• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İçimdeki yaşama sevinci giderek sönüyor

mavisaclikiz35

Guru
Kayıtlı Üye
14 Eylül 2013
192
165
303
35
İzmir
Herkese merhaba, daha önce de birkaç konu açmıştım.
28 yaşındayım, 4 yıldır kendi işimin sahibiyim. Ortaklık bitmesi, pandemi, ekonomik kriz, işyerimin bulunduğu dairenin satılması nedeniyle çıkmak zorunda kalmam ve yeni yerime 300-400 bin masraf yapmak gibi sorunlu süreçlerle bugüne kadar geldim. Halime bin şükür.
Bu süreçte annemle babam bana çok destek verdiler; işyerimin temizliği, Alışverişi, resmî işleri, yemek yapılması vb inanılmaz destek oldular.
Fakat sorun şu ki; benim annemle babam kendimi bildim bileli toksik bir evlilik içindeler ve asla anlaşamazlar. Annem önce dedem tarafından baskı ve eziyete maruz kalmış, evlendikten sonra da babamın ailesi ve babam ona çok eziyet etmişler. Yıllar içerisinde geliştirdiği kurban psikolojisinden asla çıkamadı. Kronik depresyonda, hastalıklarla uğraşan bir kadın haline geldi, ne yapsam toparlayamadım. Evliliği ile ilgili çözümü hep benimle aradı ; ben 11 yaşında okuldan geldikten sonra her gün 1 saat anneme psikologluk yaptığımı, babamın ve onun ailesinin anneme ne eziyetler yaptığını dinlediğimi bilirim. Zorla oturturdu beni karşısına, anlatırdı. Babama ettiği küfürler, beddualar; ettikleri kavgalar, yaşanan rezillikler, iki defa boşanma aşamasına gelmeleri… İnanılmaz travmatik bir çocukluk geçirdim ve “bu adama senin için katlanıyorum” denecek evliliğin devamı misyonu bana yüklendi. Şimdi yetişkin oldum, işimin sahibi oldum ama annemle babamla birarada olmak hem büyük bir lütuf, hem de büyük bir travma. Seanstan çıkıyorum, iki dakika mutfakta dinleneceğim, hop annem babam hakkında saydırmaya başlıyor. Dinlemek istemesem beni suçluyor. Sürekli kavga ediyorlar, çalıştırdığım personel de var, personelim bile o kötü enerjiyi alıyordur. Rezil kepaze oluyoruz. İşyerini taşıma sürecim de inanılmaz zor geçti, bir sürü borç yaptım ama annem bu sefer de bana da para vereceksin diye tutturdu, elimden geldiğince veriyorum beğenmiyor, dilenciye mi para veriyorsun diye kıyametleri koparıyor. Babam ayrı dert, sürekli tenkit, sürekli girişimcilik fikirlerimin baltalayıcısı. Bekar olduğum için onlarla yaşıyorum; işte ve evde birlikte olmak bizi mahvetti ama ekonomik koşullardan dolayı onların yardım ettiği konularda personel alamıyorum, hadi alsam bu sefer de oooo bizi istemiyor nankör bu çocuk oluyor. Özel hayatım yok, sosyal hayatım yok; ekonomik kaygılar ve ailemle boğuşmaktan hayata dair hiçbir beklentim, yaşama sevincim kalmadı neredeyse…
 
Alanınız nedir bilmiyorum ancak gerekirse başkasının yanında çalışmaya başlayın ama ailenizden uzaklaşın derim ben. Devam eden bu toksik evliliğin sebebi değilsiniz, bahanesisiniz. Anneniz kalmak istemiş ve sizi bahane etmiş. Siz olmasanız başka bahane bulacaktı. Ebeveynlerine ebeveynlik yapmak kadar insanı yoran pek az şey var şu hayatta. Belki başkasıyla çalışmak size kendi iş yeriniz kadar kazandırmaz ancak en azından kafanız rahat olur. Biliyorum, mevcut ekonomi hareket alanı bırakmıyor insana ancak bu şekilde de siz çok yıpranıyorsunuz.
 
annem bu sefer de bana da para vereceksin diye tutturdu, elimden geldiğince veriyorum beğenmiyor, dilenciye mi para veriyorsun diye kıyametleri koparıyor.
Anneniz zamanında yardım etmiş ama sanırım bunu karşılıksız yapmamış.
Anneniz çok zor bir insanmış gerçekten Allah yardımcınız olsun. Atsan atılmaz satsan satılmaz denilen şey bu olsa gerek.
 
