Her hafta sonu bi aile gezmesinden bunalıyorum :(

Artemis17

İzmir guzeli
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
17 Haziran 2011
205
61
98
Merhaba, 5 aylık evliyim.Malum evlilikten sonra aile gezmeleri başlar normaldir, ama bizim düğün kışa denk geldiği için kimseye gidemedik.Maşallah denizde kum eşimde de akraba..Şimdi havalar düzeldi hafta sonları gezmelere ayırdık.Ama okadar seri olmaya başladı ki bu durum, hem yorucu, hem sıkıcı hem de eşime ayırabildiğim zamanı kısıtlılaştırdı.Hafta içi çalışıyorum eşimin çalışma saatleri dolayısı ile fazla da görüşemiyoruz.Hadi onu geçtim, bu planları kayınpederim de yapmaya başladı,yani bi hafta sonu gelmeden diğerini planlıyo, oraya gidin, buraya gidin, bak filanca kişi niye gelmediler diye sitem ediyolar oraya da gidin, falanca kişi hasta oraya da gidin ... vs. Eşim de kıramıyo haliyle, hepsi düğüne geldiler, akrabaları birde ..Ben de fazla bişey diyemıyorum,zıt gitmek istemiyorum sonucta gelip geçici kimsenin kalbini kırmak istemiyorum.Ama bunaldım yahu Bu kadar seri olmasa sorun değil de bu şekilde evime mi vakit ayırıcam, eşime mi kendime mi ,gezmelere mi yoksa dinlenicek miyim?? Biraz morale ihtiyacım var doğrusu
 
Eşinizi ne diyor bu duruma sonuçta yeni evli sayılırsınız hem de çalışıyorsunuz birbirinize en çok vakit ayırmanız gereken dönem bence. Her hafta sonu da gidilmez ki biraz anlayış gösterse şu eski kafadaki büyükler herkes çalışıyor artık yoğun bir stres altında hafta sonları da kendilerine, evlerine ,eşlerine varsa çocuklarına vakit ayırmaları gerekiyor herkesin aynı mahallede ya da köyde yaşadağı bir sürü boş zamanının olduğu devirde değiliz ki.
 


Eşimin de artık sıkıldığını hissedebiliyorum, ama gitmemiz gerekiyor diye düşündüğü için benden kötü durumda değil.Ona göre bir an önce ziyaret işlerini bitirip, bir daha uğraşmamak.. sonrası için rahat rahat kendimize daha çok vakit ayırmak..fakat ne zaman biter bilmiyorum..Tam bitecek derken hop bir bakmışsınız önümüzdeki hafta sonu bir anda dolmuş..Olaysız atlatmak için biraz daha idare etmekten başka çarem yok sanırım.
 
evet bunaltıcı bir durum sanırım geçici gibi gözüküyor bi süre sonra biticek nasılsa bu gezmeler yeni gelinimizi herkes görsün diyorlar sanırım sizin dışınızda plan yapmaları hoş değil tabiki de ama siz onlarla bu konuda konuşmak yerine eşinize belirtin sonuçta sizin birşey demeniz göze batabilir ama eşinizin annesine babasına dediği göze batmaz , yada onlar sizden habersiz paln yaptığında bizde arkadaşlara söz vermiştik diyip birkaç kere aradan sıyrılın yavaş yavaş onlarda vazgeçerler belki :)
 
bir de şu açıdan bak...

eşinin ailesi gelinleriyle gurur duyuyor ve seni herkese göstermek, tanıştırmak istiyor.

ama her hafta tabi biraz bunaltıcı.

eşinle akrabaya giderken, gelecek hafta için hiçbirşeye söz verme, falanca yere başbaşa piknige gidiyoruz, yada denize gidiyoruz, yada evde fantazi yapıyoruz diyebilirsin.

yani onlar bir sonraki haftayı planlamadan sen plan yap. eşine tatlılıkla planını söyle...
 

