• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Gezi Parkı eyleminin sonuçları ;

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
ben şu konuyu bir türlü anlam koyamıyorum. şimdiye kadar ne kadar kinlenmişler(siniz) nefret etmişler(siniz) şu başörtülülerden.. o kadar hırslılar ki ellerinden gelseler o taksim meydanında asarlar... hala bir komplo hala bir oyunun içinde olduğunuzun farkında değilsiniz. neye direniş kime direniş.. tv ler basbas bağırıyor hiç oturup dinleniz mi kafa yormaya çalıştınız mı. siz hala diyorsunuz ki dış ülkeler bize destek veriyor eylemdeler.. gözünüz bu kadar mı kör.. siz hangi gün dış ülkede bir sorun varken eyleme çıktınız.. almanyanın yeşiller partisi başkanı bile taksimde eylemde.. bu nedemektir yaaa... siz kılıçtaroğlunu başka bir yerde eylemde görseniz ne dersiniz?çok demokratik adammış vesselam mı?
e-5 te arabaların içinde başörtülü kim varsa arabalarına sopayla vurulduğunu, trafikte sıkıştırıldığını, sahilde yürürken bile sözlü tacize uğradıklarını.. bunları biliyormusunuz.. hangi başörtülü size şimdiye kadar böyle bir tutumda bulundu.. (sözüm size değil içimde dağ olan sıkıntımı döküyorum )
hepimiz kardeşiz zarar verdiğimiz ülke hepimizin kim ister ailesinin dağılmasını türkiyeyi yok etmek istemiyorlar türkiyeyi 3 gömlek küçültmek istiyorlar..salak yerini koyup yönetmek istiyorlar.. zenginleşen başörtülü kadınların zengin olsada temizlikçi olsun istiyorlar..cafelerde orda burda oturan başörtülü kızlara dayanamıyorlar o benim bana temizliğe gelen kadının kızı olmalı nasıl olurda burada oturur kompleksine giriyorlar bizim türkiyedeki cebi zengin ama aklından fakir olan insanlar..
ama şunuda unutmayalım bizim tarihimiz atatürkle başlamıyor bizim tarihimiz ertuğrulgazinin anadoluya gelmesiyle başlıyor.. şu 300 yıllık sürede sadece avrupa var ondan önce 4000 bin küsür yıldır asya hükmetmiş bu coğrafyaya.. istermi avrupa asyayı... londrada brezilyada olan olaylar bizimkinden daha beter.. kaç dakka gördünüz bizim tv larda onların haberlerini.. içişlerimize kimseyi karıştırmayalım.. siz evinize karışılsın kocanızla aranızı bozsunlar istermisiniz.. bu vatan bizim bu türkiye bizim.. bizi herşekilde vurmak istiyorlar terör bitti... baktılar asker darbe yapmıyor sivil darbe.. bir ülkeyi yok etmek artık kılıçla topla tüfekle olmuyor kaleyi içten feth edeceksin...
ne olur artık sağ duyulu olalım arkadaşlar önce kendimizi sonra çevremizi sakinleştirelim.. isteklerimizi daha demokratik ve yasal yollardan arayalım.. unutmayalım dünyayı değiştirmek kendimizi değiştirmekten geçiyor.. biz kardeşiz kimsenin oyununa gelipte ülkemizi parçalamayalım bizi parçalama niyetleri olanların gidecek yerleri var hepsinin tuzu kuru bizim kimimiz neyimiz var...

bölmeye çalışıyorlar güzel ülkemizi! dışardan kumanya yolluyor adam bu neyin hizmeti kime neye? neye karşı iyilik. yazıkki bölünmeden anlamayacaklar
 
"Polis Gezi Parkı'nda atom bombası kullandı!"

POLİS GEZİ PARKINDA ATOM BOMBASI KULLANDI. LÜTFEN İNGİLİZCE BİLENLER BUNU CNN'E BİLDİRSİN. BU MESAJI ÇOK ZOR ŞARTLARDA YAZIYORUM. KOLUM KOPTU ÇÜNKÜ, ŞU ANDA AYAK BAŞPARMAĞIMLA YAZIYORUM. ŞARJIM DA BİTTİ İNCE UÇLU ŞARJ CİHAZI OLANLAR DİVAN OTELE GETİRSİN..
Eki Görüntüle 738821
:1:

Bunu komik mi buluyorsunuz gercekten?
Birilerinin biber gazina maruz kalmasi, aci cekmesi, gözünü kaybetmis hatta hayatini kaybetmis olmasi cok mu komik?
Orada siddete maruz kalmis insanlar düsmanlariniz degil, is arkadasiniz, komsunuz, okul arkadasiniz, doktorunuz, hemsehriniz.
Gözünü kaybetmis birinin su yaziyi okudugunda hissedeceklerini düsündünüz mi hic?
"Kolum koptu" diye gercekten yazilmis olsa, okurken kahkahami aticaksiniz yani?
 
