Hayatta en pişman olduğunuz nedir?

Kedime otopsi yaptirmamak.
16 yil hayati paylastigim evladim bir veterinerin hatasi yuzunden vefat etti.
O sirada yurt disindaydim. Bir anlik duygusallikla, daha fazla aci cekmesin diye dusunerek otopsi yaptirmasi icin annemi fakulteye yonlendirmedim. Elimde hicbir kanit olmayinca da o herifi rezil edemedim.
Kimisine sacma gelebilir ama o benim canimdi.. Ben hayatimda bukadar pisman oldugumu, agladigimi, boyle kahroldugumu hatirlamiyorum..
Of bende kedimle ilgili en büyük pişmanlığım..otopsi de yapıldı ama hala neden kaybettim bilmiyorum..FIP denilip geçildi..veteriner hatası mıydı hala içim içimi yiyor..elinizde kanıtta olsa insan hayatının hiçe sayıldığı yurdumda kedi der geçerler bir yaptırımı olacağını da sanmıyorum ya..üzmeyin kendinizi diyeceğim ama aylar geçti hala üzgünüm ben..
 
Hayatta birçok pişmanlığım var.
Ama bu pişmanlıkların çoğunu yaşama nedenim büyük konuşmak ve kibirdi.
Hangi konuda büyük konuşsam hepsini yaşadım.
Hatta çok istediğim şeylere ulaşsam bile büyük konuştuğum için ağız tadım olmadı.
O yüzden hayat sizi büyük konuşup kibirlendiğiniz konuda öyle bir sınıyor ki.
Ondan beridir hep konuşmalarımda büyük ihtimal derim.Asla kelimesini çok kullanmamaya çalışırım.
Mesela çok büyük konuştum.Ben en geç 30 yaşında evli olacağım. ...kişiden çok daha güzelim, statüm var, kültürüm var dedim. ...kişisinden önce kesin evlenirim dedim.
Ne oldu???
O küçümsediğim kişiler tek tek çok iyi evlilikler yaptılar.
Bende uzaktan melül melül baktım. :KK70:
Ondan beridir alçakgönüllülük candır diyorum.
Tüm hemcinslerime nacizane tavsiye; büyük konuşup kibirlenmeyin.Sonra ona ulaşamıyorsunuz.

Hee o isteğinize ulaşmak istemiyorsanız kibirlenip büyüklenin.:cool:
 
Son düzenleme:
En büyük pişmanlığım üniversiteye gitmemiş olmak, öys puanım marmara psikolojiye yetmedi ve ben tek tercih yapmıştım, 4 puanla hayatım kaydı. Kimse de demedi ki kızım niye tek tercih yapıyorsun....
İkinci büyük pişmanlığım gördüğüm büyük bir tacize sessiz kalmış olmak, neden sustum bilmiyorum, neden rezil etmedim...
Sonuncusu değmeyecek bir adamı on yıl çekmiş olmak...
 


Pasif oldugum icin hayatimin ipleri benim elimde degildi ve kontrol edilebilir, yonetilebilir, yonlendirmelere musait biriydim. Karsimdakilere kiyamadigimdan bu boyle surup gidiyordu. Buna izin veren kisi oldugum icin pismanim neyse ki her zaman bir cikis yolu var.
 
Hmm. Ben ağzımdan elimden pişman oluyorum çoğunlukla; bir şeyi anlatırken bazen çok ters yerden giriyorum, ne düzgün ifade edebiliyorum ne kafamdakini net anlatabiliyorum, yanlış anlaşıldığı oluyor, bazen sinirleniverip yanlış anlaşılmayı haklı çıkarır hale de giriyorum; pişman oluyorum sonra "Bunu burada böyle demenin ne gereği vardı allasen, eksik kalsaydın, naalaka şimdi? Bu laf burada edilirse tabi ki tuhaf olur, üstüne vazife mi? Aha bak aslında demek istemediğin şeyi savunmak zorunda kaldın, hadi dön bakalım buradan" diyorum.

Buradaki çoğu yorumumda da olur, yorumu yazarım sonra pişmanlık çöker.

Yorumlarıma bakan da beni olduğumdan çok farklı tanıyabilir, görseler buraya yazanın ben olduğuma ihtimal vermezler; burada sesli düşünüyorum ya da bazen sadece bilgi/fikir alış-verişi için bilerek muhalefet olduğum, düşündüğümün tersini söylediğim de oluyor (Eskiden daha çok yapıyordum, şu ara pek yapmaz oldum), her türlü fikri serbest bırakıp yargılanıp-eleştirilip-sinirlenip yeniden süzmek ve sabit fikirli kalmamak da hoşuma gidiyor. :) Hem pişman oluyorum hem hoşuma gidiyor işte, bunu yazdığıma da birazdan pişman olurum.
 
Back
X