Güvensizlik, korku, bebek kararı?

conan, 34 yaşındasın ve zaten bir bebek kaybetmişsin.bildiğim kadarıyla yaş itibariyle ciddi düşünmen gereken bir durumdasın, daha hiç doğum yapmadıysan tabi. eşine olan güven sorununu bebek olsa da olmasa da yaşarsın,ama önemli olan kendine olan güvenin. o varsa, kocan olmasa da olur yanında. ekonomik özgürlüğünü kazanmaya çalış bence, part time olur bişe olur ama başla. madem güvenecek dalın yok, tek dal sensin demektir.
 

Evet eşim ailesini biliyor ama beni endişelendiren bazen ailesinin söylediği gün gibi açık sözlerle ilgili aslında öyle demek istemediler böyle demek istemediler gibi şeyler söylemesi. çevremdeki bi çok insan dahi bu "gün gibi açık sözleri" anlarken eşimin anlamaması garip geliyo.sanki tuhaf ve başedilemez bir bağlılık var gibi geliyor bana.
 

Evet lilypos çok teşekkürler, kpss meselesine ciddi asılıp (2012 de olacak gerçi) kendim için karar vermeliyim galiba. geçici işleri pek çözüm olarak görmüyorum çünkü.bebek sadece annenindir sanırım.
 
hangımızın yarın kocalarımızın degısmeyecegıne daır elınde belgesı var..?bız cocugu kocamıza yapmıyoruz,kendımıze de yapmıyoruz..amac ıllakı bırlıktelıkte saglıklı evlatlar yetıstırebılmek ..fakat yasınız gelmıs gecıyor her evlılıkte sıkıntılar var..bunlar asılmaz degılse(aldatma ,dayak,aıle sorunu,sevgısızlık)cocuk yapmamak ıcın bır sebep te yok oratada..
 
anladığım kadarıyla eşinin ailesine uzak oturuyorsun onlarla görüşmüyorsun ve eşin buna bişey demiyor buna rağmen sen hayatını ve geleceğini onlara göre ayarlamış gibisin ki bu çok yanlış.zaten onları hayatından çıkarmış eğer kocanla bir sorun yoksa ailesi dışında ve bebek istiyorsa demekki eşin kendi ailesini kurmak istiyor...bence ailesinin adını bile eşini önünda ağzına alma bebek düşün ve öylede ilerle...rabbim herkese hayırlı uğurlu bol kısmetli ailesine huzur getirecek çocuklar nasip etsin bugün hıdırellez rabbim banada nasip etsin cümle isteyenlerede.çocuğum olsunda ben evel allah herşeyden baş ederim de eşinde zaten çocuk olunca ailesine bu kadar düşkünlüğü kalmaz
 
Bence aranızdaki güveni oturtmadan hiç çocuk sahibi olmayı düşünmeyin bile...

Ben buradaki bir çok bayana katılmıyorum bu konuda.

Yaşınız abartıldığı gibi geç değil. Daha zamanınız var.

Çocuk sadece sahip olunmak için yapılmaz.

Hele sadece çevre istiyor diye hiç yapılmaz.

Sırf çocuk olsun diye yaparsanız,ilerde (allah korusun) bir ayrılık yaşarsanız bu hem sizin için hem çocuk için daha yıpratıcı olacaktır.

Önce siz evliliğinizi güven üstünde oturtun.

Daha sonra ise sorumluluk almaya hazır olun.

Gerisi zaten kendiliğinden gelecektir...

Acabalarla ve endişelerle çocuk yapmayı düşünmeyin derim.

Allah hayırlı ve doğru zamanda çocuk sahibi olmanızı nasip etsin.
 
bu senin kararın o bu istiyo diye değil siz isterseniz olur.
çocuk evin neşesidir ya ama siz bilirsiniz.
 
Eşim ileri de değişir mi, aile tarafına daha mı fazla döner, endişesi bana göre boş bir endişe açıkçası.
Bunu yaşamadan hiç bir zaman bilemezsiniz, çocuk sahibi olmamak içinde bir sebep değil bana göre.
Sizin için en büyük sebep, çocuk sahibi olmayı istememek olabilir, bu da gayet doğal bir durum.
Kendinizi anormal hissedecek bir durum yok, çevre için de, sadece eşiniz içinde çocuk yapmak zorunda değilsiniz. Ama eşinizle duygularınızı mutlaka açık açık konuşmalısınız, sizin ne kadar çocuk istememe hakkınız varsa, eşinizin de o kadar isteme hakkı var.
 
