HİÇ BİR ŞEY BENİ MUTLU ETMİYOR...

Dikkat eksikligi var mi yani yol bulamama, kaybolma, bir seyleri surekli kaybetme gibi? (Bende ADD var o yuzden yazdim). Bence once iyi bir psikolog ile konusun o sizi yonlendirsin psikiyatriste. Bunun disinda gunluk vitamin alin. Sosyal medyadan uzaklasin. Universitede gittiginiz bolum ilginizi cekmiyorsa baska bolume gecin. Eger dogru bolumdeyseniz derslerden once islenecek konulara goz atin, derse ilginizi artirir. Bir de o derse kadar olan notlarinizi her derse girmeden once tekrar edin. To do list zaten enmen onemli sey. Bence esas sorun universite ogrencisinin annesiyle yasamasi. Kusura bakmayin ama masterda boyle bir arkadasim vardi kiz bana ortaokuldaymis gibi gorunuyordu. Yani o anakuzulugu uzerinize yapisiyor maalesef. Aileden ayri yerde kalmadikca bagimsiz ne istedigini bilen bir birey olamazsiniz. Zihnen buyumek icin ayri bir ev ya da yurtta yasamaniz gerekli.
Evet var eşyalarımı bulamıyorum bi an beynim gidiyor sanki
Yolda gidiyorum evin oralarda olmama rağmen bi an beynim duruyor ve yol filan hatırlamıyorum
Durup biraz düşünüp öyle ilerliyorum
Sosyal medya yok
Psikolog pek işe yaramiyo ilaç yazip gönderiyor
Ailemle yaşıyorum çünkü tek yapamam ve ailem izin vermez tek yaşamaya ve ben tek yaşasam bile nasıl kendime bakicam
 
Yorgun hatun henüz 20 yaşındaymışsın.Ben 27 yaşımdayım.Benimle yaşıt ve benden küçük arkadaşlarımla ne zaman konuşsam bir öncekinden daha umutsuz hissediyorum.Maalesef içinde bulunduğumuz şartlar belli ve bu şartlar hepimizi etkiliyor.Ayrıca sen apayrı bir bireysin ve kendi bakış açına göre dünyayı algılıyosun ki bu da çok öznel bir şey.O yüzden kendini herhangi bir konuda mutsuz hissettiğinde suçluluk duymamalısın.Ama yaşamak için sadece 1 şansımız var ve tek hayatımızı da bu kadar mutsuz geçirmek yazık olur.
Öncelikle herhangi bir sağlık sorunu varlığını elemelisin.
Psikolojik destek alabilirsin.Youtube'da pekçok psikolog video paylaşıyor.Aynı sorunlara sahip insanların yaşadıklarını ve bunların üstesinden nasıl geldiğine dair videolar bulabilirsin.
Bir de benim tavsiyem kendi hayatında seni mutsuz eden şeyleri, takıntılarını vs bir kağıda yaz.Bir şeyi 100 kere düşünüyorsan bir sonuca ulaşamıyorsun ya da ulaştığın sonuç seni memnun etmiyor demektir.Yazarsan daha objektif oluyorsun.Değiştiremeyeceğin şeyleri görüp da kolay kabulleniyosun.
Rutin hayatında seni motive edecek şeyler yapmalısın.Özellikle bir şeyler başardığında kendini ödüllendirmelisin.Senin yazında bence bu madde çok eksik duruyor.Anne, baba, yemek dediğinde bana çok rutin yaşıyormuşsun gibi geldi.Evet bunlar çok güzel ama evdeki anne-baba, evdeki yemek seni, üniversiteye giden bir kızı ne kadar tatmin edebilir?
Senin yaşındaki, akademik durumundaki arkadaşlarının hedefleri ne?5 yıl önce senin okulundaki insanlar nasıl işlerde çalışıyor?Bunlara bakabilirsin.Gerçek hayat gözünü korkutuyorsa anonim olabileceğin discord, telegram vs gruplarda hedefine yönelik(çalışma grupları, spor, sosyallik gibi) insanlarla çalışmayı, iletişim kurmayı basamak olarak kullanabilirsin.
Bu yazdıklarım bana çok iyi gelmişti.Umarım sana da faydalı olur.
Aslında tek sorunum çok saplantılı olmam
Beynimi boşaltabilsem belki herşey yoluna girer
Ama bir türlü beynim boşalmiyor inanırmısın gecr uykumda bile düşünüyorum diğer konumda görebilirsin
 