Herkese merhaba, daha önce de birkaç konu açmıştım.
28 yaşındayım, 4 yıldır kendi işimin sahibiyim. Ortaklık bitmesi, pandemi, ekonomik kriz, işyerimin bulunduğu dairenin satılması nedeniyle çıkmak zorunda kalmam ve yeni yerime 300-400 bin masraf yapmak gibi sorunlu süreçlerle bugüne kadar geldim. Halime bin şükür.
Bu süreçte annemle babam bana çok destek verdiler; işyerimin temizliği, Alışverişi, resmî işleri, yemek yapılması vb inanılmaz destek oldular.
Fakat sorun şu ki; benim annemle babam kendimi bildim bileli toksik bir evlilik içindeler ve asla anlaşamazlar. Annem önce dedem tarafından baskı ve eziyete maruz kalmış, evlendikten sonra da babamın ailesi ve babam ona çok eziyet etmişler. Yıllar içerisinde geliştirdiği kurban psikolojisinden asla çıkamadı. Kronik depresyonda, hastalıklarla uğraşan bir kadın haline geldi, ne yapsam toparlayamadım. Evliliği ile ilgili çözümü hep benimle aradı ; ben 11 yaşında okuldan geldikten sonra her gün 1 saat anneme psikologluk yaptığımı, babamın ve onun ailesinin anneme ne eziyetler yaptığını dinlediğimi bilirim. Zorla oturturdu beni karşısına, anlatırdı. Babama ettiği küfürler, beddualar; ettikleri kavgalar, yaşanan rezillikler, iki defa boşanma aşamasına gelmeleri… İnanılmaz travmatik bir çocukluk geçirdim ve “bu adama senin için katlanıyorum” denecek evliliğin devamı misyonu bana yüklendi. Şimdi yetişkin oldum, işimin sahibi oldum ama annemle babamla birarada olmak hem büyük bir lütuf, hem de büyük bir travma. Seanstan çıkıyorum, iki dakika mutfakta dinleneceğim, hop annem babam hakkında saydırmaya başlıyor. Dinlemek istemesem beni suçluyor. Sürekli kavga ediyorlar, çalıştırdığım personel de var, personelim bile o kötü enerjiyi alıyordur. Rezil kepaze oluyoruz. İşyerini taşıma sürecim de inanılmaz zor geçti, bir sürü borç yaptım ama annem bu sefer de bana da para vereceksin diye tutturdu, elimden geldiğince veriyorum beğenmiyor, dilenciye mi para veriyorsun diye kıyametleri koparıyor. Babam ayrı dert, sürekli tenkit, sürekli girişimcilik fikirlerimin baltalayıcısı. Bekar olduğum için onlarla yaşıyorum; işte ve evde birlikte olmak bizi mahvetti ama ekonomik koşullardan dolayı onların yardım ettiği konularda personel alamıyorum, hadi alsam bu sefer de oooo bizi istemiyor nankör bu çocuk oluyor. Özel hayatım yok, sosyal hayatım yok; ekonomik kaygılar ve ailemle boğuşmaktan hayata dair hiçbir beklentim, yaşama sevincim kalmadı neredeyse…
Annenizi ve babanizi bir tatile gönderin ve sonrasında alanında kalifiye elemanlar alin onlar tatilden döndükten sonra da onları çok sevdiğiniz ve artık rahat etmeleri için elinizden gelecek her şeyi yapacağınızı anlatın. Boylelikle hem onlar üzülmez hemde siz rahat edersiniz. Işten çıkınca da olabildiğince geç gidin eve , arkadaşlarınızla vakit geçirin. Ailenize de isim uzadı dersiniz. Bu şekilde hem onları kirmaz hemde orta yolu bulmuş olursunuz.
 
