Normal bir insan gibi değilim, hislerim,sözlerim..her şey.
Doğduğumdan beri evde hep kavga gürültü olurdu, annem sinir hastası.
Ağlama krizleri, kitlenmeleri, son ses çığlıkları, hap içip intihar etmeye çalışması..
on yıldır ilaçlı tedavi görmesine rağmen..
Miniciktim, intihar mektubunu bulurdum. Pencerede saatlerce beklerdim.
Ablam evden kaçardı, babamda. Annemi de aldattı.
Kaskatıydım hep, ne gamsızsın ya deyip dalga geçerlerdi kızarlardı da.
Ama içim yangıııınnnnn.. Pısırıktım, gık edemezdim.
7 yaşlarında stresten bayılırdım, gözlerim kararırdı hep. Çok çalışkandım, babama yeterli gelmezdi. Hakaret ederdi hep hep hep.
Sonra büyüdüm.. Birini sevdim, çocukluk aşkım. Şimdi evliyiz.
Ona çok çektirdim sevgiliyken.
Bir yere mi gidiyor arkadaşlarıyla, zehir et kızım.. susma ki gidemesin.
Ha çıktı mı, eve geç mi geldi salak salak bağır. Zindan et. Sen mutsuzsun çünkü, o niye onlarla mutlu? gecelere kadar hem de, ne olur mu öyle şey ya? neden bensiz mutlu? her dışarı çıkıp eve geldiğinde tartış. Sonra neden benimle dışarı çıkmak istemiyor diye sızlan dur. Uyuyorum derdi, ne uyuması ya sen uyumazsın bu saatte deyip dışarı çıktığını düşünürdüm. Çünkü ömrüm güvensizlikle geçti. Kafa yapım ve döngü buydu. İğrenç.. Bazen eşim dışarı çıktığında hala bu hisler geliyor, içten içe kızıyorum nerede acaba diye yiyorum kendimi. Yazık karşımdakine..
Psikolojim bozuk, hem de epey. Terapiye gittim bir dönem, yine aynı ben.
Evlendikten sonra törpüledim kendimi, o saçma salak bağırmalarım artık yok.
Zehir etmiyorum hayatı ona, gayet anlayışlı oldum.
Ama ben iyi değilim.. hiç..
Sizce her şeyi herkesi bırakıp gitmeli miyim?
İçimdeki yangını, huzursuzluğu, bitmişliği size nasıl anlatabilirim?
Biriniz yanıma otursanız gözüme baksanız deliler gibi ağlarım. Öyle bi hassaslık.
Ne yapayım ben? Bir şey söyleseniz........
Doğduğumdan beri evde hep kavga gürültü olurdu, annem sinir hastası.
Ağlama krizleri, kitlenmeleri, son ses çığlıkları, hap içip intihar etmeye çalışması..
on yıldır ilaçlı tedavi görmesine rağmen..
Miniciktim, intihar mektubunu bulurdum. Pencerede saatlerce beklerdim.
Ablam evden kaçardı, babamda. Annemi de aldattı.
Kaskatıydım hep, ne gamsızsın ya deyip dalga geçerlerdi kızarlardı da.
Ama içim yangıııınnnnn.. Pısırıktım, gık edemezdim.
7 yaşlarında stresten bayılırdım, gözlerim kararırdı hep. Çok çalışkandım, babama yeterli gelmezdi. Hakaret ederdi hep hep hep.
Sonra büyüdüm.. Birini sevdim, çocukluk aşkım. Şimdi evliyiz.
Ona çok çektirdim sevgiliyken.
Bir yere mi gidiyor arkadaşlarıyla, zehir et kızım.. susma ki gidemesin.
Ha çıktı mı, eve geç mi geldi salak salak bağır. Zindan et. Sen mutsuzsun çünkü, o niye onlarla mutlu? gecelere kadar hem de, ne olur mu öyle şey ya? neden bensiz mutlu? her dışarı çıkıp eve geldiğinde tartış. Sonra neden benimle dışarı çıkmak istemiyor diye sızlan dur. Uyuyorum derdi, ne uyuması ya sen uyumazsın bu saatte deyip dışarı çıktığını düşünürdüm. Çünkü ömrüm güvensizlikle geçti. Kafa yapım ve döngü buydu. İğrenç.. Bazen eşim dışarı çıktığında hala bu hisler geliyor, içten içe kızıyorum nerede acaba diye yiyorum kendimi. Yazık karşımdakine..
Psikolojim bozuk, hem de epey. Terapiye gittim bir dönem, yine aynı ben.
Evlendikten sonra törpüledim kendimi, o saçma salak bağırmalarım artık yok.
Zehir etmiyorum hayatı ona, gayet anlayışlı oldum.
Ama ben iyi değilim.. hiç..
Sizce her şeyi herkesi bırakıp gitmeli miyim?
İçimdeki yangını, huzursuzluğu, bitmişliği size nasıl anlatabilirim?
Biriniz yanıma otursanız gözüme baksanız deliler gibi ağlarım. Öyle bi hassaslık.
Ne yapayım ben? Bir şey söyleseniz........