Annem 55 yaşında maşallahı var paraya ihtiyacı yok ama senelerdir çalışır.Karınca gibi asla yerinde durmaz çalışmayı sever.Ve sana şöyle söyleyeyim hayat gerçekten 30 dan sonra başlıyor ve yediğinden gezdiğine kadar her şeyden zevk alıyorsun.Sana tavsiyem yaşa bu kadar takılacağına imkanlarını biraz sadeleştir az ve öz yaşamaya çabala.Tatminsizlik insanı tüketir
MaşaAllah annenize
Tüketti zaten
çabaliycam
 
Tek sevdiğim şey yemek yemek (kilolu degilim)
Ben şu alana takıldım 🤭🤭 maşallah su içsen yarıyor dediklerndenim 🤣
İşin şakası bir yana ailenizin iyi davranması mutlu olmanz için yeterli değil. Kendinizi tanıma yolculuğuna çıkmanız lazım. Ben kimim ne ile mutlu olurum, ne yapabilirim. Geleceğe dönük hedefim ne gibi sizi ileriye götürecek şeyler bulun ve onlar için mücadele edin. O zaman sıkılmaya firstnz kalmaz. ( Bu arada yüksek lisans dersinde B12 vitaminine mutlaka baktırın danisanlarin demişti bir hocamız duygu halini çok etkiliyormus)
Evet 😂seviyorum yemeyi
B12 baktırdım tam çıktı
Hedefim belli ama bilmiyorum çok saplantı yapıyorum
Sürekli düşünüyorum
 
Evet var eşyalarımı bulamıyorum bi an beynim gidiyor sanki
Yolda gidiyorum evin oralarda olmama rağmen bi an beynim duruyor ve yol filan hatırlamıyorum
Durup biraz düşünüp öyle ilerliyorum
Sosyal medya yok
Psikolog pek işe yaramiyo ilaç yazip gönderiyor
Ailemle yaşıyorum çünkü tek yapamam ve ailem izin vermez tek yaşamaya ve ben tek yaşasam bile nasıl kendime bakicam
20 yasindasin, post ergenligi kabul etmiyorsun ama kendine de bakamazmissin. Nasıl oluyor?
16 yasinda oglum var, okuldan gelince kendi kendine birseyler yapip karnini doyuruyor ben işte iken. Cok mu prenses yetistin nedir anlamadim.
Bu arada 50 yasindayim ama yaşlı degilim. 60 yaş artik tıpta orta yaş sinifinda yer aliyor, cunku insan omru uzadi.
Hersey eline hazir verilmis, bir seyleri basarmanin hazzini tatmamissin, bu nedenle de mutluluk ne bilmiyorsun.
 
20 yasindasin, post ergenligi kabul etmiyorsun ama kendine de bakamazmissin. Nasıl oluyor?
16 yasinda oglum var, okuldan gelince kendi kendine birseyler yapip karnini doyuruyor ben işte iken. Cok mu prenses yetistin nedir anlamadim.
Bu arada 50 yasindayim ama yaşlı degilim. 60 yaş artik tıpta orta yaş sinifinda yer aliyor, cunku insan omru uzadi.
Hersey eline hazir verilmis, bir seyleri basarmanin hazzini tatmamissin, bu nedenle de mutluluk ne bilmiyorsun.
Aslínda yaparim ama sorumluluk almak istemiyorum yani 1 gn annem evde olmayinca sıkılıyorum ev bomboş geliyor
Ve ailemde izin vermez zaten tek tehlikeli olduğunu söylerler
 
Aslínda yaparim ama sorumluluk almak istemiyorum yani 1 gn annem evde olmayinca sıkılıyorum ev bomboş geliyor
Ve ailemde izin vermez zaten tek tehlikeli olduğunu söylerler
Tehlikeli mi 🙄 peki yuva kurdugunda işleri kim yapacak.
Insanin başına ne gelirse bosluktan gelir derler. Sanirim cok bossun, ki yapacak iş de olmayinca kafada kurup duruyorsun.
Annenler iş yapmamana izin verneyerek sana iyilik yapmamış aslinda. El melekelerin gelisirdi. Ne ogrenirsen kendi kârına. Hata yapa yapa buyur insan.
 
