Howl'un Kitap Kulübü 🏰

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
İyi geceler sevgili herkes 🍀
Sabahattin Ali'nin İçimizdeki şeytan kitabını okuyorum. Belki on ya da on beş yıl önce yine okumuştum ama aklımda çok kalmamış. Şimdi o halimden çok daha fazla eski kelime bilgim olmasına rağmen, okurken yoruluyorum ve daha yarısına yeni gelebildim.
Niye böyle oluyor ki?
Yayınevi ile ilgili olabilir mi acaba?
Sanırım ilk okuduğumdaki Yapı kredi yayınları idi, şimdiki İş bankası yayınlarına ait.
 
Bugün yine kitap kargosu gelmiş, bu ay iyi alışveriş yaptım :KK70:
Kızçeyle aramın bozulmasına neden olacak ama bu kargolar. Telefonda babasına şikayet ediyordu, hep anneme geliyor kitap bana hiç çıkmıyor kitap diye. (Bu doğru değil tabi kendime aldığım kadar olmasa da ona da alıyorum) ona aldığım kitap da belki paketin içindedir diye açmalarını söyledim, sadece sınava hazırlık kitapları gelmiş ve bizimki gözyaşlarını salmış 🥹
Akşam da “ver biraz da ben okuyayım” diyerek elimdeki kitabı almaya çalışıyordu. 🥹
 
Bugün yine kitap kargosu gelmiş, bu ay iyi alışveriş yaptım :KK70:
Kızçeyle aramın bozulmasına neden olacak ama bu kargolar. Telefonda babasına şikayet ediyordu, hep anneme geliyor kitap bana hiç çıkmıyor kitap diye. (Bu doğru değil tabi kendime aldığım kadar olmasa da ona da alıyorum) ona aldığım kitap da belki paketin içindedir diye açmalarını söyledim, sadece sınava hazırlık kitapları gelmiş ve bizimki gözyaşlarını salmış 🥹
Akşam da “ver biraz da ben okuyayım” diyerek elimdeki kitabı almaya çalışıyordu. 🥹
Yaa ne güzelll😍bizde kızçemle böyle olur muyuz acaba🫣
 
İyi geceler sevgili herkes 🍀
Sabahattin Ali'nin İçimizdeki şeytan kitabını okuyorum. Belki on ya da on beş yıl önce yine okumuştum ama aklımda çok kalmamış. Şimdi o halimden çok daha fazla eski kelime bilgim olmasına rağmen, okurken yoruluyorum ve daha yarısına yeni gelebildim.
Niye böyle oluyor ki?
Yayınevi ile ilgili olabilir mi acaba?
Sanırım ilk okuduğumdaki Yapı kredi yayınları idi, şimdiki İş bankası yayınlarına ait.

Bana göre tamamen değişkenlikle alakalı. Her şeyimiz değişirken, okuma tarzımız ve aldığımız zevklerde sabit kalmıyor.
Bugün yine kitap kargosu gelmiş, bu ay iyi alışveriş yaptım :KK70:
Kızçeyle aramın bozulmasına neden olacak ama bu kargolar. Telefonda babasına şikayet ediyordu, hep anneme geliyor kitap bana hiç çıkmıyor kitap diye. (Bu doğru değil tabi kendime aldığım kadar olmasa da ona da alıyorum) ona aldığım kitap da belki paketin içindedir diye açmalarını söyledim, sadece sınava hazırlık kitapları gelmiş ve bizimki gözyaşlarını salmış 🥹
Akşam da “ver biraz da ben okuyayım” diyerek elimdeki kitabı almaya çalışıyordu. 🥹

🤣🤣 ahh yerim onu ya 🥰 gerçek bir kitap kurdu yetişiyor🧿❤️
 
Yaa ne güzelll😍bizde kızçemle böyle olur muyuz acaba🫣
Neden olmasın, bence olursunuz🥹 bizi model alıyor onlar da. Uyuturken kitap okuyorum o da almış eline kendi kitabını okuyormuş gibi yapıyor. Resimlerine bakarak fısır fısır hikaye anlatıyor😻 kitap savaşları var aramızda onunla :KK70:
Bana göre tamamen değişkenlikle alakalı. Her şeyimiz değişirken, okuma tarzımız ve aldığımız zevklerde sabit kalmıyor.


