hayal kırıklığı yaşıyorum, ne yapmam gerektiğini bilemiyorum...

  • Konu Sahibi Konu Sahibi senta
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
öyle onsuz yaşayamam, ölürüm biterim demiyorum.
ama onu özlemekten korkuyorum. ya kokusunu özlersem? ya sarılmayı özlersem? ya birlikte kahkahalar atmayı özlersem?

birlikte 4 yılını geçirdiğin adam senin hassasiyetlerine hala saygı duyacak düzeye gelememiş demek ki, kalkıp o kızı ekleyebildiğine göre. bugün sana bu şekilde çıkışlar yapan adam yarın evlenince nasıl davranır diyecektim ki, aşağıdaki yorumunu gördüm. evlenmeyi istiyorsan bu muameleye de razısın demektir. ne diyeyim, bile bile lades..


 

teşekkür ederim gerçekten.
bir ara bir hafta konuşmayalım, ayrı kalalım özleyelim demiştim.
başta kabul etmedi, sonradan kabul etti ve denedik.
değişen bişey olmadı malesef.
sonra bir ara da ayrılmaya karar vermiştim.
elinde beni sevdiğini yazan kocaman bir pankartla karşıma çıktı.
ayrılamadım, affettim.
şimdi ben nasıl özleteyim ki kendimi? bir süre görüşmeyelim desem, öyle şey mi olur ayrılacaksın da oyun mu oynuyorsun der.
direkt ayrılsam da dediğim gibi onsuz da yaşarım çünkü ben bu hayattaki en büyük derdin sevgiliden ayrılmak olmadığının farkındayım ama işte özlemekten korkuyorum.
 
Okuduğumdan anladığım kadarıyla konuşuncada ortak nokta bulamıyorsunuz bence biraz empati yaptırmaya zorla yani onun yaptığını sende ona yap.
 

nişanı aslında biraz da onu daha yakından tanımak için istemiştim.
sevgili olarak ben bu adamı bu kadar tanıyabildim.
nişanlansak belki daha farklı yönlerini veya daha iyiye-daha kötüye gidecek olan yönlerini de görüp
evliliğe daha net bir adım atarım diyeydi yani.
nasıl korkutayım bilemiyorum, sence ne yaparsam korkar?
 

Tuhaf birisi gerçekten,pankartla uğraşıp seni sevdiğini göstermiş. Hiç bir açıklama yapmadan,ne arasan ne sorsan? Daha mı kötü olur dersin.. Açıkçası ben öyle yapıyordum. Ne mesaj atıyordum,ne arıyordum kendisi tıpış tıpış geliyordu. sonra bir ilgi,bir ilgi.. Tabi kişiden kişiye değişiyor. Seni anlayabiliyorum,çok zor bir durum. Gerçekten bir kişi hayatını mahvetse,demediğini bırakmasa bile eğer gerçekten sevildiyse özleniyor. (Malesef)
 
Genelde şöyle bir şey oluyor; hasta olunduğunda veya ciddi bir rahatsızlık olunduğunda korkuyorlar. Kafalarında 'acaba o olmasa ben ne yaparım' gibi düşünceler beliriyor ve kıymete biniyor. Kaybetmekten korkuyorlar. Bir arkadaşımın sevgiliside aynen böyle yapardı,sana hesap mı vereceğim ben benimde hayatım var falan derdi,arkadaşımın daha sonra kalp hastası olduğunu öğrendik. Şimdi arkadaşımı el üstünde tutuyor,180 derece döndü. Nedendir bilemiyorum.
 
