Gıda Terörü

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Hayır bir de bu kadar hassas(!)lar madem, evlerinden tüm teknolojik aletleri def etsinler.
En az iki Tv, tablet, en az iki akıllı telefon, mikrodalgası, kliması, saç kurutması... Radyasyonun, manyetik alanın içinde efil efil otur, sonra gel aşıdaki bilmem kaç miligramlık alüminyum, civa bileşenine kafanı tak.
Orada bir alüminyum, civa lafını okudu ya, zannediyor termometre civasını alıyor, kilo kilo basıyorlar, 4 porsiyon alüminyum folyoyu dürüm niyetine yediriyorlar.

Vücutta yarılanma süresi, atılması vb. sıfır bilgi.
Bütün biyokimya ilmini reddetti, kimse bilmiyor, bu hanım efendi biliyor, büyük resmi görüyeah.

Alıntı:
Aluminyum Hidroksitadjuvan olarak aşıların çok düşük dozda daha fazla etki yapması için kullanılmakta, bir insanımıza yaşamı boyunca uyguladığımız aşıların tamamının içindeki toplam alüminyum miktarı 4,25 mg’dır. DSÖ ‘nün belirlediği ve insan sağlığına zararı olmayacak şekilde çok düşük düzeydedir. Uyguladığımız Td, 5’li karma, 4’lü karma, KPA gibi bazı aşıların içinde bulunmaktadır. Alüminyum içme suyunda, hazır sularda, un ve un mamüllerinde, ilaçlarda, özellikle de mide ilaçlarında (20-30 mg), meyve sebzelerde bol miktarda bulunmaktadır.

Thiomersal, Etil Civa maddesinin organik bir bileşiği olup 1930’lu yıllardan bu yana birçok aşı ve ilaçta koruyucu olarak kullanılmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü Aşı Güvenliği Genel Komitesinin (GACVS); 20–21 Haziran 2002’de yayımladığı raporda Etil Civa’nın (Thiomersal) vücutta yarılanma ömrünün bir haftadan daha kısa olduğu, ortalama 4–9 günde vücuttan sindirim sistemi yoluyla atıldığı; dolayısıyla diğer civa bileşikleri gibi vücutta birikmesinin ve civaya bağlı bir takım kronik hastalıklara yol açmasının söz konusu olmadığı açıklanmıştır. Vücuttan atılımı güç olan Metil Civa olup bu madde Thiomersal içeriğinde bulunmamaktadır.

Thiomersal içeren aşıların kullanımı ile Otizm başta olmak üzere bir takım kronik hastalıkların arttığı iddiaları üzerine bu ilişkiyi araştıran birçok bilimsel araştırma yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda Thiomersal ile otizm arasında herhangi bir ilişki saptanmamıştır.


Ülkemizin denizlerinden çıkan balıkta aşının bilmemkaç katı civa var ama sağlıklı beslemek adına çocuğa yedirir onu.

Yemek yemiyor diye açar önüne tabletten çizgi filmi öyle yedirir.

Et güzel pişsin diye sarar alüminyum folyoya atar fırına.

Ama aşıda civa var alüminyum var, otizm yapıyor. Hadi ordan derler adama.
 
Ülkemizin denizlerinden çıkan balıkta aşının bilmemkaç katı civa var ama sağlıklı beslemek adına çocuğa yedirir onu.

Yemek yemiyor diye açar önüne tabletten çizgi filmi öyle yedirir.

Et güzel pişsin diye sarar alüminyum folyoya atar fırına.

Ama aşıda civa var alüminyum var, otizm yapıyor. Hadi ordan derler adama.
Bu tip insanların sağlıklı yaşam bilgisi de aşı bilgisini geçmez zaten. İnstagram hesabı varsa atın okuyup bilgilensinler. Bu şekilde söylediğinizde inanmazlar. Önemli olan sosyal platform sayfalarında yazması.
 
3. Dünya ülkesi olarak ve ayrıca bağışıklık sisteminin ne kadar kıymetli olduğunu bilmeyenler ve bunun için önlem almayanlar için AŞI bir nimettir. .

Ben de Aşıya karşıyım fakat Bağışıklık sistemi için çaba harcayamayacağımi bildiğim için çocuğuma aşıları yaptırdım. .

Çünkü bu işler öyle kolay değil.Uzun bir süreç ve büyük bir emek lazım..