Malesef ben evlilikte çocuklara açıyorum bu tarz baskılara mutsuzluğa maruz kaldıkları için.hep sıkıntıyı onalra çekiyor.boyle anne babaya denk gelmek sizin sınavınız l.bende sizle aynı anne ve daha beter babaya sahibiptim ne çocukluk yaşadık ne gençlik.siz gene bisele basarmissinz çok şanslısınız.isiniz gücünüz var.ne güzel sizi motive edeceklerine birnirlerini yiyorlar.hicbirsey malesef hayatta istediğimiz gibi olmuyor.
Anne ve babanizi fazla kafaya takmadan hep önünüze bakın.onpar sizi hep dibe çeker
 
Herkese merhaba, daha önce de birkaç konu açmıştım.
28 yaşındayım, 4 yıldır kendi işimin sahibiyim. Ortaklık bitmesi, pandemi, ekonomik kriz, işyerimin bulunduğu dairenin satılması nedeniyle çıkmak zorunda kalmam ve yeni yerime 300-400 bin masraf yapmak gibi sorunlu süreçlerle bugüne kadar geldim. Halime bin şükür.
Bu süreçte annemle babam bana çok destek verdiler; işyerimin temizliği, Alışverişi, resmî işleri, yemek yapılması vb inanılmaz destek oldular.
Fakat sorun şu ki; benim annemle babam kendimi bildim bileli toksik bir evlilik içindeler ve asla anlaşamazlar. Annem önce dedem tarafından baskı ve eziyete maruz kalmış, evlendikten sonra da babamın ailesi ve babam ona çok eziyet etmişler. Yıllar içerisinde geliştirdiği kurban psikolojisinden asla çıkamadı. Kronik depresyonda, hastalıklarla uğraşan bir kadın haline geldi, ne yapsam toparlayamadım. Evliliği ile ilgili çözümü hep benimle aradı ; ben 11 yaşında okuldan geldikten sonra her gün 1 saat anneme psikologluk yaptığımı, babamın ve onun ailesinin anneme ne eziyetler yaptığını dinlediğimi bilirim. Zorla oturturdu beni karşısına, anlatırdı. Babama ettiği küfürler, beddualar; ettikleri kavgalar, yaşanan rezillikler, iki defa boşanma aşamasına gelmeleri… İnanılmaz travmatik bir çocukluk geçirdim ve “bu adama senin için katlanıyorum” denecek evliliğin devamı misyonu bana yüklendi. Şimdi yetişkin oldum, işimin sahibi oldum ama annemle babamla birarada olmak hem büyük bir lütuf, hem de büyük bir travma. Seanstan çıkıyorum, iki dakika mutfakta dinleneceğim, hop annem babam hakkında saydırmaya başlıyor. Dinlemek istemesem beni suçluyor. Sürekli kavga ediyorlar, çalıştırdığım personel de var, personelim bile o kötü enerjiyi alıyordur. Rezil kepaze oluyoruz. İşyerini taşıma sürecim de inanılmaz zor geçti, bir sürü borç yaptım ama annem bu sefer de bana da para vereceksin diye tutturdu, elimden geldiğince veriyorum beğenmiyor, dilenciye mi para veriyorsun diye kıyametleri koparıyor. Babam ayrı dert, sürekli tenkit, sürekli girişimcilik fikirlerimin baltalayıcısı. Bekar olduğum için onlarla yaşıyorum; işte ve evde birlikte olmak bizi mahvetti ama ekonomik koşullardan dolayı onların yardım ettiği konularda personel alamıyorum, hadi alsam bu sefer de oooo bizi istemiyor nankör bu çocuk oluyor. Özel hayatım yok, sosyal hayatım yok; ekonomik kaygılar ve ailemle boğuşmaktan hayata dair hiçbir beklentim, yaşama sevincim kalmadı neredeyse…
Senin icin cok uzuldum annenin hayatinin yukunu ddugundan beri sen cekmissinama cemek zorunda degisinonun hayati mahf olmus diye senindemi olmali sen ayri bir bireysin ya evenerek bir hayat kur yada iyisi evini ayir kusura bakasinlar buhayati dar etisler size
 