Evet var eşyalarımı bulamıyorum bi an beynim gidiyor sanki
Yolda gidiyorum evin oralarda olmama rağmen bi an beynim duruyor ve yol filan hatırlamıyorum
Durup biraz düşünüp öyle ilerliyorum
Sosyal medya yok
Psikolog pek işe yaramiyo ilaç yazip gönderiyor
Ailemle yaşıyorum çünkü tek yapamam ve ailem izin vermez tek yaşamaya ve ben tek yaşasam bile nasıl kendime bakicam
Hayatında bir kere psikoloğa gitmediğine eminim,çünkü psikolog ilaç yazıp yollamaz. Tıp okumadigi için ilaç yazma yetkisi yoktur. "Pasiflora iç" onerisinde bile bulunmazlar. Benim de kendi terapistim var, sadece seni konuşturur,sorular sorar - farklı şekilde bakmani sağlar ve yeri gelir ödev verirler.
Ha,psikiyatre gittim dersen devlet Hastanesi'nde adam ne yapsın, beş dakika muayane süresi var, yazıp ilacı yolluyor. made. Haftada bin lira harcayacak bütçeniz var, gidin adam gibi bir psikiyatre, saatiniz dolana kadar sizinle konuşsun, oradan girsin buradan çıksın, gerekirse ilaçlı bir tedavi planı olustursun.

Konuya gelince de, benim çevremde de çok var sizin gibi insanlardan, o yüzden çok farklı gelmedi.
Bu yazdıklarım sadece genellemeyle yapilan bir tahmin;
Uzaktan bakınca size çok düşkün, paradan kismayan, muhafazakar,ataerkil bir aileniz var. Sizi paraya doyuruyorlar ama bu paranızla bilet alıp katmanduya gidecek olsanız ayilip bayılırlar. Katmandu uzak,Kıbrıs'a gideyim deseniz,sizi salmazlar. Ünide kızlarla eve cikacagm deyin, izin vermezler. Kazansaniz Erasmus'a bile gondermezler.
Aslında sonsuz özgürlük gibi görünen bir kafeste yaşıyorsunuz, kendi hayatinizi yaşamanıza,limitinizi zorlamaniza izin çıkmayacağını biliyorsunuz .
Ömür boyu böyle yetistiginiz için siz de ailenize 'ekstra' gelecek,ama çoğu insan için normal şeyleri yapmayıp, onların kurallarına göre yaşıyorsunuz. Bu sebeple içinizdeki boşluğu kıyafet alarak falan doldurmaya çalışıyorsunuz. aileniz de destekçiniz,çünkü bu boş yaşam tarzında onların canını sıkacak,endiselenmelerini gerektirecek bir durum yok .
Cesur Yeni Dünya kitabındaki distopyada gibi, sizi coooook seven , bir dediğinizi iki etmeyen aileniz yüzünden bir hayatınız bile yok,ama bunu büyük bir sevgi seli içinde yaptıklarından dolayı sorgulamak aklınıza gelmiyor . Eskaza sorgulasaniz 'bir onların yaptıklarına bak bir su düşündüklerine' diye kendinize kızıyorsunuz. Farkında olmasaniz da ailenizin cizgisinden bir adım öteye gitmeden,onların uygun gördüğü hayatı yaşayıp, onların uygun gördüğü insanla evlenip , tahmin edilir bir hayat yaşayacaksın. Ama bu yaşanan senin hayatın olmadığı için ömür boyu bir seyleri eksik hissedeceksin,çünkü eksik olan kendi hayatını yaşaman.

Tahminlerim bitti:)
Bence çoğu doğru, çünkü bu tarz kizlari iki cümlesinden tanıyorum artık. Malesef o kadar çoklar ki...
 
