hani demişsin ya bilebile lades demek diye benim evliliğimde biraz öyle oldu. adam kumaşını belli eden öyle tavırlar sergilemiş ki zamanında görmek için biraz dikkat etmek lazımmış sadece. ben de bunun adını aşk koymuştum ama şimdi eminim bu aşk değil. evlenmeden önce de bana çok ızdırap etti çok acı çektirdi. senin de dediğin gibi kimseyi dinlemedim bir yerde. insanların yadırgamalarını sevmediklerini bile bile hissede hissede evet dedim ona. şimdi bunun cezasını çekiyorum ama, ben şundan eminim çok sevdim onu ben sevebilen bir kadınım bundan eminim. bir sefer daha daha çok daha güzel daha akıllı ve daha güvenli seveceğimden eminim. hissettiklerim böyle ama inanın o kalitesizden bu kadarını beklemezdim.
canım, kader denen şey var ya, işte bu noktada değişmez. sen gözünü karartmışsın, sevmişsin, evlenmişsin, çünkü senin kaderinde o vardı, öyle olmak zorundaydı cnm. ne zaman doğup ne zaman öleceğimiz, ve kiminle evleneceğimiz değişmeyen kaderimizdedir, yani levh-i mahfuzda yazılmıştır, bizim bu konular üstünde bir irademiz yoktur kısacası.
ikincisi şu an kendini suçluyorsun belki nasıl körü körüne bağlandım, neden fark edemedim karakterini diye, ama dediğim gibi olacakla öleceğin önüne geçilmiyor. bak münevvere, 17 yaşında eceline kendi ayaklarıyla gitti. hiç mi anlamadı o çocuğun ruh halinde bir bozukluk olduğunu. psikolojisi çok normal olan bir insan(!) işleyebilir miydi öyle bir cinayeti, tek başına ya da ailesiyle birlikte yaptı, orası net değil şu an, ama belli ki bu iş doğaçlama olmadı, bi plan çerçevesinde gelişti olay, peki bu kız hiç mi fark etmedi, hissetmedi, sevgilim dedi o adama?akacak kan damarda durmuyor işte!
seninkine benzer bir durumu benim teyze kızı yaşadı, gerçi o ailesiyle tanıştırmadan direk kaçarak evlendi 18 inden gün aldığı gibi, evlendiği çocuk da kendinden ay küçüğüydü. kız reşit diye geri alamadılar tabi, bi ay içinde barıştılar teyzemler, ama öyle bi tipti ki evlendiği, bildiğin "aynalı tahir", 17 yaşında ama, deri ceketli, kirli sakallı, acayip bi tip. ben öylesini yolda görsem yolumu değiştiririm yani. neyse 3 ay içinde işkenceler başladı, kız ilk önce kapandı, sonra da taşındılar. taşındıkları ev tek odalı bi yermiş başka bi semtte, kapıyı üstünden kitler gidermiş gündüzleri. evde bi tek şeker vardı, çeşmeden akan suyla karıştırıp içiyodum açlıktan bayılmayayım diye diyodu kuzenim. sonra dayaklar, işkenceler. resmi olarak 8 ay, pratikte 3-3,5 ay evli kaldılar. 70 kilo olan kuzenim 38 kiloya düştü, aylarca kustu yediğini, erenköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde bile yattı bi süre, çok büyük bi darbeydi yani onun için. şu an 28 yaşında kuzenim, 1 yıllık evli, çok anlayışlı ve sevecen bi eşi var, maşallah çok iyi geçiniyolar.eski eşi de 27-28 yaşında şuan,tabiri caizse it gibi sokaklarda geziyor hala, dikili ağacı yok. yapan kendine yapıyor yani.
durumun çok zor şu an, etrafa karşı da mahcup hissediyorsun anlayabiliyorum ama yine de şükret ki daha kötü bir şey gelmemiş başına. kendini suçlama nasıl tanıyamadım diye, basiretin bağlanmış, yapabileceğin bir şey yokmuş işte.
inş. daha fazla yıpranmadan bi an önce kurtulursun cnm. bundan sonra Rabbim karşına çok hayırlı bi insan çıkarır inş. hakkında hayırlısı olsun, dualarımız seninle:teselli: