gerçekten çaresizim :( ve yardımlarınıza ihtiyacım var!!

Yeni atanan öğretmen travması yaşamaktasınız. Bu travmayı her öğretmen, atandığı ilk yıl yaşar. Kimi birkaç haftada üzerinden gelir, kimi birkaç ayda. Ama daima üstesinden gelinir. Öğretmenler odasında size profesyonel görünen, kendinden emin gözüken öğretmenlerin çoğunun sınıfta neler yaptığını bilmiyorsunuz. Gerçekten öğretmenler odasındaki her öğretmenin nasıl ders işlediğini biliyor musunuz? Sınıflarını gezdiniz mi? Hiçbirinde öğrenciler mum gibi durmaz, hiçbiri bağırmadan çocukları oturtamaz, hiçbiri mükemmel değil. Mükemmel olanlar da bu işe ilk başladıklarında sizin gibi korkuyorlar ve endişeleniyorlardı. Zira üniversitede size öğretmen olmayı öğretmiyorlar, teorik bilgilerin hiçbiri işe yaramıyor. Öğretmen olmayı sınıfta keşfedeceksiniz. Sınıfta deneme yanılma yapacak, çocuklara farklı yöntemlerle yaklaşacak, her yöntemde çocuklara biraz daha yaklaştığınızı fark edeceksiniz ve bu da kendinize duyduğunuz şüpheyi biraz daha azaltacak.

Kendinize zaman tanıyın. "Değiştim, sessizleştim, eskisi gibi değilim, başarısızım, kötüyüm" gibi motivasyonu azaltıcı düşüncelere kapılmayın. Değişmediniz, sadece bir alışma döneminden geçiyorsunuz ve büyük ihtimalle rehber öğretmen olarak size bu yolda eşlik edecek olan hocanız da size bu konuda yardımcı olamıyor. Siz daha stajersiniz, hiçbir şeyden sorumlu değilsiniz, kimse size hesap soramaz. Dediğim gibi, kendinize zaman tanıyın. Her iyi geçen ders sonrası kendinizle gurur duyun, kötü geçen ders sonrası "Bugün sınıf sorunluydu, ben değil" diye düşünün. Zira sınıf atmosferi değişkendir. Yaza doğru öğretmenler gibi öğrenciler de gevşer. Cuma günleri, haftanın yorgunluğuyla çocuklar daha yaramaz olur. Pazartesi günleri, tatilden çıkmanın gevşekliği ile biraz daha bıkkın olurlar vs.

Kaçmayın. Rapor almayın. İlaç kullanmayın. Yüzleşin. Okula ilk geldiğiniz gün girdiğiniz ders ile dün girdiğiniz ders aynı değildi. Değiştiniz. Bundan bir ay sonraki dersiniz de bugün girdiğiniz dersten daha iyi geçecek. Bilgi eksikliği konusunda da endişelenmeyin. Kaç öğretmen konusunda uzman ki? Kılavuz kitapları, öğretmenler derse gitmeden önce ders çalışsınlar diye verildi size. Çalışın, dersi nasıl işleyeceğinizi analiz edin, kafanızda plan yapın. Bir süre sonra o kılavuza bakmanıza gerek bile kalmayacak, derse girdiğiniz andan itibaren sınıfı kontrol altına alabileceksiniz. Ama bunun %100 bir kontrol olmadığını da bilin. Beklentilerinizi yüksek tutmayın. Bir iki öğrenciye ulaşsanız bile, o günü verimli geçirdiğiniz anlamına gelir.

Üniversitede teorik olarak verilen bilgiler bir işe yaramıyor desem de, bilinçaltınıza öğretmenlik kodu işlendi. Bazı durumlarda ne yapmanız gerektiğini içgüdüsel olarak hissedeceksiniz. Rahat olun. Keyfini çıkarın.

Ek bilgi: Müfettişlerden korkmayın. Onlar sizi denetleyebilecek zaman ve bilgiye sahip değiller. Artık not verme güçleri de yok, korkacağınız hiçbir şey yok yani. Sınıfa gelip, tek öğrenciyi kaldırıp soru sorarlar. Çocuk yanıtlayamazsa sınıfın durumunun vahim olduğunu söylerler ancak bu doğru değildir. Bu tür genellemeleri ve yanlış analizleri sizi korkutmasın, yıpratmasın. Geldiklerinde ne derlerse "haklısınız" deyin, sonra aklınızdan silip atın size söylenenleri.
 