Son düzenleme:
gezi eylemcileri, Gene Sharp'ın kaleme aldığı yöntemleri tek tek uyguluyor. 'Duran Adam' eylemi de Sharp'ın listesinin 163'üncü sırasında yer alıyor.

Protestolarına "çevre duyarlılığı" ile başladığını iddia eden gezi eylemcileri, Gene Sharp'ın kaleme aldığı yöntemleri tek tek uyguluyor. "Duran Adam" eylemi, Sharp'ın listesinin 163'üncü sırasında... İstiklal Caddesi'nde soyunup TOMA'nın üstüne çıkan eylemci de Sharp'ın 22. maddesini yani "Protesto maksatlı soyunma eylemi"ni uyguladı. "Orantısız zeka" eylemi de Sharp'ınkilerle bire bir aynı. Gezi parkındaki ağaçların kesilmesine yönelik olarak başlatılan eylemlerin tamamen çevre duyarlılığı ile başladığı ve giderek yayıldığı yönündeki sözler gerçeği yansıtmıyor. Eylemin ilk gününden itibaren bu operasyonun dışarıdan yönlendirildiği yönündeki eleştirileri reddeden kesinlikle tamamen gençlerin eylemi olduğu yönündeki iddialar da bir bir çürüyor. Önceki gece Taksim Meydanında Erdem Gündüz tarafından gerçekleştirilen pasif direniş eylemi de Devrim taktisyeni Gene Sharp'ın kaleme aldığı, önerdiği şiddetsiz eylem yöntemlerinin 163. maddesinde yer alıyor.
İstiklal'de tamamen soyunarak TOMA'nın önüne çıkan eylemci de yine Sharp'ın 22. maddesinde "Protesto amaçlı soyunma eylemleri" olarak tanımlanıyor. Her ne kadar gerek sosyal medyada gerekse bu eylemlerin parçası olanlar tarafından "Orantısız zeka" olarak sunulan eylemlerin Sharp tarafından kaleme alınanlarla birebir aynı olduğunu ve önceden çalışılmış hareketler olduğunu göreceksiniz.

İşte o maddeler ve Türkiye'de uygulananlar bütün hareketler:
1. Konuşmalar (Mehmet Ali Alabora gibi sanatçıların da dahil olduğu pek çok isim tarafından yapılan konuşmalar)
2. Muhalefet ya da destek mektupları (Silivri'den gönderilen paşa mektubu, Fatih Akın ve Sibel Kekilli'nin gönderdiği mektuplar. Bazı yazarların köşelerinde yazdığı "Başbakana mektup" başlıklı makaleler)
3. Kurum ve kuruluşlar tarafından verilen demeçler (Yabancı ülkeler, Türkiye'deki meslek kuruluşları v.s.)
4. İmzalı basın açıklamaları (Taksim Dayanışma Platformu şimdiye kadar 20'nin üstünde basın açıklaması yaptı)
7. Sloganlar, karikatürler ve semboller (Taksimin her yanı bu sembollerle donatıldı. Türkiye'deki bütün mizah dergileri kapak yaptı)
9. Broşürler, el ilanları ve kitaplar (Şimdiye kadar 2 tane kitap yayınlandı.)
10. Gazeteler ve mecmualar (Gezi parkı bünyesinde gazete çıkarıldı)
11. Kayıtlar, radyo ve televizyon (Çapul Tv. ve Gezi Radyo)
12. Hava reklamları ve yere yazılan yazılar (Yere yazılan yazılar çok yaygın kullanıldı)
13. Temsilciler heyeti (Taksim Platformu ve sanatçılar heyeti)
18. Bayrakların ve sembolik renklerin gösterimi (Futbol takımlarının renklerinin kullanılması)
19. Sembollerin giyilmesi (Herkes siyah giyindi)
22. Protesto amaçlı soyunma eylemleri (İstiklalde çıplak eylem)
26. Protesto olarak boya kullanılması (Duvar boyaları)
28. Sembolik sesler (Borozan)
29. Sembolik itirazlar (Taksimde bir almanın piyano çalması)
30. Kaba hareketler (Her türlü küfür ve hakaret kullanıldı)
33. Dost olma (Polislere çiçek verilmesi)
34. Gece nöbetleri (Parkta gece nöbetleri tutuldu)
35. Mizahi skeçler ve eşek şakaları (İnternet üzerinden video servis edildi)
36. Oyun ve müzik performansları (Kardeş Türkiler, Duman gibi pek çok müzik grubu şarkı besteledi)
37. Şarkı söylemek (Konserler verildi)
38. Toplu yürüyüşler (Çok sayıda yürüyüş yapıldı. sanatçılar, STK'lar yürüdü)
45. Göze çarpıcı cenazeler (Eylemlerde hayatını kaybeden Ethem Sarısülük'ün cenazesinde pek çok gerginlik çıkarıldı)
48. Protesto toplantıları (Çok sayıda toplantı gerçekleştirildi)
50. Tartışmalar (Gezi parkında çok sayıda forum oluşturuldu)
51. İş bırakmalar (KESK, DİSK ve diğer sendikaların iş bırakması)
53. Ödüllerden feragat edilmesi (Mehmet Ali Alabora Karadeniz Vakfı'nın ödülünü reddetti)
67. İşçilerin iş bırakması (DİSK, KESK ve diğer sendikaların bir günlük iş bırakma eylemi)
68.Sığınma (Camiye, otele sığınma)
97. Protesto amaçlı grev (DİSK, KESK ve diğer STK'ların grevleri)
146. Adli direniş (Avukatların adliyelerde yaptığı eylemler)
162. Oturma eylemi
180. Alternatif iletişim sistemi (Zello)
 
