• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Hüzünlüyüm...

Evvelki sene tatile giderken apar topar bankadan kasa kiralayıp topu topu 3 tanecik bileziğimi kasaya koymuştum (biri babamın düğünde taktığı, manevi değeri yüksek)

Hazır kasa kiralamışım, evde de olmayacağım, nolur nolmaz diye evdeki elime geçen gümüşleri, saatleri de koymuşum. O süreden sonra da kasaya uğramadım.

Ta ki geçen cuma gününe kadar.

Saatlerimi ve gümüşleri takmayı özleyince, hazır kamuya tatil, bankalar da açık, kasaya gittim. Alacaklarımı aldım.

Ne koyduğumu bile unutmuşum neredeyse, alyansımı gördüm... 11 sene evvel, Kapalıçarşı'dan ne umutlarla, ne hayallerle aldığım alyansım. İçinde eski eşimin adının yazdığı alyansım.

Kasadan aldım. 3 sene önceki doğumgünümde eski eşimin aldığı isimlikli kolyeyi aldım. En başa benim adımı yazdırmış, sonra büyük kızımızın, küçüğün, en sona da kendi adını. Bana sormuştu ne istersin doğumgününde diye, ben de çanta demiştim, ama arkadaşına sormuş, o da demiş ki, kadınlar şimdi bunu çok seviyor, bunu al, o da beni değil, arkadaşını dinleyip bir kere bile takmadığım o kolyeyi almıştı.

Bugün öğle tatilinde kuyumcuya gidip kolyeden onun adını çıkarttırdım. Alyansımı sattım.

Neden bilmiyorum, kuyumcuda çok kötü oldum. Ağlayacaktım. Çok hüzünlendim. Eski hayallerimi düşündüm. Bugün burada, şu an olduğum yerde olacağımı hiç düşünmemiştim. Yanlış anlaşılmasın, boşandım diye üzülmedim. Sadece sonu boşanma ile bitecek bir evliliğe adım attığım için üzgündüm.

Öğleden sonra işyerinde kahve yaparken kahveyi taşırdım. Yanımdaki arkadaşa dedim ki, bak işte bu yüzden kocasız kaldım, kahveyi taşırıyorum diye espri yaptım. Sonra dedim ki, yok ya aslında benim gibi kadınların kıymeti daha çok biliniyor, her şeyi beceren kadınların kıymeti bilinmiyor.

Hüzünlendim.

Giden alyansımın ardından tüm genç kızlık hayallerim ortaya çıktı. Tüm umutlarım, hedeflerim, planlarım.
Kolyeden çıkan adı beni hüzünlendirdi. Keşke bu kadar kötü biri olmasaydı. Keşke terapisini tamamlasaydı. Keşke bu kadar akılsızca davranmasaydı.
Çok şey isteyen bir kadın değildim ki ben. Kocamla, 2 çocuğumla, sahip olduğum her şey için şükreden bir kadındım. Hayata Polyanna kadar pozitif bakan biriydim. Kocamı seviyordum, ölene kadar da severmişim gibi hissederdim.

Keşke kendinden bu kadar nefret ettirmeseydi. Keşke beni sırtımdan bıçaklamasaydı. Keşke kendi çocuklarını bu kadar kolay harcamasaydı. Keşke bana karşı bu kadar kin ve nefret dolu olmasaydı. Keşke beni zor duruma düşürmeye çalışmasaydı da gözümden iyice düşmeseydi. Keşke kinini çocukları üzerinden dindirmeye çalışmasaydı. Keşke arkamdan işler çevirmeseydi. Keşke beni iki çocuğunun annesi olarak görebilseydi.

Keşke, keşke, keşke. Keşke adam olsaydı...

Boşanalı 2,5 sene, ayrılalı 4,5 sene bitti. Kafamda bitmişti herşey. Ta ki bugüne kadar.

Arada geliyor öyle düşünceler, şöyle de olabilirdi, böyle de olabilirdi diye. Keşke diyorum, değişebilseydi. İçindeki kötülüğü temizleyebilseydi. O zaman onu bu dünyada samimi olarak seven sadece çocukları olmazdı. Etrafındaki kişiler onun yanında para dışındaki nedenlerle de olurlardı. Annesi ve kardeşleri de dahil. Keşke sevebilseydi. Sevmeyi başarabilseydi. Keşke onu nasıl sevdiğimin farkına varabilseydi. 40 yaşına kadarki yaşamında etrafındaki herkes gibi çıkarcı sandı beni de. Samimi sevgimi görebilseydi keşke.

Üzülüyorum, çünkü çocuklar da bir gün onun gerçek yüzünü görecekler. Acıyorum, çünkü büyük ihtimalle yalnız ve mutsuz yaşamaya devam edip daha da acısı yalnız ölecek.

Giden bir alyans ve kolyedeki ismin ardından...

Kim boşanmak için evleniyor ki zaten..

Süreç nasıl geçti bilgim yok ama şükürki boşanabilmişsin. Ya boşanmak isteyip de boşanamayan kadınlar? Bir kadının eşinden özgürce ayrılabilmesini ben hep büyük bir şans olarak görüyorum. Ne güzelki yaşın daha genç, çok da akıllı bir insansın. Allah karşına öyle bir eş çıkarsınki bütün gönül yaralarını sarsın inşallah..
 
Gelenkutusu seni hep takipteyim. Senin gibi bir kadın nasıl gitti o adamla evlendi şaşırıyorum devamlı.
Olmuşla ölmüşe çare yok derler, yoksa senin mesajındaki gibi en baştan bu evlilik olmayabilirmiş diyor insan.
Yine de senin sen olma serüveninin bir parçası olan bu evlilik, içinde sen olduğun için saygı ve sevgiyle anılmayı hak ediyor.
Bundan sonrası için hakkınızda hayırlısı neyse o olsun, 2 kız çocuğu annesi olarak bence çok güzel günler seni bekliyor.
 
Huzunlendim ya. Kader bazen aglarini öruyor ve bundan kacis yok.
Galiba toparlanmis ve kendi ayaklarinin uzerine basan, is guc sahibi bi kadinsiniz. Bu kadar sene gecmis snucta. Ama o eski anilar herseyi bozar. Bilirim. Allah sabir versin.
 
Acılar olgunlaştırıp çok tatlı naif bir farkındalık oluşturmuş sende. Yaşanmışlıklar insanı terbiye ediyor. Ben yapmam deyip yapıyor, katlanamam deyip katlanıyorsun. Zaman en iyi ilaçtır. Bende çok zor zamanlar geçirdim iyiki yaşamışım onları. Keşke demeyi bıraktım. Bir sebebi vardı başıma gelenlerin. Bir imtihan bir öğreti belki bir ders. Akıllanmadım ama 2. Tura geçtim en azından . Kk de senin gibi böylesine sevilmek çok güzel olmalı. Seni takdir ettiğimi bilmen için yazdım.
 
Evvelki sene tatile giderken apar topar bankadan kasa kiralayıp topu topu 3 tanecik bileziğimi kasaya koymuştum (biri babamın düğünde taktığı, manevi değeri yüksek)

Hazır kasa kiralamışım, evde de olmayacağım, nolur nolmaz diye evdeki elime geçen gümüşleri, saatleri de koymuşum. O süreden sonra da kasaya uğramadım.

Ta ki geçen cuma gününe kadar.

Saatlerimi ve gümüşleri takmayı özleyince, hazır kamuya tatil, bankalar da açık, kasaya gittim. Alacaklarımı aldım.

Ne koyduğumu bile unutmuşum neredeyse, alyansımı gördüm... 11 sene evvel, Kapalıçarşı'dan ne umutlarla, ne hayallerle aldığım alyansım. İçinde eski eşimin adının yazdığı alyansım.