🤣🤣 ahh yerim onu ya 🥰 gerçek bir kitap kurdu yetişiyor🧿❤️
Ne kurt hem de öyle böyle değil, umarım böyle devam eder kitap tutkusu😻
Kitaplık almaktan söz ediyorum evde, kendisini de araya sıkıştırıyor. Onun kitaplığı varmış ama küçükmüş, çok sayfalı kitapları sığmıyormuş :KK70: :KK70:
 
Bana göre tamamen değişkenlikle alakalı. Her şeyimiz değişirken, okuma tarzımız ve aldığımız zevklerde sabit kalmıyor.
Yayınevinin suçu yok yani:)
Sevindim.
Bu arada Kasım ayı itibariyle başladığım güzel bir alışkanlık edindim, okuduğum kitaplar ve sayfaları ile ilgili uzun vadede analiz yapabileceğim.
Liste yapmaya başladım. Bu hadise ile burada tanıştım, her ay okuduklarımı not almak harika fikir.
Seneye oturup, altı ayda ya da bir yılda şu kadar kitap okumuşum diye kendimi ölçebileceğim.
Sağ olsun Howl'un kitap kulübü ve değerli takipçileri🥰
 
Yayınevinin suçu yok yani:)
Sevindim.
Bu arada Kasım ayı itibariyle başladığım güzel bir alışkanlık edindim, okuduğum kitaplar ve sayfaları ile ilgili uzun vadede analiz yapabileceğim.
Liste yapmaya başladım. Bu hadise ile burada tanıştım, her ay okuduklarımı not almak harika fikir.
Seneye oturup, altı ayda ya da bir yılda şu kadar kitap okumuşum diye kendimi ölçebileceğim.
Sağ olsun Howl'un kitap kulübü ve değerli takipçileri🥰
Bunun için 1000k diye bi uygulama var ben onu kullanıyorum. Okuduğun kitapları kaydediyorsun. Yorum yapabiliyorsun. Kitaptam alıntı yapabiliyorsun. Güzel bir uygulama.
 
Neden olmasın, bence olursunuz🥹 bizi model alıyor onlar da. Uyuturken kitap okuyorum o da almış eline kendi kitabını okuyormuş gibi yapıyor. Resimlerine bakarak fısır fısır hikaye anlatıyor😻 kitap savaşları var aramızda onunla :KK70:

Ne kurt hem de öyle böyle değil, umarım böyle devam eder kitap tutkusu😻
Kitaplık almaktan söz ediyorum evde, kendisini de araya sıkıştırıyor. Onun kitaplığı varmış ama küçükmüş, çok sayfalı kitapları sığmıyormuş :KK70: :KK70:

🥰🥰🧿 maşallah rabbim nazardan saklasın. Ebeveynin çocuğuna örnek olması elbette çok önemli ama kitap tutkusu içten geliyor. Daim olsun inşallah🤲🏻
 

1669267211152.png


1669267221795.png


1669267228741.png


1669267238870.png

Myra Antik Kenti - Antalya​

Bugünkü Demre ilçe merkezi ve civarında yer alan Myra Antik Kenti, aynı adı taşıyan ova üzerinde kurulmuştur. Myros Nehri'nin (Demre Çayı) batısındaki ulaşıma elverişli kanal ile şehrin denizle bağlantısı sağlanmaktaydı. Kanalın diğer yanında yer alan Andriake (Çayağzı) Limanı'ndan da bölgenin deniz ulaşımı ve ticareti yürütülmekteydi. Myra Antik Kenti özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ve Bizans Dönemi Aziz Nikolaos Kilisesi (Noel Baba) ile ünlüdür.

Kaya mezarları, Likçe yazıtları ve sikkeler, Myra’nın en azından İ.Ö. 5'inci yüzyıldan itibaren varlığını sürdürdüğünü gösterirler. Strabon’un verdiği bilgiye göre Likya Birliği'nin altı büyük kentinden biri olan Myra, Likçe yazıtlarda Myrrh adıyla anılır.

İ.S. 2'nci yüzyıl Myra’nın büyük bir gelişmeye sahne olduğu dönemdir. Likya Birliği'nin Metropolisi olan şehirde, Likyalı zengin kişilerin yardımları ile birçok yapı inşa edilmiş ve onarılmıştır. Bizans Dönemi'nde ise Myra, dini yönden olduğu kadar idari yönden de önde gelen şehirlerden biri olmuştur. Günümüze dek ulaşan ününü, Aziz Nikolaos’un (Noel Baba) İ.S. 4'üncü yüzyılda şehrin piskoposu olmasına ve ölümünden sonra aziz mertebesine ulaşıp adına kilise yapılmasına borçludur.

