- 4 Mayıs 2018
- 880
- 493
- 33
- Konu Sahibi piramses1982
-
- #141
Docent prof olmayi dusunmuyorum ki, sadece dr olayim yeter, ben makale okuyup yazmaktan nefret ediyorum beni strese sokuyor. Sadece dr titrine takigim, hepsi bu.daha önce de yazıştık.
ben ruh sağlığı yerinde olmadıktan sonra hiçbir şeyin önemli olmadığını düşünüyorum.
yaşadıklarınız sizi bu noktaya getirmiş olabilir.
aileniz sizi başarılarınızla sevmiş muhtemelen..
üzgünüm ama, doktora için üretemedim tıkandım diyen biri olduğunuza göre,
zaten yeterince akademik düşünebilen biri değilsiniz demektir.
üstelik üniversitelerin de hali ortada..
bizim ülkemizde üniversiteler bilim yuvası mı Allah aşkına?
şimdi nasıl doçent olunuyor biliyor musunuz?
dosyayı hazırla, onaya sun, onaylandı haberi gelsin..
siz, ortalama zekaya sahip, öğrencilikte hasbel kader başarı göstermiş birisiniz.
he sayısal zekanız yüksek de olabilir ama bunu sosyal zekanızla tamamlayamamışsınız.
( bölümünüz de öyle ülkemizde çok geçerli süper bir bölüm değil siz de biliyorsunuz)
büyük bir holdingte beyaz yakalı çalışan olmak, ortalama bir firmada üst düzey yönetici olmak,
kendi işini yapıp patron olmak, üniversiteyi zevk için okuyup bambaşka işler yapmak, hobini işe çevirmek, memur olmak bütün bunlar bir tercih..
tercih ederken de bazı kriterlerimiz oluyor.
kendi işini kurmak için mesela cesaret gerekir. o sizde yoksa maaşlı çalışan olmayı tercih edersiniz.
mesaili de olsa aktif bir iş yaparsınız.. satış işi gibi, alanınızla ilgili firmaları gezersiniz, fuarlara gidersiniz, ajanslara gidersiniz, yurt içi yurt dışı..
ortalama bir firmada yönetici olduğunuzda çok kurumsal bir yapı değilse, sorumluluk sizdedir bu hoşunuza da gider ama nihayetinde para sizden çıkmaz.
memur olursunuz, işinizi belli bir düzende yaparsanız kafanız rahat olur mesai bitiminde kurum yansa umrunuz olmaz.
Ama biliyor musunuz? hepsi için EMEK gerekiyor. ÇABA gerekiyor.HAREKETE GEÇMEK gerekiyor.
Okul bitirmekle övünmek en fazla 25 yaşına kadar iş yapar..
Sosyal medyada, motivasayonla ilgili sayfalar var.
Zaman öldürücü diye kategorize etmişler mesela.
1-elalem ne der diye düşünmek 2-hep başkalarını memnun etmeye çalışmak 3- mükemmelliyetçilik 4-ilham gelmesini beklemek... diye devam ediyor.
Hayat "desinler" mantığıyla yaşanamaz! Hayatınız çöp olur o zaman.
Desinler diye yurtdışındasınız.. sosyal yardımla yaşıyorsunuz.
sosyal medya hesaplarınızda yer bildirimi mi yapıyorsunuz mesela?
bionuzda neler yazıyor?
Yurtdışında olmayı bir şey sanmak bir aşağılık kompleksi bana kalırsa..
Asla ekmeğinin derdinde olan insanlara lafım yok.
Beden işçisi olarak çalışıp para kazanıp standartlarını yüksek tutuyor, hayattan keyif alıyorsa ancak takdir ederim.
Siz iyileşmeden, ne doktorası? ne evliliği?
Bağımlılıklarınızı, zaaflarınızı gözden geçirmeniz şart.
Tedavi olun.
Ne yasayip da bu noktaya geldim bilmiyorum. Universiteye derece yaparak girmis, universiteden fakulte 1.si olarak mezun olmus biri olarak su yasadiklarima sadece agzim acik bakiyorum.
Asiri bir ozguvensizlik olayim da var, neden derseniz, doktora yaparken is aradigim donemde onume gelen her ama her is ilanina basvurdum, firma iyiymis kotuymus maasi azmis demeden basvurdum, abartmiyorum 200den kesin fazladir, hatta 300 u bulmustur da. Ve 1 yerden bile olumlu donus almadim. Veteriner kliniginde 3 ay temizlikcilik yaptim. Egitim gecmisimi duyan "ya seni en buyuk firmalarin havada kapmasi gerekir" derken, birakin buyuk firmayi, merdivenalti tabir edecegim yerler bile kabul etmedi. Yillar sonra en sonunda biryere girebildim, maasi teknisyen maasiyla ayni, baskasi olsa burun kivirir, ben ise is buldugum icin sukrediyorum.
Yurrdisinda yasamayi istememin 3 farkli nedeni var
1. Almanyada master yaptim ve buraya asik oldum, donmek istemedim ama mecbur dondum
2. Evet resmen hava atacagim bir arac olarak gordugum icin istiyorum. Istediginiz kadar eziklik gorgusuzluk deyin, bu konudaki dusuncelerim degismeyecek
3. Esimle ilk tanistigimizda almanyaya kesin donus yapacagini soylemisti ve bunu bilerek evlendim. Esim Istanbul dogumlu, alamanci degil kisacasi, master icin gelip kalmis uzun yillar yasamis
Evet devlet yardimiyla gecinmek cok asagilayici bir durum. Hele de ailem icin yuz kizartici. Ancak, biz hep boyle mi yasayacagiz? Eninde sonunda bir sekilde is bulacagiz. Devlet sirtindan gecinen asalak degilim ben. Esim az calisacak bile olsa, ben oyle degilim.
He devlet yardimi aliyorum, evet ezigim, ailemin utanc kaynagiyim, ama en azindan devlet beni almanca kursuna gonderiyor. Su anda gittigim kurs 1000 € civarinda ve bunu verecek gucum yok.
Babam kendi konusunda bir duayen, annem deseniz cok bilindik bir yardim derneginin yonetim kurulunda. Ve ben, yillarca gurur duyduklari kizlari, cok gurur duyduklari doktorasini tamamlayamamis, dogru duzgun calismayan bir adamla evli, ordan oraya savrulan, yarinin ona ne getirecegi konusunda fikri olmayan biriyim.
Cok acil terapiye ihtiyacim var ancak dedigim gibi almanyada 6 ay bekleme suresi var ve online psikolog icin de maalesef durumum yetersiz.