- 17 Ağustos 2011
- 24.734
- 155.793
- 798
Hiç böyle bir his yaşamadım acikcasi. Sevmediğim gırla insan var,hatta zamanında mahkemelik olduğum birileri de var. Ama başarıları da umrumda değil,ne halt ettikleri de. Benden uzak olsunlar da , cehennemin dibine kadar yolları var. İsimlerinin ilk üç harfini arama kutusuna yazmaktan bile imtina ederim ki profilleri karşıma çıkmasın diye. Hatta (engelledikten sonra) numaralarını silerim ki,dünya hali, yanlışlıkla aramayayim da eskaza iletişimimiz olmasın diye. Elimde olsa blackmirror'un white Christmas bölümündeki gibi gerçek hayatta da engellerdim,yolda görsem blurlanacak şekildeNasıl derseniz, şöyle açıklamaya çalışayım bu duyguyu: Hani iş ortamında veya okul ortamında rakiplerimiz vardır. Onlarla türlü konularda yarışırız. Onlar bizi geçtiğinde içimizde bir kıskançlık, hırs duygusu oluşur ya, tıpkı onun gibi hissediyorum eski sevgilime karşı.

Bence merak duygusu varsa o kişiye ait bir his de vardır. Sevince Nil karaibrahimgil şarkısı gibi 'hakkinda her şeyi duymak ister' insan. En saçma şey bile merak edilir. Küçüklük fotoğrafını atmıssa mesela, resim ezberleyene kadar didik didik edilir, o biraz mutsuzsa sebebi merak edilir, gün içinde neler yapacagi merak edilir, kaçta uyuduğu,sağlık durumu...insanın içinde derin bir 'bilme arzusu' olur.
Şahsen ben genelde uzatmalari oynadığım ilişkilerde ayrılık kararını bu merak duygusuna göre veriyorum. Bir yerden sonra artık onu merak etmiyorsam, akşamları gününün nasıl gectigini sormayı birakmissam ya da cevabı gerçekten umursamıyorsam o kişi artık 'eski' sıfatı kazanmaya hak kazanmıştır benim için. Bu sene 2020'nin en güzel şeyi olarak pat diye tanıştığım, ama sonra gerçekten beklentimin altında çıkan biri vardı, son zamanlarda konuşmamızı minimuma indirmiştik ama yine de içimde bir yerlerde hala vardı. story bildirimleri açıktı mesela,paylaştığı gibi telefonuma bildirim gelirdi. Geçtiğimiz haftalarda bildirim gelmesine rağmen yana kaydırdim,resme bakasim bile gelmedi.
Bunu farkettigim zaman gerçekten çok mutlu oldum ve nihayet onu takipten çıktım. Çünkü artık beni ilgilendirmedigini farkettim.
Ben okumadım ama internette gustav flaubert'in aşk eğitimi kitabından meşhur bir söz dolaşıyor, çok seviyorum ;
Flaubert' in aşk tanımı : " Merak. Birine karşı, ansızın, bir merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek tek amacınız haline gelir. Aşka en uzak cümle, senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur."
Senin de içinde hala bilme arzusu varsa muhtemelen içinde hala ona karşı bazı duygular vardır.
Diğer türlüsü,yani içinde bir his yoksa konu çok saçma bir hal alıyor demektir. İnsanlar birini terkederken yalandan da olsa 'cok mutlu ol' falan demez mi? Hem terketmissin,hem Allah belasını versin istiyorsun

T torarikar için not: güzel bir cevap bulduğumda yazacağım