Her akşam sokakta bekleyen çoçuk

Bizim milletimizin komplo teorisine olan merakı...
Dramaya, abartmaya bayılıyoruz.
Değıl mi...
Halbuki mükemmel bir ülkede,suç oranı sıfıra yakın bir toplumda güllük gülistanlık yaşıyoruz. Insanlar neden bu kadar abartıyor anlamak güç, herkes çıldırmış olmalı.

Konu sahibi bence temkinli olmaya devam edin.
 
İnşallah çoçuk kötü birileriyle denk gelmez
Lütfen bunun için uğraşın.
Belki de buda bir işarettir olamaz mı?
Ailesine ulaşın mutlaka ve anlatın.
Sizin yerinizde kötü biri olabilirdi.
O çocuk söylemek bile istemiyorum yani..
Lütfen çocuğa söyleyin size eşlik etsin. Evine gidin.
Bu bizim insanlık görevimiz.
:(
 
Lütfen bunun için uğraşın.
Belki de buda bir işarettir olamaz mı?
Ailesine ulaşın mutlaka ve anlatın.
Sizin yerinizde kötü biri olabilirdi.
O çocuk söylemek bile istemiyorum yani..
Lütfen çocuğa söyleyin size eşlik etsin. Evine gidin.
Bu bizim insanlık görevimiz.
:KK43:
iyi hoş demişsiniz ama ya asıl amaç hanımefendiyi eve çekmekse nolacak tanımadığı birinin evine gitmesi bence uygun olmaz ne ile karşılaşacağı belli olmaz, temkinli olmakta fayda var
 
Birsey olmamis ama temkinli olmaniz iyi birsey. Oyle tanimadigim etmedigim yoldan gecen minicik cocuk dahi olsa temas etmesine asla izin vermezdim ben de olsam.
 
Değıl mi...
Halbuki mükemmel bir ülkede,suç oranı sıfıra yakın bir toplumda güllük gülistanlık yaşıyoruz. Insanlar neden bu kadar abartıyor anlamak güç, herkes çıldırmış olmalı.

Konu sahibi bence temkinli olmaya devam edin.
Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra sosyoloji de okudum.
Suç ve Ceza benim mesleğim. Ben parami bu kavramlar üzerinden kazaniyorum. Avukat, hakim, savcı degilseniz sizin ömrünüz boyunca şahit olmayacaginiz sayıda suç benim günlük hayatımın rutini.
Ancak ben sosyolojik bir kavram olan "acımasız dünya" sendromunu da biliyorum.
Gerçek hayatta şahit olduğumuz suç oranı medyada gördüklerimizden çok daha az.
Yani bir insanın hayatı boyunca başına gelebilecek talihsiz olay sayısı hergün şahit olduğu olaylardan çok daha azdır.
Televizyonlar, gazeteler, hatta forumlar bile bize çok fazla şiddet, guvenilmezlik, travma içeriği yükler.
Bilincalti bunları biz istemesek bile alır ve bunun sonucunda dışarıdaki dünyayı ve yabancıları olduğundan daha tehlikeli görürüz.
Böylece daha çok kendimize kapaniriz. Daha çok kendimize kapaninca daha çok şiddet içerikli haberle etkilesime gireriz bu döngünün adı acımasız dünya sendromudur. Bunun sonucu ne olur devletlerin baskıcı ve kimi zaman kişisel özgürlükleri ihlal edici politikalarina onay vermeye başlarız. Polisin yetkileri arttirilsin isteriz. Bizim güvenlık endiselerimiz onlarin isine gelir yani.Her sokağa bir kamera konulsun gibi. Bunlar sadece küçük örnekler.
11 eylül saldırıları örneğin küçük büyük hepimiz o kulelere uçağın çarpma anını çok iyi hatirliyoruz. Bu görüntüyü o kadar çok verdiler ki sonunda amerikanin ırak politikasına destek verdi çoğu insan. Oysa amerikanin sebep olduğu ölümler çok daha fazlaydi.
Bu uzun uzun konuşulacak çok yönlü bir konu.
Küçük bir çocuğun iletişim kurma çabası üzerinden komplo teorileri kurmak bence saçma anlamsız.
Size de tavsiyem yakalandiginiz sendromdan çıkın veya cikmayin beni ilgilendirmez ama bu durumu saçma bulan kisilere mesleğini şunu bunu bilmeden "hı zaten dışarısı cennet :s" diye gelmeyin. Sizin kadar belki karşıdaki de biliyordur. Belki kişi daha o gün birkaç tane ağır ceza davasiyla muhattap olmuştur değil mi?
 
Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra sosyoloji de okudum.
Suç ve Ceza benim mesleğim. Ben parami bu kavramlar üzerinden kazaniyorum. Avukat, hakim, savcı degilseniz sizin ömrünüz boyunca şahit olmayacaginiz sayıda suç benim günlük hayatımın rutini.
Ancak ben sosyolojik bir kavram olan "acımasız dünya" sendromunu da biliyorum.
Gerçek hayatta şahit olduğumuz suç oranı medyada gördüklerimizden çok daha az.
Yani bir insanın hayatı boyunca başına gelebilecek talihsiz olay sayısı hergün şahit olduğu olaylardan çok daha azdır.
Televizyonlar, gazeteler, hatta forumlar bile bize çok fazla şiddet, guvenilmezlik, travma içeriği yükler.
Bilincalti bunları biz istemesek bile alır ve bunun sonucunda dışarıdaki dünyayı ve yabancıları olduğundan daha tehlikeli görürüz.
Böylece daha çok kendimize kapaniriz. Daha çok kendimize kapaninca daha çok şiddet içerikli haberle etkilesime gireriz bu döngünün adı acımasız dünya sendromudur. Bunun sonucu ne olur devletlerin baskıcı ve kimi zaman kişisel özgürlükleri ihlal edici politikalarina onay vermeye başlarız. Polisin yetkileri arttirilsin isteriz. Bizim güvenlık endiselerimiz onlarin isine gelir yani.Her sokağa bir kamera konulsun gibi. Bunlar sadece küçük örnekler.
11 eylül saldırıları örneğin küçük büyük hepimiz o kulelere uçağın çarpma anını çok iyi hatirliyoruz. Bu görüntüyü o kadar çok verdiler ki sonunda amerikanin ırak politikasına destek verdi çoğu insan. Oysa amerikanin sebep olduğu ölümler çok daha fazlaydi.
Bu uzun uzun konuşulacak çok yönlü bir konu.
Küçük bir çocuğun iletişim kurma çabası üzerinden komplo teorileri kurmak bence saçma anlamsız.
Size de tavsiyem yakalandiginiz sendromdan çıkın veya cikmayin beni ilgilendirmez ama bu durumu saçma bulan kisilere mesleğini şunu bunu bilmeden "hı zaten dışarısı cennet :s" diye gelmeyin. Sizin kadar belki karşıdaki de biliyordur. Belki kişi daha o gün birkaç tane ağır ceza davasiyla muhattap olmuştur değil mi?

Mesleğinizi göze sokma çabanızı takdir ediyorum.
Ben de öğretmenim bu arada,sizin teorik bilgisini aldığınız sosyolojinin bizzat pratik halini 13 senede binlerce öğrenci ve ailesiyle muhatap olarak deneyimliyorum.
Şimdi şunu netliğe kavuşturalım, medya yalan haber mi yapiyor?
Istanbul gibi bir ilde yaşadım, bahsedilen yaş gruplarında suça karışmış bir sürü öğrenci tanıdım mesela. B...zai denen illetten 12 yaşında gözümün önünde kriz geçiren cocuk oldu.
Ben mi baska dünyada yaşıyorum yoksa siz mi pamuklara sarildiniz bilemedim.
Sendromdan ziyade hayatin gerçeklerine karşı bir önlem diyelim, hani kadın cinayetlerinde ve taciz/tecavüz vakalarında oldukça iç karartıcı tablolara sahibiz ya o nedenle... Hoş siz daha iyi bilirsiniz HUKUKÇUSUNUZ çünkü
 