Bak bu aklıma yattı işte..:) Kimse kırılmadan olayı kendi istediğim yönde değiştirebilirim.. Teşekkürler
 
benim bildiğim düğünden sonra akrabalar yemeğe çağırır ve öle gidilir durup dururken gezme olsun diye hrkes gezilmez. düğünden sonra davet edilmedikçe gidilmez. birde akrabalar toplaşıp hayırlı olsuna gelir ev görmelik gibi. açıkçası ben çağrılmadığım yere gitmem
 

zaten çağırıyolar ki..:) Yoksa bana göre de hava hoş..Bize gelmiyor musunuz diye hepsi sıraya dizilmiş gibi yani
 
Benim nişanlımında ailesi çok geniş, hepside İstanbul'da olunca gidilecek kapı haliyle artıyor.
Seni gayet iyi anlıyorum, ben şimdiden bir ara bunalmıştım ve nişanlıma demiştim "her yere gitme gibi bir zorunluluğumuz yok, hasta olanlara illa geçmiş olsun için telefon açar onları düşündüğümüzü hissettiririz, ama her sefer birilerine gidersek biz neye vakit ayırabileceğiz ki" diye sitem etmiştim. Çünkü bizim haftasonları olsa yine iyi, hafta arası bile görüşüyorduk. Bende çalışıyorum ve benimde kendime göre işlerim, kendime göre dinlenmem, ayrıca arkadaşlarım var. Sabahları 06:30'da kalkıyorum akşamları nereden baksanız benim yatmam 11:00 - 12:00 arası ve İstanbul şartlarında zaten vücut tam anlamıyla dinlenemiyor, ne temiz havası var, ne stressiz bir günü.. Ama ben nişanlım açısından şanslıyım, her ne kadar akrabalarını seviyor ve kıramıyor olsa da, araya şimdiden mesafeyi koymaya başladı. Yapısı gereği kendisi de çok sevmiyor kalabalığı o anlamda şanslıyım.

Evlendikten sonra nasıl olacak bilemiyorum. Fakat artık benim neye tepki verip neye vermeyeceğimi anladığı için, eğer gerçekten gitmek istemeyeceğim bir yer ise o gerekli şekilde bir bahane bulup (bazen bahane de olmayabiliyor, işimiz çıkıyor) gidemeyeceğimizi bildiriyor. Bana sadece telefon etmek kalıyor. Zamanla bunu rayına oturtmaya başladık. İnşallah evlendikten sonra senin yaşadıklarına maruz kalmam. Ama ilk dönemlerde muhakkak ziyaret edilmesi gerken ve gidilmesi gereken yerler olacaktır diye tahmin ediyorum.

Aile muhakkak ki önemli, yeri geldiğinde en zor zamanlarımızda olduğu kadar en iyi zamanlarımızda da yanımızda bulunacak insanlar bunlar. O yüzden çokta onları kırmamak - üzmemek gerekiyor, bununda idrakındayım. Bende her ne kadar çok sık oluşacak aile ve akraba ziyaretlerinden kaçınsamda, bir noktada da kaçamıyorsun. Nişanlıyken bu kadar ben yoğunlaştım, evlenince ne olacağım hakikaten merak ediyorum. Belki korktuğum kadar olmaz ama, gelenim gidenimin eksik olmayacağı kadar, bizim de gideceklerimizin eksik olacağını sanmıyorum. Allah benim de (herkesin de inşallah) yardımcısı olsun. Evlilik hakikaten zor bu anlamda. Kendi ailemin nasıl kabul görmesini istiyorsam, bende onun ailesini kabul görmek zorundayım hissiyatındayım. Çünkü nişanlımda sağolsun gidilmesi gereken bir yer olduğu zaman kırmıyor beni ve elinden geldiğince yetmeye çalışıyor. Ama ben biraz yalnızlığa da alışkın olduğum için ilk başlarda yadırgamıştım, son zamanlarda biraz daha çok kendi işlerimize düştükte, akraba ziyaretlerine bir müddet ara vermiş olduk gibi birşey...

Ben şimdiden düşünüyorum, bir düzenim olsun, çalıştığım için akşamları evime belirli saatte gideceğim zaten, bunun yemeğiydi bulaşığıydı o'su - bu'su derken zaten zaman akıp gidecek. İnsan dinlenmekte istiyor. Gelmişiz şurada haftanın sonuna neredeyse, benim ayaklarımın altı ağrıyor resmen. Arkadaşların doğum günleri, düğün arifesi birşeyler hazırlama-toparlama derken bu haftayı da bitireceğiz. Ama gel gelelim koca haftadır gece 1:30'dan erken yatağı göremedi başım...

