arkadaşlar bende 14 aylık evlıyım evlıgımızın ilk 7 ayında korunduk.keşke korunmasaymısız.hemen olucak sandık sonrası zor gunler başladı.o kadar guzeldıkı hersey çok mutluyduk.sonra 1. ay gectı yok 2.ay gectı yok ben kont.yaptırmıstım.sorun yoktu.g neşelısınebe kalamıyınca esımı doktora cıkardım ve spermlerı sorunlu.aman allahım ağlamaktan helak oldum.sayı az hareketlılık az morfolojı 0 yıkıldım.ve bundan sonra sureklı mutsuzuz.agustos 7 de aşılama oldum tutmadı.ona da uzuldum.bu ay bır hafta adetım gec geldı ne umutlandık.yıne yok.ıkıncı aşılamayı dogudayız onuda yaptıramadık.halımı bır bılsenız kımse anlamıyor benı erken dıyorlar.sabret neye ve nasıl.esımede kıymaıyorum gıtgıde sogudum ondan.çokta sevıyorum ama bı kızgınlık var ıcımde oda cok uzuluyor ama erkek işte bellı etmıyor.boşanmak bıle gecıyor aklımdan.ya olmazsa cocugumuz.okadar ıstıyorumkı.bebegım olsun.sankı hiç olmıcak.o duyguları yasayamıcam.cevrene bakıyorsun herkes hamıle cocugu var. allahım ne zor yarabbım.bunalıyorum daralıyorum.kımseyede bırsey dıyemıyorsun.batıya gelın sabredın dıyor aılem.ama sabır nerde.neden boyle nıye.okadar ıyı bır ınsankı esım.çokta sevıyorum.ama onu bu konu yuzunden okadar uzuyorumkı.saçlarını beyazlattım.benım uzulmemede uzuluyor.ıstersen bosanalım dıyor.içkisi yok sigarası yok.yedıgne ıcıtıgıne dıkkat eder.boyle işte arkadaşlar herkese ben çocuk dusumuyorum dıyıp gecıstırıyorum.guluyorum..ne kadar neşelısın dıyorlar.kımse bılmıyorkı içim acıyor nefes alamıyorum.okadar yoruluyorumkı mutlu gorunmeye çalışmaktan.napıcam ben bılmıyorum.bu şekılde nereye kadar gidicek.hersey anlamsız,evlılıgımın tadı kalmadı.boyle bır haldeyım.
canım niyetim seni yargılamak değil sakın yanlış anlama ama bence çok yanlış yapıyorsun.eşimden soğudum demekle.herşeyden önemlisi eşin sağlıklı da olsa allah vermedikten sonra yapacak birşey yok.herkes ister anne baba olmayı sen çok istiyorsun o az istiyor diye birşey yoktur.senin eşine destek olman gerekirken onu daha çok üzmüşsün ki adam boşanalım diyor.bence eşini seviyorsan ona destek olup bunu beraber aşmaya çalışın.farzet ki sende bir sorun çıktı eşin sana böyle mi yapardı.bence artık şöyle bir sirkelen ve kendine gel eşinle oturup konuşun nasıl bir yol izleyeceğinize karar verin.daha çok yeni evlisiniz önünüzde upuzun bir yaşam var.elbette çoçuğunuz olacaktır.ilk olarak bence eşinle birlikte bir tüp bebek merkezine gidin onlar size çok daha iyi bir açıklama yaparak aşılama mı yoksa tüp bebek mi yapacaksınız yönlendirirler.eşinin sorununa gelince bunun için artık o kadar ilaçlar kürler varki bence bunları araştır.inşallah sana yardımcı olabilmişimdir.