Çocuğumuzun bagisikliginin taa anne babanın beslenmesine kadar dayandigini ve ayrıca Çocuğumuzun her şeyine a'dan z'ye dikkat etmemiz gerektiğinin bilincinde olmalıyız

Haklısınız bağışıklık sisteminin güçlü olması ve sağlıklı çalışabilmesi çok önemli fakat bütün aşısı yapılan hastalıklardan bağışıklık sistemimizi güçlü tutarak korunamayız. Çünkü bağışıklık sisyemimiz hafıza tekniği ile çalışır. Aşı olduğumuz zaman normalde olana göre kat kat defa zayıflatılmış veyahut öldürülüp hastalık etme özelliği yok edilmiş bakteri ve virüsler vücudumuza verildiğinde bağışıklık hücrelerimiz onları tanıyor ve tabiri caizse hafızaya alıyorlar. Mikroplar ise Zaten zayıf oldukları için bağışıklık hücreleri tarafından kolayca yok edilebiliyorlar ama mesela polio yani çocuk felcine sebep olan virüslerin aşını olmadık diyelim bu virüsleri normal şartlarda aldığımız zaman bizi hasta etme ihtimalleri yükseliyor çünkü vücut bağışıklık hücreleri onları tanımadığı için hemen harekete geçemiyorlar ve virüsler bu süre içinde hastalık oluşturabiliyor. Uzun oldu biraz ama en açıklayıcı şekilde yazmak istedim aşı karşıtı iseniz bütün riskleri göze almışsınız demektir.
 
Haklısınız bağışıklık sisteminin güçlü olması ve sağlıklı çalışabilmesi çok önemli fakat bütün aşısı yapılan hastalıklardan bağışıklık sistemimizi güçlü tutarak korunamayız. Çünkü bağışıklık sisyemimiz hafıza tekniği ile çalışır. Aşı olduğumuz zaman normalde olana göre kat kat defa zayıflatılmış veyahut öldürülüp hastalık etme özelliği yok edilmiş bakteri ve virüsler vücudumuza verildiğinde bağışıklık hücrelerimiz onları tanıyor ve tabiri caizse hafızaya alıyorlar. Mikroplar ise Zaten zayıf oldukları için bağışıklık hücreleri tarafından kolayca yok edilebiliyorlar ama mesela polio yani çocuk felcine sebep olan virüslerin aşını olmadık diyelim bu virüsleri normal şartlarda aldığımız zaman bizi hasta etme ihtimalleri yükseliyor çünkü vücut bağışıklık hücreleri onları tanımadığı için hemen harekete geçemiyorlar ve virüsler bu süre içinde hastalık oluşturabiliyor. Uzun oldu biraz ama en açıklayıcı şekilde yazmak istedim aşı karşıtı iseniz bütün riskleri göze almışsınız demektir.
Aşı karşıtlarının bağışıklık sistemini güçlendirerek kuduzu yenmelerini bekleyebilir miyiz? Hayır.
O zaman bu hipotezleri çürüdü. Geçelim lütfen. Uzun uzadıya açıklamalara gerek yok bile.
 
Bu kadar emin konusmayin benim çevremdeki bir cok insan çocuğuna aşı yapmamış aşıyı birak daha ağrı kesici vermeyen arkadasim bile var..gayet saglikli çocuklar. .hacamat ve sülük oluyolar ilac asla kullanmaz hep dogal yağlardan yapar kremini sabununu şampuanini deterjan almaz..tavsiyesi üzerine kış gelmeden cocuklara bi kez sülük bi kezde hacamat yaptirdim kışı çok hasta olmadan olsak bile hafif atlattik..

Aşı konusunda ki fikrinizi ise kesinlikle değiştirecek iki isim biliyorum intagramda yağmur mirzayeva ve hafsa işbilir..bunların bi kac aşı ile ilgili yazisini okuyun derim..evet aşı gerçekten yaptirmamak gerekiyor..
 