O yüzden seni gayet iyi anlıyorum.
Allah kolaylık versin, eşinde bir noktada doğru düşünüyor.
Herşeyi bir an önce atlatalım da kendi düzenimizi oturtalım düşüncesinde belli ki.
İnşallah umduğunuz gibi olur ve gezilecek yerler bitince de rahatla kendi düzeninizi oturtursunuz.
Bende kendimden biraz bahsettim ki yalnız olmadığını bilesin canım
Ama inan herkes tıpatıp aynı şeyleri hatta benzer şeyleri yaşıyor.


Kayınpederinin bu ayarlamaları yapıyor olmasını garipsedim sadece o kadar.
Bazen benim kayınvalidem "şu hastaydı ona gittiniz mi, bunun şusu vardı onu da arasaydınız keşke" gibi mevzuları olmuştu.
Hatta nişanlımın teyzesi dişlerinden rahatsızlanmıştı ve onu sanıyorum ki aramayı atlamışız.
Ama aynı dönemde benimde annem aynı şeylerden rahatsızlık yaşamıştı kimsenin ruhu duymamıştı. Durum böyle olunca, bende direk bir savunma duygusu oluşuyor. Ben nişanlıma demiştim, tamam doğrudur rahatsızlık geçirmiş olabilir, biz ne güzel üzerimize düşeni yapıp herkesi hatırlayıp kırmamaya çalışıyoruzda, benim annemi neden kimse arayıp sormuyor, bir geçmiş olsun dilemiyor... Laf yerini bulmuştu zaten :) Kırmadan üzmeden diyeceğimi demiş oldum, şimdi daha dikkatli davranıyorlar.

 


Yalnız olmadığımı bilmek rahatlattı doğrusu..:)
Senin bir de şu avantajın var sen nişanlıyken bazı şeyleri başından görmüş oldun, ya da olacakları önceden sezdin, ileriyi düşünerek bu anlamda birşeyleri rayına oturtmaya da başladın yavaş yavaş nişanlınla birlikte hemde .. İleride neye ne zaman vakit ayıracağınızın kararını yalnızca siz verirsiniz böylece , ki veriyorsunuz da anladığım kadarıyla..:)
Söylediğin gibi aileler bizler için önemli..Her zaman yanlarında olmak gerek elbet, ama bu şekilde herkese her boş anımızda yetmeye çalışırsak,kendime yetemeyeceğim :)
Bazen sinirleniyorum,patlama noktasına geliyorum,hassas bir konu olduğundan kendimi tutuyorum,eşime patlarsam tamamen yanlış anlaşılırım, suçlu pozisyonunda olurum.Yine de her şey eşlerde bitiyor, tek çözüm tatlılıkla konuşup anlaşmakta, kimsenin kırılmaması için..Yoksa kaş yapayım derken göz çıkarmak asla istemem...
 

Kesinlikle katılıyorum söylediklerine.
Evet, o anlamda biraz avantajlıyım, çünkü ben nişanlımla çok önceleri konuştum bu konuyu.
Zaten dediğim gibi yapı olarakta kendisi de pek sevmez kalabalığı..

Dediğin gibi, en doğrusu tatlı dil ile halletmek herşeyi, inşallah sizde zamanla rayına oturtursunuz
 
İnşallah , çok teşekkürler :)
 
bizim evlilikte 2. yılımız bitti,bu 2 yılda ömrüm boyunca ağırlamadığım kadar misafir ağırladım ve çeşit çeşit pasta yapmayı ardından tonlarca bulaşığı saatlerce yıkamayı öğrendim tam rahatladm kalabalık azaldı diyordum ki şimdide biz size geldiksıra sizde neden gelmiyorsunuz sitemleri başladı yani bu dava bitmez...
 


Al bir de burdan yak dimi ?
 
Seni çok iyi anlıyorum. Dişini sıksan plan programını, sabah bir akraba öğlen bir akraba sonra çaya başka akraba şeklinde ayarlayıp 3lü 4lü halde gezip bitirsen daha iyi olur gibi.
Hem kimsenin de gönlü kalmaz
 

:)) hepsi toplanıp bi haftasonu bana gelseler bu kadar şikayetçi olmazdım vallahi..
 
:)) hepsi toplanıp bi haftasonu bana gelseler bu kadar şikayetçi olmazdım vallahi..

hiç öyleeee deme başına gelir sonra :) her tarafta biri çagırıyor birinin çayı bitse birinin bebeği ağlıyor birinin ki su istiyor diğeri yok evi gezecem diyor biri temiz mi diye ortalığı denetliyor ve sen tek başına ordan oraya sürükleniyorsun :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…