28 yaş bir erkek için malesef hala küçük sayılıyor,acı çekmemiş bir erkeğin aklı hep 5 karış havadadır tabiri caizse,sana kafa tutma lüksünü burdan alıyor.hayat bazen sadece ders alalım diye bile uzun süreli ilişkiler yaşatıyor bize,iyiyi kötüyü mukayese edelim diye!şimdi sen al eline birkağıt kalem artıyı eksiyi çiz dök,kalbinle mantığını savaştır,şunu da hiç unutma;erkek kendine kafa tutabilen kadının aşığı olur...dizilerde de hep böyledir,kadın kaşını kaldırdımı erkek kuzu olur.sende artık silkelen,hayatında kimsen yok diye muhtaç hissetme,Allah gerekirse bir kapıyı kapatır çok daha iyisini açar ki ağzında açık kalır ben ilişki yaşamamışım eziyet çekmişim dersin :)

ilişkinin alışkanlık boyutunda ilerlemesine izin verme,sigara alkol gibidir ayrılamamak...aklı başına gelsin diyede ayrılamamak aynı şeydir..bende dahil birçok arkadaşım kesin tavırlarını koyup sen öyleysen bende böyleyim kusura bakma diye ayrıldığında erkek ilk başta keyfin bilir der,aradan 1ay geçer yoklama başlar özledim diye eğer onuda sallamazsan 1 sene sonra yüzüğünü alır gelir evlenelim diye,biraz da gurur yaparlar reddedilmeyi eğer hala bişiler hissediyosan devam edersiniz artık senin kurallarınla..ters birşey yaptığında taviz vermiyceğini öğrenmiştir ne de olsa!

sadece kendine güven,net ve kararlı ol ve hiçbir zaman alttan alma,doğrularını hep koru,sadece özel hayatında değil genel hayatında bile,kaybetmekten korkma,forumda okuyorsundur yok kaynanam şöle karışıo yok kocam beni dinlemio ezdirio yok mutsuzum ağlıyorum...bunların olmasınımı istiosun olmamasınımı?herşey en başta yolunu bulur ve nasıl başlarsa öyle gider.aklını başına alma zamanın gelmiş kolay gelsin :)
 

tanıdığın kadarı şu an için yetmeli sana
işin içine nişan falan girince daha çok sorunlar çıkabilir
onu çok sevdiğini eskisi kadar sık söyleme
nişan evlilik konuları hakkında konuşma
o konuşursa bakalım nasip dersin
en önemliside belli et mutsuz olduğnu
açık açık olmasada alttan alttan belli et
böyle devam ederse ben yokum mesajnı ver.
 


mesajlarına cevap vermesem, evdeki telefonumuzdan arıyor.
ben annemle oturup sevgilimi konuşamıyorum.
ev telefonundan aradığı zaman annemin duyacağını benim rahatsız olacağımı biliyor.
ve bunu da kullanıyor.
ama gerekirse annemle de konusurum, mesajlarına cevap vermemem en doğru çözüm sanırım.
 
bende fikrimi yazayım: başka bir şehirde akraban arkadaşın elbet vardır birileri
al başını git telefonunu kapat hatta , bir hafta falan dönme
sonrada geldiğinde nerdesin dediğinde
sana hesapmı vericem de, buda benim kişisel alanım dersin
sevgilin iyi bir dersi haketmiş,
akşamları bir yerlere git haber verme mesela
niye haber vermedin dediğinde çocukmuyuz ne gerek var de
biraz süründürürsen toparlar bence
her dediğini yapma deli divane olma peşinde
 

evet hayatında hiç bir acı çekmemiş. ben ise çok büyük 2travma atlattım. bu travmalar beni çoğu konuda olgunlaştırdı ama demek ki hala bir ilişkide ayrılma kararı bile alamıyorum. şu an kendi güçsüzlüğümü görmek de bana acı veriyor açıkçası.
doğru söylüyorsun ilişkimi alışkanlık boyutuna taşıdım, ama bu ister-istemez oldu. 4sene uzun bir zaman alışmamak imkansızdı.
sevgisinden şüphesizim fakat kaybetme korkusu yok işte. bir de bana hep "sene beni parmağında oynatmak istiyorsun" diyor.
benim öyle bir niyetim yok oysa. bu korkusundan dolayı da benim hayatına müdahale etmemi engellemeye çalışıyor sürekli.
babasından kaynaklı sanırım bu da. babası maço erkek geçinen, eşini hep ezen bir insan. sevgilimin annesinin evde söz hakkı yoktur.
 

okuyorum canım o yüzden başka bir şehre gidemem bu aralar.
bir de sevgilim kısasa kısas yapan bir insandır.
ben bunları yaparsam sürünmez yani, o da alır başını gider, o da gece çıkar sabaha kadar gelmez.
bugüne kadar bişeyi kafasına takıp üzüldüğünü pek görmedim.
sadece nişan konusunda gerçekten üzülmüştü.
ben ayrılmaya kalktığımda bile bir üzüntü belirtisi yoktu.
ikizler burcu, duygusuz yani.
 