Son düzenleme:

öğrenciler bir şey sorar da cevabını bilmezsen "çok güzel bir soru, bunu herkesin haftasonu araştırmasını istiyorum, ödev" dersin
sınıf içinde o an cevaplanması gereken bir durum olursa "ço güzel bir soru, önce bu konuda siz ne düşünüyorsunuz çocuklar" dersin
onların yorumlarını beğenirsen sen de tekrar söylenenleri toparlarsın, yorumlarını beğenmezsen yüzeysel olarak bildiğin kadarını anlatırsın, zaten öğrenciler de bilmedikleri için sorun olmayacaktır
ancak o gün eve gelir gelmez ilk işin cevabını bilmediğin soruları araştırıp ertesi gün okulda anlatmak olmalı
yoksa aldığın parayı o zaman hak etmemiş olursun
ve bir de konuyu ya da cevabı bilmesen bile asla yanlış bir cevap verme, yani bilmediğin şeyleri söyleme
inan bazen "şu an hatırlamıyorum çocuklar bunu araştırmam lazım" demek bile daha iyi
çünkü çocuk öğretmen lafı çevirdi diye düşünmüyor, öğretmenimiz bu konuyu bilmediğini dürüstçe söyledi, araştırıp bize öğretecek diye düşünüyor
hoş zaten öğrenciler, öğretmen dersi bilmiyor diye düşünseler bile sen otoriteni korudukça onlara rezil olmazsın
bence otorite de şöyle olmalı:
-her zaman kendi çocuğunmuş gibi karşındakini adam yerine koymak (serseri olsa bile)
-öğrencilerin arkadaşı değil, öğretmeni olduğunu hissettirmek
-sık sık gülümsemek
-hata yaparlarsa hakaret etmeden, bağırmadan ama ciddi bir bakışla uyarmak
- özel durumlarını sormak
-sınıfın düzenini bozan sıkıntılı öğrencileri büyük bir sabır gösterip sağ kolun yapmak (böyle yaparsan karşında değil, yanında olurlar ve sınıfa karşı da örnek olurlar)
 
1-ilaç yetmez psikolojik destek de al internetten özgüven sorunu ile ilgili çalışanve tavsiye edilen bir psikolog bul ve danışma sürecine başla.
2-Sen aday öğretmensin aday öğretmenin hak ve sorumluluklarını araştır, yönetmeliği oku ki kendinden neyi bekleyip neyi beklemediğini fark et.
3-Müfettişler artık teftiş değil rehberlik yapıyorlar sizi "sen kötü bir öğretmensin" gibi bir ithamla suçlayacak kadar görgüsüzüne rastlama iltimalin yok denecek kadar az.
4-20 yıllık öğretmenler bile evde ertesi günün dersine hazırlanıp gider siz de benzer şekilde çalışmak zorundasınız. öğretmenlik durağan bir iş değildir.
5- durum kurtaracak yaklaşımlar geliştirin. mesela size yöneltilen soru ile ilgili cevabı bilmiyorsanız sınıfa dönüp sorabilirsiniz "bu güzel bir soru içinizde cevaplamak isteyen var mı?" yok derlerse soruyu soran öğrenciye teşekkür edip bir sonraki ders bu konuyu araştırıp gelin en tatmin edici cevap için artı puan vereceğim der kesersiniz konuyu. sonrasında araştırıp öğrenir haftaya onların eksiklerini siz tamamlarsınız vs...
5- bu konu kendinize karşı yaklaşımınız ile alakalı olduğu için burada çözüm bulmanız zor. kesinlikle profesyonel destek alın çok faydalı olur...

geçmiş olsun şimdiden...
 
daha çooook yenisin bunu yaşaman okadar normal ki kimbilir kaç öğretmen bu psikolojiye girip istifa etti...
ama pes etmek yok! zamanla sen de konulara vakıf olacaksın sular seller gibi anlatmaya başlayacaksın tabii ki tecrübe edindikçe...

kısa bir süre öğretmenlik yapmış biri olarak seni çok iyi anlıyorum ama yıllardır öğretmenlik yapanlar bile her konuda bilgi sahibi değil inan bana...
benden deneyimli bir öğretmen demişti bana
çocuklar muhakkak ki senin bilmediğin bir şeyi sana soracaklar
ozaman bir şekilde onu bilmediğini belli etmeden durumu kotarmaya bak
demişti.....
merak etme her şey yoluna girer zamanla sen psikolojini düzelt önce gerisi gelir
 
