Hakkını helal etmemenin yükü!

bu müşteriniz çok temiz bi adammış herhaldeki bu durum onu bukadar etkılemiş

insanlar ne haklara gırıyor hiç umurlarında olmuyor üstelik nasılda aldım çaldım deyip kendısını kazançlı sayıyor
 
er yada gecten kastım topragın ustu oldugu gıbı altıda olduguna ınancımdır. sabırlar diliyorum sadece..

ben de aynı şeyi düşünüyorum, gözümün önünde olacağı için kötü durumlara düşüp acı çekmesini izlemek istemem Allah öbür tarafta sorsun diyorum...
 
hakkımı helal edip etmediğim kimse var mı diye bu konuyu görünce düşünmeye başladım. çok canımı yakmış, beni hayattan bezdirmiş insanlar vardı zamanında. çok da uzak dönemde değil. ne yediğim yemekten tat aldım üzüntümden, ne içtiğim sudan. o zaman hayret ettim hayatta bir insan nasıl böyle bir insanı üzüp hayata küstürecek kadar fesat ve kötü ruhlu olabiliyor diye. evet hakkımı helal etmeyeceğim bir insan var hayatımda. ama kendi pisliğinde boğulacağını o kadar iyi biliyorum ki, bir gün o ettikleri bir bir ayağına dolanacak sonsuz inancım var. bir insana aldığı nefesi dar etmek asla karşılıksız kalmaz. ne ahlar almıştır, ne yaralar bırakmıştır. kendimden çok öylelerine üzülüyorum... hadi ben az çok iyileşirim de o insanların ruhu asla arınmayacak biliyorum.

insanların mutluluğunda, huzurunda gözü olan fitneleri havale ettim allaha..
 

aynen öyle. iyi açıdan söyle bakıyorum, hep bu şekilde davrandıgını ıtıraf etti bankacılara vs. ama bu olay benı cok etkıledı bır daha asla boyle hakarete varan konusma yapmayacagım ve kımseyı uzmeyecegım son 1 ay benı cok etkıledı dedı. ve defa defa helallık ıstemesı benıde cok etkiledi..ve parayı fazlasıyla bana uzatıyordu zarf ıle asla dedım olurmu oyle sey dedim.
müşteri de ama be bunu cok kere yaptım bu zarfı alın bankanızın kasasında dursun şubenıze bırsey alırsınız dedı asla dedim. yanı amcamın 25 kurusları bır zarf para etmıs megersem kırpa kırpa kar saymıs ama ne olduysa hepsını takdım etmeye kalktı..:))
 
Son düzenleme:

vicdanı susmamıştır adam vıcdan sahıbıymiş demekiigunumuzde oldukça az

bizimbi eşek davası vardı başka bi konudada yazmıştım hatta


kp.babası safı kalplı bı adammış bi gun ondan köylüsü bı eşek almış yarı ücretini öemiş eşek hasta falan demiş ödememiş geri kalanını aradan 30 yıldan fazla geçti o adamın çocukları kp.derime para yollamışlar eşeğin parası diye ee kimbilir ne huzursuz bıraktıkı onları yıllar sonra eşeğin parasını tamamlamışlar

kımsenın hakkı kımsede kalmaz kalmasında zaten
 

hadi yaa bak bundan da çok etkilendim, kimbilir nasıl uyarıyor yaradan.. çok ilginç değil mi?
 
sırlar dunyası gibi değilmi anlatılınca ama gerçek bende çok şaşırmıştım söylediklerinde

hayat komple sır zaten henüz çogunluğu çözülemeyen. anladığımız kadarını elimizden geldiğince yaşamaya calısıyoruz.
en güzeli ise suan yapacagım ve amcanın söylediği gibi ''vicdanı rahat olanın yastıgı yumusak olurmus'' sözü.
ilkkez duydum bu sözü ve asla unutmayacagım.
iyi geceler diliyorum sağolun vakit ayırıp bu tuhaf durumuma ortak olduugnuz paylastıgınız ıcın..
hepinize iyi geceler, yumusak yastıklar diliyorum:))
 

sağolun sizede gerçekten güzel ve anlam dolu bı söz

amca hem kendısı dersını almış hemde bıze bi hayat dersı verdı
 
Son düzenleme:
canım çok yanmadığı sürece kimseye bu kelimeyi kullanmam bedduda etmem elimden geldiğince çünkü çok canım yanıpta sölediğim zaman kabul olduğunu bilirim yaşadım da
hakkımızı haklı olarak helal etmiosak ben bize bi zararı olucağını düşünmüorum
 