Bir üniversiteli kız yaşlı bir teyzeyi yolun karsisina geçirmeye çalışıyor yolun ortasında kadını itiyor ve karşıya koşarak geçiyor o anda bayılıyor kadın kızı tutup taksi çeviriyor kız bir müddet sonra bulunuyor ve organları alınmış bir sekilde organları alınmadan önce güçlü bir uyuşturucuyu vucuda iğne ile verildiği anlasiliyor.... Anlatmak istediğim temkinli olmak evet iyimserliği elinizden biraayin belkide masum bir çocuk sadece ama olayı yakinlarinizla paylaşın mutlaka ve gerekirse bir kaç gün yanınızda biri ile işe gidip gelin. Hem içiniz rahat eder hemde çocuk belki yanınızda birini görünce size daha rahat açılır... Bazı çocuklar tanımadıkları insanlarla konuşmayı sever.
 
Mesleğinizi göze sokma çabanızı takdir ediyorum.
Ben de öğretmenim bu arada,sizin teorik bilgisini aldığınız sosyolojinin bizzat pratik halini 13 senede binlerce öğrenci ve ailesiyle muhatap olarak deneyimliyorum.
Şimdi şunu netliğe kavuşturalım, medya yalan haber mi yapiyor?
Istanbul gibi bir ilde yaşadım, bahsedilen yaş gruplarında suça karışmış bir sürü öğrenci tanıdım mesela. B...zai denen illetten 12 yaşında gözümün önünde kriz geçiren cocuk oldu.
Ben mi baska dünyada yaşıyorum yoksa siz mi pamuklara sarildiniz bilemedim.
Sendromdan ziyade hayatin gerçeklerine karşı bir önlem diyelim, hani kadın cinayetlerinde ve taciz/tecavüz vakalarında oldukça iç karartıcı tablolara sahibiz ya o nedenle... Hoş siz daha iyi bilirsiniz HUKUKÇUSUNUZ çünkü
Mesleğimi göze sokma çabam yok. Ama gözünüzde bu kadar buyuttügunuz için meslektaşlarım adına da teşekkür ederim. Kompleksli insanlarla prensip gereği tartismiyorum üstelik sosyoloji pratik yaapilarak öğrenilecek bir bilim değildir. Kuaför kalfaligindan bahsedilmiyor. Konu benim içi burada bitmiştir
 
Bir üniversiteli kız yaşlı bir teyzeyi yolun karsisina geçirmeye çalışıyor yolun ortasında kadını itiyor ve karşıya koşarak geçiyor o anda bayılıyor kadın kızı tutup taksi çeviriyor kız bir müddet sonra bulunuyor ve organları alınmış bir sekilde organları alınmadan önce güçlü bir uyuşturucuyu vucuda iğne ile verildiği anlasiliyor.... Anlatmak istediğim temkinli olmak evet iyimserliği elinizden biraayin belkide masum bir çocuk sadece ama olayı yakinlarinizla paylaşın mutlaka ve gerekirse bir kaç gün yanınızda biri ile işe gidip gelin. Hem içiniz rahat eder hemde çocuk belki yanınızda birini görünce size daha rahat açılır... Bazı çocuklar tanımadıkları insanlarla konuşmayı sever.
Organlarını alıp ne yapmışlar? Organ nakli öyle elimde 1 adet böbrek var var mı isteyen tarzı bir şey değil. Doku uyumu olacak ve başka daha bir sürü şey.
Nereden biliyormuş yaşlı teyze o kızın böbreğinin potansiyel müşteriye uyumlu olduğunu? Bahsettiğiniz olay belirli araliklarla cesitli illerde yillardir anlatilan bir sehir efsanesi. En son Gaziantep ilinde meydana geldi diye kamuoyuna yayıldı daha sonra Valilik böyle bir şey olmadığını ve neden olamayacağını uzun uzun anlattı
 