Hayatında bir kere psikoloğa gitmediğine eminim,çünkü psikolog ilaç yazıp yollamaz. Tıp okumadigi için ilaç yazma yetkisi yoktur. "Pasiflora iç" onerisinde bile bulunmazlar. Benim de kendi terapistim var, sadece seni konuşturur,sorular sorar - farklı şekilde bakmani sağlar ve yeri gelir ödev verirler.
Ha,psikiyatre gittim dersen devlet Hastanesi'nde adam ne yapsın, beş dakika muayane süresi var, yazıp ilacı yolluyor. made. Haftada bin lira harcayacak bütçeniz var, gidin adam gibi bir psikiyatre, saatiniz dolana kadar sizinle konuşsun, oradan girsin buradan çıksın, gerekirse ilaçlı bir tedavi planı olustursun.

Konuya gelince de, benim çevremde de çok var sizin gibi insanlardan, o yüzden çok farklı gelmedi.
Bu yazdıklarım sadece genellemeyle yapilan bir tahmin;
Uzaktan bakınca size çok düşkün, paradan kismayan, muhafazakar,ataerkil bir aileniz var. Sizi paraya doyuruyorlar ama bu paranızla bilet alıp katmanduya gidecek olsanız ayilip bayılırlar. Katmandu uzak,Kıbrıs'a gideyim deseniz,sizi salmazlar. Ünide kızlarla eve cikacagm deyin, izin vermezler. Kazansaniz Erasmus'a bile gondermezler.
Aslında sonsuz özgürlük gibi görünen bir kafeste yaşıyorsunuz, kendi hayatinizi yaşamanıza,limitinizi zorlamaniza izin çıkmayacağını biliyorsunuz .
Ömür boyu böyle yetistiginiz için siz de ailenize 'ekstra' gelecek,ama çoğu insan için normal şeyleri yapmayıp, onların kurallarına göre yaşıyorsunuz. Bu sebeple içinizdeki boşluğu kıyafet alarak falan doldurmaya çalışıyorsunuz. aileniz de destekçiniz,çünkü bu boş yaşam tarzında onların canını sıkacak,endiselenmelerini gerektirecek bir durum yok .
Cesur Yeni Dünya kitabındaki distopyada gibi, sizi coooook seven , bir dediğinizi iki etmeyen aileniz yüzünden bir hayatınız bile yok,ama bunu büyük bir sevgi seli içinde yaptıklarından dolayı sorgulamak aklınıza gelmiyor . Eskaza sorgulasaniz 'bir onların yaptıklarına bak bir su düşündüklerine' diye kendinize kızıyorsunuz. Farkında olmasaniz da ailenizin cizgisinden bir adım öteye gitmeden,onların uygun gördüğü hayatı yaşayıp, onların uygun gördüğü insanla evlenip , tahmin edilir bir hayat yaşayacaksın. Ama bu yaşanan senin hayatın olmadığı için ömür boyu bir seyleri eksik hissedeceksin,çünkü eksik olan kendi hayatını yaşaman.

Tahminlerim bitti:)
Bence çoğu doğru, çünkü bu tarz kizlari iki cümlesinden tanıyorum artık. Malesef o kadar çoklar ki...
Evet :) beni anlattınız ben bile kendimi bu kadar dikkatli düşünmedim yapacak birşeyim de yok yani ailemin istemediği birşeyi yapsam beni silerler direk
 
Tehlikeli mi 🙄 peki yuva kurdugunda işleri kim yapacak.
Insanin başına ne gelirse bosluktan gelir derler. Sanirim cok bossun, ki yapacak iş de olmayinca kafada kurup duruyorsun.
Annenler iş yapmamana izin verneyerek sana iyilik yapmamış aslinda. El melekelerin gelisirdi. Ne ogrenirsen kendi kârına. Hata yapa yapa buyur insan.
Yani diyolar ki tek yaşasan başına bişey gelir zaman kötü bilmem ne
Evlenince eşin olur tek olmazsin
Diyorum çalışayım paran bol harca neye çalışcan diyolar
Yani hiçbiri olmuyo
Doğuluyum
Millet kızını çalıştırıyor der bilmem ne...
Evliliğe gelirsek evlenmiycem kötü evlilik
 
Ne yani 55-60 yaşlı değil de ne ? Bir insan en fazla ne kadar yaşıyorlar ki zaten? En fazla 70
50 Deniz sonra sağlam bieyerleri kalıyor mu
Ben de 20 yasındayım ama 60 yaşındaki babam benden daha enerjik, yürüyüşe falan çıkar her gün. Bazı şeylerin yaşla ilgisi yok hatta önceki nesiller bizim kuşağa göre şu an bile daha çalışkanlar.