arkadaşlar bende 14 aylık evlıyım evlıgımızın ilk 7 ayında korunduk.keşke korunmasaymısız.hemen olucak sandık sonrası zor gunler başladı.o kadar guzeldıkı hersey çok mutluyduk.sonra 1. ay gectı yok 2.ay gectı yok ben kont.yaptırmıstım.sorun yoktu.g neşelısınebe kalamıyınca esımı doktora cıkardım ve spermlerı sorunlu.aman allahım ağlamaktan helak oldum.sayı az hareketlılık az morfolojı 0 yıkıldım.ve bundan sonra sureklı mutsuzuz.agustos 7 de aşılama oldum tutmadı.ona da uzuldum.bu ay bır hafta adetım gec geldı ne umutlandık.yıne yok.ıkıncı aşılamayı dogudayız onuda yaptıramadık.halımı bır bılsenız kımse anlamıyor benı erken dıyorlar.sabret neye ve nasıl.esımede kıymaıyorum gıtgıde sogudum ondan.çokta sevıyorum ama bı kızgınlık var ıcımde oda cok uzuluyor ama erkek işte bellı etmıyor.boşanmak bıle gecıyor aklımdan.ya olmazsa cocugumuz.okadar ıstıyorumkı.bebegım olsun.sankı hiç olmıcak.o duyguları yasayamıcam.cevrene bakıyorsun herkes hamıle cocugu var. allahım ne zor yarabbım.bunalıyorum daralıyorum.kımseyede bırsey dıyemıyorsun.batıya gelın sabredın dıyor aılem.ama sabır nerde.neden boyle nıye.okadar ıyı bır ınsankı esım.çokta sevıyorum.ama onu bu konu yuzunden okadar uzuyorumkı.saçlarını beyazlattım.benım uzulmemede uzuluyor.ıstersen bosanalım dıyor.içkisi yok sigarası yok.yedıgne ıcıtıgıne dıkkat eder.boyle işte arkadaşlar herkese ben çocuk dusumuyorum dıyıp gecıstırıyorum.guluyorum..ne kadar neşelısın dıyorlar.kımse bılmıyorkı içim acıyor nefes alamıyorum.okadar yoruluyorumkı mutlu gorunmeye çalışmaktan.napıcam ben bılmıyorum.bu şekılde nereye kadar gidicek.hersey anlamsız,evlılıgımın tadı kalmadı.boyle bır haldeyım.
hiç tatamadım bu duyguyu yanlış dua olmasın ama düşük yapanları bile şanslı görür oldumbenim gibi olan anne adyaları gelin dertleşelim acaba çok takıyoruz ondanmı burda içimizi dökelim rahatlayıp anne olalımmm ben kendimden bahsedeyim 5 yıldır evliyım eşim variköseldi degerler düşük hız düşük tü amelyat olduk artsada sayı..... hız aynı kaldı 10 aydır hiç hamilelik yaşamadımmm sanki hiç olmayacak sanıyorm ama buna ragmen bekliyorm
bende 2 yıldırr bekliyorum melegimi ama olmuyo her ay umutlar hayaller kuruyorumm hamileyimdir diyecok üzülüyorum artıkkk
bence düşük yapanalrı şanslı görmeyin.düşük çok zor.tam umutlanıyosun allahım şükür diyosun ve evladını kybediyosun bu konuda çok acı tecrübeleri olanlar var benim 21 haftada erken doğum oldu ne hamile kalsaydım nede oğluşumu koklayamadan toprağa koysaydım alllah hakkımızda hayırlısısnı versin diyelim vardır herşeyde bir hayır
tabi canım odaha acı ama hiç olmayıncada umudumuz kalmıyor bu arada başın sağolsun allah birdaha yaşatmasınnnnn
ben bebeğimi 2006 nisan ayında kaybeettim ve ondan beridir hiç hamile kalmadım bide adet sorunum var ama onun acısı olmasaydı daha kolay olurdu, akranları anasınıfına başladı ama benim bebeğim .... ama umudunu kaybetme nelerle karşılaşıyor insanlar hayat bu belli olmaz bakarsın birgün bebeğinden şikayetler yazarsınn
onu hiç şikayet etmeyecegime annelik sözü veriyorum canım
vallaha bebeğim olsunda diyorum hiç birşey umrumda değil bırak şikayeti evi yıksa dünyayı yıksa aferin çocuuum diyeceğim galiba sende aynı düşünüyorsun
ben yeni takılıyorum kaç yıllık evlisin? hiç tedavi oldunmu?
ben yeni takılıyorum kaç yıllık evlisin? hiç tedavi oldunmu?
5 yıldır evliyım eşim variköseldi degerler düşük hız düşük tü amelyat olduk artsada sayı..... hız aynı kaldı tedavi hep engeller çkıyor ama tedavi olmaya çalışıyorummm
benimde eylülde 6 bitti bizde de problem bende ama sorun ne dersen oooooo adet düzensizliği,yumurta problemleri, ilaçlara bünyem alışıyo 2 sefer etki etmiyo,vsss
bide iyot duyarlılığı çıktı başıma röntgen ilaçları hep iyot bazlı benim duyarlılığım var nasıl rahim filmi çekilcem bilmem bende 1,5 sene ara vermiştim yakında tedaviye yeniden başlıcam inş hayırlı haberer veririz birbirimize
inşalah canım bebişine kavuşuruzzzz
bi oku burayııııı
Kısırlığa soğan ve keçiboynuzu kürü ile son verin.!
