Hem anne-baba hem eş olmayı beceremedik...

dogaa

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
4 Nisan 2009
757
17
118
İstanbul
7 yıllık huzurlu bir evliliğim var, 13 yıldır da birlikteyiz. evlendiğimizden beri hiç çocuk sahibi olmak istemedik ikimiz de... ama geçen sene kazara hamile kaldım, kendimizi hiç hazır hissetmiyorken anne baba oluverdik..
kızım şu an 9 aylık, tabi ki onu doğurduğuma pişman değilim, o benim herşeyim ama kızımdan sonra evliliğimiz çok ama çok değişti...
birbirimize neredeyse hiç vakit ayırmıyoruz, oturup uzun uzun sohbet etmiyoruz (kızımın uyku problemi var, diş çıkarıyor hem çok geç yatıyor hem de sürekli uyanıyor...)
hafta sonları gezmeye, tatile gidiyoruz ama yine gündem hep kızımız. zaten çok hareketli ve aktif bir bebek, 15 gündür yürümeye de başladı, sürekli peşinde koşturuyoruz, o uyuduğunda da biz de pert olup uyuyoruz.
benim yaşadığım şehirde hiçbir yakınım yok, kızımı bırakıp eşimle başbaşa kalma şansım da yok haliyle.
çok zor bir hamilelik süreci geçirdim ve inanılmaz kilo aldım, bir kısmını verdim ama hala çok şişmanım, bu beni çok etkiliyor... doğumdan sonra işimden de ayrılmak zorunda kaldım, evde olmaya alışık değilim, çok sıkılıyorum, duvarlar üstüme üstüme geliyor, ama kızımı kreşe verebileceğim yaşa gelene kadar da çalışamam, bakıcı olayı bana biraz ters. hem kilolarım hem de sürekli evde olmam ve bakımsızlığım nedeniyle eşimin de beni artık beğenmediğini düşünüyorum, fiziksel olarak hiç yakınlaşmıyoruz zaten...

bana kilo ver demeyin, elimden geleni yapıyorum, 16 kilo verebildim ama hala vermem gereken yaklaşık 20 kilo var, bunun için de uzun zamana ihtiyacım var, ağır diyetler yapamıyorum çünkü emziriyorum...

benim durumumu yaşayan var mı? nasıl aştınız? bu hep böyle mi sürecek...
 
böyle sürmeyecek düzelecek her şey yoluna girecek emzirme olayı bitince tek tek herşey rayına oturacak bugünlerin tadını çıkartmaya bakın çocuğunuz o yaşa tekrar gelmeyecek...
 
böyle sürmeyecek düzelecek her şey yoluna girecek emzirme olayı bitince tek tek herşey rayına oturacak bugünlerin tadını çıkartmaya bakın çocuğunuz o yaşa tekrar gelmeyecek...

kızımla ilgili bi sıkıntımız yok, bu arada eşim de kızımla inanılmaz ilgili, emzirmek dışında her şeyini yapar, akşam gelince yatana kadar bana vermez kendisi ilgilenir, ama biribirimizle nerdeyse kopuk durumdayız, sanki karı koca değiliz, aynı evde yaşayan iki yakın arkadaşız...
 

anladım bende öyleydim ama çocukla ilgilenmek çok vakit alıyor hele ki hareketli bir çocuksa akşama kadar sizi yoruyor sonra akşam zaten uykunuz geliyor benim kızlarda gece sık uyandığı için eşimle beraber olmak istemiyorduk çünkü gece uyanırsa aniden herşey yarım kalıyor emdiği için koştur koştur banyo yap çocuk bağıra bağıra ağlar öyle olmasa bile çocuk uyanacak sıkıntısıyla herşey işkenceye dönüşüyordu zaten uykusuzluk ayrı bir dert neyse emzirmeyi kesince istediğin gibi kilo da verebiliyorsun çocuk sakinleşiyor uykunu alınca gece uyuyup kalmıyorsun eşinle en azından oturup kahve içecek çay içecek vaktin oluyor bende sizin gibi yalnızım çocukları bırakacak bir yerim yok gündüz ayrı peşlerinden koşuyordum gece ayrı yani birazcık sabredin ben 2 sene hiç uyumadım bu nedenle çok iyi bilirim acısını o zamanların ama şimdi ikiside okullu oldu şimdide yalnızlıktan sıkılıyorum iş başvuruları yapıyorum...
 


eşimin altındaki elemen işten ayrılmış, 1 haftadır onun işleri de eşime kalmış, ama ben bunu daha dün öğrenebiliyorum...
yani bu kadarını bile konuşacak vaktimiz olmuyor bizim...
ev hayatına zaten alışamadım, çok zorlanıyorum, haftada bir yardımcım geliyor, temizlik, ütü v.s. yapıyor ama kalan işler bile zor geliyor, alışık değilim çok bunalıyorum...
 