Son düzenleme:
arkadaşım geçmiş olsun çok üzüldüm durumuna, çok alakasız işlerde çalışsak ta ben de işe ilk başladığımda "hiçbir şey bilmiyorum, yapamıyorum, beceremeyeceğim, olmuyor" diye kendimi mahvediyordum. ilaç içip giderdim işe, iş yerinde kimse beni görmesin diye su içmeye bile kalkmazdım. çok çok feci bir durum ama sana birkaç minik şey söyleyeceğim. öncelikle rapor alıp eve kapanmak ile kendine daha çok kötülük yapıyorsun, belli bir yaşa gelmişsin, sınava girmişsin, puanını almışsın, herkesin hayalini kurduğu atamayı halletmişsin böyle eve kapanıp, çocuklar gibi saklanmak seni daha kötü yapar.
sonrasında bir düşün Allah aşkına öğrencilerin seni nasıl tartsın? kaç yaşındalar ki? sordukları soruyu bilemezsen panik olmadan, geçiştirirsin. ödev size dersin, tenefüste herkes çözsün dersin, sen çözersin filan. sanki hocalarımızın hepsi oxford mezunu muydu? sonra sen kimden korkuyorsun ki? işten atılmazsın, zam derdin yok. biraz bunların rahatlığını yaşa. hesap soran kimsen yok ki, ayda yılda bir müfettiş gelecek te, öğrencileri inceleyecek te "sen ne biçim öğretmensin" diyecek, kaç tane öğretmenine böyle dedi müfettiş, hiç hatırlıyor musun? ben müfettişin soru sorduğunu bile hatırlamıyorum.

yapma Allah aşkına ne saçma insanlar ne kadar güveniyorlar kendine, çoğu kişinin imrendiği bir durumdasın, keyfini çıkar, rahat ol.
 
Merhaba, kendinize biraz zaman tanıyın. Kimse dört dörtlük değil sonuçta. Hele ki meslek hayatının ilk başında herkesin birtakım eksikleri, hataları vardır. Bu kaçınılmaz bir şey. Deneyim zamanla oluşan bir şey siz de çok iyi biliyorsunuz. Bundan sonra rapor almamayı deneyin. Bu şekilde kaçıyorsunuz çünkü. Asıl ihtiyacınız olan şey bu durumun üstüne gitmek. Yeterli olduğunuzu görebilmek. İlk hafta gerçekten kötüydünüz belki ( belki de sadece siz böyle hissettiniz) ama 3 ay sonra ilk haftaki noktada olmayacaksınız. Aynı şekilde 6 ay sonra da 3. ayınızdakinden daha rahat bir öğretmen olacaksınız. Bu kadar emek harcamışsınız, atanamayan o kadar meslektaşınız varken siz ne güzel atanmışsınız. Biraz sabırlı ve kendinize karşı anlayışlı olun. Zamanla kendinize olan güveniniz geri gelecektir. :)
 
Hepinizden Allah razı olsun bu güzel yorumlarınız için. Doktora gittim bundan 7 hafta önce ve depresyon tanısı koydu. Venegis xr diye bir ilaç verdi 7. haftam olacak onu kullanalı ama uyku dışında hiç bir etkisini görmedim, düşüncelerim evde olduğum sürece daha da şiddetlendi. Ve ben 2. dönem okula gitmek mecburuyetindeyim, yoksa işimden olacağım ve bu da benim hayatımın sonu demek.benim anlamadığım neden bendeki bu korkaklık, cesaretsizlik neden bu duruma düştüm, konu eksiğim olduğu için mi ya da bir şey bilmediğimi düşündüğüm için mi? İnanır mısınız öğrencilerin her dediği laftan alınır oldum, onların küçücük eleştirileri bile beni dibe itti, okuldaki ögretmenler bi kaçı dışında iyi sayılırlar, zaten kendimi dinlemekten onları tanımaya ve dinlemeye fırsatım olmadı.Evrakları işleri çok , sordugumda herhangi bi hocaya hocam takmayın hallolunur diyolar ama kimse demiyoki şöyle yapılır böyle yapılır, öğretmenler odasında muhabbete bile katılamıyordum, biri branşımla ilgili bir şey sorar ve ben bilemem de kınarlar beni diye. sanırım mükemmelliyetçi bir yapım var ve hayatımda bir iş ters gidince tamamen hayatımdan vazgeçiyorum. şuan inanın bu siteyede zorla girdim daha dogrusu günler sonra birileriyle iletişime geçiyorum. Dışarı cıkmadım günlerce çünkü hayata dahil edemıyorum kendımı.dogru düzgün cümle kuramayabilirim lütfen kusurıuma bakmayın, sadece bir çıkar yol arıyorum kendime.
 