O adamdan sana bir cacık olmaz arkadaşım ksr bakma ..
Sen suan çok sevdiğin ve bağlandıgın için durumu göremiyorsun ama
adam yuzune karşı : benım kendı hayatım var sen o hayatın ıcıne karısamazsın dıyor sana ..
Ve karıştırmıyor ..
 

valla aynen öyle. en güzel sen açıkladın.
 

ozaman seni süründürüyor yani
boşver ozaman kendini ne ezdirtçen elin adamına
 
ozaman seni süründürüyor yani
boşver ozaman kendini ne ezdirtçen elin adamına

tabi onun da 4yıl içinde vazgeçtiği şeyler oldu.
ama benim fedakarlıklarım her zaman onunkilerden kat kat fazla olmuştur.
%50 süründürüyor, %50 mutlu ediyor diyelim.
ikisini aynı oranda yapması da beni kararsız bırakıyor.
 
valla canım ben erkeklerlede bu konuları çok konuştum,erkek kolay kolay burnu sürtülmüyor ki anladığım kadarıyla sen ona ders verebilcek potansiyelde biri değilsin..karşındaki de cahil denilen kategoride olduğu için ders vermeye kalksan seni kötüler orda burda gene olan sana olur.öyle çocuk gibi 1 hafta ara verelimle,telefonlara çıkmamakla olmaz bu işler.karşına köpeğini azarlar gibi gözünün içine bak ve içini dök en acısıyla!bunu bile anlamazsa gerçekten senin için uygun kişi o değil,çünkü erkeğin evleneceği kadın dışında herkese karşı gözünün önünde bir perde vardır.ık der gık der onun osu bunun busu der gene içine sindiremez,seviyorum çok iyi insan ama birşey eksik der,ona ait olamıorum der,ona hesap veremem der,hep bahane bulur.gerçekten sana ait insan sadıktır aklı başına gelirse sözünden çıkmaz parmağında oynatıcağını bile bile ne desen yapar.karşına al bağıra bağıra kafasına soka soka yaşadığın zorluklardan bahset,benim kimsem yok diye kendimi sana ezdirmem de,iddialı ol benim gibi sevenini sadık birinide bulamazsın de,bana bunu bunu yapmana izin vermiyorum de ben canımı sokakta bulmadım beni üzmene izin vermiyorum artık de!daha bi çok de de de sonrada eğer düzelmezsen bir daha karşıma çıkma ben yokum diyceksin biticek gidicek..gidersede ya akıllanıp gelicek ya hovardalığa devam.


birde erkekler aldatmayı sever malesef,bu tarz davranan kişiler de elde hep yedek tutma çabasındadır ,seninkide yapar yada yapıyor diyemem ama şuda gerçekki;face şifresini veremeyen biri gizleniyor demektir.ben şahsen birçok örnek yaşadım biliyorum o hiç öle biri değil aman yapmaz asla dediğin kişilerden neler çıkıyor.hem ailesinden de öyle görmüş birinden bahsediyorsun 2 kere hatta 5 kere düşün ve kesin net ol!değişmediğin sürece aramamasını hiçbir şekilde geri dönmeyeceğini söyle

''Aslında onu değil onun bizde yarattığı güven duygusunu severiz. Ve asıl içimizi acıtan, onun gidişi değil o güveninin yitişidir.'' demiş Gore Vidal.. tasavvuf ve felsefe kurallarına baktığımızda şu cümleyle karşılaşırız; şüphe etmek hakikate ulaşmak için bir araçtır.

kendinden başka kimseye güvenme ,inanma her zaman şüpheyle yaklaş ve tatmin olana kadarda fikirlerinin arkasında ol,sen değil o seni ikna etmeye çalışsın sevdiğine,elinden geleni yapmaya..kal sağlıcakla
 
Şu an ki erkek arkadaşımı tanıdığımda 23 yaşındaydım, 35 e kadar ikimizinde farklı hayatları vardı, yıllarca yalvardı bana. Tamam dedim, iki aydır beraberiz, onda da var bu asilik, senin ki kadar dik sözlerle değil ama var. Bundan yıllar önce, bana bir mektup yazmıştı; içinde şöyle bir cümle geçiyordu ; bu adam senin gözlerinde aciz biri ama o bir sahibeyle yaşamayı beceremiyor ...

