Galiba deliriyorum,bitiyorum

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
H hgjkl1 ve bir iki arkadaş daha, o kadar etkilediniz ki beni yaşadıklarınızla.
Bu gece rüyamda rahmetli annemi gördüm, beni istemiyordu. Sanki sağ, yaşıyor ama beni sevmediği için görüşmek istemiyordu. O kadar acıdı ki canım.
Muhtemelen bilincime yerleştiği için sizin yaşadıklarınız, böyle gördüm diye düşünüyorum. Ama ister istemez de yine evlatlığımı sorgular oldum.

Bugün biraz daha iyi misin H hgjkl1
 
Normal bir insan gibi değilim, hislerim,sözlerim..her şey.
Doğduğumdan beri evde hep kavga gürültü olurdu, annem sinir hastası.
Ağlama krizleri, kitlenmeleri, son ses çığlıkları, hap içip intihar etmeye çalışması..
on yıldır ilaçlı tedavi görmesine rağmen..
Miniciktim, intihar mektubunu bulurdum. Pencerede saatlerce beklerdim.
Ablam evden kaçardı, babamda. Annemi de aldattı.
Kaskatıydım hep, ne gamsızsın ya deyip dalga geçerlerdi kızarlardı da.
Ama içim yangıııınnnnn.. Pısırıktım, gık edemezdim.
7 yaşlarında stresten bayılırdım, gözlerim kararırdı hep. Çok çalışkandım, babama yeterli gelmezdi. Hakaret ederdi hep hep hep.
Sonra büyüdüm.. Birini sevdim, çocukluk aşkım. Şimdi evliyiz.
Ona çok çektirdim sevgiliyken.
Bir yere mi gidiyor arkadaşlarıyla, zehir et kızım.. susma ki gidemesin.
Ha çıktı mı, eve geç mi geldi salak salak bağır. Zindan et. Sen mutsuzsun çünkü, o niye onlarla mutlu? gecelere kadar hem de, ne olur mu öyle şey ya? neden bensiz mutlu? her dışarı çıkıp eve geldiğinde tartış. Sonra neden benimle dışarı çıkmak istemiyor diye sızlan dur. Uyuyorum derdi, ne uyuması ya sen uyumazsın bu saatte deyip dışarı çıktığını düşünürdüm. Çünkü ömrüm güvensizlikle geçti. Kafa yapım ve döngü buydu. İğrenç.. Bazen eşim dışarı çıktığında hala bu hisler geliyor, içten içe kızıyorum nerede acaba diye yiyorum kendimi. Yazık karşımdakine..

Psikolojim bozuk, hem de epey. Terapiye gittim bir dönem, yine aynı ben.
Evlendikten sonra törpüledim kendimi, o saçma salak bağırmalarım artık yok.
Zehir etmiyorum hayatı ona, gayet anlayışlı oldum.
Ama ben iyi değilim.. hiç..
Sizce her şeyi herkesi bırakıp gitmeli miyim?
İçimdeki yangını, huzursuzluğu, bitmişliği size nasıl anlatabilirim?
Biriniz yanıma otursanız gözüme baksanız deliler gibi ağlarım. Öyle bi hassaslık.
Ne yapayım ben? Bir şey söyleseniz........
" Ben annem değilim."

İcinizden yükselen her olumsuz duyguda, geçmişinizden gelen korkular ve kaygılar yüzünden her eşinize haksızlık etmeye hazırlandığınızda, her gitmek istediğinizde sabırla, ısrarla kendinize bu cümleyi hatırlatın, ta ki artık hatırlatmaya ihtiyacınız kalmayana kadar.

Çünkü o öfke nöbetleri, ağlamalar, eşinize yönelttiğiniz ve haksız olduğunu aslında bildiğiniz suçlamalar sizin değil annenizin.

O gitme isteği bile annenizin. Zira intihar etme eğilimiyle her şeyi bırakıp gitme isteği arasında çok da büyük bi fark yok. Anneniz altından kalkamayacağına inandığı sorunlarından kaçmak için yaşamayı tümden bırakmaya yeltenmiş. Siz yaşamanın kendisinden vazgeçmiyosunuz belki ama o yaşamda size ait olan her şeyden, eşinizden, evinizden vazgecmek istiyorsunuz, neden? Geçmişinizden gelen ve altından kalkamayacağınıza inandığınız sorunlardan kaçmak için. Gidişattaki paralelliğin farkında mısınız?