Çok
Hanımefendi bakin ben tıp fakültesinde okuyorum az kaldı .
Çok güvendiğim hocalarım var . Kendim bire-bir tanıdığım yada yayınlarını takip ettiğim
Ingilizce seviyem iyi ve bütün bu şartlarda nerdeyse her gün asi konusunu duyuyorum .
Her gün yazılıyor. Bu çok önemli bir şey .
Asi yapilmamasi amerikada da çok artmıştı bir dönem ve o çocuklar şimdi hastalanıyor.
Amerikada bitirilmiş çocuk hastalıkları hortladı .
Aynisi bize de olabilir
Asi koruyucudur , elbette sıfır risk değildir ama yaptırmamak çok büyük bir risk.
Lütfen ama lütfen asi ile ilgili negatif fikirlerinizi ya düsünmeyin . Ya da kendinize saklayın böyle halka açık bir forumda yazmayın.
Çok güzel bir konuya deginmissin Amerika daki aşının içeriği korucu zaten.. ama bizim aşımızın içinde ne var..içinde ne olduğunu bilmediğim bir şeyi nasıl evladima vurdurayım..Amerika daki aşı ve bizim aşı içerigimiz ayni mi.
 
Bu kadar emin konusmayin benim çevremdeki bir cok insan çocuğuna aşı yapmamış aşıyı birak daha ağrı kesici vermeyen arkadasim bile var..gayet saglikli çocuklar. .hacamat ve sülük oluyolar ilac asla kullanmaz hep dogal yağlardan yapar kremini sabununu şampuanini deterjan almaz..tavsiyesi üzerine kış gelmeden cocuklara bi kez sülük bi kezde hacamat yaptirdim kışı çok hasta olmadan olsak bile hafif atlattik..

Aşı konusunda ki fikrinizi ise kesinlikle değiştirecek iki isim biliyorum intagramda yağmur mirzayeva ve hafsa işbilir..bunların bi kac aşı ile ilgili yazisini okuyun derim..evet aşı gerçekten yaptirmamak gerekiyor..

Sitede yönetici ya da site sahibi olsam sizi süresiz uzaklaştırırdım.
 
Arkadaşlar eger yanlis basliktaysam özür dilerim, ama bu bana iki gündür dert oldu 😠 Bu nasıl bir ayrim neden bizim ulkemizde böyle şeyler oluyor? Bizi cok kolay lokmami görüyorlar bilemiyorum ama evlatları koruyalım cidden ...Eki Görüntüle 2277816

Aşı yaptirmayanlarla tartışan ben artık hakli olabileceklerini düşünüyorum!!🤔😞

Eki Görüntüle 2277819

Paketli gıda da süt olsa ne olur olmasa ne olur, çok bilinen bir pazarlama durumu bu, aynı ürünü o ülkede sattığı fiyata burada satamayacağı için içinden malzeme çıkarıyor
Paketli gıdadan önce sağlıklı sebze ve meyvemiz yok, kullanılan hormonun, tarım ilacının haddi hesabı yok, yıllardır meyveleri kabuklarıyla tüketemiyoruz. Evde herşeyin sağlıklısını yapmak için emek verip didinen annler bilmeden zehir yediriyor evlatlarına. Ne sütün ne yumurtanın doğalı satılmıyor piyasada, etler ilaçlı ve hormonlu, kuruyemişler yurtdışından geliyor. Beyaz peynirlere margarin katılıyor daha böyle binlerce pislik. Farkındaysanız çocukların çoğunda alerji ve solunum yolu hastalıkları var, bağışıklık sistemlerimiz çökmüş durumda. Yani paketli gıda zaten yenmemeli , içlerindeki zehir biliniyor ama bence asıl terör paketsiz gıdada. Raf ömrü 3 ay, 5 ay, hatta bir yıl olan bir gıdanın sağlıklı olmayacağı aşilar. Aşı konusuna gelince bunca pisliğin içinde insanları galeyana getirmekten başka bir şey değil, aşı gerekli ve yapılmalı bunun tartışılması bile zarar. Bu kadar sağlıksız bir dünyada alınacak risk değil aşı yaptırmamak
 
Bu kadar emin konusmayin benim çevremdeki bir cok insan çocuğuna aşı yapmamış aşıyı birak daha ağrı kesici vermeyen arkadasim bile var..gayet saglikli çocuklar. .hacamat ve sülük oluyolar ilac asla kullanmaz hep dogal yağlardan yapar kremini sabununu şampuanini deterjan almaz..tavsiyesi üzerine kış gelmeden cocuklara bi kez sülük bi kezde hacamat yaptirdim kışı çok hasta olmadan olsak bile hafif atlattik..