Anladım onu şimdi, kadını her şeye karışan, kendini kısıtlamaya çalışan bir varlık olarak gördüğünde ayarı bozuluyor. Çözümü ona sormadan anlattırmakta buldum, yani nerdesin demiyorum, ama aklımdasın seni merak ettim diyorum, kendiliğinden dökülüyor =)

Kendi alanları konusuna gelince, bu konuda ben kendimden bilirim, kimseyi karıştırmam bazı yerlere, yani mail şifremi kimse bilemez, evlensek bile alıp telefonumu karıştıramaz, böyle şeyler bana hakaret gibi geliyor, izin vermem. Bu bir kişilik meselesidir. Sevmediğin biri ile görüşmesi konusunda tavrını koyabilirsin ama üzerine sürtersen ters teper. Konuşmada ayar çok önemli, ben baştan uyardım; işine gelirse tarzı konuşmalara tahammülüm yok yaparsan cevabını alırsın, asla altta kalmam sonrasında yürütemeyiz bu ilişkiyi dedim. Sözcüklerini çok dikkatli seçiyor o yüzden. Asabi bir yapısı olmasına rağmen gerildiğimiz anlarda susabiliyor. Sustuğunda da ben konuşsun diye üzerine gitmiyorum, biraz yatışmayı bekliyoruz.

Yani herkesin bir kişiliği var, değiştiremezsin. Ya uzlaşma yoluna gideceksin ya da bitireceksin. Sana saygısızlık yapmasına izin verme, bunu alışkanlık haline getirmesin, karşısında güçlü dur. Senin bir kişiliğin varsa benimde var, uzlaşırsak yürür, uzlaşmazsak gider sinyalini alsın. Ama bunu kavga ederek yapma sakın, çünkü kavga ettin mi erkek iç güdüsü ile hatır saymayabiliyorlar, sakin sakin hallet ve kendini ezdirme.
 


4 sene içinde karşıma alıp bağırıp çağırmadım mı sanıyorsun?
ben neler yapmadım ki...
bağırıp çağırmakla, azarlamakla olmadı işte.
zaten ben her yolu denemeseydim, kalkıp da buraya yazmazdım.
şu an sadece ayrılmayı ya da uzun süre iletişim kurmamayı çözüm olarak görebiliyorum yazılanlardan dolayı.
ama işte ben ayrılırsam, geri dönmemem lazım.
o yüzden de çok iyi düşünmem lazım.
hovardalık konusuna da gelince, ben gözü kapalı sevgilisine güvenen biri değilim. şifresini şu an biliyorum, değiştirecek olursa da benim düşüneceğim şey hovardalık yapacağı değil, beni kaybetmekten korkmadığı olur.
 


4 sene içinde karşıma alıp bağırıp çağırmadım mı sanıyorsun?
ben neler yapmadım ki...
bağırıp çağırmakla, azarlamakla olmadı işte.
zaten ben her yolu denemeseydim, kalkıp da buraya yazmazdım.
şu an sadece ayrılmayı ya da uzun süre iletişim kurmamayı çözüm olarak görebiliyorum yazılanlardan dolayı.
ama işte ben ayrılırsam, geri dönmemem lazım.
o yüzden de çok iyi düşünmem lazım.
hovardalık konusuna da gelince, ben gözü kapalı sevgilisine güvenen biri değilim. şifresini şu an biliyorum, değiştirecek olursa da benim düşüneceğim şey hovardalık yapacağı değil, beni kaybetmekten korkmadığı olur.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…