Halbuki nasıl anneniz hiçliğe giderek hiçbi şeyden kaçamazsa, siz de sahip olduklarınızdan vazgeçerek hiçbi yere kaçamazsınız. Ne güzel söylemişsiniz içimdeki yangın diye. İçinizi bırakmanız diye bi şey mümkün mü ki gitmek bi çözüm olsun?

O yüzden öncelikle terapilerinizi bırakmayın, içinde yaşadığınız geçmişten sıyrılıp geleceğinizi inşa etmenize yardım edecektir mutlaka. Ayrıca ben sizin yerinizde olsam psikoterapi de yapan bi psikiyatr ile görüşürdüm, belki ilaçla da desteklenmeniz gerekiyordur.

Sonrasında ise başta da dediğim gibi geçmiş sizi her çagırdıgında kendinize tekrar tekrar hatırlatın; siz anneniz değilsiniz, onun çaresizlikleri, zayıflıkları, yetersizliği, değersizliği sizin değil. Eşiniz babanız değil, onun zalimlikleri, hataları eşinizin değil. Artık o yıllarda değilsiniz, kaçmak zorunda değilsiniz, iyisiniz, acıların çoğu geçti gitti, kalan izler de geçip gidecek.
 
Normal bir insan gibi değilim, hislerim,sözlerim..her şey.
Doğduğumdan beri evde hep kavga gürültü olurdu, annem sinir hastası.
Ağlama krizleri, kitlenmeleri, son ses çığlıkları, hap içip intihar etmeye çalışması..
on yıldır ilaçlı tedavi görmesine rağmen..
Miniciktim, intihar mektubunu bulurdum. Pencerede saatlerce beklerdim.
Ablam evden kaçardı, babamda. Annemi de aldattı.
Kaskatıydım hep, ne gamsızsın ya deyip dalga geçerlerdi kızarlardı da.
Ama içim yangıııınnnnn.. Pısırıktım, gık edemezdim.
7 yaşlarında stresten bayılırdım, gözlerim kararırdı hep. Çok çalışkandım, babama yeterli gelmezdi. Hakaret ederdi hep hep hep.
Sonra büyüdüm.. Birini sevdim, çocukluk aşkım. Şimdi evliyiz.
Ona çok çektirdim sevgiliyken.
Bir yere mi gidiyor arkadaşlarıyla, zehir et kızım.. susma ki gidemesin.
Ha çıktı mı, eve geç mi geldi salak salak bağır. Zindan et. Sen mutsuzsun çünkü, o niye onlarla mutlu? gecelere kadar hem de, ne olur mu öyle şey ya? neden bensiz mutlu? her dışarı çıkıp eve geldiğinde tartış. Sonra neden benimle dışarı çıkmak istemiyor diye sızlan dur. Uyuyorum derdi, ne uyuması ya sen uyumazsın bu saatte deyip dışarı çıktığını düşünürdüm. Çünkü ömrüm güvensizlikle geçti. Kafa yapım ve döngü buydu. İğrenç.. Bazen eşim dışarı çıktığında hala bu hisler geliyor, içten içe kızıyorum nerede acaba diye yiyorum kendimi. Yazık karşımdakine..

Psikolojim bozuk, hem de epey. Terapiye gittim bir dönem, yine aynı ben.
Evlendikten sonra törpüledim kendimi, o saçma salak bağırmalarım artık yok.
Zehir etmiyorum hayatı ona, gayet anlayışlı oldum.
Ama ben iyi değilim.. hiç..
Sizce her şeyi herkesi bırakıp gitmeli miyim?
İçimdeki yangını, huzursuzluğu, bitmişliği size nasıl anlatabilirim?
Biriniz yanıma otursanız gözüme baksanız deliler gibi ağlarım. Öyle bi hassaslık.
Ne yapayım ben? Bir şey söyleseniz........
Bir ise girip calismayi deneyin. Kendinize insanlar disinda baska mesguliyetler sorumluluklar edinin. Mesgaleniz insanlar degil hobileriniz ya da isiniz olsun. Kimse sucsuz yere gecmiste yasadiklarimizin faturasini odemek zorunda degil. Hayat herkes icin zor. Davulun sesi uzaktan hoş geliyor. Sen mutsuzsun diye etrafindakilerden cilesini cikarmaya hakkin yok. Odagini insanlardan cek kendine yonelt.
 