Myra, 7'nci yüzyıldan itibaren gerek deprem, su baskını ve Demre Çayı'nın getirdiği alüvyonlar, gerekse Arap akınları sebebiyle önemini yitirip 12'nci yüzyılda köy hüviyetine dönüşmüştür. Günümüz kalıntılarını, akropolün güney eteğinde yer alan tiyatro ile her iki yanında yer alan kaya mezarları oluşturur. Yapılan araştırmalara göre bugün oldukça sağlam durumda olan Roma Dönemi surlarının dışında, Helenistik, hatta İ.Ö.5'inci yüzyıla tarihlenen sur kalıntılarına akropol tepesi ve çevresinde rastlamak mümkündür. Akropolün güney eteğinde yer alan tiyatro, gerek oturma sıraları gerekse sahne binası ile iyi korunmuş bir Roma Dönemi tiyatrosunun özelliklerini yansıtır. Sahne binası ikinci katın yarısına kadar ayaktadır. Tiyatronun hemen iki yanında, kabartmalı veya düz kaya mezarları yer alır.

Likyalıların ahşap ev mimarisinin kaya mezarlarına en iyi uyarlanmış örnekleri olan Myra mezarlarının içinde, ölüyü ve yakınlarını betimleyen kabartmalı mezar, en ilginç örneklerden biridir. Ayrıca yine kabartmalı veya kitabeli birçok kaya mezarı, kayalığın güneye bakan yüzünde üst üste veya yan yana sıralanmaktadır. Tiyatro yakınındaki şehir merkezine giderken yolun solundaki hamam kalıntıları ise Roma Dönemi tuğla mimarisinin erken ve ilginç örneklerini oluştururlar.

Şehrin su ihtiyacı, Demre Çayı'nın aktığı vadi kenarındaki kayaya oyulmuş kanallarla karşılanmaktaydı. Likya Konfederasyonu'nda üç oy hakkına sahip altı şehirden biri olan Myra’nın “En parlak kent” unvanıyla anılması ne denli önemli bir kent olduğunu göstermektedir. Myra’nın Likya Konfederasyonu'na ait sikkelerin yanında kendi adıyla basılmış sikkelerinde, şehrin ana tanrıçası Artemis’in Anadolu’nun en eski tanrıçası Kybele formunda temsil edilmiş olması ayrı bir önem taşımaktadır. İ.S. 5'nci yüzyılda Likya eyaletinin başkenti olan Myra’nın, St. Paul ve arkadaşlarının uğradıkları şehir olması Hıristiyanlıkça da özel bir önem taşımaktadır.

Günaydınlar Kitap Kurtları :kahve:



Jawlensky Jawlensky
kk birinci noteri kk birinci noteri
Life light Life light
Eleadora Eleadora
Levaiz Levaiz
Capanin Gururu Teyom Capanin Gururu Teyom
UcanSupurge UcanSupurge
Bonus Bonus
Kukrim Kukrim
K Kitapkontesi
Oriana Oriana
Natsume Natsume
Limonsuzzcay Limonsuzzcay
-nemesis- -nemesis-
Keira- Keira-
mimesis mimesis
sudem34 sudem34
Nikinik Nikinik
Alp_BuRc Alp_BuRc
ummhnisa ummhnisa
A Amanita
A Arrietty_
Aspasiaa Aspasiaa
Mrsay Mrsay
L LADY VEGA
HAbibte HAbibte
fesang fesang
Disipline Girmis BirKadin Disipline Girmis BirKadin
Homer Simpson Homer Simpson
berresuu berresuu
yet07 yet07
A Atalanteda
M Mavi Menekse
bir civciv annesi bir civciv annesi
Orangegreysky Orangegreysky
Look Up Look Up
Boncobo Boncobo
 

Eki Görüntüle 3165670


Eki Görüntüle 3165671

Eki Görüntüle 3165673

Eki Görüntüle 3165674

Myra Antik Kenti - Antalya​

Bugünkü Demre ilçe merkezi ve civarında yer alan Myra Antik Kenti, aynı adı taşıyan ova üzerinde kurulmuştur. Myros Nehri'nin (Demre Çayı) batısındaki ulaşıma elverişli kanal ile şehrin denizle bağlantısı sağlanmaktaydı. Kanalın diğer yanında yer alan Andriake (Çayağzı) Limanı'ndan da bölgenin deniz ulaşımı ve ticareti yürütülmekteydi. Myra Antik Kenti özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ve Bizans Dönemi Aziz Nikolaos Kilisesi (Noel Baba) ile ünlüdür.

Kaya mezarları, Likçe yazıtları ve sikkeler, Myra’nın en azından İ.Ö. 5'inci yüzyıldan itibaren varlığını sürdürdüğünü gösterirler. Strabon’un verdiği bilgiye göre Likya Birliği'nin altı büyük kentinden biri olan Myra, Likçe yazıtlarda Myrrh adıyla anılır.

