evdeyken bile ders calışıyorum şuaralar, ama bilmediğim bir şey karsıma cıkınca yok benden bişey olmaz diye kaldırıp atıyorum kitabı, kalbim bana ait değilmiş gibi sürekli sıkışık
kimseyle görüşmüyorum da biri birşey sorar ne derim diye, geçer mi bu günler, rabbimin verdiği bir imtihansa kazanmayı nasip eder inşallah bu imtihanı, hayal bile kuramaz hale geldim. bir eksiklik beni nerelere getirdi böyle ...inanın gercekten perişanım.
öğrenciler bir şey sorar da cevabını bilmezsen "çok güzel bir soru, bunu herkesin haftasonu araştırmasını istiyorum, ödev" dersin
sınıf içinde o an cevaplanması gereken bir durum olursa "ço güzel bir soru, önce bu konuda siz ne düşünüyorsunuz çocuklar" dersin
onların yorumlarını beğenirsen sen de tekrar söylenenleri toparlarsın, yorumlarını beğenmezsen yüzeysel olarak bildiğin kadarını anlatırsın, zaten öğrenciler de bilmedikleri için sorun olmayacaktır
ancak o gün eve gelir gelmez ilk işin cevabını bilmediğin soruları araştırıp ertesi gün okulda anlatmak olmalı
yoksa aldığın parayı o zaman hak etmemiş olursun
ve bir de konuyu ya da cevabı bilmesen bile asla yanlış bir cevap verme, yani bilmediğin şeyleri söyleme
inan bazen "şu an hatırlamıyorum çocuklar bunu araştırmam lazım" demek bile daha iyi
çünkü çocuk öğretmen lafı çevirdi diye düşünmüyor, öğretmenimiz bu konuyu bilmediğini dürüstçe söyledi, araştırıp bize öğretecek diye düşünüyor
hoş zaten öğrenciler, öğretmen dersi bilmiyor diye düşünseler bile sen otoriteni korudukça onlara rezil olmazsın
bence otorite de şöyle olmalı:
-her zaman kendi çocuğunmuş gibi karşındakini adam yerine koymak (serseri olsa bile)
-öğrencilerin arkadaşı değil, öğretmeni olduğunu hissettirmek
-sık sık gülümsemek
-hata yaparlarsa hakaret etmeden, bağırmadan ama ciddi bir bakışla uyarmak
- özel durumlarını sormak
-sınıfın düzenini bozan sıkıntılı öğrencileri büyük bir sabır gösterip sağ kolun yapmak (böyle yaparsan karşında değil, yanında olurlar ve sınıfa karşı da örnek olurlar)