Herkese merhaba, daha önce de birkaç konu açmıştım.
28 yaşındayım, 4 yıldır kendi işimin sahibiyim. Ortaklık bitmesi, pandemi, ekonomik kriz, işyerimin bulunduğu dairenin satılması nedeniyle çıkmak zorunda kalmam ve yeni yerime 300-400 bin masraf yapmak gibi sorunlu süreçlerle bugüne kadar geldim. Halime bin şükür.
Bu süreçte annemle babam bana çok destek verdiler; işyerimin temizliği, Alışverişi, resmî işleri, yemek yapılması vb inanılmaz destek oldular.
Fakat sorun şu ki; benim annemle babam kendimi bildim bileli toksik bir evlilik içindeler ve asla anlaşamazlar. Annem önce dedem tarafından baskı ve eziyete maruz kalmış, evlendikten sonra da babamın ailesi ve babam ona çok eziyet etmişler. Yıllar içerisinde geliştirdiği kurban psikolojisinden asla çıkamadı. Kronik depresyonda, hastalıklarla uğraşan bir kadın haline geldi, ne yapsam toparlayamadım. Evliliği ile ilgili çözümü hep benimle aradı ; ben 11 yaşında okuldan geldikten sonra her gün 1 saat anneme psikologluk yaptığımı, babamın ve onun ailesinin anneme ne eziyetler yaptığını dinlediğimi bilirim. Zorla oturturdu beni karşısına, anlatırdı. Babama ettiği küfürler, beddualar; ettikleri kavgalar, yaşanan rezillikler, iki defa boşanma aşamasına gelmeleri… İnanılmaz travmatik bir çocukluk geçirdim ve “bu adama senin için katlanıyorum” denecek evliliğin devamı misyonu bana yüklendi. Şimdi yetişkin oldum, işimin sahibi oldum ama annemle babamla birarada olmak hem büyük bir lütuf, hem de büyük bir travma. Seanstan çıkıyorum, iki dakika mutfakta dinleneceğim, hop annem babam hakkında saydırmaya başlıyor. Dinlemek istemesem beni suçluyor. Sürekli kavga ediyorlar, çalıştırdığım personel de var, personelim bile o kötü enerjiyi alıyordur. Rezil kepaze oluyoruz. İşyerini taşıma sürecim de inanılmaz zor geçti, bir sürü borç yaptım ama annem bu sefer de bana da para vereceksin diye tutturdu, elimden geldiğince veriyorum beğenmiyor, dilenciye mi para veriyorsun diye kıyametleri koparıyor. Babam ayrı dert, sürekli tenkit, sürekli girişimcilik fikirlerimin baltalayıcısı. Bekar olduğum için onlarla yaşıyorum; işte ve evde birlikte olmak bizi mahvetti ama ekonomik koşullardan dolayı onların yardım ettiği konularda personel alamıyorum, hadi alsam bu sefer de oooo bizi istemiyor nankör bu çocuk oluyor. Özel hayatım yok, sosyal hayatım yok; ekonomik kaygılar ve ailemle boğuşmaktan hayata dair hiçbir beklentim, yaşama sevincim kalmadı neredeyse…
Ekonomik durumunuz ne zaman düzelebilir?Onlara gerçekten ihtiyacınız var mı?Yoksa konuşun,gelmesinler.Belki onlarsız idare edebilirsiniz.Personeliniz de varmış.Sizin işyerinizde ki veriminizi düşürür aileniz.Siz de bir an önce aynı eve çıkın.Bencil olun.Kendi hayatınızı kurun.
 
Burdaki ortak problem istisnai durum hariç aynı. Kv, kp, anne, görümce, eş...Sınırı ihlal eden insanlar ve direnemeyen daha pasif insanlar. Sizde maddi ve manevi sınırı koruyacaksiniz. Bitti bu kadar. Hepimiz koruyamadik, belki bazen biz ihlal ettik. Alma verme dengesi bozulmamali.
 
Yine sorumluluk alamayan bir anne
Ve yine kolaya kaçması çocuğa yüklenmesi
Senin için katlanıyorum kocayaymış
Yalan
Evlenince daha net anlarsın bu tiplerin hepsi koca düşkünü
Kocasız yapamıyor sinek olsun kocam olsun diyor
 
Bu adama senin için katlanıyorum diyerek bir çocuk baskı altında bırakılmamalı bu yanlış gerçi baştan sona hepsi yanlış sen bu konulara fazla karışma şimdi annene boşan desen bile boşamaz alışmış artık araya girme
 
Back
X