Bunu komik mi buluyorsunuz gercekten?
Birilerinin biber gazina maruz kalmasi, aci cekmesi, gözünü kaybetmis hatta hayatini kaybetmis olmasi cok mu komik?
Orada siddete maruz kalmis insanlar düsmanlariniz degil, is arkadasiniz, komsunuz, okul arkadasiniz, doktorunuz, hemsehriniz.
Gözünü kaybetmis birinin su yaziyi baslatiginda hissedeceklerini düsündünüz mi hic?
"Kolum koptu" diye gercekten yazilmis olsa, okurken kahkahami aticaksiniz yani?

yazının amacını anlamamışsınız.
niye gezidekiler polisimizin insanımızın mal varlığımızı harcarken bu kadar üzülmediniz?
şuanda okudum p olisleirn yıllık izinleri ve şark görevleri iptal edilmiş ben daha ne diyeyim .
 
yazının amacını anlamamışsınız.
niye gezidekiler polisimizin insanımızın mal varlığımızı harcarken bu kadar üzülmediniz?
şuanda okudum p olisleirn yıllık izinleri ve şark görevleri iptal edilmiş ben daha ne diyeyim .

O zaman sizde benim yazimi anlamamissiniz cünkü benim yazimda polisin p'si bile gecmiyor.
Ayrica benim kimse, neye üzüldügümü bilemezsiniz.
Ama sunuda unutmayin, mal varligi yine yerine gelir ama giden canlar geri gelmeyecek.
Insan cani diyorum yani, ölen direnisci veya polis demiyorum, insan canini ben direnisci, polis diye ayirmiyorum cünkü.
 
yazının amacını anlamamışsınız.
niye gezidekiler polisimizin insanımızın mal varlığımızı harcarken bu kadar üzülmediniz?
şuanda okudum p olisleirn yıllık izinleri ve şark görevleri iptal edilmiş ben daha ne diyeyim .



git onu başbakana anlat deki neden halkını ikiye böldün olayları bu noktaya getirdin!!!

neyse ben çıkıyorum dışarıda işlerim olacağı için cevap yazamam
 
Son düzenleme:
ben şu konuyu bir türlü anlam koyamıyorum. şimdiye kadar ne kadar kinlenmişler(siniz) nefret etmişler(siniz) şu başörtülülerden.. o kadar hırslılar ki ellerinden gelseler o taksim meydanında asarlar... hala bir komplo hala bir oyunun içinde olduğunuzun farkında değilsiniz. neye direniş kime direniş.. tv ler basbas bağırıyor hiç oturup dinleniz mi kafa yormaya çalıştınız mı. siz hala diyorsunuz ki dış ülkeler bize destek veriyor eylemdeler.. gözünüz bu kadar mı kör.. siz hangi gün dış ülkede bir sorun varken eyleme çıktınız.. almanyanın yeşiller partisi başkanı bile taksimde eylemde.. bu nedemektir yaaa... siz kılıçtaroğlunu başka bir yerde eylemde görseniz ne dersiniz?çok demokratik adammış vesselam mı?
e-5 te arabaların içinde başörtülü kim varsa arabalarına sopayla vurulduğunu, trafikte sıkıştırıldığını, sahilde yürürken bile sözlü tacize uğradıklarını.. bunları biliyormusunuz.. hangi başörtülü size şimdiye kadar böyle bir tutumda bulundu.. (sözüm size değil içimde dağ olan sıkıntımı döküyorum )
hepimiz kardeşiz zarar verdiğimiz ülke hepimizin kim ister ailesinin dağılmasını türkiyeyi yok etmek istemiyorlar türkiyeyi 3 gömlek küçültmek istiyorlar..salak yerini koyup yönetmek istiyorlar.. zenginleşen başörtülü kadınların zengin olsada temizlikçi olsun istiyorlar..cafelerde orda burda oturan başörtülü kızlara dayanamıyorlar o benim bana temizliğe gelen kadının kızı olmalı nasıl olurda burada oturur kompleksine giriyorlar bizim türkiyedeki cebi zengin ama aklından fakir olan insanlar..
ama şunuda unutmayalım bizim tarihimiz atatürkle başlamıyor bizim tarihimiz ertuğrulgazinin anadoluya gelmesiyle başlıyor.. şu 300 yıllık sürede sadece avrupa var ondan önce 4000 bin küsür yıldır asya hükmetmiş bu coğrafyaya.. istermi avrupa asyayı... londrada brezilyada olan olaylar bizimkinden daha beter.. kaç dakka gördünüz bizim tv larda onların haberlerini.. içişlerimize kimseyi karıştırmayalım.. siz evinize karışılsın kocanızla aranızı bozsunlar istermisiniz.. bu vatan bizim bu türkiye bizim.. bizi herşekilde vurmak istiyorlar terör bitti... baktılar asker darbe yapmıyor sivil darbe.. bir ülkeyi yok etmek artık kılıçla topla tüfekle olmuyor kaleyi içten feth edeceksin...
ne olur artık sağ duyulu olalım arkadaşlar önce kendimizi sonra çevremizi sakinleştirelim.. isteklerimizi daha demokratik ve yasal yollardan arayalım.. unutmayalım dünyayı değiştirmek kendimizi değiştirmekten geçiyor.. biz kardeşiz kimsenin oyununa gelipte ülkemizi parçalamayalım bizi parçalama niyetleri olanların gidecek yerleri var hepsinin tuzu kuru bizim kimimiz neyimiz var...
önce çoğul lütfen konuşmayalım. çok sevdiğim kapalı arkadaşlarım var.
sonra hangi başörtülü size böyle bir tutumda bulundu. derseniz,bana bulumuldu.
üsküdar dolmuşunda. arkamda oturan başörtülülerden.
yanlarında küçük bir çocuğuda işe katarak. ona motor de,hadi şunu de bunu de diyerekten ve dedirterek. altımda kot ve yarım kollu penyemleydim. ve makyajım vardı.
 