Sanırım söylenecek pek bişey yok, napım benim kaderim de böyleymiş demekki
 
Kaderim böyleymiş diye durumu kabullenmeyin. Dediğim gibi kendinize biraz zaman tanıyın. Kendinizi yetersiz hissettiğinizde herkesin bu yollardan geçtiğini düşünün. Kimi daha rahat atlatıyor kimi biraz daha fazla zorlanıyor. Ama hiç kimse meslek hayatına ben oldum diye başlamıyor. İşinize alıştıkça, kendinizi yeterli görebilmeye başladıkça bütün bu sıkıntılarınız azalacaktır zaten. Şu an daha gergin olmanız da normal. Sonuçta 2. dönem tekrar başlayacaksınız. Sorunu çözmediniz, ertelenmiş durumda sadece. Dolayısıyla aklınızdan biri sürü olumsuz düşünce geçiyordur, bir sürü senaryo yazıyorsunuzdur. Gerçekten bir eksiğiniz var mı yoksa mükemmelliyetçi yapınızdan dolayı mı eksiğiniz olduğuna inanıyorsunuzbiraz bunun üzerine düşünün bence. Hangi alanda çalışıyor olursanız olun her eyi bilmek mmkün değil ayrıca. İnsanız ve hatalarımızın, eksiklerimizin olmasından normal bir şey yok. Kaldı ki siz çaba harcıyorsunuz, eksikleriniz varsa da bunları kapatmaya çalışıyorsunuz. Bunu yapmayan o kadar çok insan var ki. Kendinize yüklendikçe sadece sorunlarınızı büyüteceksiniz, daha içinden çıkılmaz bir hale getireceksiniz. Biraz da olumlu düşünmeye çalışın. Başarabileceğinize inanın. Bu kadar sene okumuşsunuz, hala çalışmaya devam ediyorsunuz. Üstesinden gelememek için hiçbir nedeniniz yok bana kalırsa.
 
İlk öğretmenlik yıllarında gayet doğal olan bir olay. Sonuçta öğretmenlik sadece bilgi vermekten ibaret değil, bilgiyi nasıl verdiğinde önemli. Üniversitede 100 bilgi öğreniyoruz ama bu öğrendiklerimizin 5 ini verebilirsek şükredeceğiz. Yani öğrencilere aşırı bilgi yüklemeye gerek yok. Öğretmenlik yaptıkça öğrenilen bir meslek. Bilgi bilebilirsin ama nasıl öğreteceginin teknigini yıllar geçti kazanırsın o yüzden ilk anda hemen kendini böyle boşlama. Bir de meb camiasında ne öğretmenler var merak etme en kötü olmazsın. Günlük tekrarını yap bir de ben göreve başladığımda günlük plan vardı onun sayesinde hangi konuda ne anlatacağım ne örnekler vereceğim vs aklımda düzenli kalıyordu öyle birşey yapabilirsin. Mesela ben ilk sene ikinci sene yaptım şimdi 9. senem sadece konu başlığını bilmem yetiyor. Ha bu orta düzey için sonuçta kendimi yetersiz hissettigim anda ekstra kaynaklara yöntemlere basvuruyorum. Sosyal bilgiler alanında şanslısın mesela görsel metaryaller kullan. Her ders icin vereceğin kısa bilgiler olsun onun etrafında anlat konuları. Mesela konuları yazdırabilirsin farklı kaynaklardan. Yazdırmak en güzel iş cünkü tarihler akılda daha kalıcı olur. Soru çözdürebilirsin mesela yardımcı kaynaklar alıp yani pek çok şey ama işte bunu zamanla yaparsın önce bi kendine gel. Moralini düzgün tut.
 
bence sen harika bir öğretmensin bunları düşünmen kendini eleştirmen senin başarılı ve kaliteli bir öğretmen olacağını gösterir...
ben öğretmen değil işsiz bir işletme muhasebe mezunu biriyim.
 
dosya işlerinde falan bilmediğin ne varsa yaz ben yardımcı olurum takma bu kadar
 
bende sosyal bilgiler öğretmeni olcam inşallah henüz 2.sınıftayım.ezberi sistemi kötüleyen hocalar sürekli ezber yaptırıyo.
kendi kendime düşünüyorum bu bilgilerimle nasıl öğretmen olcam diye.kendimizi geliştirmekten başka çaremiz yok
ve kitap okumak bunun en iyi yolu en iyi terapi bu olur senin için.bizim için...
 