Aşı konusunda ki fikrinizi ise kesinlikle değiştirecek iki isim biliyorum intagramda yağmur mirzayeva ve hafsa işbilir..bunların bi kac aşı ile ilgili yazisini okuyun derim..evet aşı gerçekten yaptirmamak gerekiyor..
Bu kadar emin konuşmayın mı? Son cümlenizi yazıyorum. "Evet aşı gerçekten yaptırmamak gerekiyor."
Şair burda demek istiyor ki ben emin konuşurum, ama siz konuşmayın! Ne güzel memleket ha.
Hanımefendinin örneklemi ise tümevarım için çok yeterli. Bakın yazdı görüyorsunuz. Arkadaşları var yaptırmayan. Bakın dikkatinizi verin çocukları sağlıklı. Atlanan kısım ise "şimdilik". Önceden de yazmıştım 3 ihtimal var önlerinde risk analizini anası babası yapsın artık.
 
He bide alternatif tıp çıktı dimi başımıza tamam sağlıklı ama asıl yapılması gerekenlerin yerini almamalı :işsiz:
Bende bu kış hiç hasta olmadım mide ameliyatı olduğum ve iyi beslenemediğim halde neden ben kullandığım vitaminlere bağlıyorum kim bilir neler neler vardır içinde :27: :işsiz:
 
Birde gene tlc de bir program izlemiştim çocuğa menenjit aşısı yapılmamış zamanında ki ilk kez görüyorum bu hastalığı korkunç :( çocuğun vucudu birkaç gün içinde resmen çürüdü dokular öldü hep :KK42:ellerini kollarını burnunu bile kestiler yaşasın diye yaşadı ama gel şimdi bir aşı yüzünden olana bak
 
Sadece gıda terörü mü?
Sağlıkta hiç iyi değil
İlaçlar çok kalitesiz
Başım ağrıdı ilaç aldım sabaha kadar geri çevirdim
Babam midesinden rahatsızdı ilaç aldı tüm vücudu döktü
Tekstil desen daha kötü
Kullandıkları boya iplik kalitesiz
Makinada yıkayın rekli kıyafeti leş gibi boya kokuyor kumaş kokuyor
Kıyafetler çok ucuz ve kalitesiz
Eğitim desek aslında demesek mi
Ülke mezun olup atanmayan öğretmenlerin mezarlığına döndü
Ülkede tam puanla fen grubu öğretmenler atanamıyorken kadro açılmazken
Din arapça tevsir vs derslerin öğretmenleri düşük puanlarla atanıyor
Hak Hukuk/hukuksuzluk adalet
Kimsenin inancı kalmadı
Gıda terörü mü diyorsun !?
 
Gecenlerde oglum istedi bundan bende cok yorulmustum zitlasmak istemedim izin verdim merak edip bir tanede ben aldim boyle berbat bisey yok ya bir dahada asla izin vermem
 
Gecenlerde oglum istedi bundan bende cok yorulmustum zitlasmak istemedim izin verdim merak edip bir tanede ben aldim boyle berbat bisey yok ya bir dahada asla izin vermem
 
Bu kadar emin konusmayin benim çevremdeki bir cok insan çocuğuna aşı yapmamış aşıyı birak daha ağrı kesici vermeyen arkadasim bile var..gayet saglikli çocuklar. .hacamat ve sülük oluyolar ilac asla kullanmaz hep dogal yağlardan yapar kremini sabununu şampuanini deterjan almaz..tavsiyesi üzerine kış gelmeden cocuklara bi kez sülük bi kezde hacamat yaptirdim kışı çok hasta olmadan olsak bile hafif atlattik..

Aşı konusunda ki fikrinizi ise kesinlikle değiştirecek iki isim biliyorum intagramda yağmur mirzayeva ve hafsa işbilir..bunların bi kac aşı ile ilgili yazisini okuyun derim..evet aşı gerçekten yaptirmamak gerekiyor..