Kızının şuan tam hareketli dönemleri.Sen ister istemez ona yoğunlaşacaksın.1 yaş ve sonrası biraz daha düzene giriyor.Hem sen de alışıyorsun,kızına göre işlerini yoluna koymaya başlıyorsun.Kızın doğana kadar evliliğiniz eğlenceli geçmiş,sonra birden durulunca sen garipsemeye başlamışsın...

Eşinin davranışları çok mu soğuk...İster istemez anneliğin ön planda olduğu için o da gerçi çekmiş kendini sanırım...

Sadece zamana ihtiyacınız var....
Ayırca eşinle konuştun mu isteklerini,ne dedi merak ettim onun düşüncesini...
 
Hepimiz yaşadık aynı şeyleri. Bir de benim ücretsiz izne ayrılma lüksüm yoktu ve bebeğime anneanne babaanne bakıyor. İkisi de farklı şehirlerde ve gelip bizde yaşıyorlar. Minnettarım kendilerine ama işte anne baba ya da kayınvalide kayınpeder ile aynı evde 2 yıldır yaşıyoruz. Düşünsenize gündüzü geçtim gece banyoya kalkmak bile sorun. Biz de benzer sorunlar yaşadık. ama hep öyle kalmıyor. Geçiyor. Bebeğinizin diş sıkıntısı filan geçince daha bir rayına oturuyor herşey. :)) Tadını çıkarın, eve kapanmayın, gündüz soğuk sıcak demeyin atın bebeği arabasına gezinin. Herley güzel oalcka. Anlattıklarınızdan çıakrıdğım iyi bir çift olduğunuz. Sadece arkadaşız diyorsunuz ya o bile çok kıymetli. Dostluğunuz baki kalsın, işler kolaylayınca aşk yeniden alevlenir. Biraz çaba, biraz sabır. Zaten çok da kalmamış, yakın zamanda düzelir.
 

evet çocuk öyle bocalatıyor ki insanı haklısın dikkat et sağlığından olma ne kadar annelik vasfı üzerine yapışsa da kadın olduğunu en önemlisi bir birey olduğunu unutma... zor günler ama hepsi geçecek ...birbirinizden çok kendine önce vakit ayırmaya başla ne olursa olsun ev işi yemek falan hepsini bırak çocuğunun uyuduğu bir saatte ufakta olsa yapmayı sevdiğin bir şeyi yap önce kendini mutlu et sonra herkesi mutlu edebilirsin...eşinle mutlaka eskisi gibi olacağınız günler gelecek 10 dakikada olsa bir kahve içebilir konuşabilirsiniz bu çok zor değil her gün olmasa da haftada 1-2 kez bunu yapabilirsiniz bilmiyorum ben iki çocuk annesiydim ve çocuklarım arasında 2 yaş vardı buna rağmen ufakta olsa eşimle ilgileniyordum bence size çok ağır gelmiş birşeyler ve kendinizi salmışsınız
 

aslında konuyu dün o açınca yüzleştim gerçekle...
seni çok özledim dedi... yüzüme bile bakmıyorsun, günlerdir yorgunluğumun nedenini sormuyorsun falan dedi...
o bana çok üzülüyor, çok bunaldın, yoruldun diyor, akşamları bana bırakıp arkadaşlarına git, kafanı dağıt istersen diyor, geceleri benimle uyanıyor... ama hep şevkat dolu yaklaşımları, yalandan da olsa bir iltifat duymuyorum, seni seviyorum diyor kuru kuruya.. mesela yakın geçmişte doğum günüm vardı, bi pasta almış gelmiş, küçük de olsa bir hediye alabilir, bir jest yapabilirdi... eskiden yapardı çünkü...
çok şey beklemiyorum, belki bir çiçek, ya da hafta sonu dışarı çıkarken giyindiğimde güzel olmuşsun demesi, beni sevdiğini, istediğini belli edecek en ufak bişey yok. yani seviyor da kankam sanki...
 

