Biraz geniş olmaya çalışsan, çocuk 2 lokma yer, acıkınca yine yer. Sen de zannedersen vakti zamanında annemin benim peşimden koştuğu gibi koşuyorsun çocuklarının arkasından, yemek yedirmek için. Canım, hiçbir çocuk, evde yemek varken açlıktan ölmemiştir. Acıkır, söyler. Sen yeter ki abur-cuburları kaldır ortalıktan ve yemek saati dışında yemek yedirme. Özür dilerim kötü bir benzetme ama eşek gibi yerler.
Temizlikti yemekti... O evin hizmetçisi değilsiniz elbette, yapmama gibi bir seçeneğiniz var.
Kaldı ki her şeyi tek başınıza yapmaya çalışmanız...
En olmadı azını yapın çekilin. Ne bileyim, bırak da evde çeşit çeşit yemek pişmesin, bi çorba yap bırak gerisini. Çocuklara yetecek kadar 2. çeşit yap geç... Şikayetçi olacaksa, "Daha iyisini yapabiliyorsan, yap" dersin. Yaparsa da teşvik edersin "Aaa şahane olmuş, benden iyi yapıyorsun sen bunu" Böyle yaparak makarna ve birkaç çeşit çorbayı, sabah tostlarını ve salataları eşime kilitlemişliğim var. Sizinki ne kadar ılımlıdır bilmiyorum tabi, çünkü çocuk konusunda çok ağır laflar sarf etmiş. Mizaç olarak öfkeli bir adam sanki.
Çocuklara ödev yaptırma olayı da ayrı bir durum. Ben, hiçbir ödevimi annemle - babamla yaptığımı hatırlamam, maket türü işler ve aile anketli konular haricinde. Çocuklarınızı kendi ödevlerini kendilerinin yapmalarına teşvik etseniz?
Bunlar haricinde direksiyona geçmenize niçin manidir, onu anlamış değilim. Tam tersine cesaretlendirmesi gerekirken.. İlginç.