Seni takdir ediyorum. Cunku sen meslegini ciddiye alan bir insansin SRN BİR OGRETMENSİN. Keske cocuklarim ilerde senin gibi biriyle ders gorse. Tek ihtiyacin olan sey evde onlara anlatacagin konuya calismak. Hic bise bilmeyen ogretmenler cocugun eline kitabi verip oku diyor ben bu cocuga ne kazandiriyorum diye derde dusmuyor ki senin gibi. Ozguvenini kaybetme sakin cok gereksiz. Sen bu isi ciddiye aliyorsun sanki digerleri cok sey biliyor pehh Adam unide docent olmus sinavda sordugu sorunun cevabini.bilmiyor hepimize dusuk vermis gittik konustuk idda ettik sinifta baktk cevaplara bizimkiler dogru hepimiz yuksek aldik rezil oldu adam. Gelmis bise bilmio bilmislik yapio bide ezberciden baska bise degil.boyleleride var iste. Sanio musun ogretmenler odasindaki ogretmenler cok sey bilio hahha.gulerim anca
 
Bence önce eksiklerini kapatmaya çalış, bir el kitabın olsun. Sosyal bilgiler içerisinde tarih olaylarını barındırıyor mu? Bu durumda sürekli izin almak yerine, yeni kuşağın bilinçli bir şekilde yetişmesini sağlamalısın. Sürekli kaçtığın takdirde kötü bir öğretmen olduğunu düşünürler ve sen de bunu aşamazsın.

Mümkün mertebe konulara espri yaparak yaklaşırsan çocuklar seni çok sever. Eğlence onlar için ön planda sonuçta.

Bir de şiddetle öneririm, konuları görsel olarak anlat. Özellikle tarih olaylarını, filmlerle ya da çizgi filmlerle aracılığıyla anlat ki hem onlar eğlensin hem de konuyu daha iyi anlamış olsunlar. Öğrencilerini benimser ve onlar üzerine bir amaç belirlersen senin de motive olman kolaylaşır.

Rahat ol.
 
konu hakimiyetiniz yoksa ders işlemek gerçekten kabusa dönebilir. özellikle bikaç öğrenci soru sormuşsa.

bu durumu da daha önceden ders çalışarak önemli ayrıntıları not ederek atlatabilirsiniz.
Sınıf öğretmeniyim.Geçen yıl 4. sınıf fen bilgisi ve sosyal bilgiler derslerine çalışarak giriyordum. üstelik bilmediğim bir sürü şey öğrendim.
yani bilmediğiniz birşey çıkması çok normal. utanılacak birşey değil. kendinizi toparlamaya çalışın bir an önce.
 
Aslında kızlar gerekenleri söylemişler, bende birkaç şey eklemek istiyorum....
Göreve başladığın ilk günlerde kendini böyle hissetmen bir noktaya kadar normal,hayatının yepyeni bir dönemine girmişsin sonuçta kaygı duyman doğal, ancak sendeki bu kaygı psikolojini bozmuş ve yüzleşmeyi erteliyorsun sadece... yanılmıyorsam ilk dönemlerde staj süreci,seminerler ve uyum eğitimleri veriliyor, bunlara katılmak bile sana iyi gelebilir bahar dönemi için... Öğretmen olmak için 4 yıl eğitim aldın dahası gelişim psikolojisi, öğrenme, öğretme,vb. pek çok konuda da eğitim aldın... bu bilgilerine geri dön ve hatırla, tabiki profesyonel destek alman harika ama sen de kendin için bir şeyler yapmalısın... yıllar geçti gelişim-öğrenme ders notlarımı karıştırırım zaman zaman mesela... Öncelikle çözümleri erteleme, 3 yıl uzun bir süre değil, eminim bildiklerini unutmadın sadece endişelisin...