Prof. Saraçoğlu, çocuk sahibi olamayan çiftler ile yumurtalık kisti ve erken menopoz gibi sorunları bulunan kadınlara kür önerdi..
Katıldığı bir televizyon programında 2008 yılının sonundan 2009’un sonuna kadar iki kürü anlatıp durdu. Kadınlar için soğan kürü, erkekler için keçiboynuzu kürü... Prof. Saraçoğlu çocuk sahibi olamayan çiftlere, “Bu kürleri uygulayın, faydasını mutlaka göreceksiniz” diyor, ardından da ekliyordu; “Göreceksiniz, bu kürler sayesinde 2010’da Türkiye’nin nüfusu patlayacak!” 2011 Şubat ayında DİE verileri açıklandı. Gerçekten de Saraçoğlu’nun iddiası gerçekleşmişti. İşte Türkiye’nin nüfusunu patlatan o iki kür.!
Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, Vatan gazetesinden Mine Şenocaklı'ya konuştu...;
Televizyonda konuk olduğunuz bir programda sunucu Ece Üner ile aranızda çok çarpıcı bir konuşma geçmiş. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre Türkiye’de nüfus patlaması olduğu açıklanmış. Bunu duyunca Ece Hanım’ın aklına sizin daha önce söyledikleriniz gelmiş. Siz hep “2010 yılında nüfus patlaması olacak” diyormuşsunuz... Öyle mi?
Evet. O gün Ece Hanım’a 10 bine yakın mail geldi. Olayları önceden bilmek gibi bir özelliğimiz yok. Bunu, Türkiye’de bazı sağlık sorunları çözülecek ve insanların bebek sahibi olmasının yolu açılacak anlamında söyledim. 2008’in sonunda kitabımda yazdım, 2009’dan itibaren de televizyon programlarında kadınlar için soğan kürünü, erkekler için keçiboynuzunu açıkladım. 1.5 yıl boyunca Seda Sayan’ın programına çıktım ve “Evelallah göreceksiniz, 2010’da Türkiye’de nüfus patlaması olacak” dedim. Bulun kayıtları, çıkartın oradan. 2008’in sonundan itibaren 2009 boyunca söyledim. 2011’in Şubat ayında Devlet İstatistik Enstitüsü açıkladı. “Türkiye 2010’da nüfus patlaması yaşadı” diye... Bunun sebebi kadınlarda soğan kürü, erkeklerde de keçiboynuzu ve havuçtur. Görmeniz lazım, bebek bekleyen hanımlar ofisimize geliyor, yüzlerinde hoş bir gülümsemesi olur onların, teşekkür ediyorlar. Hatta ileri yaşta ilk kez çocuk sahibi olanlar var, “Torun niyetine seviyoruz” diyorlar.
İKTİDARSIZLIĞA KARŞI MUCİZE BİR ÇÖZÜM: KEÇİBOYNUZU
Keçiboynuzu iktidarsızlığa karşı nasıl etkili oluyor?
Keçiboynuzu hareketli sperm sayısını artıran özelliğe sahiptir. Hareketli sperm sayısı az olan erkeklerin kullanmasında çok büyük fayda vardır. Hareketli sperm sayısının azlığından dolayı baba olamayan onlarca insan tanıdım. Hemen hepsi de keçiboynuzu kürünü uyguladıktan dört-beş ay sonra baba olacaklarını müjdelemek için beni aramışlardır.
Spermlerin baş kısmında acrosome denen bir kesecik bulunur. Sperm yumurtaya temas ettiği anda, bu keseciğin içindeki enzimler yumurtanın zarını parçalar, sperm yumurtanın içine girer ve döllenme başlar. Keçiboynuzu kürü hem hareketli sperm sayısını artırıyor, hem hareketli spermleri daha hareketli yapıyor, hem de spermin baş kısmında bulunan acrosome içerisindeki enzimlerin aktivitesini yükselterek yumurta zarının parçalanmasına yardımcı oluyor. İktidarsızlığa karşı adeta mucize bir çözümdür keçiboynuzu..
VİAGRA İLE KARŞILAŞTIRILMAMALI
Keçiboynuzu kürü, iktidarsızlık için Viagra’nın bir gecelik çözümüne karşı, iktidarsızlığı tedavi ederek uzun bir zaman dilimi içersinde kalıcı çözüm getiriyor. Dönem dönem uygulanacak kürle de iktidarsızlığı tümüyle ortadan kaldırabiliyor. Bu kür, iktidarsızlık çeken erkeklerin hiç çekinmeden kullanabilecekleri bir kürdür. Herhangi bir yan tesiri yoktur ve iktidarsızlık şikayetleri olan erkekler için ideal bir yardımcıdır. Viagra’nın yan tesirlerinin hiçbiri de keçiboynuzu küründe yoktur.