tabii yaşadık canım, hatta ben de sen gibi şeyler yaşadım ama sizin dezavantajınız evlilikte uzun süre 2 kişi oolmaya alışmış ve çocuk düşünmezken çocuk sahibi olmuşsunuz, işiniz daha zor. kiloyu kafana takma, ben de sen gibiydim, şu an çocuk doğurduğuma kimse inanmıyor ve sezaryenle doğurdum çok şükür hamilelik öncesine döndüm. kızım şu an 21 aylık ve ben 19 ay evdeydim, aylıksız izne ayrılmıştım, şu an annem bakıyo kızıma. yeni yeni toparlanıyorum. hamikeylen makyaj yapmadığım için tüm mak.malz.lerim kötülenmiş diye atmıştım, daha yeni bişeyler almaya başladım, yeni kıyafetler aldım, saçımı başımı 3-4 aydır düzene koydum. zamanla geçiyor düzeliyor herşey. ama çocuk demek, kendi hayatını evli,liğini ikinci planda tutmak demekmiş uzuuuun süre bunu anladım(buna katılamayanlar oalbilir ama eşim de ben de anaç yapıdayız sanırım, bizim için böyle oldu). geçer geçer takma kafana, sütün kesilmesin benm gibi sonra...
 

of sizinki de zormuş, ben 1 hafta misafire bile dayanamıyorum... sanırım biz 2 kişi yaşamaya çok alışmışız...
ben hem eş hem anne olmayı yapamıyorum işte, markete bile çıkmıyorum pijamam üstüme yapıştı çıkarmıyorum, saçlarımı bile taramıyorum, içimden gelmiyor...
hala hamile pantolonlarımı giyiyorum, 80 kilonun üzerindeyim, hayatımda hiç 60ı geçmemiştim, hiçbir şeyi yakıştıramıyorum kendime...


hamilelikten önce yüzüyordum ben, eşim de tekrar yüzmeye başla, ben bakarım sen yokken diyor...
eşimin birlikte vakit geçirmeye niyeti yok gibi zaten, bebek uyuduğu anda ya traş oluyor, banyo yapıyor, ya da arkasını dönüp uyuyor...
 

geçiyor mu gerçekten...
ben fena durumdayım, saçımın 1 karış dibi çıkmış, kaş-bıyık ayda bir aldırıyorum, bi de kızım bana bağlılık döneminde, dibimden ayrılmıyor, onu uyutup koştura koştura gidip geliyorum...
şu 20 kilo da yapıştı
 
Yazılarınızın hepsini okudum
Anladıgım Sizin iyi bir eş ve iyi bir anne oldugunuz
Sadece yorgunsunuz o yüzden böyle düşünüyorsunuz.
Kendinizi suçlamayın.. Herkesin başından geçen şeyler gibi.
Umarım kısa zamanda atlatırsınız bu durumu.
Mutluluklar.
 
 
senin yaşadıklarını doğum yapan pek çok kadın yaşıyor canım o nedenle panik olman çok normal. ben de işe başlayana kadar evde tüm gün pijamalarla geziyordum. zaten bebeğim de gazlıydı, sürekli ağlıyordu. gecem, gündüzüm birbirine karışmıştı. doğum sonrası kiloları, bebeğine yetememek, aynada kendinle barışık olmamak ve sürekli üzerinde süt lekeleri olan pijamalarla gezmek beni derin bir depresyona sokmuştu. agresifliğim had safhadaydı. inanır mısın doktor kontrolleri için dışarıya çıkmak bile kendimi iyi hissettiriyordu. hatta bir ara annemin ısrarlarıyla kaşlarımı aldırdığımı hatırlıyorum:) biraz daha bıraksaymışım kaşımın ortası bile tamamlanacak, tek kaş olacakmışım.