ne öğrenciler, ne müfettiş, ne de zümre dışındaki diğer öğretmenler senin bildiklerini kesinlikle bilmiyorlar bunu unutma... Sınıfta rahat ol, ilköğretim öğrencileri onlar, ukalalık yapmazlar, seni paniğe sevkedecek tavırları zaten olmaz... branşınla alakalı hiç bilmediğin bir nokta olduğunu sanmıyorum elbet fikrin vardır az da olsa ve bu az bilgi o an seni kurtaracaktır, sonra hemen gidip araştırır öğrencilerinle daha fazlasını paylaşırsın... İnternet ortamında sosyalbilgiler öğretmenlerinin paylaşım platformları var görmüşsündür,oradan döküman,not, materyal kullanabilirsin... sadece bu yıl biraz zor geçecek her gün sonraki güne hazırlanacaksın,sonraki yıllar elini kolunu sallayarak gideceksin derse emin ol... bu öğrenme sürecinin tadını çıkar bence eğitimciliğin en keyifli dönemleri bunlar...

bulunduğun şehirde mutlu değilsen ya da yaşadığın şehri sevmediğini düşünüyorsan, kendine ve o kente biraz zaman tanı, göreceksin çevren genişledikçe,arkadaşların arttıkça, sosyal ortamlarda yer aldıkça yaşadığın şehri de sevmeye başlayacaksın...

Branş konusuna gelince, aynı branşta sayılırız, coğrafya için sana somut öneriler sunamam belki ama tarih konusunda birkaç şey söyleyebilirim... Öğrencilerinin seviyesini gözönünde bulundur mutlaka,tarihi kitap okur gibi alt alta sıralayarak değil de kurgu ve hikayelerle akıcı hale getirerek anlat, sende çok keyif alacaksın emin ol, çünkü hep yeni şeyler öğrenmiş olacaksın. daima tahtayı kullan ve yaz, haritanı kendin çiz(bu da çok keyiflidir) her daim öğrencilerine sorular sor, sürekli sebep sonuç ilişkisi kur anlattığın konular arasında, tablolar çiz, listeler yap... imkanlar ölçüsünde belgesel izlet çocuklara, eğitim sistemi bu tarz faaliyetlere imkan tanıyor sanırım etkinlikler adı altında...

sana yol göstermesi için google akademikten makale taraması yapmanı da öneririm konu hakkında,tarih öğretiminin sorunları-coğrafya öğretimi gibi konularla ilgili çok makale var...

herşey yoluna girecek ve sen çok keyifli bir öğretmen olacaksın... kolaylıklar diliyorum....
 
yadığınız her şey için çok teşekkür ederim çok güzel seyler yazmışsınız. peki bu durumu atlatabılır mıyım yani kalıcı problem gıbı gelıyor şuan bana sanki bu ruh halinden hiç kurtulamayackmış gibi. suan ne yapmalıytım ders calışmalı mıyım? neler yapabılırım bilmiyorum. güvenımı kaybettıgım için insanlarla yüzyüze iletişim kurmakta cekınıyorum. benım okulum bır köy okulu şimdilik şöyle bi karar aldım orda bır rv tutup alışana kadar annem ya da kardesım yanımda kalcak. normalde okulum artvinin borçka ilçesinde ve ilçeye uzak olmayan bir köy ama ben az bunalınca kendımı eve atayım dıye köyde ev tutmayı düşünüyoruz. okuldaki ögretmenlerın hepsı köye ilçeden servisle gelıyor normalde 2 ay bende öyle yaptımn sonra dayanamayıp rapor alıp artvın merkezde oturan ailemin yanına geldim suan evdeyım ve caresızım ne yapacagım konusunda. bir gün aldıgım karar ertesı gun değişiyor inanın ne yapacagımı bilmez haldeyım bana ışık olana ne isterse verırım o durumdayım, nolur cevaplarınızı eksik etmeyın benden saygılar..elif
 
Bence sizin başka bir sorununuz var. Ben de öğretmenim ilk yıl bocalıyor tabii insan ama drrslerine hazırlıklı gidersen hiç sorun yaşamazsın. Başka insanlarla karşılaştırdığımızda mesleğimiz kolay ve stressiz. Kafanda o kadar büyütmene gerek yok .bence iyi bir psikoloğa gidip asıl sorunun ne olduğunu anlamaya çalışın. Geçmiş olsun.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…