Yine bir son, yine hayal kırıklığı, yine acılar.. Şaşkın değilim ama bu kez. Bu kez ne hissettiğimi ben de bilmiyorum. Burada herkes siz olmazsınız demişti zaten. Benden ilk ayrıldığında artık sevgisi kalmamış demiştiniz. Gururlu ol artık, peşinden koşma demiştiniz. Tam 12 ay dur durak bilmediğim bir çaba vermiştim. Beni istememesine rağmen, gururumu yitirerek, utancımı gizleyerek dön demiştim. Tam 12 ay... Ama nihayet Nasıl oldu bilmem bir sabah durdum ve kalkıp doktora gittim. O gün psikiyatriden aldığım ilaca sığınıp ben bu acıdan kurtulucam dedim. Ve o gündür bir daha ona yazmadım. Aramadım. Acıdan da kurtulmadım ama.
Sonra Üç ay geçti ve beni istemeyen, nefretle konuşan, sen bendeki her şeyi öldürdün diyen adam bin pişman olup beni kaybettiğini düşündüğünde çok acı çektiğini, bana aşık olduğunu, tahmin edemeyeceğim kadar sevdiğini söyleyip geri dönmüştü. Her ne kadsr karşı koymaya çalışsam da yapamadım. Ona inanmak istedim çünkü. Ve başladık. Yine aynı sorunlar, kavgalar, anlaşmazlıklar.. Daha da saygısızlaştık, daha da kırdık, daha da felaket.. Ama daha da mutlu olduk, daha da paylaştık.. Olmuyprdu ama. Ne ben onu anlıyordum ne ben onu.. İçime kazınmış ne de olsa beni sevmediğini söylediği günler.. Hoyrat davrandım bu yüzden. O da baş edemedi. Zaten çabalamak da istemedi. Her kavgada bir daha kavga edersen ben yokum diye tehdit etti hep. Huzursuzsam yokum diye kaçmak istedi. Ama mutlu etmeyi istemedi. Ya da bana yetmedi. Evlilik konusu açıldığında sen atanmadan evlenemeyiz deyip durdu. Kırıldım. Kırılmamı yine anlamsız buldu. Ve ben bu sene de atanamadım. Olsun yine denersin ne zaman olursa o zaman evleniriz dedi ben senden bu yüzden ayrılmam dedi.. Sadece bekleyerek bizi ziyan ediyoruz dedi. Biz dedi.. Belki yıllar sonra ilk kez. Bir 'biz' in bile beni bu kadar mutlu edeceğini tahmin bile edemezdim. Hangimiz suçlu bilmiyorum.ama düşününce neden bu biz kelimesine hasret kalacak kadar mahrum bırakılmıştım. kavgacı olduğum için mi? Çok konuştuğum için mi? Fszla duygusal olduğum için? Onu bunalttığım için? Güzel sevemediğim için mi? Peki ben neden hep çok konuştum? Neden hep kavga ettim? Ben neden hep onun sevgisini sınamak zorunda kaldım? Ondan sevgi beklemek zorunda kaldım? Bitmesi gerektiğini bilmeme rağmen neden kalan olnayo seçtim?Kendimi yine mi suçluyorum?
Keşke atanmadan evlenmem dediğinde kavga etmek yerine çekip gidebilseydim. Her kırıldığımda acımı öfkeyle,hakaretle atmasaydım keşke. Keşke ben de sizin gibi olabilseydim. Gururlu, suskun. Şimdi çenebaz, geçimsiz,huysuz beceriksiz bir kız oldum.çovuk, büyüyemeyen hatta ergen.
Bana katlanabilen tek insan oymuş çünkü. Sevmese katlanmazmış ama o sevgiyi de ben her gün öldürüyor muşum. Yine ben suçlu, hep ben. Hangi birine dayanmam lazım. Bir ilişkiyi bile yürütemeyen olgunluğa sahip olmayışıma mı, gururumu yok sayıp her gidişinde paçasına yapıştığıma mı, yine istenmiyor oluşuma mı, ayrılık acısına mı?..
Bir hafta oldu seni artık istemiyorum dediğinden beri. Ve ben yine zorladım. Zorladıkça yine kaçtı. Pişman oldum dediği cümleleri bana yine kurdu. Beni yine suçladı. Sen bitirdin bizi dedi. Gönülsüzüm senle olmaya, istemiyorum dedi. Neyseki bu sefer durmam 12 ayı bulmadı. Bir hafta oldu durdum. Durdum da ben yine nasıl baş edeceğimi bilmez oldum.