Ben anlatılan olaya kendi yorumumu katmadım.Birinci ağızdan anlatılanlar bunlar.Ne anlıyorsanız odur.


şunu da yazayım öyle çıkayım :ssz: rosemarys benim kaynım emniyetten emekli o gün çapulcu oğlumu ve arkadaşlarını sığındıkları yerden o aldı çıkardı evlerine dağıttı ve dediği şu polis bu durumdan memnunun değil bazılarının ciddi psikolojileri bozulmuş durumda :ssz:ama emir alıyor yapacak birşey yok :ssz:
 
Son düzenleme:
önce çoğul lütfen konuşmayalım. çok sevdiğim kapalı arkadaşlarım var.
sonra hangi başörtülü size böyle bir tutumda bulundu. derseniz,bana bulumuldu.
üsküdar dolmuşunda. arkamda oturan başörtülülerden.
yanlarında küçük bir çocuğuda işe katarak. ona motor de,hadi şunu de bunu de diyerekten ve dedirterek. altımda kot ve yarım kollu penyemleydim. ve makyajım vardı.

çoğul değilde sen diyemi konuşsaydım.. o bu diye mi konuşsaydım..ben lise yıllarımda sanki bana düşmanmışım gibi bakıldığını biliyorum sen o psikolojiyi biliyomusun..hangimizin ailesinde yok başörtü. o başörtüyü niçin taktığını bilmeyen insanlara diyecek birşeyim yok merak etmeyin allah onların cezasını vererir. ki söylüyosunda başörtülü arkadaşlarım var diye.. benimde dolu açık arkadaşlarım var. benim eşimin ailesi açık bikere.
benim dediğimi başı açık kapalı hiç fark etmez müslüman olan ve o başörtüyü niçin taktığını bilen insan beni anlayabilir.. başı örtmek müslümanlığın bir göstergesi fakat tek gereği ve mecburiyeti değildir. bunu lütfen ayırt edelim. ayrıca konuyu sadece başörtü olarak ele almayalım o kadar yazımdanda sadece buna yorum yapılıyorsa diyecek birşeyim yok.. a
 
Son düzenleme:
Arkadaslar video calisiyor, azicik 10sn filan gec basliyor, ama calisiyor… ingilizce altyazi da eklemisler…

kacirdim izleyemedim diyenler buyrun… derli toplu tarafsiz yorumsuz gezi parkinda olan biten… kufur yok yorum bile yok...

GEZİ PARKI - Böyle Başbakan Bulamazsınız! - YouTube

Tam bir özet olmuş , anlamak isteyen için ...Ana akım medya suskunken ,penguen belgeseli seyrettirirken vatandaşa , halk sokaklarda ne yaşamış yoruma ve fazla söze gerek olmadan açıklanmış....

Şunu da söylemek gerek ki ; hükümet yetkililerinin -başbakan+içişleri bakanı+vali- beyanatlarındaki tutarlılığa da özellikle dikkat çekmek isterim tabii ki....
 
gezi eylemcileri, Gene Sharp'ın kaleme aldığı yöntemleri tek tek uyguluyor. 'Duran Adam' eylemi de Sharp'ın listesinin 163'üncü sırasında yer alıyor.