Hacamat ve sülük yüzyıllardır yapılan alternatif tıp uygulamaları ama çocuklarınızı menejitten, kızamıktan, su çiçeğinden, veremden ve daha bir çok hastalıktan koruyamazlar, lütfen neyi savunduğunuza dikkat edin burası herkesin okuduğu bir platform. Kaldı ki hacamattan enfeksiyon kapıp ölümden dönen bir arkadaşım var, iki ay boyunca hastanelerde ne kadar karşıtı olduğu ilaç varsa almak zorunda kaldı, bu tür yöntemlerin güvenliği çok çok az
 
Söylemeyeyim söylemeyeyim diyorum konu boyut değiştirmesin diye ama bu insanlar bunu ilk önce petlerinde denediler. Ya sürekli ilaç içiriyoruz çok gereksiz zehirleniyo hayvanlarım. Yok bu aşıya gerek yok. Benim kedim evden çıkmıyo ki yaptılar. Sonra iki üç gerzek dediki hayvana sarımsak yedirin olmaz zaten pire kene iç parazit. Sirke sürün gelmez zaten bilmem ne. Sonra ellerinde patladı hepsi. Parvo olup ölen mi, distemper olan mı, sarımsaktan anemi olan kan nakli yapılan mı, sirkeyi sürdü diye sahibi rahat rahat takılırken, pire salgınına uğrayan mı, sirkeden tiksinip stres olan kediler mi, grain free beslicez diye dcm olan köpekler mi, bütün bağırsakları iç parazit dolan hayvanlar mı, kendi kendine internet tarifiyle evde köpeğini besleyip hayvanı hasta eden mi say say bitmez. Yaşayınca düşüyo ki jetonları. Ver hindistan cevizi yağını bas sarımsağı sirkeyi her şey çok güzel olacak diye takılıyolar. Bu sosyal medya akımıyla herkes doktor herkes herşeyi biliyo. İki isim bilen hemen kabul edip çığırtkanlığa propagandaya başlıyor.
Ananemin özlü sözüyle bitiriyorum bildiğinizi b*ka verip yiyin. Size ne söylense anlamazsınız. Eğitilemezsiniz siz.

Ohh be rahatladım.
 
Sitede yönetici ya da site sahibi olsam sizi süresiz uzaklaştırırdım.
Neden??
suçum ne !!
Herkesin kendine göre bir hayatı vardır ve sizin gibi dusunmeyince tü kaka mı oluyor. .
Ne diyim siz bol bol alin paketli gidalarinizi..zehir saçan deterjanlari..aşıdan da geri kalmayın herseyin en kolayini seçin. .ben aşıda yaptirmam paketli gidada almam evime makarna mi ekmegi mi deterjanimi bile kendim yapıyorum çokta zevk alıyorum..neye bu kadar sinirlendiniz anlamadım. .kk da en nefret ettiğim şey belli başlı bir görüş kitlesi var ve ondan farklı düşünürsen linç yiyorsun..anlamadım ben bu işten bir sey..

Bu arada alternatif tıp ve dogal yaşamdan bu kadar bahsediyor olmamin sebebleride var..epilepsi hastasıyım sekiz senedir o kadar hastahane şehir ve doktorlar gezdimki hep aynı seremoni ilaç kullandim ve 3 ayda on beş kilo aldim tüylenme ve ataklarimda artış başka bir etkisi olmadı. .ve ben alternatif tıp ile tanisali bir seneden fazla olacak o kadar yoğun bir hayatim olmasina ragmen ilaç kullanmıyorum atak gecirmiyorum..bir digeri ise kolum çıktı ve sürekli tekrar edince 4 5 doktor gezdik hepside ameliyat gerekiyor platin takilmali dediler..ben o koluma sadece 5 tane sülük attirarak bu sorundan ve o ameliyattan kurtuldum..kolum 6 aydir ne ağrıyor nede çıkıyor. .doktorların bir çoğu aynilar hep ilaç ve ameliyat baska çözümleri yok çünkü bilmiyolar..ne diyim bilemiyorum bi çok kadin doğum Uzmanı normal doğum yaptirmiyor bi kac saat bekleyip hooop bebek sıkıntıda diyip sezeryane aliyolar..normal dogum yapan sayisi gun geçtikçe azalıyor ki doğal bir süreç beklenmesi lazim ama asla beklemiyolar..yurt disindaki sezaryenle dogum oranı ne kadar az biliyor musunuz. .neyse yazacak çok şey varda
 
Neden??
suçum ne !!
Herkesin kendine göre bir hayatı vardır ve sizin gibi dusunmeyince tü kaka mı oluyor. .
Ne diyim siz bol bol alin paketli gidalarinizi..zehir saçan deterjanlari..aşıdan da geri kalmayın herseyin en kolayini seçin. .ben aşıda yaptirmam paketli gidada almam evime makarna mi ekmegi mi deterjanimi bile kendim yapıyorum çokta zevk alıyorum..neye bu kadar sinirlendiniz anlamadım. .kk da en nefret ettiğim şey belli başlı bir görüş kitlesi var ve ondan farklı düşünürsen linç yiyorsun..anlamadım ben bu işten bir sey..

