Howl'un Kitap Kulübü 🏰

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
İsmet Ay.
Müjde Ar filmde körpe değildi.
Kitabı okuyunca oturmadı filme.
Filmi izlemedim ama burada Müjde Ar'ın oynadığını duyunca ben de Melek kadar küçük olamayacağını düşünmüştüm.
İsmet Ay kimdi fotoğrafina bakmam lazım. Hatta doğrudan filmin kadrosuna bakayım
 
Biz kadınlar cok hassas,narin,yeri geldiğinde sığınacak güven duyacak birilerine ihtiyaç duyuyoruz çünkü fıtratımız boyle,Rabbim böyle yaratmış O yüzden karşımıza her zaman iyi insanlar çıkarsın Allah. Bu duayı o kadar çok seviyorum ki çok şükür şu yaşıma kadar karşıma gerekli yerde gerekli zamanda ihtiyacını hissettiğim insanlarla karşılaştım
Bir kadının kesinlikle okuması,kendi ayakları uzerinde durmayı başarması, her konuda okuyup kendini geliştirmesi su zaman da o kadar önemli ki.
 
Kusura bakmayın dışarıdaydım yeni girebildim.

Ben kitabı okuyalı oldu epey. Çok net hatırlayamadığım yerler var ancak ömrümün sonuna kadar unutamayacağım şeyler de var.

Melek gibi kadınlar toplumumuzun kanayan yarası asla iyileştiremeyeceğimiz yaşadıklarını unutturamayacağımız insanlar. Ve bunlara çanak tutan Hüsrev gibi adamlar var maalesef ki onlar da Hüsrev gibi toplumda değer ve saygı gören yaratıklar Ha bir de hakim var (adını unuttum) anlamadan dinlemeden suçu olmayanları yaftalayan, sırf kadın olduğu için aşağılayıp ,hareket etmeyi hatta küfür edip karalamayı kendine kar sayanlar. Yalçın gibi küçük bir merhabadan ya da yanlışlıkla bir bakışmadan o kadının kendine meyilli olduğunu sanan erkekler. Ne çok var bunlardan.

Bir de Melek gibi suçu günahı olmayan ama ölmekten ya da rezil olmaktan (ailesinin haberi olması) korktukları için onca kötülüğe ses çıkaramayan masumlar var.Ataerkil toplumun ve aile baskının , toplumun dayatmaları yüzünden sırf mimlenmemek için susmak çok zor olsa gerek.

Kitabı okurken insan olmaktan utandım. Kadın ya da erkek olmaktan değil insan olmaktan. Araştırmaya başlayınca kitabın gerçek bir hikaye olduğunu hatta ve hatta Pınar Kür’ün bu kitap yüzünden yargılandığını öğrenince daha da utandım. 80 li yıllarda kitap tahrik edici ve halkın ahlak yapısına uymadığı için toplatılmış ve yasaklanmış. Hangi zihniyet bu kitabı okurken farklı duygulara kapılabilir?
 
Merhaba arkadaşlar. Misafirlerim vardı yoğun bir gündü katılamadım. Hüsrev bu iş için ne para alıyor ne de para veriyordu. Yalçın da önce müebbet aldı sonra 2-3 yıla düşürüldü cezası. Ben öyle hatırlıyorum. Bütün yorumlarınıza katılıyorum. İrfanın ağzından anlatılan kısım aşırı rahatsız ediciydi. Melek'in birazcık olsun kendisini savunabilmesini isterdim. Yalçın'ın hem melek'e acıyıp hem de bu iğrençliğe karışmış olmasına ne demeli. Acaba sırf emin olmak gerçekleri öğrenmek için mi yaptı. Ancak Melek'in anlatımında Yalçın'ın birden fazla kez geldiği anlaşılıyor. Sonunda olan yine zavallı kıza oldu. Hem sarsıcı gem düşündürücü bir kitaptı
 
Kızlar özür diliyorum ben yorumlamayı unutmuşum. Dışardaydım. Katılamadım. Şimdi yazıyorum.

İrfan karakteri gerçekten de çok rahatsız ediciydi. Ama onun da böyle olmasının sebebi hiç sevilmemiş olması değil mi? Özellikle annesi tarafından bile sevilmemiş olması. Kimse tarafından mesela en yakın arkadaşının ailesi tarafından istenmemiş olması. En yakın arkadaşının ailesini kıskanıp, zengin olabilmek için hukuk okumak gerektiğini düşünmesi fln. Aslında bunların hepsi travmasının sonucu olmuş. Bu şekilde sevgisiz, aşağılanarak büyüyen bi çocuk büyüdüğünde kadınları sevmeyen, onları aşağılayan bir birey olmuş. Olacak olan bu.

Aynı şekilde Melek. Hiç bir zaman sevgi görmemiş. Dayak yemiş. Bunun normal olduğunu sanan birisi. Yapılanlara ses çıkarmaması babasından korkusuna diye hatırlıyorum. Geri dönmemek için susmuştu.

Yalçın ise sözde kızı sevdi. Onu kurtarmak istedi. Öncesinde defalarca kıza tecavüz etti. Melek bu yüzden onu sevdiğine bile inanmadı zaten. Hiç bi zaman onu diğer erkeklerden farklı görmedi.

En kötüsü de herkesin her şeyi bilip susması. Yaşanılanların gerçek olması çok acı. Çok etkilendiğim bir kitap oldu bu benim.
 



Ekmekçizade Ahmet Paşa Tunca Köprüsü - Edirne​

Ekmekçizade Ahmet Paşa Köprüsü ya da diğer adıyla Tunca Köprüsü 1608-1615 yılları arasında Ekmekçizade Ahmet Paşa tarafından Tunca Nehri üzerine yaptırılmıştır. Mimarı Sedefkar Mehmet Ağa'dır. 11 ayak üzerine 10 kemerli bir köprüdür. Yarısı ve ortadaki yazıtlı köşkü su taşkınlarıyla yıkılmış, 2008 yılında aslına uygun olarak restore edilmiştir.

Günaydınlar

Eleadora
Life light
C Capanin Gururu Teyom
Levaiz
Mrsay
Natsume
U UcanSupurge
Kukrim
Irmak000
K Kitapkontesi
Disipline Girmis BirKadin
yet07
Keira-
Arrietty_
Jawlensky
O Orangegreysky
HAbibte
fesang
L LADY VEGA
nemesis
mimesis
sudem34
bir civciv annesi
A Atalanteda
M MrsDelfino
E Etkili Eleman
Homer Simpson
Istenmeyentuyy
kgokce
Less-is-More
X xnobodyx
hande_buse
koza16

 
Gunaydinn
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…