İ.S. 2'nci yüzyıl Myra’nın büyük bir gelişmeye sahne olduğu dönemdir. Likya Birliği'nin Metropolisi olan şehirde, Likyalı zengin kişilerin yardımları ile birçok yapı inşa edilmiş ve onarılmıştır. Bizans Dönemi'nde ise Myra, dini yönden olduğu kadar idari yönden de önde gelen şehirlerden biri olmuştur. Günümüze dek ulaşan ününü, Aziz Nikolaos’un (Noel Baba) İ.S. 4'üncü yüzyılda şehrin piskoposu olmasına ve ölümünden sonra aziz mertebesine ulaşıp adına kilise yapılmasına borçludur.

Myra, 7'nci yüzyıldan itibaren gerek deprem, su baskını ve Demre Çayı'nın getirdiği alüvyonlar, gerekse Arap akınları sebebiyle önemini yitirip 12'nci yüzyılda köy hüviyetine dönüşmüştür. Günümüz kalıntılarını, akropolün güney eteğinde yer alan tiyatro ile her iki yanında yer alan kaya mezarları oluşturur. Yapılan araştırmalara göre bugün oldukça sağlam durumda olan Roma Dönemi surlarının dışında, Helenistik, hatta İ.Ö.5'inci yüzyıla tarihlenen sur kalıntılarına akropol tepesi ve çevresinde rastlamak mümkündür. Akropolün güney eteğinde yer alan tiyatro, gerek oturma sıraları gerekse sahne binası ile iyi korunmuş bir Roma Dönemi tiyatrosunun özelliklerini yansıtır. Sahne binası ikinci katın yarısına kadar ayaktadır. Tiyatronun hemen iki yanında, kabartmalı veya düz kaya mezarları yer alır.

Likyalıların ahşap ev mimarisinin kaya mezarlarına en iyi uyarlanmış örnekleri olan Myra mezarlarının içinde, ölüyü ve yakınlarını betimleyen kabartmalı mezar, en ilginç örneklerden biridir. Ayrıca yine kabartmalı veya kitabeli birçok kaya mezarı, kayalığın güneye bakan yüzünde üst üste veya yan yana sıralanmaktadır. Tiyatro yakınındaki şehir merkezine giderken yolun solundaki hamam kalıntıları ise Roma Dönemi tuğla mimarisinin erken ve ilginç örneklerini oluştururlar.


Şehrin su ihtiyacı, Demre Çayı'nın aktığı vadi kenarındaki kayaya oyulmuş kanallarla karşılanmaktaydı. Likya Konfederasyonu'nda üç oy hakkına sahip altı şehirden biri olan Myra’nın “En parlak kent” unvanıyla anılması ne denli önemli bir kent olduğunu göstermektedir. Myra’nın Likya Konfederasyonu'na ait sikkelerin yanında kendi adıyla basılmış sikkelerinde, şehrin ana tanrıçası Artemis’in Anadolu’nun en eski tanrıçası Kybele formunda temsil edilmiş olması ayrı bir önem taşımaktadır. İ.S. 5'nci yüzyılda Likya eyaletinin başkenti olan Myra’nın, St. Paul ve arkadaşlarının uğradıkları şehir olması Hıristiyanlıkça da özel bir önem taşımaktadır.

Günaydınlar Kitap Kurtları :kahve:


Jawlensky Jawlensky
kk birinci noteri kk birinci noteri
Life light Life light
Eleadora Eleadora
Levaiz Levaiz
Capanin Gururu Teyom Capanin Gururu Teyom
UcanSupurge UcanSupurge
Bonus Bonus
Kukrim Kukrim
K Kitapkontesi
Oriana Oriana
Natsume Natsume
Limonsuzzcay Limonsuzzcay
-nemesis- -nemesis-
Keira- Keira-
mimesis mimesis
sudem34 sudem34
Nikinik Nikinik
Alp_BuRc Alp_BuRc
ummhnisa ummhnisa
A Amanita
A Arrietty_
Aspasiaa Aspasiaa
Mrsay Mrsay
L LADY VEGA
HAbibte HAbibte
fesang fesang
Disipline Girmis BirKadin Disipline Girmis BirKadin
Homer Simpson Homer Simpson
berresuu berresuu
yet07 yet07
A Atalanteda
M Mavi Menekse
bir civciv annesi bir civciv annesi
Orangegreysky Orangegreysky
Look Up Look Up
Boncobo Boncobo
Günaydın 🌸 günleri tutamıyorum bu aralar elimden kayıp gidiyolar okuyamadan 😶
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X