Bende de yok anaçlık ama bir arkadaşımın hamilelik dönemini gözlemlediğim için deli gibi istiyorum ama belli etmiyorum, kariyer yapıcam, çalışıyorum bakamam diyorum.
Hamilelik döneminde cici cici kıyafet alıyorsun, öyle güzel şeyler var ki, biberon, mama tabağı, kaşığı, emzik, beşik bunlar hep insanı heyecanlandıran şeyler. Doğduktan sonra senin bir parçan, mucize, inan onun yüzünü görünce herşeyi unutacaksın, hamile iken ayrılıp iyiki aldırmamışım diyen kadınlar var. Çünkü o sana güç veriyor, onun için ayakta kalıyorsun. Tabi inşallah sizin öyle bir durumunuz olmaz çok mutlu olursunuz. Ayrıca baba olacağı için evine daha çok bağlanır. Kim evine gittiği zaman küçücük bir yavrusunu görmek istemez ki. Ben çok korkardım hayvanlardın, iki sene önce bir kedi aldık eve, besledik, o kadar çok bağlandım ki her akşam onu görmek için can atıyordum. Eve gittiğim zaman bütün negatif enerjimi atıyordum. Sonra ev değiştirdik alışamadı eve pencereden atlayıp kaçtı, aylarca onu aradık bulamadık, geceleri gizli gizli ağladığımı bilirim, gece yanıma yatar sokulurdu o kadar çok sevmiştim ki onu hatırladıkça üzülüyorum. Bir kedi için bunları hissediyorsak kendi parçamız olan bir bebeğe nasıl bağlanırız düşün. Ben de çok garanticiyim, asla risk almayı sevmem ama bir bebek için almaya değer bence, bu arada kayınvalideni de kudurtmuş olursun, asıl bebek yapmazsan onun hep bir umudu olur sizi ayırmak için, bebeğin olunca belki bir merhamet gelir kadına.
 
benimde fikrimm çevrenin veya eşinin çoçuk istemesiii deilkii önce buna kendin hazır olmalısınzz

çünkü 9 ay sen onu karnında taşıcaksın ve büyüteceksinn ilerde hiç bişe içinü zülmek istemiyosanız mantıklı bi karar vermek lazım diyorumm..ama sende istiyosannn hiç düşünmeden yap çoçuk eşinle ilğili düşüncelerinde kendin içinde haletmelisin
 
hiçkimsenin evliliğinin garantisi yok ki
ben çocuk istediğimde hiç bu kadar detaylı düşünmemiştim
sana tek söyleyebileceğim eğer çocuk istiyorsan yaşın geçiyor elini çabuk tutmalısın eğer istemiyorsanda eşinle bu konuyu konuşmalısın
 
garantici tiplerde güven sorunu herşey yolunda olsa da mutlaka oluyor. ben de öyleyim ve bir ara baktım herşeyim "acaba"larla gidiyor, hayır dedim olmayacak. bu durumda anı yaşayamıyorsun maalesef.. hayatı biraz akışına bırakmak lazım. çok kontrol manyaklığı bizi üzer ve isyana sürükler.

biz kadınlar sanırım hataları daha çabuk görüyoruz ve onlar için çok kafa yoruyoruz. kendimden örnek verecek olursam, ailemin bana veya eşime bir yanlışını göreyim onları silerim. belki biraz ağır oldu ama hadi silme demeyelim de en azından onlara tavır alırım. sanırım bu birçok kadında böyledir. ama erkeklere baktığımda ailelerine körü körüne bir bağlılık görüyorum. yanlışlarını görseler de görmezlikten geliyorlar.
eminim senin eşin de ailesinin hatalarının farkındadır. sana karşı "yanlış anladın. öyle demek ya da yapmak istmediler" demesi onların yanlışlarını bilmediği anlamına gelmiyor. hangimiz eşimizin kendi ailemizle çok iyi olmasını istemeyiz? işte o da bu psikoloji içerisinde.şu an eşin sana destek çıkıp " ya evet haklısın aslında yanlış yapıyorlar" dese sana güven vermiş olacak.ve psikolojik açıdan çok rahatlayacaksın. aksi durumda zaten kendini yalnız hissediyorsun. ama eşin bu ayrıntıyı bilmiyor canım.bir çok insan bilmiyor bunu. ama senin iyi hissedeceğini bilse eminim bu şekilde davranır. çünkü onun amacı bi şekilde ailesine destek görünerek senin onlardan daha fazla nefret etmeni engellemek.yani burda seni dışlama durumu yok. aptalca da olsa herşeye rağmen sizi bir arada tutmak ve ilişkilerinizin iyi olduğunu görmek istiyor. - bildiğimiz üzere erkekler kafalarını çok fazla kullanamıyor-. ve seni onların hataları karşısında incinmiş görmek istemediği için de yapıyor bence. hani şöyle düşün baban eşine hakaret etse bunu ona söyleyebilir misin? o duysa bile örtbas etmeye çalışırsın değil mi? çok kötü bir durum çünkü.bu babanı savunduğunu göstermez ki. olaylara kendi tarafından bakmak kolay, karşı tarafın perspektifinden bakmayı öğrenirsek o zaman bazı şeyleri de yoluna sokarız.

hayatımızı endişelerle, acabalarla sürdüremeyiz. böyle yaparsak hayatımızdan ne keyif alırız ne birşey...ömür bir şekilde geçip gidiyor. evlendiysek bunu çabucak gözden çıkarma yoluna değil de ne şekilde daha mutlu olabilirim yoluna gitmek lazım. günümüzde kimsenin kimseye eyvallahı yok. hal böyle olunca en ufak hatalar bile büyüyor büyüyor... gelsin kavgalar gelsin ayrılmalar...