Bu arada alternatif tıp ve dogal yaşamdan bu kadar bahsediyor olmamin sebebleride var..epilepsi hastasıyım sekiz senedir o kadar hastahane şehir ve doktorlar gezdimki hep aynı seremoni ilaç kullandim ve 3 ayda on beş kilo aldim tüylenme ve ataklarimda artış başka bir etkisi olmadı. .ve ben alternatif tıp ile tanisali bir seneden fazla olacak o kadar yoğun bir hayatim olmasina ragmen ilaç kullanmıyorum atak gecirmiyorum..bir digeri ise kolum çıktı ve sürekli tekrar edince 4 5 doktor gezdik hepside ameliyat gerekiyor platin takilmali dediler..ben o koluma sadece 5 tane sülük attirarak bu sorundan ve o ameliyattan kurtuldum..kolum 6 aydir ne ağrıyor nede çıkıyor. .doktorların bir çoğu aynilar hep ilaç ve ameliyat baska çözümleri yok çünkü bilmiyolar..ne diyim bilemiyorum bi çok kadin doğum Uzmanı normal doğum yaptirmiyor bi kac saat bekleyip hooop bebek sıkıntıda diyip sezeryane aliyolar..normal dogum yapan sayisi gun geçtikçe azalıyor ki doğal bir süreç beklenmesi lazim ama asla beklemiyolar..yurt disindaki sezaryenle dogum oranı ne kadar az biliyor musunuz. .neyse yazacak çok şey varda

Polemiğe girmeyeceğim. Tıbbın alternatifi olmaz, bir tane tıp vardır o da modern tıp. Gerisi şarlatanlık.
 
Ürün içecekleri farklı olabilir. Ülkeler kendi ülkesinde hangi ürünlerin hangi şartlar altında üretilip tüketileceğim belirten standartları açıklar. Firmalar da kar zarar dengesine göre standartlara uygun üretim yapar. Örneğin 1 kilo sütte 200g şeker ve 100 g pirinç ekleyip sütlaç yaparsak bu bize en azından 4tl (süt)+1tl (şeker)+ 50kr (pirinç) +25kr (ocak vs) yani 5.75tl ye mal olur. Bunu fabrika yaparsa içine çalışan maliyeti, fabrika kurulum yatırım maliyeti, paketleme maliyeti, dağıtım maliyeti, kar beklentisi gibi birçok faktör eklenmeli. Tabi bizden de bir miktar ucuza mal edeceğini de düşünürsek 4kase çıkacak 1 kilo sütlacı kar beklentisi ile birlikte örneğin 12 tl ye satmalı. Yani kase başı 3tl nin altında alınan her sütlaçta ya pirinç pirinç değil ya süt süt değil (Rakamları salladım). Bünün altında alırken insan kendi düşünmeli. Devlet bu gıda ile ilgili politikalarını gözden geçirmeli. Devlet buna el atarsa nolur? Standart bir gofret 10tl, standart dondurma 10tl olur. Standart altında üretim yapmaya izin vermezse devlet, halk ekonomik olarak isyan eder. Çünkü aç kalır. Devlet için halkı aç bırakmaktansa birşeyler yedirmek daha iyidir.

Bu başlıkta dondurma ile ilgili benzer şeyler söylüyor herkes, ancak bakış açıları farklı. Aşı olayı ile ilgili daha farklı bir durum var.

İnternetin yaygınlaşması ile birlikte cehalet arttı. Herkes kendine daha çok güvenir oldu. Bayram gezmelerimde anladım ki önceden okumuş etmiş işinin ehli insanlardan fikir alınırdı. Şimdi bırak insanların fikir almasını, insanlar sen okudun ettin de bak şöyle şöyleymiş size yanlış öğretiyorlar der oldular.

Bilgi okuryazarlığı, medya okuryazarlığı diye birşey var.

Yazacağım şeyle ilgili farklı konular ilişkilendirilmiş. Bu yüzden link vermek yerine kopyalıyorum. Yazıyı “algı yönetimi” olarak okuyabilirsiniz. Aşı karşıtlığı bir algı yönetimidir benim gözümde.