Kasadan aldım. 3 sene önceki doğumgünümde eski eşimin aldığı isimlikli kolyeyi aldım. En başa benim adımı yazdırmış, sonra büyük kızımızın, küçüğün, en sona da kendi adını. Bana sormuştu ne istersin doğumgününde diye, ben de çanta demiştim, ama arkadaşına sormuş, o da demiş ki, kadınlar şimdi bunu çok seviyor, bunu al, o da beni değil, arkadaşını dinleyip bir kere bile takmadığım o kolyeyi almıştı.

Bugün öğle tatilinde kuyumcuya gidip kolyeden onun adını çıkarttırdım. Alyansımı sattım.

Neden bilmiyorum, kuyumcuda çok kötü oldum. Ağlayacaktım. Çok hüzünlendim. Eski hayallerimi düşündüm. Bugün burada, şu an olduğum yerde olacağımı hiç düşünmemiştim. Yanlış anlaşılmasın, boşandım diye üzülmedim. Sadece sonu boşanma ile bitecek bir evliliğe adım attığım için üzgündüm.

Öğleden sonra işyerinde kahve yaparken kahveyi taşırdım. Yanımdaki arkadaşa dedim ki, bak işte bu yüzden kocasız kaldım, kahveyi taşırıyorum diye espri yaptım. Sonra dedim ki, yok ya aslında benim gibi kadınların kıymeti daha çok biliniyor, her şeyi beceren kadınların kıymeti bilinmiyor.

Hüzünlendim.

Giden alyansımın ardından tüm genç kızlık hayallerim ortaya çıktı. Tüm umutlarım, hedeflerim, planlarım.
Kolyeden çıkan adı beni hüzünlendirdi. Keşke bu kadar kötü biri olmasaydı. Keşke terapisini tamamlasaydı. Keşke bu kadar akılsızca davranmasaydı.
Çok şey isteyen bir kadın değildim ki ben. Kocamla, 2 çocuğumla, sahip olduğum her şey için şükreden bir kadındım. Hayata Polyanna kadar pozitif bakan biriydim. Kocamı seviyordum, ölene kadar da severmişim gibi hissederdim.

Keşke kendinden bu kadar nefret ettirmeseydi. Keşke beni sırtımdan bıçaklamasaydı. Keşke kendi çocuklarını bu kadar kolay harcamasaydı. Keşke bana karşı bu kadar kin ve nefret dolu olmasaydı. Keşke beni zor duruma düşürmeye çalışmasaydı da gözümden iyice düşmeseydi. Keşke kinini çocukları üzerinden dindirmeye çalışmasaydı. Keşke arkamdan işler çevirmeseydi. Keşke beni iki çocuğunun annesi olarak görebilseydi.

Keşke, keşke, keşke. Keşke adam olsaydı...

Boşanalı 2,5 sene, ayrılalı 4,5 sene bitti. Kafamda bitmişti herşey. Ta ki bugüne kadar.

Arada geliyor öyle düşünceler, şöyle de olabilirdi, böyle de olabilirdi diye. Keşke diyorum, değişebilseydi. İçindeki kötülüğü temizleyebilseydi. O zaman onu bu dünyada samimi olarak seven sadece çocukları olmazdı. Etrafındaki kişiler onun yanında para dışındaki nedenlerle de olurlardı. Annesi ve kardeşleri de dahil. Keşke sevebilseydi. Sevmeyi başarabilseydi. Keşke onu nasıl sevdiğimin farkına varabilseydi. 40 yaşına kadarki yaşamında etrafındaki herkes gibi çıkarcı sandı beni de. Samimi sevgimi görebilseydi keşke.

Üzülüyorum, çünkü çocuklar da bir gün onun gerçek yüzünü görecekler. Acıyorum, çünkü büyük ihtimalle yalnız ve mutsuz yaşamaya devam edip daha da acısı yalnız ölecek.

Giden bir alyans ve kolyedeki ismin ardından...
Yani kocamız ile bir kavga yaşasak bir haksızlık görsek bile içli içli düşünüyoruz evlenmeden önceki hayallerimizi. Kim severek evlenirken boşanmayı aklının ucuna getiriyorki. Sizin de bu anılar ile karşılaşınca böyle düşüncelere dalmanız çok normal. Yerinizde olsam o kolyeyi de bozdurur kendime iyi bir akşam yemeği ısmarlardım. Geçen senelerin şerefine. Birdaha da eskilerden bir hatıra bırakmazdım etrafta.
 