canım , ben aranızda yaşananları tabii ki bilemem. senin anlattıklarından benim çıkarımlarım bu şekilde oldu.bence ortada çözülmeyecek bir durum yok. sen zaten onları sildim diyorsun. görüşmezsin olur biter. eşini engellememen de doğru bir davranış. senin yapacağın ailesiyle ilgili - ne terbiyesizlik yaparlarsa yapsınlar- ağzını açıp kötü bir laf etmemen. bu yüzden eşinden soğuma. ona ilgiyi, sevgiyi, şefkati göstermeyi ihmal etme. erkekler çok zayıf yaratıklar. fiziken güçlü olabilirler ama duygusal yönden çok güçsüzler.bebek gibi şefkate ihtiyaçları var. sen bunları karşılarsan, zaten de evdeymişsin, güzelce yemeklerini yapıp ona sıcak bir yuva verirsen o zaten zamanla anlayacaktır neyin ne olduğunu.hoş zaten biliyor da- sen onun vazgeçilmezi olacaksın. belki sen şu an yaşananlar nedeniyle kendi,ni geri çektin ondan soğuk duruyosun. o da bir bocalamanın içinde. belki o da ilerisi için sana güvenemiyor.sevginden emin değil. sen aksi yönde davran canım. kazanan sen olursun.

ha bak ortada şiddet, hakaret, aldatma şu bu olsa asla kabul edilemez. allahım kimsenin başına vermesn.öyle şeylerden bahsetmemişsin. bu evliliğin karşılıklı çabaya ihtiyacı var. birz alttan al bakayım. şeytanın oyununa gelme. inan yuva yıkmak çok kolay. yuvayı dişi kuş yapar sözünü de unutma. herşey çok güzel olacak allahın izniyle. bebek konusunu da akışına bırak. ben de istemiyordum. daha yeni evliyiz bilmem ne... ama allah verdi mi oluyor. ben de anaç bir insan değilim. herşey doğunca başlayacak inşallah. şeytanın vesveselerine kapılma canım benim. geçen hayat bizimkinden... herşey gönlünce olsun.
 

Çok teşekkürler ebruli umarım isteğine kavuşursun bir an önce.
 


Evet büyük bir yanım sizin gibi düşündüğü için aradayım sanırım. bir süre daha düşüneceğim.umarım bu belirsizlik geçer. tabi yüzde yüz güvene oturtulmuş bir evlilik var mı bilmiyorum.var mı????
 
ya da yüzde yüz bebek isteniyor mu yüzde yüz hamileliğe hazır olunuyor mu? ya da anneliğe?
 

hayatta hiçbir şeyin garantisi yok hiçbir şeyinnn. ne mutlu, huzurlu evlilikler ayrılıklarla sonuçlanıyor... insanız sonuçta hepimiz ince bir çizgi üzerindeyiz. herşeyin dengesi an be an değişebiliyor. "bir gün ayrılırsam" diye yaşayamayız. tevekkel olma lazım....
 
çok yazıyorum ama, sen bu bebeği istiyorsun conan. kendine itiraf edemesen de içinde bir yerlerede var. en anaç olmayanımızın bile bir yerinde saklı duruyor.kadın değil miyiz? bu fıtrat üzerine yaratılmadık mı? genlerimize kodlanmış annelik.en acımsız hayvanlardan olan timsahta bile annelik içgüdüsü varsa bizde neden olmasın? şu an o duyguyu bilmediğimiz için istemememiz normal. asıl serüven doğduktan sonra başlıyor.
 
öncelikle yorumun için çok tşkler.
Evet bi çok konuda katılıyorum. eşim başlangıçte senin de dediğin gibi ben nefret etmeyeyim diye bazı şeyleri yansıtmamaya çalışır ama ben bi şekilde öğrenirdim.ve bu tarz konuşmalar yapardı etkilenmeyeyim olayları büyütmemeyeyim diye.bu anlaşılabilir (gerçi pek benim tarzım değil genelde "bay doğru" gibi davranıyorum). Ancak bizim olaylarımız o aşamaları geçti. çünkü eşimin tek çocuk olmasından ya bilmediğim bir nedenden dolayı ailesi en inanılmaz ve benim bu sitedeki olaylar ya da okuduğu yorumlar da dahil olmak üzere en saygısız şeyler söyledi.Kaba tabirle belden aşağı dahi vurdular. o yüzden eşimin bu nedenle böyle davranması artık inandırcı değil.bu nedenle güvensizliğim.anlaşılmaz bir bağlılık. Annesi hep anneliğini kullanıp vijdan azabı çektirmeye çalışıp ne yaprsa yapsın hakını helal etmeyeceğenden tanrı korkusundan vs şeylerle tehdit ediyor. burada sorun eşimin rol yapmıyor oluşu o gerçekten böyle düşünüyor "öyle demek istemediler "vs derken.Güvensizlik yaratan ve acıklı kısmı da bu zaten
ve diğer konuda da hassas olan benim haklı olan da. eşit koşullardaysak o benim peşime düşmeli diye dşünüyorum. hayal mi??
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…