Sahiden üzülmüşsünüz demek ki adam rahat edemedi. Ama hatasını kabul etmesi güzel demek ki içten içe iyi niyetli birisi...

Sahiden işiniz zor. İnsanın ara ara banka çalışanlarından hıncını çıkarası geliyor ama bugüne kadar hiç yapmadım
 

o biri benim. konu açtım dedim ki insanlar buraya geliyolar afedersiniz ama ağzının içi katran bağlamış. hiç mi diş fırçalamazsın. kendimi ve çevredeki insanları geçtim; sen o ağızla nasıl duruyorsun? insan kendinden rahatsız olur o derece. yemek yersin içersin günler geceler geçer sigaralar içersin ama o ağız öyle durur. sonra da insanlarla konuşurken ağızlarının içine girerek hohlaya hohlaya konuşursun.. şimdi sen müslümanmısın? onu geçtim insanmısın? ben hergün bunlarla karşılaşıyorum dedim o zaman. ve evet o günden bu güne hiçbirşey değişmedi. ben biliyorum ki yıllaaaaaar geçsede değişmeyecek..

ve yine gelirler leş gibi ter kokusu.. kınamıyorum ama Allah rızası için söylüyorum. ne olursun birgün bir sigaranı alma, onun yerine deodorant al bir tane. sabah olur akşam olur ertesi gün olur, günler geçer birtürlü yıkanmazsın. yahu sanki su değilde kezzap tenine değecek olan.. toplum olarak suya sabuna düşmanız yazık.. bu durumda o günden bu yana zerre değişmedi..

ve yine dedim ki yaşlı başlı insanları geçtim. orta yaşlı çoluk çocuk sahibi olanları dahi geçtim. hadi çoluktur çocuktur, hayat mücadelesidir türlü sıkıntılarla boğuşuyolardır, kafaları dalgındır... ama buraya gelen gencecik kızlara, delikanlılara bakıyorum. bööööyle boş boş bakıyolar dedim. hakiketen öyle. bişey anlatıyorsun, bak bunu aldıktan sonra buraya da gideceksin, biliyomusun yerini diyosun. sana boş boş bakıyor.. yahu neye bakıyosun cevap versene. hayır anlamadıysan ya da duyamadıysan tekrar soralım sorun yok.. ama sorun o değil ki.. üzülüyorum hakketen, gencecik insanlar, kafaları zehir gibi çalışmalı, cevval olmalılar..
neden bi hastalığın varmış gibi boş gözlerle bakıyosun, iki lafı bir araya getiremiyorsun. ne öğreniyorsun okulda? hiç mi bişey öğretmiyorlar, yahu konuşamıyorsun be evladım. cümle kuramıyosun, kelime dağarcığın yok. konuştuğunda bildiğin bikaç kelime var onları da ağzını yaya yaya tuhaf bi şekilde söylüyosun, anlaşılmıyor konuştuğun..

işte böyle, daha neler var neler. bana o zaman ki konumda hak verenler de oldu vermeyenler de..
netice olarak şunu söyliyim. konu sahibi de değinmiş. lütfen bir yere gittiğinizde hangi sebeple olursa olsun çalışanlara beddua etmeyin. hakaret etmeyin. evet biz konum itibariyle size cevap veremeyiz ama insanlık namına ne olur hakaret etmeyin. avazınız çıktığı kadar bağırmayın. sonra siz çekip gidiyorsunuz, biz konu sahibi gibi dolu gözlerle kalakalıyoruz.. bütün günümüz mahvoluyor.. bir vatandaş bağırdığı zaman o bağırılan arkadaş ne kadar utanıyor. herkes tüm kat oraya bakıyor.. yapmayın ne olur..
 
