Şöyle söyleyeyim covidli arkadaşlarla 36 saat -maskeyi hiç çıkarmadan- nöbet tuttum ve kapmadım. Problem şu ki biz virüsle değil cehalet ile savaşıyoruz.
İnsanlar test yapmıyor, olduğunun farkındayken bile gitmiyorlar, maskeyle durmuyorlar sallamıyorlar. Cafeleri görüyorum tıklım tıklım gidebilirsin oturabilirsin ammavelakin normal yaşantında maskesiz durabildiğin kişilerle. Ailen kocan gibi. Arkadaşlarla çıkmak tehlikeli, aileler birlikte görüşmek tehlikeli, iş arkadaşlarımla son 1 senedir asla dışarıda görüşmedim. Çünkü onların yanında asla maskesiz durmuyorum. İnsanlar problem film, maalesef. Cehalet.
Hiçbir kapanma çare değil.
Daha önce söyledim, sokağa çıkma yasaklarında arkadaşlarım birbirlerinde yatılı kalmaya gidiyor diye.
Ya da gayet yakın oturanlar gizli gizli gidip gelebiliyor vs.
Ben görüştüm, cafeye gittim oturdum ama açık alana gittim.
Kapalıya girmeye cesaret edene helal olsun çünkü dediğin gibi arka masanla sırttan temas ediyorsun.
Çok mu zor şu maskeyi takmak, benim aklım almıyor ya.
Mesele cehaletse daha çoook uzun bir yol var çünkü toplum bağışıklığına kadar akıllanmayacağız demektir.
Bir yandan da özellikle bitirilen sektörler var korona adı altında, 1 senedir eğlence sektörü ve çalışanları mahvolmuş durumdalar.
Buna alkollü mekan da çocuk parkı da hepsi dahil, sadece çalışmaya odaklı bir yaşam stilimiz var 1 senedir.
Gösteri sanatlarından, entellektüel faaliyetlerden bahsetmiyorum bile.
İş ve ev arasında geçen bir hayat karmaşası, sürekli artan birim fiyatlar ve pompalanan can korkusu ile müthiş bir psikolojik savaşın içindeyiz.
Donunuzu verin korona olmazsınız deseler, çıkarıp verecek hale geldik, irdeleme yeteneği ortadan kayboldu.
Bu meseleye kanalize olmuşken arka tarafı görmemiz de imkansızlaştı, tek gayemiz ‘korona olmamaya’ indirgendiğinden, şundan 3 sene sonra nasıl bir ülke olacağımızı çok merak ediyorum.