Herkes büyük ümitlerle evleniyor kimse boşanmak istemiyor ama evlilik sana daha çok zarar veriyorsa bitmesi en doğrusu. Evlilik haksa boşanmak da hak diyorlar ya. Her zaman ileri bakmak lazım. Keşke hersey dört dörtlük olsa... insanlar hep iyilik yapsa kötülük olmasa.. ama bu dünyada imtihan dayiz herkesin farklı bi hikayesi var acıyı da yaşıyoruz güzellikleri de. Önemli olan adimlarimizi sağlam atmak. Yikilmadan fırtınalardan çıkmak çok önemli. Güçlü olmalıyız ki güçlü bireyler yetiştirelim. Herşey gönlünce olsun inşallah. İnşallah hep mutlu olursun.
 
Haksizlik bu ya vallahi haksizlik. Elin adami kendini duzeltmedi diye kimsenin genclik hayalleri yikilmamali. Bu kadar kolay olmamali.

öyle bir yıkılıyor ki o hayaller, yıkıyorlar yerle bir ediyor ruh hastaları

bende konu sahibi gibi eşimden ayrıldığıma değil, sonu boşanmayla biten evliliğime hayallerime üzülüyorum.
 
Havalar melankoliye müsait, döner döner içine baktırır insana. Bizim kadınlarımızda unutmaya yazgılı olmadığından kendini didikler durur böyle.
Bir kaç güne geçer... Üzmeyin kendinizi :)))
 
Hemen hemen her konumda bana destek olan
Tanımadığım halde kalbimde iyi hisler uyandıran insan
Umarım çok çok mutlu olursun
Sen şansını vermişsin ama değişen birşey olmamış demek ki keşke dedirtecek bir insan değilmiş..
 
çok içli yazmışsınız bende hüzünlendim burda
söyleyecek bişey yok adam olsaydı sizi haketseydi şuan durumunuzda
evli 2 çocuklu 40 yaşında yazardı

demek ki tak demiş canınıza ve olmamış
ne diyelim.. hayırlısı
 
Ben de seni tanımadan sevenlerdenim. Bu forumda sen farklı bi yerdesin.

Benim çocuğum yok ama diğer tüm hisleri ve sorgulamaları ben de yaşadım, yaşıyorum.

Güçlü kadınsın, dimdiksin, o seni hak etmiyor, hiç üzülme, sevme, sevmemen lazım vs. vs. safsatalarını yazmayacağım. Mutlu bir kadın ol, evlatlarınla birlikte ömrün güzel olsun inşallah, tek temennim bu.
 
Evvelki sene tatile giderken apar topar bankadan kasa kiralayıp topu topu 3 tanecik bileziğimi kasaya koymuştum (biri babamın düğünde taktığı, manevi değeri yüksek)

Hazır kasa kiralamışım, evde de olmayacağım, nolur nolmaz diye evdeki elime geçen gümüşleri, saatleri de koymuşum. O süreden sonra da kasaya uğramadım.

Ta ki geçen cuma gününe kadar.

Saatlerimi ve gümüşleri takmayı özleyince, hazır kamuya tatil, bankalar da açık, kasaya gittim. Alacaklarımı aldım.

Ne koyduğumu bile unutmuşum neredeyse, alyansımı gördüm... 11 sene evvel, Kapalıçarşı'dan ne umutlarla, ne hayallerle aldığım alyansım. İçinde eski eşimin adının yazdığı alyansım.

Kasadan aldım. 3 sene önceki doğumgünümde eski eşimin aldığı isimlikli kolyeyi aldım. En başa benim adımı yazdırmış, sonra büyük kızımızın, küçüğün, en sona da kendi adını. Bana sormuştu ne istersin doğumgününde diye, ben de çanta demiştim, ama arkadaşına sormuş, o da demiş ki, kadınlar şimdi bunu çok seviyor, bunu al, o da beni değil, arkadaşını dinleyip bir kere bile takmadığım o kolyeyi almıştı.