“Ayda petrol bulunduğuna dair bir haber okursanız, bunun derhal yalan olduğunu düşünebilirsiniz, ki doğru düşünüyorsunuz demektir. Çünkü petrolün oluşması için bitkilerin fosilleşmesi gerekir. Ayda ise bitki yoktur ve olmamıştır. Öyle ise ayda petrol olmaz. Bu çok açık bir gerçekten siz eğer insanların ”ayda petrol olduğuna” inanmalarını sağlamak isterseniz, yine de bunu yapabilirsiniz. Bunun için gereken doğru teklifleri kullanmanız yeter.

Önce bazı uzmanları ay hakkında bildiklerimizin yeterli olmadığını, aydaki doğal kaynakların dünyadaki doğal kaynakları için sıkıntı için bir çare olabileceği konusunda bir makaleler yazarlar. Bu makaleler gazetelerde haber yapılır. Sonra aydaki doğal kaynaklarla ilgili sempozyumlar düzenlenir ve böylece kamuoyunun kafasında ay doğal kaynaklar ikilisi konusunda bir zihinsel hazırlık bir aşamaya taşınmış olur. Bu döneme “ön propaganda dönemi” diyebiliriz.

Bu dönem gerçekleştirdikten sonra ikinci aşamaya geçilir ve ikinci aşamada sanayideki gelişmenin dünyanın her yerine yayılması sonucunda petrol kaynaklarının küresel talebi karşılamadığı doğrultusunda yayınlar ve televizyon konuşmaları yapılırken, makaleler yapılır, yazılır, röportajlar yapılırken ayda petrol bulunması ihtimali olduğu tartışmaları kamuoyuna yoğun bir şekilde taşınmaya başlanır. Bu süreçte özellikle “ayda petrol olamaz” diyen bilim adamları ve politikacıların görüşlerinin yetersiz, bilimsel değil ve ilerlemenin karşısında olduğu şeklinde kamuoyuna bir intiba verilmesi gerekir. Aynı süreçte değişik basın, yayın organlarında ay yüzeyinde petrol benzeri bir maddenin bulunduğuna dair düzenli olarak da haberler yayınlanmasında fayda vardır.

Kamuoyu bu süre içerisinde ayda petrol görüşüne daha fazla alışacaktır. Bu süreçte yine bazı bilim adamlarına aydaki petrolü araştırmaları için geniş mali kaynaklar oluşturulur. Bu bilim adamlarının yaptıkları ayda petrol olduğuna dair ihtiyatlı ve ihtiyatsız açıklamalar basında abartılı şekilde yer almalıdır. Hatta “Ayda Petrolü Sevenler Derneği” diye bir dernek kurulabilir, Tişört’ler yapılabilir, sevilen bazı markalar ile “ayda petrol var” görüşü bir araya getirilebilir. “Ayda petrol olduğu” görüşünün ders kitaplarına konulması içinde artık baskıların yapılmasına başlanılabilir.

Bu arada “ayda petrol olduğu” görüşünü savunanlar basında birbirlerine atıfta bulunarak tezlerinin doğruluğunu kanıtlamaya başlarlar. Yani “ayda petrol var” görüşünü savunan Mehmet aynı görüşü savunan Ahmet’i tezinin doğruluk kaynağı olarak gösterebilir ve ayda bulunan petrolün dünya ekonomisinin yapacağı katkıların hayatı nasıl ucuzlatacağı, üretimin ucuzlamasıyla gelirlerin nasıl artacağı, küresel bir refah döneminin nasıl başlayacağına dair ekonomik araştırmalar artık yayınlanır ve televizyon programlarında tartışmaya açılır.

Kuracağımız psikolojik baskı ile “ayda petrol olduğu”na inanmayanları dahi bu görüşleri açıklamaktan korkar hale getirmeliyiz. Hatta bir kısmı Kuracağımız psikolojik baskı ile “ayda petrol olduğu”na inanmayanları dahi bu görüşleri açıklamaktan korkar hale getirmeliyiz. Hatta bir kısmı “Tamam ayda petrol var, ancak arayacak isek de bunu onurumuzla arayalım” demeli, bu noktaya gelmelidirler. Artık zafer bizimdir, çünkü doğru dürüst karşımızda kimse kalmamıştır.”
 
Son düzenleme:
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X