Protestolarına "çevre duyarlılığı" ile başladığını iddia eden gezi eylemcileri, Gene Sharp'ın kaleme aldığı yöntemleri tek tek uyguluyor. "Duran Adam" eylemi, Sharp'ın listesinin 163'üncü sırasında... İstiklal Caddesi'nde soyunup TOMA'nın üstüne çıkan eylemci de Sharp'ın 22. maddesini yani "Protesto maksatlı soyunma eylemi"ni uyguladı. "Orantısız zeka" eylemi de Sharp'ınkilerle bire bir aynı. Gezi parkındaki ağaçların kesilmesine yönelik olarak başlatılan eylemlerin tamamen çevre duyarlılığı ile başladığı ve giderek yayıldığı yönündeki sözler gerçeği yansıtmıyor. Eylemin ilk gününden itibaren bu operasyonun dışarıdan yönlendirildiği yönündeki eleştirileri reddeden kesinlikle tamamen gençlerin eylemi olduğu yönündeki iddialar da bir bir çürüyor. Önceki gece Taksim Meydanında Erdem Gündüz tarafından gerçekleştirilen pasif direniş eylemi de Devrim taktisyeni Gene Sharp'ın kaleme aldığı, önerdiği şiddetsiz eylem yöntemlerinin 163. maddesinde yer alıyor.
İstiklal'de tamamen soyunarak TOMA'nın önüne çıkan eylemci de yine Sharp'ın 22. maddesinde "Protesto amaçlı soyunma eylemleri" olarak tanımlanıyor. Her ne kadar gerek sosyal medyada gerekse bu eylemlerin parçası olanlar tarafından "Orantısız zeka" olarak sunulan eylemlerin Sharp tarafından kaleme alınanlarla birebir aynı olduğunu ve önceden çalışılmış hareketler olduğunu göreceksiniz.

İşte o maddeler ve Türkiye'de uygulananlar bütün hareketler:
1. Konuşmalar (Mehmet Ali Alabora gibi sanatçıların da dahil olduğu pek çok isim tarafından yapılan konuşmalar)
2. Muhalefet ya da destek mektupları (Silivri'den gönderilen paşa mektubu, Fatih Akın ve Sibel Kekilli'nin gönderdiği mektuplar. Bazı yazarların köşelerinde yazdığı "Başbakana mektup" başlıklı makaleler)
3. Kurum ve kuruluşlar tarafından verilen demeçler (Yabancı ülkeler, Türkiye'deki meslek kuruluşları v.s.)
4. İmzalı basın açıklamaları (Taksim Dayanışma Platformu şimdiye kadar 20'nin üstünde basın açıklaması yaptı)
7. Sloganlar, karikatürler ve semboller (Taksimin her yanı bu sembollerle donatıldı. Türkiye'deki bütün mizah dergileri kapak yaptı)
9. Broşürler, el ilanları ve kitaplar (Şimdiye kadar 2 tane kitap yayınlandı.)
10. Gazeteler ve mecmualar (Gezi parkı bünyesinde gazete çıkarıldı)
11. Kayıtlar, radyo ve televizyon (Çapul Tv. ve Gezi Radyo)
12. Hava reklamları ve yere yazılan yazılar (Yere yazılan yazılar çok yaygın kullanıldı)
13. Temsilciler heyeti (Taksim Platformu ve sanatçılar heyeti)
18. Bayrakların ve sembolik renklerin gösterimi (Futbol takımlarının renklerinin kullanılması)
19. Sembollerin giyilmesi (Herkes siyah giyindi)
22. Protesto amaçlı soyunma eylemleri (İstiklalde çıplak eylem)
26. Protesto olarak boya kullanılması (Duvar boyaları)
28. Sembolik sesler (Borozan)
29. Sembolik itirazlar (Taksimde bir almanın piyano çalması)
30. Kaba hareketler (Her türlü küfür ve hakaret kullanıldı)
33. Dost olma (Polislere çiçek verilmesi)
34. Gece nöbetleri (Parkta gece nöbetleri tutuldu)
35. Mizahi skeçler ve eşek şakaları (İnternet üzerinden video servis edildi)
36. Oyun ve müzik performansları (Kardeş Türkiler, Duman gibi pek çok müzik grubu şarkı besteledi)
37. Şarkı söylemek (Konserler verildi)
38. Toplu yürüyüşler (Çok sayıda yürüyüş yapıldı. sanatçılar, STK'lar yürüdü)
45. Göze çarpıcı cenazeler (Eylemlerde hayatını kaybeden Ethem Sarısülük'ün cenazesinde pek çok gerginlik çıkarıldı)
48. Protesto toplantıları (Çok sayıda toplantı gerçekleştirildi)
50. Tartışmalar (Gezi parkında çok sayıda forum oluşturuldu)
51. İş bırakmalar (KESK, DİSK ve diğer sendikaların iş bırakması)
53. Ödüllerden feragat edilmesi (Mehmet Ali Alabora Karadeniz Vakfı'nın ödülünü reddetti)
67. İşçilerin iş bırakması (DİSK, KESK ve diğer sendikaların bir günlük iş bırakma eylemi)
68.Sığınma (Camiye, otele sığınma)
97. Protesto amaçlı grev (DİSK, KESK ve diğer STK'ların grevleri)
146. Adli direniş (Avukatların adliyelerde yaptığı eylemler)
162. Oturma eylemi
180. Alternatif iletişim sistemi (Zello)

Bunlar dünyanın heryerinde olağan protesto şekilleri , bunları yapıyor olmak bahsi geçen kişinin güdümünde olmak mıdır ? Başka türlü bir protesto öneriniz var mı peki ?
 