KAN ŞEKERİNE DİKKAT
Bu kürü uygulamak isteyen şeker hastalarının önce hekimlerine danışmaları gerekir. Çünkü keçiboynuzu fazla miktarda şeker içeriyor. 100 gram keçiboynuzunda yaklaşık 8.5 gram fruktoz, 9.5 gram glikoz ve 21.5 gram sakaroz var. Aslında kan şekerini yükselten keçiboynuzunun pekmezidir. Bu nedenle şeker hastalarının keçiboynuzu pekmezini tüketirken dikkatli olmaları gerekir. Yoksa haşlanmış keçiboynuzu suyu ya da keçiboynuzunu çiğ tüketmek şeker hastalarının kan şekerini yükseltmemektedir.
KİLO ALDIRABİLİR
Keçiboynuzu fruktoz, glikoz ve sakaroz gibi şeker çeşitlerini bol miktarda içerdiği halde çiğ olarak tüketildiğinde veya haşlama suyu içildiğinde nasıl oluyor da kan şekerini yükseltmiyor?
Bunun nedeni, keçiboynuzunun aynı zamanda şeker dengeleyici etkin maddelere sahip olmasında yatıyor. Ama keçiboynuzu pekmezi hazırlanırken şeker dengeleyici etkin maddeler büyük oranda yok olduğundan pekmez kan şekerini yükseltiyor. Bir çok kimse pekmezinde de aynı şifa gücü vardır diyerek keçiboynuzu kürlerini pekmeziyle yapıyor. Bu doğru değil. Keçiboynuzu pekmezi bu rahatsızlıklar için ancak yüzde 20 oranında etkili oluyor. Bu kürü uzun müddet uygulayanların gözardı etmemeleri gereken bir nokta da, bir miktar kilo aldırmasıdır.
SABIRLI OLMAK GEREK
Kür uygulanırken iktidarsızlığa karşı etken olan maddelerin önce vücutta depolanmaları gerekir. Bu etken maddeler vücutta ancak belirli bir seviyeye ulaştıktan, yani depolandıktan sonra hücre içindeki transformasyon mekanizmasını harekete geçirerek etkilerini göstermeye başlarlar. Bu nedenle bitkisel kürleri uygularken biraz sabırlı olmak gerekir.
KEÇİBOYNUZU KÜRÜ NASIL HAZIRLANIYOR?
Suda haşlıyorsunuz, o kadar.!
Erkeklerde iktidarsızlığa karşı kür şöyle; Kaynamakta olan yaklaşık yarım litre klorsuz suya 6-7 adet keçiboynuzunu küçük küçük kırarak atın. Ağzı kapalı olarak kısık ateşte 3 dakika kaynatın. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra ocağın altını kapatın ve 20 dakika dinlendirin. Dinlenme süresi tamamlandıktan sonra kaşıkla keçiboynuzu parçalarını çıkartın. Soğuduktan sonra yarısını sabah aç karnına, diğer yarısını da akşam yatağa giderken için. Her gün taze hazırlayın. Bu uygulamaya bir hafta boyunca her gün devam edin. Birinci haftadan sonra 3 ay boyunca her gün akşam yatağa giderken 1 su bardağı için. Daha sonraki aylarda da zaman zaman uygulayın.
KADINLAR İÇİN SOĞAN VE İNCİR KÜRÜ
Yetişkin kadınlarda ve genç kızlarda sıklıkla görülen polikistik over sendromuna (yumurtalık kisti) karşı mucize bir çözümdür kuru soğan..
Polikistik overe, menopoza bağlı ateş basmasına, FSH hormonu yüksekliğine, erken menopoza, miyoma ve çikolata kistine karşı kürü tarif ediyorum; Kaynamakta olan 1,5 su bardağı klorsuz suyun içine dışındaki ince kabuğu soyulmuş orta boy 1 kuru soğanı dörde bölüp atın. 5 dakika ağzı kapalı olarak kaynatın. Ilıyınca için. 15 gün boyunca aç karnına günde iki kez, öğleden önce ve öğleden sonra... Eğer çalışan bir kadınsanız bu kürü akşam yemeğinden önce ve akşam yatarken uygulayabilirsiniz. İlk 15 günlük başlangıç küründen sonra 3-4 regl döneminde, reglinize 10 gün kala 10 gün boyunca yine günde 2 kez uygulayın. Her defasında taze olarak hazırlayın.