Kalktım buraya yazdım. İçimi döktüm. Okuduysanız gayretinize teşekkür ediyorum. Bir yandan atanamadım, bir yandan annem hastanede yatıyor, bir yandan yine zor zamanlarımda bir ayrılık yaşıyorum. Ve bunun suçlusu da benim. Fazlaca yoruldum. Fani bir insan yine fani bir insandan neden vazgeçemez ki? İlkim olduğu için mi, tün boşluklarımın sahibi olduğu için mi, her sevgiyi onda bulduğum için mi.. Bu kadar çok anlam nasıl yok edilir siz bilir misiniz ?
Sonra Üç ay geçti ve beni istemeyen, nefretle konuşan, sen bendeki her şeyi öldürdün diyen adam bin pişman olup beni kaybettiğini düşündüğünde çok acı çektiğini, bana aşık olduğunu, tahmin edemeyeceğim kadar sevdiğini söyleyip geri dönmüştü. Her ne kadsr karşı koymaya çalışsam da yapamadım. Ona inanmak istedim çünkü. Ve başladık. Yine aynı sorunlar, kavgalar, anlaşmazlıklar.. Daha da saygısızlaştık, daha da kırdık, daha da felaket.. Ama daha da mutlu olduk, daha da paylaştık.. Olmuyprdu ama. Ne ben onu anlıyordum ne ben onu.. İçime kazınmış ne de olsa beni sevmediğini söylediği günler.. Hoyrat davrandım bu yüzden. O da baş edemedi. Zaten çabalamak da istemedi. Her kavgada bir daha kavga edersen ben yokum diye tehdit etti hep. Huzursuzsam yokum diye kaçmak istedi. Ama mutlu etmeyi istemedi. Ya da bana yetmedi. Evlilik konusu açıldığında sen atanmadan evlenemeyiz deyip durdu. Kırıldım. Kırılmamı yine anlamsız buldu. Ve ben bu sene de atanamadım. Olsun yine denersin ne zaman olursa o zaman evleniriz dedi ben senden bu yüzden ayrılmam dedi.. Sadece bekleyerek bizi ziyan ediyoruz dedi. Biz dedi.. Belki yıllar sonra ilk kez. Bir 'biz' in bile beni bu kadar mutlu edeceğini tahmin bile edemezdim. Hangimiz suçlu bilmiyorum.ama düşününce neden bu biz kelimesine hasret kalacak kadar mahrum bırakılmıştım. kavgacı olduğum için mi? Çok konuştuğum için mi? Fszla duygusal olduğum için? Onu bunalttığım için? Güzel sevemediğim için mi? Peki ben neden hep çok konuştum? Neden hep kavga ettim? Ben neden hep onun sevgisini sınamak zorunda kaldım? Ondan sevgi beklemek zorunda kaldım? Bitmesi gerektiğini bilmeme rağmen neden kalan olnayo seçtim?Kendimi yine mi suçluyorum?
Keşke atanmadan evlenmem dediğinde kavga etmek yerine çekip gidebilseydim. Her kırıldığımda acımı öfkeyle,hakaretle atmasaydım keşke. Keşke ben de sizin gibi olabilseydim. Gururlu, suskun. Şimdi çenebaz, geçimsiz,huysuz beceriksiz bir kız oldum.çovuk, büyüyemeyen hatta ergen.
Bana katlanabilen tek insan oymuş çünkü. Sevmese katlanmazmış ama o sevgiyi de ben her gün öldürüyor muşum. Yine ben suçlu, hep ben. Hangi birine dayanmam lazım. Bir ilişkiyi bile yürütemeyen olgunluğa sahip olmayışıma mı, gururumu yok sayıp her gidişinde paçasına yapıştığıma mı, yine istenmiyor oluşuma mı, ayrılık acısına mı?..
Bir hafta oldu seni artık istemiyorum dediğinden beri. Ve ben yine zorladım. Zorladıkça yine kaçtı. Pişman oldum dediği cümleleri bana yine kurdu. Beni yine suçladı. Sen bitirdin bizi dedi. Gönülsüzüm senle olmaya, istemiyorum dedi. Neyseki bu sefer durmam 12 ayı bulmadı. Bir hafta oldu durdum. Durdum da ben yine nasıl baş edeceğimi bilmez oldum.
Kalktım buraya yazdım. İçimi döktüm. Okuduysanız gayretinize teşekkür ediyorum. Bir yandan atanamadım, bir yandan annem hastanede yatıyor, bir yandan yine zor zamanlarımda bir ayrılık yaşıyorum. Ve bunun suçlusu da benim. Fazlaca yoruldum. Fani bir insan yine fani bir insandan neden vazgeçemez ki? İlkim olduğu için mi, tün boşluklarımın sahibi olduğu için mi, her sevgiyi onda bulduğum için mi.. Bu kadar çok anlam nasıl yok edilir siz bilir misiniz ?