Kendinizi sevin.
Çocukluk anılarınızı salın üstünüzden.
Daha önce yapmadığınız şeyler yapın. Çay seviyorsanız kahve için daha çok. Ya da tam tersi.
Değişin, günlük düzeninizi değiştirin.
Evcil bir hayvan edinin.
İçinizdeki tüm sevgiyi ortaya dökecek bir evciliniz olsun.
 
Normal bir insan gibi değilim, hislerim,sözlerim..her şey.
Doğduğumdan beri evde hep kavga gürültü olurdu, annem sinir hastası.
Ağlama krizleri, kitlenmeleri, son ses çığlıkları, hap içip intihar etmeye çalışması..
on yıldır ilaçlı tedavi görmesine rağmen..
Miniciktim, intihar mektubunu bulurdum. Pencerede saatlerce beklerdim.
Ablam evden kaçardı, babamda. Annemi de aldattı.
Kaskatıydım hep, ne gamsızsın ya deyip dalga geçerlerdi kızarlardı da.
Ama içim yangıııınnnnn.. Pısırıktım, gık edemezdim.
7 yaşlarında stresten bayılırdım, gözlerim kararırdı hep. Çok çalışkandım, babama yeterli gelmezdi. Hakaret ederdi hep hep hep.
Sonra büyüdüm.. Birini sevdim, çocukluk aşkım. Şimdi evliyiz.
Ona çok çektirdim sevgiliyken.
Bir yere mi gidiyor arkadaşlarıyla, zehir et kızım.. susma ki gidemesin.
Ha çıktı mı, eve geç mi geldi salak salak bağır. Zindan et. Sen mutsuzsun çünkü, o niye onlarla mutlu? gecelere kadar hem de, ne olur mu öyle şey ya? neden bensiz mutlu? her dışarı çıkıp eve geldiğinde tartış. Sonra neden benimle dışarı çıkmak istemiyor diye sızlan dur. Uyuyorum derdi, ne uyuması ya sen uyumazsın bu saatte deyip dışarı çıktığını düşünürdüm. Çünkü ömrüm güvensizlikle geçti. Kafa yapım ve döngü buydu. İğrenç.. Bazen eşim dışarı çıktığında hala bu hisler geliyor, içten içe kızıyorum nerede acaba diye yiyorum kendimi. Yazık karşımdakine..

Psikolojim bozuk, hem de epey. Terapiye gittim bir dönem, yine aynı ben.
Evlendikten sonra törpüledim kendimi, o saçma salak bağırmalarım artık yok.
Zehir etmiyorum hayatı ona, gayet anlayışlı oldum.
Ama ben iyi değilim.. hiç..
Sizce her şeyi herkesi bırakıp gitmeli miyim?
İçimdeki yangını, huzursuzluğu, bitmişliği size nasıl anlatabilirim?
Biriniz yanıma otursanız gözüme baksanız deliler gibi ağlarım. Öyle bi hassaslık.
Ne yapayım ben? Bir şey söyleseniz........
Herkesin yarası hikayesinde saklı
Tedaviye devam et bence,gerçek Aşkı bulmak herkese nasip olmaz. Eşinin değerini bil VE lütfen çok sıkma. Mutlu olmak zorundasın. Yoksa bu hayat böyle geçmez. Rabbine sığın,dua et... eminim senin için en iyisi olur 💕💕
 
Destek alın. Huzursuz bir evde büyümüşsünüz ama sonunda tüm zor taraflarınıza rağmen sizi terketmeyen, babanız gibi olmayan bir adam bulmuşsunuz. Size sivri noktalarınızı yumuşatmada yardımcı olmuş. Annenizi babanızı siz seçemezsiniz ama nasıl anne olacağınız ve nasıl bir baba sececeginiz sizin elinizde. Aslında huzurlu bir yuvadaki tek eksik şey sizin daha sakin ve mutlu olmanız.
Destek alın. Herşey gönlünüzce olsun inşallah.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X