Pazarlarda satılan, açık renk kabuklu yemeklik soğanı kullanın. Bildiğimiz sarımtrak rengi kabuğu olan soğanı yani. Beyaz, kırmızı ve mor soğan kullanmayın.
Bunun dışında yumurta rezervi azalmış kadınlar incir küründen de faydalanabilir. Bu kür yumurta çatlamasına yardımcıdır. Kaynamakta olan yarım litre klorsuz suya 9-10 adet kuru inciri ilave edin ve 20 dakika ağzı kapalı olarak kaynatın. 20 dakika tamamlandıktan sonra ılımasını bekleyin. Ilıdıktan sonra süzün. Üçe veya ikiye bölerek öğünlerden 10-15 dakika önce aç karnına için. Bu kür iki defa 21 gün uygulanır. Her 21 gün tamamlandığında 7 gün ara verilecektir. Toplam uygulama süresi 42 gündür. Uygulama sürelerine 7 günlük aralar dahil değildir. Bu kürün de her defasında günlük hazırlanması gerekir. Kuru incirlerin dışında beyaz pudrası var ise, soğuk su altında önce yıkayıp sonra ilave edin.
BESLENME VE GIDA ÖNEMLİ
Tüm dünyada kısırlık ve iktidarsızlığın bu kadar artmasında hibrit (ithal melez) tohumların payı olabilir mi.?
Yiyeceklerin içerisindeki besin maddelerinin eksikliği farklı biyokimyasal reaksiyonlara sebep oluyor. Örneğin, sperm sayısı düşüyor, kadınların yumurtaları azalıyor. Dünya Sağlık Teşkilatı’nın verilerine baktığımız zaman bunda yüzde 50’nin üstünde beslenme rol oynuyor. Çevre şartları, hava kirliliği, alkol-sigara kullanılması da sağlığımızı etkiliyor. Ama birinci derecede beslenme ve gıda önemli..
Bugün genç kızlarda polikistik over, çikolata kisti, erken regl görme, yumurta üretiminde azalma, yumurta morfolojisinin bozulması gibi ciddi durumlardan bahsediyoruz. Erkeklerde hem sperm sayısı düşüyor, hem de sperm morfolojisi, baş, boyun ve kuyruk anomalileri ortaya çıkıyor. Eskiden böyle bir şey yoktu... Genç kızlarımızda yumurtalık kisti var. Bu kızlarımız daha 15-16 yaşlarında bu hastalıktan dolayı doğum kontrol hapı kullanıyor.
NİYE DOĞU’DAKİ KARDEŞLERİMİZDE KISIRLIK YOK?
Beslenmenin temel kuralı vardır. Ne yiyorsan osun. Hibrit tohumu tüketirsen olacağın da bu.. Niye Doğu’daki, Güneydoğu’daki kardeşlerimizde kısırlık yok? Çünkü onlar mevsiminde salatalık, domates tüketiyor... Onun için maşallah 7, 8, 9 çocuk veriyor Allah. Batı’dakiler de tüp bebek merkezlerinde! Karadeniz’de, Akdeniz’de, biraz hayat standardı yüksek olan yerlerde ise insanlar hep tüp bebek merkezinde.!
TÜP BEBEK MERKEZLERİNE KARŞIYIM ÇÜNKÜ...;
Tüp bebek merkezlerine şundan dolayı karşıyım; Yumurta toplayabilmek adına kadına 15 gün süre ile çok yüksek oranda çeşitli hormonlar veriyorsunuz. Siz resmen kadının yumurtalığına kamçı vuruyorsunuz, yumurta toplansın diye.. Ondan sonra, bir bakıyorsunuz 3-4 ay sonra tutmuyor. 15 gün sonra tutmayınca, yumurta rezervi azalıyor, adet düzensizlikleri başlıyor ve kadın erken menopoza doğru gidiyor. Bana başvuranlar arasında 23 yaşında erken menopoza girmiş çok kadın var.
Bakın, Almanya’nın Münih kentinde sadece 1 tüp bebek merkezi varken, İstanbul’un her semtinde 1 tüp bebek merkezi var. 23-24 yaşındaki kızlarımız çocuğu olmuyor diye tüp bebek merkezine gidiyor. Anne ve babalar çocuklarınızı tüp bebek merkezlerine göndermeyin. Onlara 15 gün süren hormon tedavisi uygulatmayın. Meme, rahim ve prostat kanserinin ana sebebi hormonların dengesizliğidir. Bırakın evlendikten 5-6 sene sonra, 30 yaşında çocuk yapsınlar. Kanserler arttı, bunların sebebini sorgulayın..
NTV
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?