çoğul değilde sen diyemi konuşsaydım.. o bu diye mi konuşsaydım..ben lise yıllarımda sanki bana düşmanmışım gibi bakıldığını biliyorum sen o psikolojiyi biliyomusun..hangimizin ailesinde yok başörtü. o başörtüyü niçin taktığını bilmeyen insanlara diyecek birşeyim yok merak etmeyin allah onların cezasını vererir. ki söylüyosunda başörtülü arkadaşlarım var diye.. benimde dolu açık arkadaşlarım var. benim eşimin ailesi açık bikere.
benim dediğimi başı açık kapalı hiç fark etmez müslüman olan ve o başörtüyü niçin taktığını bilen insan beni anlayabilir.. başı örtmek müslümanlığın bir göstergesi fakat tek gereği ve mecburiyeti değildir. bunu lütfen ayırt edelim. ayrıca konuyu sadece başörtü olarak ele almayalım o kadar yazımdanda sadece buna yorum yapılıyorsa diyecek birşeyim yok.. a

Sizin yaşadığınız şeyler onaylanacak şeyler değil ama her türbanlının da yaşadığı şeyler değil...Şuanda bu ülkede türbanlılar kadar türbansızlar da bahsettiğiniz sözlü veya fiziksel şiddetlere maruz kalıyo , ne taraftan bakarsak bakalım zavallılıktır...Şunu da diyebilrisniz ; kaç tane türbansız kişi türban takmadığı için taciz ediliyodur ? Emin olun türban taktığı için taciz edilenlerden daha az değil...

Herkesin sülalesinde vardır bir başörtülü meselesine gelince ,evet var hepimizin sülalesinde ve son 10-15 yıl öncesine kadar da hiçbirinin türbanı hiçbir türbansızı rahatsız etmiyordu.Türban sorunu siz de kabul edersiniz ki türban mağduruyuz diye şikayet eden partilerden kaynaklı bir durum...
 
Son yorumları okumaya çalıştım üzüldüm doğrusu.İş giyim kuşama kadar gelmiş. Oyuna gelmeyin oyuna gelmeyin sürekli bir uyarı.İnsanlar yaşadıklarını anlatmış hıı sen .....düşmasnımısın kötümü göstermeye çalışıyorsun falan filan.
Herkes elini vicdanına koysun.Vicdan sesi bile her insanın bir değilken düşüncelerinin bir olmaması doğal.Vicdanı hiç olmayanı es geçerek diyorum ki.
Bu işin başını ve yaşananları bilmiyenler Allah rızası için birinin söylevine göre yorum yapmasın.
İnsan olan giyim,kuşam,dil,din,renk ayrımı yapmaz.
Bizim halk olarak sorunumuz varmıydı bir zamanlar yoktu.
Başımızdakiler tek tek örgü ördüler ve saçımızdaki örgüler çoğaldı.
Siyah beyaz vardı renkler tutmuyor beyazın üstünlüğü var kahrol zenci (zenciyi yaradan kimdi yoksa onun Allahı farklımı)
Sağ sol dediler insanları birbirine düşürdüler kardeşi kardeşe öldürttüler.
Mezhepler örgüsünü ördüler başımıza yetmedi fişlediler.
Giyim örgülerimiz de var.Müslümanlık ölçütü yapılan.Ötekileştirildik.
Tüm bu örgüleri başımıza örenler onları sürekli karşı karşıya getirdiler.
İçlerinden bir örgüyü alıp tartışarak atışarak alıştırıldık.
Şimdilerde biri birdenbire tüm örgüleri açtı kaosu başlattı.
Diyor ki benim dediğim örgü olacak.At örgüsü.
Seçim sizin
 
çoğul değilde sen diyemi konuşsaydım.. o bu diye mi konuşsaydım..ben lise yıllarımda sanki bana düşmanmışım gibi bakıldığını biliyorum sen o psikolojiyi biliyomusun..hangimizin ailesinde yok başörtü. o başörtüyü niçin taktığını bilmeyen insanlara diyecek birşeyim yok merak etmeyin allah onların cezasını vererir. ki söylüyosunda başörtülü arkadaşlarım var diye.. benimde dolu açık arkadaşlarım var. benim eşimin ailesi açık bikere.
benim dediğimi başı açık kapalı hiç fark etmez müslüman olan ve o başörtüyü niçin taktığını bilen insan beni anlayabilir.. başı örtmek müslümanlığın bir göstergesi fakat tek gereği ve mecburiyeti değildir. bunu lütfen ayırt edelim. ayrıca konuyu sadece başörtü olarak ele almayalım o kadar yazımdanda sadece buna yorum yapılıyorsa diyecek birşeyim yok.. a