şuan bunu yazarken yaşadığım şeyi yazim hemen size. saçları bembeyaz olmuş 70 yaşlarında bir teyzeyi getirdi güvenlik görevlisi. burada size yardımcı olacaklar dedi, bana da vergi ödeyecekmiş dedi gitti güvenlik. teyzeye dedim ki hafif yüksek bir sesle, teyze adın ne? sonra bana baktı hiç cevap vermeden. duymadı zannettim. sesimi biraz yükselterek dedim ki isim neydi teyzecim?
kadının bana verdiği cevap(yavaşça ve kelimelerin üstüne basa basa, yüksek sesle): ben konsolostuktan emekliyim. tam beş dil biliyorum. yani sen bana öyle adın ne teyze deyince şaşırdım. (şaşırılacak ne var isim sormakta şuan hala anlayabilmiş değilim)
benim vezirköprüde kuzenimin oğlu var. kendisi asgari ücretle geçiniyor. orda ikamet ediyor.......... (inanın şaşkınlıktan sonrasını idrak edemedim ama baya uzun süre konuştu, şuan sadece kelime kelime hatırlayabiliyorum devamını) şimdi ben tapusunun fotokopilerini de getirdim size. bunlara bir bakmanızı rica ediyorum. Dedi.. peşine ekledi ben duyabiliyorum, yani yaşlılar o kadar işe yaramaz değil. (kulağını gösterdi bunu söylerken) ben şaşkınlıkla dedim ki yok estafirullah teyze, duymayabilirsiniz belki diye öyle söyledim. neyse;

aldım kontrol ettim, bize bildirmemişti kaydını yaptırmamış yani. açıkladım kadına durumu. bana dediki ne gerekiyorsa bi kağıda yaz. yazarken yardımcı olmak, iki kere getirtmemek adına dedim ki TC sini biliyormusunuz? (eğer biliyosa eksik evrak getirmesine rağmen yinede işlemini yapıp alacaktım kaydını) bana verdiği cevap: sen ne gerekiyorsa kağıda yaz.
yazdım uzattım buyrun diye.

kadın kağıda baktı bana dedi ki; benim gözlerim seçmiyor bunu ne lazım? neyse söyledim gerekeni. ve kadın gitti şuan.. bugün de bunu yaşadık işte.. normal artık bu tür şeyler.. Allah beterinden korusun..
 
Siz 25 kuruşunuz yüzünden değil, o hak etmediğiniz muameleye defalarca maruz kaldığınız için hakkınızı helal etmemişsiniz. Ben bunu anlıyorum ve size hak veriyorum.
Bey amca da anlamış olmalı ki özrünü dilemiş. Onun da bu olgunluğu gösterebilmesi çok hoş. Çok yaşayınca hatasız olmuyor kimse, siz davranışınızdaki soğuk kanlılıkla ve kalp kırmadan durumu izah etmenizle, o beyin de bu yaşında erdemli bir davranış göstermesini sağlamışsınız, tebrikler...
 
Onun için de sorun bence 25 kuruş değil..bankaların o sebep bu sebep istedikleri paralardan o kadar sıkıldık ki amca da sana patlamış yazık,o durumda bankayı temsilen karşısında sen olduğun için.ama tabi olan her zaman çalışana oluyor bu zamanda,sözleri onlar işitiyor. Yukardakilerin bir şeyden haberin yok.
 