Zamaninda bir yerde okumustum yaşlı bir kadin karsidan karsiya gecmek icin yardim isteyip kiza igne batirip bayiltiyordu sonra torunum bayildi diye yardim isteyip kizi kaciriyolardi oyle bisey olmasin
Bir üniversiteli kız yaşlı bir teyzeyi yolun karsisina geçirmeye çalışıyor yolun ortasında kadını itiyor ve karşıya koşarak geçiyor o anda bayılıyor kadın kızı tutup taksi çeviriyor kız bir müddet sonra bulunuyor ve organları alınmış bir sekilde organları alınmadan önce güçlü bir uyuşturucuyu vucuda iğne ile verildiği anlasiliyor.... Anlatmak istediğim temkinli olmak evet iyimserliği elinizden biraayin belkide masum bir çocuk sadece ama olayı yakinlarinizla paylaşın mutlaka ve gerekirse bir kaç gün yanınızda biri ile işe gidip gelin. Hem içiniz rahat eder hemde çocuk belki yanınızda birini görünce size daha rahat açılır... Bazı çocuklar tanımadıkları insanlarla konuşmayı sever.
Arkadaşlar organ nakli öyle basit bişey değil doku uyumu olması gerekiyor doku uyumu varmı diye önceden testler yapılması gerekiyor kardeşlerin bile dokuları birbirini tutmuyor çok nadir eşleşme olur o yüzden bu organ nakil hikayeleri şehir efsanesi bunlara itibar etmeyin
 
Mesleğimi göze sokma çabam yok. Ama gözünüzde bu kadar buyuttügunuz için meslektaşlarım adına da teşekkür ederim. Kompleksli insanlarla prensip gereği tartismiyorum üstelik sosyoloji pratik yaapilarak öğrenilecek bir bilim değildir. Kuaför kalfaligindan bahsedilmiyor. Konu benim içi burada bitmiştir
Valla kimse size mesleğinizi sormadan direkt hukukçuyum, sosyoloğum diye coşan sizsiniz
Ayrica mesleğiniz kompleks yapılacak bir meslek de degil(ilâhi çok komiksiniz)
Polemiğe bence de gerek yok.
Statüsünü görgüsüzlük malzemesi yapanlarla muhatap olmak prensiplerime aykırı ;)

Konu sahibi sen Türkiyede yaşadığını unutma ve tedbiri elden bırakma
 
Organlarını alıp ne yapmışlar? Organ nakli öyle elimde 1 adet böbrek var var mı isteyen tarzı bir şey değil. Doku uyumu olacak ve başka daha bir sürü şey.
Nereden biliyormuş yaşlı teyze o kızın böbreğinin potansiyel müşteriye uyumlu olduğunu? Bahsettiğiniz olay belirli araliklarla cesitli illerde yillardir anlatilan bir sehir efsanesi. En son Gaziantep ilinde meydana geldi diye kamuoyuna yayıldı daha sonra Valilik böyle bir şey olmadığını ve neden olamayacağını uzun uzun anlattı
Organ mafyası diye bir şey duydunuz mu?
Herneyse olan olayı arkadaşımdan duydum o da mobeseden seyrettiklerini söyledi efsane mi değil mi bilemem ben sadece bana anlatilani anlattım isteyen inanır istemeyen inanmaz. Hiç bir amaç yokken internetten aldığı bileklige sürülen obrein(zehrin ismini yanlış hatırlıyor olabilirim) yüzünden hastanelik olan kadın var birde. Bunun gerçek bi olay olduğunu düşünüyorum çünkü bizzat resmi gazeteden kendim okudum.
Demek istediğim muhteşem bir dünya da yaşamıyoruz tamam kötü dusunmeyelim insan ne düşünürse o yönde şekillenir hayatı insan iyimser olursa paranoyakta olmaz hem ama tedbiride elden bırakmamak lazım diye düşünüyorum..
 
Arkadaşlar merhaba son durum anlatayım bi süreden beri yanıma gelmiyordu bugün çoçuğun binasında oturan kadın geldi onla konuştuk çoçukta mental gerilik varmış özel eğitim alıyormuş çok üzüldüm
 
Back
X