Unuttum yazmayı , mağdurlardan biri de benim ,dün yazmıştım belki görmediniz ; bundan önceki işyerimde 7 yıl boyunca türbansız olduğum için taciz edildim , daha doğrusu iş yaptığımız belediye hatta açık söyleyim ; büyükşehir belediyesindeki ilgili müdür ,müdür yardımcısı , kontrol mühendisleri mütemadiyen patronuma beni işten çıkartması için tehdite varan söylemlerde bulundular , o varsa şantiyeye gelmem diyen bile oldu .Patronum asla taviz vermedi ama ,hatta şantiyeye gelmem diyen mühendis başka müdürlüğe gönderildi.Buna ne diyorsunuz ? Size daha da vahim bişey söyleyim ; bu müslümanlığı türban sanan arkadaşlara periyodik olarak rüşvet verilirdi , bunlardan biri için bana nerde randevu verdi tahmin edin ; cami bahçesi...Yeşilpınar da bir camide cuma çıkışı randevulaştık ,elimde zarf , kıyafetim sıfır kol .Adam bana tuhaf tuhaf baktı ,etrafındakilerden de utandı haliyle ,camiye girmek için abes bi kıyafet zira bendeki , çok mu tuhaf dedim , senin bu zarfı burda alman tuhaf değilse benim kıyafetim hiç tuhaf değil rahat ol,allah kabul etsin dedim...
 
Olaylar oldu ve olmaya devam edıyor ..Eylemler o kadar farklı boyutlar aldı kı..Kım haklı kım haksız dıye düşünmek bana sacma geliyor......


Başlangıcında demokratik bir eylemdi...Orantısız bir müdahale oldu..Bu konuda hükümette kabul ettı..Polısler suclu gereklı işlemler yapılacak dedi.......


Bende ilk başta orada kıtap okuyarak eylem yapanları alkışlıyorum.....

Başbakan ilk başta cok sert cıktı..Ama 10 yıl boyunca bır ülkede ıktidar olmak istiyorsanız...Her yapacagınız icraatta eylem yapılınca gerı adım atsanız bu ulkede 10 yıl kalamazdınız....


Başbakanın hıçbir konuda geri adım atmayışına kimseye eyvallah demesıne hayran olan sırf bu yuzden ona oy veren bınler var...

Sonuçta başbakanda bır insan hata yapabılır kı yapıyorda....Oda bence pişman olmuştur.Nıtekım Bir çok kişiyle goruştu ve yargı kararını bekleyeceklerını soyledı........

Bu ülkede yargıya guvenmeyenler var..Tam olarak kımseye guvenemezsınız ama hala bu ulkede hak ve hukuka deger veren ınsanlar var...Yoksa yaşayamazdık.......

En büyük hatamız bu partıyı tutuyoruz ve onun her yaptıgını onaylamasakta sonuna kadar savunuyoruz..


Bu hayatımızın her anında var..Ben velılerımden bıle goruyorum..Benım cocugum asla hata yapmaz...O velı hatayı kabul etmıyor


Sonunda daha vahım sonuçlar ortaya cıkıyor...

Basbakanda hata yapar polıste yapar eylemcılerde..Sonuçta İNSANIZ..

Eylemden herkes bır ders aldı..Emınım hukumette aldı......

Hukumet projeyı askıya aldı..Hala eylemler devam edıyorsa hala halkım esnafım zarar goruyorsa burda duşunmek gerek...

Yabancı basın sureklı Türkiye 'nin itibarını zedelemek ıcın canlı yayınlarla beklıyorsa...

Basbakandan hala yumusamasını beklemek yanlış...


Başbakanlar gecıcı hukumetler gecıcı..ülkeye zarar gelse onlar ceplerını doldurdu olan halkıma gençliğimize gelecegimize bize olur...

Biraz düşünmek gerek...
 
Olaylar oldu ve olmaya devam edıyor ..Eylemler o kadar farklı boyutlar aldı kı..Kım haklı kım haksız dıye düşünmek bana sacma geliyor......


Başlangıcında demokratik bir eylemdi...Orantısız bir müdahale oldu..Bu konuda hükümette kabul ettı..Polısler suclu gereklı işlemler yapılacak dedi.......


Bende ilk başta orada kıtap okuyarak eylem yapanları alkışlıyorum.....

Başbakan ilk başta cok sert cıktı..Ama 10 yıl boyunca bır ülkede ıktidar olmak istiyorsanız...Her yapacagınız icraatta eylem yapılınca gerı adım atsanız bu ulkede 10 yıl kalamazdınız....


Başbakanın hıçbir konuda geri adım atmayışına kimseye eyvallah demesıne hayran olan sırf bu yuzden ona oy veren bınler var...