Bu arada ben aslında seni anladım, rahat batma olayı bende de var kısmen. Ben de kendimi sürekli mutsuz etmeyi başarabilen bir insanım. Yani aileme çoğu zaman benim de enerjim kalmıyor, mesela aşk acısı çekiyorum belli bir dönem sonra o bitince yerini gelecek kaygısı dolduruyor onu da kısmen atlatınca görünüşüme takıyorum. Olduğundan yaşlı hissetme durumu bence su an herkeste var, özellikle şu sıralar ben aşırı mutlu insan görmüyorum etrafta. Geçen sene pandemiden dolayı herkes evlerdeydi normalde bu sene insanlarda enerji patlaması olması lazım ama ekonomik kriz vs insanlarda depresyon yarattı herhalde.

Kin tutma olayına gelince bu yaşta bu kadar saplantılı olmak hic dogru değil, hayatının kalanında çok zorlanırsın. Kendine hayatı zorlaştıran yine sen olduğun için kimsenin yapabileceği bir şey yok bu durumda.
 
Evet :) beni anlattınız ben bile kendimi bu kadar dikkatli düşünmedim yapacak birşeyim de yok yani ailemin istemediği birşeyi yapsam beni silerler direk
İşte mutsuzluğunun ve tatminsizliginin sebebi tam olarak bu.
Nasil tatmin olabilirsin ki? İnsanın bir şeyden tatmin olabilmesi için kendisini gerçekleştirmesi gerek. Bu da genelde konfor alanının dışına çıkarak yapılır.
Sende bunların hiç biri yok. Ne bir şey başarmanın hazzina sahipsin,ne para kazanmanin-yettirmenin verdiği hazza, ne şehir şehir gezmenin hazzina, ne ilk aşklarla yapılan cilginliklarin hazzina...
Sana izin verdikleri tek haz; alışveriş yapmak.
Kendini gerçekleştirmenin imkanı bile yok .
Neyin planını yapip mutlu olacaksin ki? Çizilen sınır belli.
Kendine bir hedef koysan önce aileni ikna etmen gerekecek. Onlara uymayan şeyde de seni silecekler...
Dünyada tek yakın olduğun ve sığındığin insanlar ailen, onların sevgisinden de emin değilsin, çünkü seni "eğer" sevgisiyle seviyorlar. "Eğer isteidgim gibi yaşarsan seni pamuklara sarmalar sararız,ama kendi hayatini yasamak istersen ittir git gözümüze gozükme"
Bu mu aile?? Sorsan seni herkesten çok severler.
İşte senin gibi, benim tanık olduğum çok sayıda piremses gibi, bir evin bir kızlarını öyle yetiştiriyorlar ki özgüven sıfır, kendi hayatini eline alma cesareti olmadan, ailesine baskaldirmayi aklına bile getirmeden...
Öyle ezbere yaşayıp gidiyorlar.
Evlense,aynı düzen devam ediyor bu sefer eşin istedigu hayat yasaniyor, bekar kalsan evlenene kadar hiç azalmadan bu devran dönüyor. Yakın bir arkadaşım 30 yaşında , uzak mesafeden sevgilisi gelecek. Havaalanına çocuğu almaya gdiecek, nasıl gideceğini bilmiyor. Tabii ki bilmez,gitmediyse. Ama uygulama kullanıp adres tarifi bakmayı bilmeyecek kadar dunyadan bihaber. Güzelce tarif ettim, evden x otobüsüne binip y durağında inip z arabasina bin,gidiyor havaalanina diye. Ona o kadar korkunç geldi ki söylediklerim, benim dediğimi yapip 12 liraya sadece 1 buçuk saatte girmek varken , evden Taksim'e gdieyim, oradan havaalanina giden özel otobüslere bineyim diye toplam 2 buçuk saatine ve 60 liraya mal olacak yolu seçti .
Çünkü bilmediği durakta bilmediği otobüsü beklemek bile onun için memleket meselesi. .yine aynı şekilde sevgilisiyle sadece iki gün dolaşacak, aileme ne yalan soylesem de evden çıksam diye günlerce karın ağrısı çekti . Hayata dair deneyimi o kadar az ki, çoğu durumda ne yapacağı hakkında bir fikri yok. Pratik değil, güzel şeyler olurken bile aklı hep ailesinde, ailesinin izin vermeme ihtimali ona hep ket vuruyor. Bu arada bu bahsettiğim kız üni okumuş birisi (ailesi ayrı eve izin vermedi diye her gün yan şehre gider gelirdi). Bir evin bir kızı, ailesi üstüne düşer, kötü sözü sakınır...baksan harika bir ailede yaşıyor, ama aslında hapisten farksiz hayatı. Aile deneyim kazanmasına izin vermedikçe,bir şeyleri yasakladikca kız iyice kendine olan güvenini kaybetti. Hayattaki tek zevki alışveriş yapmak. Çünkü izin verikecek,hoş karşılanacak tek şey bu...
Senin yolun da aynı bu yol, doyumsuz vs demişler ama bu doyumsuzluk değil bence.
Kendini gerceklestirememenin ve kendini gerçekleştirmeyecek olmanin verdiği ıstırap az buz bir şey değil. İnsana özgürce hayal bile kurdurmaz çünkü "baban izin vermez"
 