Bugün öğle tatilinde kuyumcuya gidip kolyeden onun adını çıkarttırdım. Alyansımı sattım.

Neden bilmiyorum, kuyumcuda çok kötü oldum. Ağlayacaktım. Çok hüzünlendim. Eski hayallerimi düşündüm. Bugün burada, şu an olduğum yerde olacağımı hiç düşünmemiştim. Yanlış anlaşılmasın, boşandım diye üzülmedim. Sadece sonu boşanma ile bitecek bir evliliğe adım attığım için üzgündüm.

Öğleden sonra işyerinde kahve yaparken kahveyi taşırdım. Yanımdaki arkadaşa dedim ki, bak işte bu yüzden kocasız kaldım, kahveyi taşırıyorum diye espri yaptım. Sonra dedim ki, yok ya aslında benim gibi kadınların kıymeti daha çok biliniyor, her şeyi beceren kadınların kıymeti bilinmiyor.

Hüzünlendim.

Giden alyansımın ardından tüm genç kızlık hayallerim ortaya çıktı. Tüm umutlarım, hedeflerim, planlarım.
Kolyeden çıkan adı beni hüzünlendirdi. Keşke bu kadar kötü biri olmasaydı. Keşke terapisini tamamlasaydı. Keşke bu kadar akılsızca davranmasaydı.
Çok şey isteyen bir kadın değildim ki ben. Kocamla, 2 çocuğumla, sahip olduğum her şey için şükreden bir kadındım. Hayata Polyanna kadar pozitif bakan biriydim. Kocamı seviyordum, ölene kadar da severmişim gibi hissederdim.

Keşke kendinden bu kadar nefret ettirmeseydi. Keşke beni sırtımdan bıçaklamasaydı. Keşke kendi çocuklarını bu kadar kolay harcamasaydı. Keşke bana karşı bu kadar kin ve nefret dolu olmasaydı. Keşke beni zor duruma düşürmeye çalışmasaydı da gözümden iyice düşmeseydi. Keşke kinini çocukları üzerinden dindirmeye çalışmasaydı. Keşke arkamdan işler çevirmeseydi. Keşke beni iki çocuğunun annesi olarak görebilseydi.

Keşke, keşke, keşke. Keşke adam olsaydı...

Boşanalı 2,5 sene, ayrılalı 4,5 sene bitti. Kafamda bitmişti herşey. Ta ki bugüne kadar.

Arada geliyor öyle düşünceler, şöyle de olabilirdi, böyle de olabilirdi diye. Keşke diyorum, değişebilseydi. İçindeki kötülüğü temizleyebilseydi. O zaman onu bu dünyada samimi olarak seven sadece çocukları olmazdı. Etrafındaki kişiler onun yanında para dışındaki nedenlerle de olurlardı. Annesi ve kardeşleri de dahil. Keşke sevebilseydi. Sevmeyi başarabilseydi. Keşke onu nasıl sevdiğimin farkına varabilseydi. 40 yaşına kadarki yaşamında etrafındaki herkes gibi çıkarcı sandı beni de. Samimi sevgimi görebilseydi keşke.

Üzülüyorum, çünkü çocuklar da bir gün onun gerçek yüzünü görecekler. Acıyorum, çünkü büyük ihtimalle yalnız ve mutsuz yaşamaya devam edip daha da acısı yalnız ölecek.

Giden bir alyans ve kolyedeki ismin ardından...
Selam canim,

Oncelikle seninle bi cok topikde karsilasiyorum yorumlarini kendime yakin hissediyodum hatta bi topikde sana "seni gorunce o neydiii giz diyesim geliyo" diye yazmistim

ayrilali 4.5 yil olmus az bi vakit degil aslinda.. eski esiniz hala evlenmediyse yada hayatina birisi girmediyse hala icinizdemi kaldi diye dusunuyorum
 
Back
X