Sonuçta başbakanda bır insan hata yapabılır kı yapıyorda....Oda bence pişman olmuştur.Nıtekım Bir çok kişiyle goruştu ve yargı kararını bekleyeceklerını soyledı........

Bu ülkede yargıya guvenmeyenler var..Tam olarak kımseye guvenemezsınız ama hala bu ulkede hak ve hukuka deger veren ınsanlar var...Yoksa yaşayamazdık.......

En büyük hatamız bu partıyı tutuyoruz ve onun her yaptıgını onaylamasakta sonuna kadar savunuyoruz..


Bu hayatımızın her anında var..Ben velılerımden bıle goruyorum..Benım cocugum asla hata yapmaz...O velı hatayı kabul etmıyor


Sonunda daha vahım sonuçlar ortaya cıkıyor...

Basbakanda hata yapar polıste yapar eylemcılerde..Sonuçta İNSANIZ..

Eylemden herkes bır ders aldı..Emınım hukumette aldı......

Hukumet projeyı askıya aldı..Hala eylemler devam edıyorsa hala halkım esnafım zarar goruyorsa burda duşunmek gerek...

Yabancı basın sureklı Türkiye 'nin itibarını zedelemek ıcın canlı yayınlarla beklıyorsa...

Basbakandan hala yumusamasını beklemek yanlış...


Başbakanlar gecıcı hukumetler gecıcı..ülkeye zarar gelse onlar ceplerını doldurdu olan halkıma gençliğimize gelecegimize bize olur...

Biraz düşünmek gerek...

10 yıl iktidarda kalmak daha sert kararlar almasını gerektiriyor ve objektif davranmasını engelliyorsa orda kalması anlamsızdır bence ...Eylemlerle ilgili düşüncelerinizin hepsini es geçerek sadece bunu söylemek istedim...Demek ki artık yönetmekte ,objektif olmakta ve halkın haklı taleplerini yerine getirmekte zorlanıyor...Burası işte sözün bittiği yerdir ...

Birkaç not :
* Eylemlerle ilgili olarak işlem yapılan polis sayısı : 3 . Ölü sayısı : 4 . Yaralı sayısı - ağır ve hafif yaralı : bilinmiyor ,yüzlerce....
* Hükümet projeyi askıya almadı , yargı kararını hiçe sayarak orda ağaçları sökmeye başladı ...Yargının projeyi durdurma kararı varken geceyarısı -mesai saatinde bile değil - sökmeye başladı....

Eylemler haklıdır/haksızdır tartışmasının ötesinde birkaç gerçek sadece...
 
Bu arada şu terörist,ajan,dış mihrak hepsi bir arada olan Duranadam zamanında okullarda türban yasağını protesto etmek için derse türbanlı girmiş.
$431579_10150545241618790_1712588308_n.webp
 
Sizin yaşadığınız şeyler onaylanacak şeyler değil ama her türbanlının da yaşadığı şeyler değil...Şuanda bu ülkede türbanlılar kadar türbansızlar da bahsettiğiniz sözlü veya fiziksel şiddetlere maruz kalıyo , ne taraftan bakarsak bakalım zavallılıktır...Şunu da diyebilrisniz ; kaç tane türbansız kişi türban takmadığı için taciz ediliyodur ? Emin olun türban taktığı için taciz edilenlerden daha az değil...

Herkesin sülalesinde vardır bir başörtülü meselesine gelince ,evet var hepimizin sülalesinde ve son 10-15 yıl öncesine kadar da hiçbirinin türbanı hiçbir türbansızı rahatsız etmiyordu.Türban sorunu siz de kabul edersiniz ki türban mağduruyuz diye şikayet eden partilerden kaynaklı bir durum...

ben konuyu türbana getirmek hiç istemedim sadece durumun gidişatından bahsettim ama bi konuya da açıklık getireyim unuttunuz galiba 1997 2005 arasını. beyaz önlüklülerin ankaraya yürüyüşünü okullarına alınmayan liselileri.. başörtüsünü çıkartıp bakıp bakıp gözyaşlarına boğulanları.bana bunun açıklanır bir tarafını söyleyin. sadece ben değil tüm türkiyedeki tüm başörtülüler maruz kaldı bu duruma. son 10 15 yıl öncesi demişsiniz. son 15 yıl öncesi çıktı zaten bu durum ne çabuk unuttunuz. ama unutmanız normal çünkü yaşamadınız. siz bilirmisiniz istanbul üniversitesi bulunduğu yerde kemal gürüz geçiyor diye güvenlikler almazdı oralara niçin başörtülüydük.bunları sizinle tartışmak istemiyorum. olayı başörtüsüne getirmek istemiyorum sadece olanları anlattım. türkiyenin sorunu şuan başörtü değil.sadece biriken kinden bahsettim. allah başı açık kapalı arkadaşlarımıza kardeşlerime laf atan sataşan müslüman geçinen mahlukatlardan korusun.
 
Son düzenleme:
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X