bu şekilde biriyle tanıştirsa yakın olduklarını düşünürüm ve zaten biliyor diye düşünüp söyleyebilirim. Yani o kadar mantıksız ki niye iş teklifi geldiğini soyledin güvenimi kırdın demek. Sanki gitmiş başka birine söylemiş gibi. Adam da mantıklı düşününce olayın saçmalığının yani sizin öküz altında buzağı aradıginizin farkına varmış ve duygularınızın da pek olmadığını dusundurtdugunuz için kendini geri çekmistir. Ki duygunuz gayet de var adama öyle demissiniz bence sadece.
Açıkçası aramızdaki bir konuyu başkasına açmamasını isterdim. Birazcık üzüldüm
 
Günlerce çok da matah olmayan bir konu yüzünden soğuk davranmışsınız, aramalarına dönmemişsiniz. Üstüne de senin kadar duygularım yok seni yormak istemiyorum demişsiniz. Ne bekliyorsunuz kapınıza gelip yalvarmasını falan mı? Sürekli basit mi olurum acaba demişsiniz, flört ettiğiniz insana mesaj atmak neden basitlik olsun? Zor insan olucam derken ipin ucunu kaçırmışsınız bence.
Ya evet, kaçırmışım ipin ucunu. ama mehmet diğerlerinden çok farklı davrandı. ben başka birine ilişkimizin yürümeyeceğine dair mesaj attığımda küfürler mi dersiniz hakaretler mi anında engelleyen mi... türlü türlü erkek terbiyesizlikleri işte. içlerinden bir tek mehmet böyle konuştu:

"ben duygularını çok iyi ifade edebilen birisi değilim ama elimden geldiğince anlatacağım. sen bende kalmadığına inandığım ve bir daha yaşayamayacağımı düşündüğüm duyguları yaşatıyorsun, karnımda 24-25 yıl sonra kelebekler uçuşuyor. seni kaybetmek istemiyorum, birbirimizi iyice tanımadan karar alalım istemiyorum. covid tedbirleri, oruçlu olmamız ve senin mesainin geç bitmesi, sık görüşüp birbirimizi tanımamıza engel oldu. Bir müddettir birlikte şehir dışına bir yerlere gidip iki ayrı oda tutup birlikte uzun zaman geçirip birbirimizi tanımanın planlarını yapıyorum (Aslında bunu bende istiyorum o yüzden hayır mehmet gerek yok, istemiyorum demedim). Ben sende öyle birşey gördümki... yarınımı, evimi gördüm (çok çok hoşuma gitti bu sözü, kedi yavrusu görmüş çocuklar gibi güldüm tutamadım kendimi) bu elimden gitsin istemiyorum, lütfen beni kestirip atma" dedi... "mehmet benim duygu ve düşüncelerim ileride değişmezse daha fazla üzülmeyecekmisin" diye sordum. "Füsun yarını hiçkimse garanti edemez, senin düşüncelerin de değişebilir benimkiler de. yarın ne olacağını bilemeyizki" dedi. cevap veremedim, haklıydı. devam etti "belki bu söylenmez ama seninle tanıştığımız 29 marttan beri (bu da çok hoşuma gitti, tutamadım kendimi ufak bir gülücük daha attım, ilk buluşma tarihi hatırlayan bir erkek:))) 9 kilo verdim, yemeden içmeden kesildim."

ve bu adam 43 yaşında... onu kaybetmeyi hiç istemiyorum, tanıyıp karar vermek istiyorum...
 
Vazgeçmiş olma ihtimali yüksek. Zaten beni sevmedi die geri çekilmiştir muhtemelen.. Daha ilk başlarda bunu söylerseniz kararsız vesteksiz bir tutum sergilemiş olursnuzu nitekim karşı ı tarafta bunu algıladı. Bu saatten sonra da kimsenin peşinden koşmam diede düşünüyor olabilir. Bence içinizde kalmasın arayıp açık açık konuşunn.yoksa kurup durursunuz kurdukçada baya bağlanırsın e üzülen siz olursunuz
 
Ya evet, kaçırmışım ipin ucunu. ama mehmet diğerlerinden çok farklı davrandı. ben başka birine ilişkimizin yürümeyeceğine dair mesaj attığımda küfürler mi dersiniz hakaretler mi anında engelleyen mi... türlü türlü erkek terbiyesizlikleri işte. içlerinden bir tek mehmet böyle konuştu:

"ben duygularını çok iyi ifade edebilen birisi değilim ama elimden geldiğince anlatacağım. sen bende kalmadığına inandığım ve bir daha yaşayamayacağımı düşündüğüm duyguları yaşatıyorsun, karnımda 24-25 yıl sonra kelebekler uçuşuyor. seni kaybetmek istemiyorum, birbirimizi iyice tanımadan karar alalım istemiyorum. covid tedbirleri, oruçlu olmamız ve senin mesainin geç bitmesi, sık görüşüp birbirimizi tanımamıza engel oldu. Bir müddettir birlikte şehir dışına bir yerlere gidip iki ayrı oda tutup birlikte uzun zaman geçirip birbirimizi tanımanın planlarını yapıyorum (Aslında bunu bende istiyorum o yüzden hayır mehmet gerek yok, istemiyorum demedim). Ben sende öyle birşey gördümki... yarınımı, evimi gördüm (çok çok hoşuma gitti bu sözü, kedi yavrusu görmüş çocuklar gibi güldüm tutamadım kendimi) bu elimden gitsin istemiyorum, lütfen beni kestirip atma" dedi... "mehmet benim duygu ve düşüncelerim ileride değişmezse daha fazla üzülmeyecekmisin" diye sordum. "Füsun yarını hiçkimse garanti edemez, senin düşüncelerin de değişebilir benimkiler de. yarın ne olacağını bilemeyizki" dedi. cevap veremedim, haklıydı. devam etti "belki bu söylenmez ama seninle tanıştığımız 29 marttan beri (bu da çok hoşuma gitti, tutamadım kendimi ufak bir gülücük daha attım, ilk buluşma tarihi hatırlayan bir erkek:))) 9 kilo verdim, yemeden içmeden kesildim."