Gişe görevlisiyim derken,banko hizmetlerine bakıyorsunuz sanırım.Diyalog hizmetlerinde veya banko hizmetlerinde çalışan personel malesef müşteriyle birebir muhattap olduğu için böyle durumlarla karşılaşıyor.25 kuruşta gerçekten müşterinin canını sıkası bir durum.Bu tür durumlarda her seferinde 25 kuruşu cebinizden ödeme çözümü ve böyle olaylarla karşılaşıp üzülmek yerine,yetkilinize durumu bildirin.Müşteriye de genel merkeze şikayet dilekçesiyle başvurmasını söyleyin.Bu kişi gelir özürdiler,bir başkası gelir dilemez,üzer sizi.
 
Canım, çok hoş bir olay. Ama ancak vicdan sahibi insanlarda işliyor bu durum.

Geçen sene öğrencilerime test kitabı alacaktım, toplu alınca indirim yapıyorlar, çocuklar fazla para vermesin diye, hiç sevmediğim para işine bulaştım. 15 kişi verdi ilkin, çağırdım adamı 15 kişilik aldım parasını verdim, sonra bir 15 kişi daha verdi yine çağırdım kitapçıyı parayı verdim kitapları aldım. 1 ay sonra geldi benden para istedi. "Parayı verdim de aldım kitapları" dedim, "makbuzları ver o zaman" dedi. Evi talan ettim 2. ödemenin makbuzlarını bulabildim. Zaten parayı verip kitapları aldığım için makbuz almaya ya da saklamaya gerek duymamıştım. Gittim adama durumu anlattım. Yüzüme pis pis gülüp "Makbuzun yoksa ödememişsin demektir" dedi. Başımdan aşağı kaynar su döküldü, tüm iş arkadaşlarımın önünde bir de 'iftira' Adamın gözlerinin içine baktım; "Ben eminim parayı verdiğime, sen emin misin?" dedim. Yine sırıtıyor "eee makbuz yok" Verdim tekrar parasını ve dedim ki " Bak veriyorum ama tek kuruşunu bile helal etmiyorum, eminseniz kendinizden alın" Hooop alıp attı hemen cebe. İnanamadım. Bana böyle bir laf edilseydi haklı bile olsam alamazdım :26: Okula her gelişinde sırıta sırıta bakıyor bana. Artık onu her görüşümde midem bulanıyor.
 
Son düzenleme:

malesef hanımefendi bizim insanımız asla dilekçe yazmaz, resmi olarak şikayette bulunmaz. benim başıma gelmiş değil ama çözüm merkezinde çalışan arkadaşlarım anlatıyolar zaman zaman. insanlar geliyolar abartmıyorum en aşağı 20 dakika anlatıyolar, hakaret ediyolar, aralarda küfür ediyolar, arada Allahı dini vb. katıyolar. ama çözüm merkezi görevlisi peki o zaman ben ayrıca ileticem ilgili müdürlüğün amirine ancak sözlü olduğu için pek sonuç alamıyoruz genelde. dilerseniz ben size bir şikayet dilekçesi formu vereyim onu doldurun bende ilgili birime göndereyim. bu şekilde size geri dönüşte olur hem diyor. ve her seferinde aldığı yanıt şu genelde:
amaaaan ne edecem şikayet, Allahından bulsun. ben içimi dökmek istedim işte..
yahu be insan, burası senin iç dökme yerin mi? buradaki insanlar senin özel psikoloğun mu? en aşağı yarım saat seni dinliyor ama sen netice de şikayette bulunmucam diyorsun. dalga geçer gibi.

hepsi böyle inanın hepsiiii. abartmıyorum bunları. hergün aynı şey... yazık ya gerçekten yazık...
 

Konsolosluktan emekli olmuş,belki yıllarca önünde düğme iliklenmiş,bir çok başarıya imza atmış biridir.Bugüne kadar siz diye hitap edilmiştir.x hanım denmiştir.Hanımefendi diye seslenilmiştir.Birden emekli olunca boşluğa düşmüştür.Adın ne teyze diye bir hitap bize doğal gelebilir ama belki onun hoşuna gitmemiştir.İnsanlarla uğraşmak zordur.Yaşlı psikolojisi hele çok daha zor.Allah kolaylık versin tüm çalışanlara.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…