Her geçen gün biraz daha gerilimle doluyorum, hamileliğin sonuna geldim.
Artık beklemekten mi, hormonlardan mı bilmiyorum aşırı bir tahammülsüzlük ve gerilim var üstümde.
Bunda milletin doğumdan sonra gelmeyip de doğum öncesi toplanıp, ayy gecikti, ayy ne zaman gelcek diyip diyip durmasının da payı var.
Doğum öncesi strese sokup, doğumdan sonra kimsenin yanımda olmayacak olması da cabası.
Hepsinin üstüne bir de şu var.
40. Haftam yarın doluyor.
Ama hala ne bir sancı, ne bir lekelenme kısacası tek bir belirtim bile hala yok.
Sabırla normal doğum bekledim. Aylarca egzersizler, yürüyüşler yaparak ve yüzerek sanki bir spor turnuvasına hazırlanır gibi hazırlandım.
Kilomu kontrolde tutmaya çalıştım, masajı ihmal etmedim.
Doktor çatın tam uygun dediğinde, bebeğin duruşu harika dediğinde aşırı mutlu oldım.
Ama yok yok yok gelen giden yok.
Kendiliğinden gelmez de sezaryen olmak zorunda kalırım diye ödüm kopuyor.
Senelerdir emek verdiğim karın kaslarımın, rahmimin karnıyarık gibi oyulması fikri beni aşırı mutsuz ediyor.
Bazen de diyorum o kadar kötü olsa, millet keyfi tercih etmezdi ama bu sıra herşey bende ekstra endişe ekstra mutsuzluk yaratıyor.
Konuyu bilerek buraya açtım çünkü derdim hamilelikten ziyade mutsuzluk ve aşırı huzursuzluk.
Elbette gün içinde aşırı mutlu olduğum, kendimi toparladığıö anlar oluyor ama gelgitler beni mahvediyor.
Hamilelik beni fiziksel olarak pek yıpratmadı ama psikolojik olarak son dönem artık bekleyemez duruma geldim.
Şu yaşadığım normal mi diye sormak için de içimi döktüm biraz.