işe başlayınca yavaş yavaş kendime geldiğimi hissettim. en azından işteyken üretken olmak, farklı bir ortama girmek kendimi iyi hissettirdi. henüz ben de kilolarımın tamamını verebilmiş değilim, 6-7 kilo fazlam var. emzirme sürecinde malesef rejim yapamıyorsun, sütün azalıyor. o nedenle şimdilik anneliği öncelikli tutuyorum ve kilodan ziyade kızımla aramdaki bu bağın olabildiğince sürmesine gayret ediyorum. kızım uyuduktan sonra biz de savaştan çıkmış gibi yorgun oluyoruz ancak bunun geçici bir dönem olduğunu biliyorum. haftasonları mümkün olduğunca kızımız öncelikli planlar yapmaya çalışıyoruz. bence konuşmadan huzur içinde susabilmek bile şükredilecek birşey.

lütfen kendini strese sokma. yardımcının geldiği günler kızını alıp biraz dışarıya çıkıp hava al, kızın uyuduğunda bir iki sayfa kitap okumak veya eşinle birlikte birşeyler izlemek bile sana iyi gelecektir. kısa sürede inşalalh 1 yaşına gelince çocuklarımız daha da düzenimizi oturtacağız. kendini üzme, sen annesin ve güçlüsün:)
 
annelik dünyanın en zor, en zahmetli zahmetli işidir.hayatta hiç kimse ve hiç bir şey için bu kadar kendinizden hayatınızdan ödün verip fedakar olamazsınız.hangi güç kim size o uykunuzun en tatlı anında uyandırıp gecenin bir yarısı bez değiştirtebilir emzirtebilir ?bir başkası için bunları yapmazsınız zaten.adı sevgidir bunun emektir ,fedakarlıktır.bebeğinizin size ihtiyacı var sizin bakımınıza ilginize sevginize muhtaç.bunlar görev gibi geliyordur belki de hayatım bitti artık kendim için yaşayamayacağım falan gibi düşünüyorsunuz.bebeğiniz size sıkıca sarılıp ANNEM dediğinde tüm bu sıkıntılı sürecin uçup gittiğini göreceksiniz.2. sınıfa giden ve 23 aylık iki oğluma da verdiğim uykusuz geceleri ayağımdaki 5 yıldır giydiğim aynı ayakkabılarım yılda 1 defa kuaföre gidebildiğim evden çıkamadığım gizli gizli ağladığım zor ama şimdi çok güzel yıllarım helal olsun iyiki onlar için katlanmışın onca şeye.çünkü ANNEyim ben eşittir FEDAKARLIKtır başka adı yok bunun.........
...
 
İşten gelir gelmez yatana kadar kızımızla ilgilenmek eşimin kendi tercihi, bütün gün özlediğini akşam ayrı kalmak istemediğini söylüyor, markete bile birlikte gidiyorlar... benim bu yönde talebim olmadı kendisi vermiyor bana, hatta biz kızımla oynayınca, akşama kadar sen oynuyorsun, akşam benim olsun diyor :)

kızım 9 aylık ve neredeyse hiçbir şey yemiyor, bütün gün emiyor, gece de öyle... ben de bebekken öyleymişim bana çekmiş sanırım, sürekli ter içindeyim, süt kokuyorum... tüm boş zamanlarımı da belki yer umuduyla kızıma bişeyler hazırlamakla geçiriyorum... işe başlasam böyle olmazdı ama o da mümkün değil şimdilik...

satenlere dantellere gelince öyle şeyler giysem şu halimle eşim sadece güler heralde, ayrıca benim bedenime göre o tarz şeyler satılıyor mudur onu bile bilmiyorum

sanırım saçıma başıma bir çeki düzen vermem, en azından evde giyecek daha düzgün giysiler almam lazım... kış geliyor, kabanlarıma bile sığamayacağım
 

baştan da söyledim, annelikle ilgili bir sıkıntım yok, hiçbirini yüksünmüyorum, ama eşimle kopma noktasına geldik... eğer böyle giderse, birbirimizden iyice soğursak, ben dünyanın en fedakar, en mükemmel annesi bile olsam kızım mutlu-huzurlu bir yuvada büyüyemeyecek... bir çocuk için anne babasının evindeki huzurun her şeyden önemli olduğunu yaşayarak öğrenmiş biriyim, kaygılarım da bu yüzden, umarım kendimi anlatabilmişimdir.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…