Bence vitamin değerlerinizede bir baktırın. Bazi vitamin değerlerinin düşüklüğü insanı yorgun, halsiz, mutsuz, hayattan bezmiş hissettiriyor. En baslicasi vitamin D ve B12 eksikliği.
 
Annemin benden birşey isterken çekindiğini nereden çıkarttınız? Ayrıca ben onların tek kızıyım istediklerimi yapmayip ne yapcaklar?bende ilerde kendi çocuguma yaparım yani
Hayır arada bende tabi birşeyler yaparım odamı filan toplarım ama daha fazlası olmuyor fenalaşıyorum.
Nankörlük değilim yani teşekkür ederim herşeye
Oyy kıyamam fenalaşıyomuş. Piremses seni :)
 
Annemin benden birşey isterken çekindiğini nereden çıkarttınız? Ayrıca ben onların tek kızıyım istediklerimi yapmayip ne yapcaklar?bende ilerde kendi çocuguma yaparım yani
Hayır arada bende tabi birşeyler yaparım odamı filan toplarım ama daha fazlası olmuyor fenalaşıyorum.
Keşke konuyu tüm anneler babalar okusa ,yapılan yanlisi görse...
Çocuklarına görev vermemek, onların her işini yapmak, onların küçük basarillarina engel olmak, sınırlarını zorlamadan yaşamlarını sağlamak aslında öyle yanlış ki, çocuklarına iyilik yaptıklarını sanıyorlar ama onların hayatından çok kiymetl şeyleri çalıyorlar
Netflixi olan lütfen izlesin,çoğu 8-10 dakika zaten bir program var.
Japonya'da uzun yıllardır gelenek gibi süren bir program.İsmi büyüdüm artık.
Yaşları 2,5 - 5 arası degisen çocuklara görevler veriliyor. Kıyafeti kuru temizlemeye ver dönüşte de marketten elma al , balık pazarından yengeç al,dönüşte de eczaneden ilaç al falan gibi görevler. Tüm yol boyunca da gizli kameralı ekip onları izliyor. Tabii ki çocuklar tek başına şehre gitmek, dağ tepe aşmak, otobüse binmek istemiyorlar, haliyle korkuyorlar. Ama anne babalari bir şekilde ikna eidyor. Çocuklar bazı görevlerde zorlanıyorlar ,markete gidip utanıp bir şey soramadan çıkıyorlar ama yaptıkça Yaptikca günün geri kalanindaki seyleri daha bir ozguvenle hallediyor. Ve hepsi eve öyle büyük bir mutlulukla geliyor ki 'anne başardım, hepsini yaptım' derken,izleyince diyorsun ki korumak isterken bu bir şeyi başarmanın hazzını alıyoruz günümüz çocuklarından..
Yani sizi aileniz el bebek gül bebek,sorumluluk vermeden büyüterek hiç iyi yapmamış aileniz. Tam tersi ozguvensiz ve doyumsuz olmanızın sebebi bir şey basarmanin hazzından geri kalarak yaşamanız zaten.
O yüzden siz siz olun bari cocugunuz için şu cümleyi kurmayın
bende ilerde kendi çocuguma yaparım yani
 
Back
X