ve bu adam 43 yaşında... onu kaybetmeyi hiç istemiyorum, tanıyıp karar vermek istiyorum...
Geçmişte canınız yanmış ama hesabını bu adamdan çıkarmayın, bence çok samimi duygularla içini açmış ve sizden baya hoşlanmış. Denemekten, biraz kendinizi ilişkiye bırakmaktan bir şey kaybetmezsiniz ama önceki yaptığınız gibi adamı kendinizden iterseniz ve o da uğraşmaktan sıkılıp giderse çok keşke dersiniz. Biraz sakin olup zamana bırakın. Umarım çok mutlu olursunuz ve her şey gönlünüzdeki gibi olur. :)
 
Arkadaşlar bir gelişme var.

Pazar konuşmadık geri dönüş yapmadı.
Pazartesi günü, tanıştığımız günden beri her sabah 7'de mesaj atan adam 830'da "Günaydın, iyi haftalar..." yazdı. Hep aşağıdaki emojiyi kullanırdı, dümdüz mesaj yazmış. ben hemen cevap verdim "Günaydın (yine aşağıdaki emoji) sana da iyi haftalar" O da Teşekkür ederim demiş.

Salı günü tam ben toplantıdayken aradı mecbur meşgule attım. çıkınca hemen aradım. O konu hiç açılmadı 8-10 dakika çok güzel sohbet ettik havadan sudan. sesi çok enerjik ve olumluydu. sonra kapattık. Birkaç saat sonra ben aradım, bu covid kaynaklı tam kapanmayla alakalı ama Mehmetin bilmeyeceği çok saçma bir soru sordum. Aramak için bahane uydurdum kısacası. Bu bir şaşırdı, ne diyeceğini bilemedi sonra da bildiklerini anlattı çok güzel. "Hhmmm tamam teşekkür ederim" dedim ve kapattım.

Bugün bir mesajını aramasını bekledim ama aramadı sormadı. Taktik mi yapıyor yoksa soğudu mu uzaklaştı mı anlayamadım.
Bence şöyle mi , böyle mi diye düşünmeye gerek yok.
Belli ki belli yaşa gelmiş olgun insanlarsınız. Açıkça konuşun. ''Böyle davranmıyordun uzaklaştın gibi hissediyorum. Düşüncelerin değiştiyse bilmek isterim.'' diyebilirsiniz mesela.

Daha önce bu konu üzerine zaten konuşmuşsunuz ve Mehmet Bey size , sizden hoşlandığını , kaybetmek istemediğini söylemiş.
Sonrasında böyle davranması çok dengesizce bana kalırsa.
Taktik yapıyorsa bu yaşta kocaman adam o da daha ayrı bir vahim durum bence.

Açıkça konuşmanızdan yanayım ben. Düşünceleri değişmişse , herkes kendi yolunu çizer.
Bir gün konuş, diğer gün cevap yazma. Bu belirsizlikler yıpratıcı.

Koskoca 1 gün boyunca mesajınıza ve aramanıza dönmüyor. Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi '' günaydın , iyi haftalar '' yazması aşırı umursamaz.
İnsan '' kusura bakma Füsun, dün müsait değildim pek. Sana geri dönüş sağlayamadım.'' der. Bunu açıklamaya değer görmeyen adama ben bir daha yazmam mesela.

Sizde bir şey yokmuş gibi davranmayın bence. Alın karşınıza konuşun. Oldu oldu , olmadı hoşça kal dersiniz :)
 
Ona şunu yazar misiniz?
'Üzgünüm'
Sonuna herhangi noktalama işareti koymadan.Gelecek cevabı okumadan buraya yazar mısınız? Cevabı o kadar çok merak ediyorum ki:))
 
Geçmişte yaşadıklarınız sebebiyle belki de bilemem, bence de biraz aşırı olmuş dedikleriniz. Eğer karşı taraftan güven vermesini bekliyorsanız siz de ona güven vermelisiniz, böyle gelgitli halleriniz güvensizliğe yol açar. Yukarıdaki arkadaşın dediği gibi, lise çağında değilsiniz ki "hakkımda ne düşünüyor acaba" diye fikir yürütesiniz. Zaten adı belli olan bir yola girmişsiniz, o size hislerini açıklamış. "Seni bilmeden kırdım mı, sanki biraz soğuk davranmaya başladın" gibi cümlelerle merakınızı direkt kendisine yöneltin derim. Bu ayıp değil günah değil, kendinizi bir kalıba sokmaya çalışmayın, sizin tabirinizle "basit birisi" olarak görünmemeniz için basit birisi olmamak yeterli. Yani öyle biri değilsiniz zaten, doğal olun. Buna rağmen sizi öyle görebilecek insandan zaten hayır gelmez.
 
X